GENEL - 18 Mart 2012 Pazar 12:01

BESNİ İLÇESİNDE ÇATILAR UÇTU

A
A
A
BESNİ İLÇESİNDE ÇATILAR UÇTU

Adıyaman’ın Besni ilçesinde etkili olan şiddetli fırtına nedeniyle Besni Devlet Hastanesi ve Küçük Sanayi Sitesinde bulunan iş yerlerinin çatıları uçtu.
Besni’de dün geceden itibaren etkili olan şiddetli rüzgar nedeniyle Besni Devlet Hastanesinin poliklinikler bölümünün çatısı ve Küçük Sanayi Sitesinde bulunan iş yerlerinin çatıları uçtu. Çatının parçaları yola savrularak trafiği olumsuz etkilerken polis trafiği tek yönlü verdi. Çatının uçtuğu esnada hasta veya hasta yakınlarının olmaması olası bir faciayı önledi.
Hastane görevlileri şiddetli rüzgar nedeniyle çevreye yayılan demir saçları ve tahta parçalarını toplamakta zorluk çekti.
Olay yerine gelen Besni Kaymakamı Gürkan Demirkale ise Besni Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Hüseyin Alakuş’tan hastanede oluşan hasarla ilgili bilgi alarak Besni Küçük Sanayi Sitesine giderek incelemelerde bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Öğretmen kızını boğarak öldüren anne banyoda bileğini keserek intihar süsü verdi Samsun’da rehber öğretmeni kızını boğarak öldüren anne bileğini kesip intihar süsü verip polise ihbarda bulundu. Genç öğretmenin öldürüldüğü otopside ortaya çıkınca gözaltına alınan anne cinayeti itiraf etti. Olay, Samsun’un Atakum ilçesi Esenevler Mahallesi’nde önceki gece meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, asker olan ağabeyi 2021 yılında Hakkari’de şehit olan Tuba Günaydın (34) yaşadığı psikolojik sıkıntıdan dolayı aynı dönemde eşinden boşandı. Rehberlik öğretmeni olan Tuba Günaydın, şehit ve gazi yakını kadrosundan Samsun’daki Sakarya ilköğretim Okulu’nda rehber öğretmen olarak göreve başladı. Gözünden sağlık sorunları yaşayıp sağ ayağına da kısmi felç geçiren Tuba Günaydın, annesi Sultan Günaydın (61) ile yaşamaya başladı. Öğretmen Tuba Günaydın’ın annesi Sultan Günaydın önceki gece 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulunarak kızının banyoda sol bileği kesilmiş halde hareketsiz yattığını ve son dönemlerde psikolojik sorunları olduğunu söyledi. Olayın olduğu eve polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Tuba Günaydın’ın olay yerinde hayatını kaybettiği tespit edildi. Bileğini keserek intihar ettiği değerlendirilen Tuba Günaydın ’ın cansız bedeni otopsi için Adli Tıp Kurumu Samsun Grup Başkanlığına gönderildi. Yapılan otopside genç öğretmenin boynunda boğmaya bağlı kırıklar olduğu ortaya çıkınca korkunç gerçek gün yüzüne çıktı ve anne Sultan Günaydın savcının talimatı doğrultusunda Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Polis sorgusunda suçunu itiraf etmek zorunda kalan anne Sultan Günaydın," Olay gecesi kanepeye uzandım yatıyordum. Kızımda banyoda dişini fırçalıyordu. Beni yanına çağırdı. Yanına gidince bana saldırdı. İttim yere düştü. Kalkıp yine saldırdı. Bu kez kendimi kurtarmak için boğazını sıktım, yere düştü. Hareketsiz yatıyordu. Ölmüştü. Mutfaktan bıçak aldım sol bileğini kesip intihar süsü verip polise haber verdim" dedi. Polisteki sorgulanması tamamlanan Sultan Günaydın Samsun Adliyesine sevk edildi.
Ankara Milli parkları Ramazan Bayramı tatilinde 1 milyon 921 bin 91 kişi ziyaret etti Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) bünyesindeki milli parklar ve tabiat parklarını Ramazan Bayramı’nı da içine alan 9 günlük tatil süresince 1 milyon 921 bin 91 kişi ziyaret etti. Doğayla içi içe vakit geçirmek isteyen vatandaşların 29 Mart-6 Nisan tarihlerini kapsayan bayram tatilinde tercihleri, DKMP Genel Müdürlüğünün yetki ve sorumluluğundaki tabiat parkları ve milli parklar oldu. Havası, suyu, tarihi, doğal kaynak değerleri, tabii görünümü ve sakin ortamları ile ziyaretçilerine eğlenme, dinlenme ve boş zamanını değerlendirme imkânı sunan alanlar, 9 günlük tatil süresince ziyaretçi akınına uğradı. Ülke genelindeki tabiat ve milli parkları söz konusu tarihlerde 1 milyon 921 bin 91 kişi ziyaret ederken, 214 bin 269 ziyaretçiyi ağırlayan Ormanya Tabiat Parkı listenin başında yer aldı. Listede ikinci sırayı 196 bin 941 ziyaretçi sayısıyla doğası ve deniziyle dikkat çeken Marmaris Milli Parkı alırken, üçüncü sırayı ise 167 bin 376 ziyaretçi sayısı ile Gaziantep’teki Burç Tabiat Parkı aldı. Ziyaretçi sayıları bakımından öne çıkan diğer korunan alanlar ise 150 bin 342 kişi ile Beyşehir Gölü Milli Parkı, 90 bin 378 kişi ile Beydağları Sahil Milli Parkı, 88 bin 460 kişi ile Akyokuş Tabiat Parkı, 73 bin 481 kişi ile Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, 60 bin 152 kişi ile Şamlar Tabiat Parkı, 47 bin 175 kişi ile Munzur Vadisi Milli Parkı, 33 bin 44 kişi ile Turgut Özal Tabiat Parkı oldu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yaptığı yazılı açıklamada Ramazan Bayramı tatilini tabiatla iç içe geçirmek isteyen vatandaşların 9 günlük süreçte Bakanlığın uhdesinde bulunan korunan alanlara yoğun ilgi gösterdiğini belirterek, "Ülkenin büyük bölümünde yağışlı bir hava hakim olmasına rağmen vatandaşlarımızın Ramazan Bayramı’nda da rotası milli parklar ve tabiat parkları oldu. Bu bayramda da doğaseverleri ağırlamış olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz" dedi. Korunan alanlara gösterilen bu ilgiyi karşılıksız bırakmamak adına sürekli ziyaretçileri memnun edecek yeni projeler geliştirdiklerini vurgulayan Yumaklı, şunları kaydetti: "49 milli park, 269 tabiat parkı, 111 tabiat anıtı, 32 tabiatı koruma alanı, 85 yaban hayatı geliştirme sahası, 14 Ramsar alanı, 59 ulusal ve 58 mahalli önemi bulunan sulak alan olmak üzere 677 korunan alanımızda 2024’te toplam 67 milyon 849 bin 852 ziyaretçiyi ağırlayarak bir rekora imza atmıştık. İnşallah yeni rekorlara imza atmak için tanıtım merkezleri, seyir terasları, tur güzergahları ve macera parkurları inşa etmek üzere yeni projelerimizi hayata geçiriyoruz. Ülkemizin sahip olduğu bu güzellikleri kararlılıkla koruyup geliştirirken ziyaretçilerin korunan alanlardan en iyi şekilde yararlanmaları da önde gelen arzumuzdur. Bu minvalde korunan alanlarımızı geleceğe taşıma gayretimizde bizlere destek olan ve yalnız bırakmayan aziz milletimize teşekkür ediyorum."
Antalya Yumuşak doku kanseri çocuklarda ve gençlerde de görülüyor Genellikle geç evrede fark edilen yumuşak doku kanserleri, çocukluk çağında da ortaya çıkabiliyor. Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, "Yumuşak doku kanserlerinin yarısı çocukluk yaşında görülen atipik çizgili kas hücrelerinden kaynaklanan ve ender rastlanan kötü huylu tümörlerdir" diyerek, şüpheli kitlelerde zaman kaybetmeden ortopedik onkoloğa başvurulması gerektiğini vurguladı. Yumuşak doku tümörleri, vücudun yumuşak dokularındaki hücrelerin büyümesiyle başlayan nadir bir kanser türüdür. Yumuşak doku tümörleri vücudun herhangi bir yerinde olabilir. En sık kollarda, bacaklarda ve karında görülür. Yumuşak doku tümörleri, çocukluk ve gençlik çağındaki tüm kanser hastalıklarının yaklaşık yüzde 6,6’sını oluşturur. Bu kanserlerin teşhisi zor olabilir çünkü ilk evrelerde belirti vermez, belirtiler ortaya çıktığında ise büyüme ağrılarıyla karıştırılabilir ve bu nedenle tedavide geç kalınabilir. Tedavi, kanserin boyutuna, türüne ve konumuna ve ne kadar hızlı büyüdüğüne bağlıdır. Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası nedeniyle; nadir görülen bu tümörler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. "Tümörler, vücudun her yerinde oluşabilir" Yumuşak doku kanserinin kas, yağ dokusu, bağ dokusu, damarlar ve sinirlerde görülebildiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, "Vücudun tamamında yumuşak doku bulunduğundan tümörler, vücudun her yerinde oluşabilir. Tümörlerin yüzde 60’ı kollar, bacaklar ve kalçada, yüzde 20’si göğüs ve batında, yaklaşık yüzde 10’u da baş ve boyunda görülmektedir. Tümör büyüdükçe şişme ya da yumrulara sebep olabilir. Sinirler ve adaleler üzerine baskı yaparsa ağrıya yol açabilir" dedi. Yumuşak doku sarkomlarının bazı iç organlarda şişlik belirtisi vermeden ilerleyebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Aydın, "Karnın arkası veya bağırsaklar gibi düz kaslardan oluşan organlarda gelişen sarkomlar anlaşılmayabilir. Genetik geçiş, lenf sisteminin uzun süreli yetmezliği, vinil klorit ve arsenik gibi kimyasallarla temas ve travmalar, hastalığa sebep olan faktörler arasındadır. Yumuşak doku kanserlerinin yarısı, çocukluk yaşında görülen atipik çizgili kas hücrelerinden kaynaklanan ve ender rastlanan kötü huylu tümörlerdir" ifadelerini kullandı. "Genetik sendromlara sahip bireyler izlenmeli" Yumuşak doku tümörlerinin genellikle geç fark edildiğini, bu nedenle tarama programlarının önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Aydın, yüksek risk taşıyan genetik sendromlara sahip bireylerin ve radyasyona maruz kalan kişilerin yakından izlenmesi gerektiğini vurguladı. Aydın, "Hastada derin yerleşimli, ağrılı, hareketi kısıtlı ve 5 cm’den büyük bir kitle varsa yumuşak doku sarkomundan şüphelenilmelidir. Tanıda ortopedik onkoloğun yapacağı detaylı muayene ve görüntüleme yöntemleri yeterlidir" dedi. Belirtileri sıraladı Yumuşak doku kanserinde kemiklerde zayıflama ve kırılmalar, eklem şişmeleri, yorgunluk, ateş, kilo kaybı, anemi, şiddetli karın ağrısı, bulantı-kusma, dışkıda kan veya siyah renkli dışkı gibi belirtilerin görülebildiğini aktaran Prof. Dr. Aydın, kesin tanının biyopsiyle konulduğunu söyledi. Biyopsinin doğrudan, ultrasonla ya da zor alanlarda bilgisayarlı tomografi eşliğinde özel iğnelerle yapıldığını belirtti. Yumuşak doku sarkomlarının görünüm ve yayılımına göre dört evrede incelendiğini ifade eden Prof. Dr. Aydın, "Evre 1 ve 2 lokal düzeyde, evre 3’te tümör yakın lenf bezlerine yayılmış, evre 4’te ise vücuda dağılmış olur. Bu evrelendirmede Pet-CT önemli bir incelemedir" diye konuştu. "Tümörün büyümesinin durdurulmasında radyoterapinin yararı önemlidir" Ortopedik onkoloji uzmanlarının, özellikle kollar ve bacaklardaki tümörlerde devrede olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Aydın, "Baş-boyun, göğüs ve karın-pelvis bölgesindeki tümörlerde; genel cerrahi, göğüs cerrahisi, plastik cerrahi ve damar cerrahisi uzmanlarının ekip çalışması çok önemlidir. Tümörün büyümesinin durdurulmasında radyoterapinin yararı önemlidir. Yumuşak doku tümörlerinin tedavisinde erken tanı ve ortopedik onkolojide deneyimli hekimlerle tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır" dedi.