YEREL HABERLER - 17 Mart 2012 Cumartesi 09:13

TAŞKIN, KARA KITANIN İŞ POTANSİYELİNİ ANLATTI

A
A
A
TAŞKIN, KARA KITANIN İŞ POTANSİYELİNİ ANLATTI

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)/Türk-Afrika İş Konseyleri Başkanı ve Güney Afrika İzmir Fahri Başkonsolosu Tamer Taşkın, Türkiye’nin Afrika ile giderek gelişen iş potansiyelini İzmirli işadamlarıyla paylaştı.
Güney Afrika İzmir Fahri Başkonsolosu Tamer Taşkın’ın sunumunu yaptığı "Türk İşadamı Gözüyle Uyanan Afrika" konulu seminer, Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Çok sayıda davetlinin katıldığı seminerde kara kıtanın muhtaç ve yoksul yüzü değil, dünya ekonomisindeki yeri, ticari ve turizmdeki gelişimi, yatırım olanakları, zenginlikleri ve modern yüzü dile getirildi. Bugüne kadar Afrika’nın hep aç, yoksul ve vahşi yüzünün gösterildiğine dikkat çeken Taşkın, bu kıtadaki ülkelerin 1996 yılından bu yana giderek dünya ekonomisindeki yerinin arttığına işaret etti. Özellikle Türk işadamlarının yatırımlarını bu ülkelere yaptığını, büyük iş imkanları olduğunu söyleyerek, işadamlarını ve sanayicileri bu ülkelerde yatırım yapmaya yüreklendirdi.
Tarımdan mobilya sektörüne, hayvancılıktan bankacılığa, madencilikten tekstile, elektronik eşyadan yedek parçaya, inşaattan eczacılığa kadar pek çok alanda yatırım olanakları olduğunu ifade eden Taşkın, “Dünya Afrika ülkelerini 1996 yılında keşfetti. Giderek tüm ülkelerle ekonomik ilişkiler ilerlemeye başladı ve günümüzde neredeyse tüm Afrika ülkeleriyle ticari ilişkiler kuruldu. Yıllarca Afrika’nın aç, sefalet içindeki görüntüleriyle, gerilla haberleriyle uyutulduk, korkutulduk. Oysa gidip gördükten sonra bu haberlerle alakası olmadığını göreceksiniz. Tüm bu olumsuzluklar bütün Afrika ülkeleri için geçerli değil. Uykumuzdan uyanalım ve Afrika’ya başka tarafından bakalım. 54 ülke bulunan kıtaya ‘merhaba’ diyelim. Avrupa’ya gidip işçi muamelesi göreceğime, Afrika’ya gidip kral muamelesi görürüm. Orada Türk işadamlarına saygı duyuluyor, değer veriliyor, imajımız çok olumlu.” dedi.
"TÜRK YATIRIMCILAR AFRİKA’NIN ZENGİNLİKLERİNDEN YARARLANABİLİR"
Tamer Taşkın Afrika’nın tarım alanları, madenleri gibi çok büyük zenginlikleri de olduğunu kaydederek sözlerine şöyle devam etti: “Türk firmalarının günümüzde Afrika’daki yatırımları yaklaşık 600 milyon dolar. Türkiye’nin bu ülkelerdeki yatırım ve ihracatı giderek artıyor. Libya, Cezayir, Gine, Sudan, Etiyopya, Cibuti ve Tunus’la toplamda 60 projemiz var. Birkaç yıl öncesinde 9 büyükelçiliğimiz vardı şimdi 30 büyükelçiliğimiz var. Çalışma ortamlarımız hızla artıyor. Afrika ülkelerinde 2005’teki yatırım ve ihracatımız 1.7 trilyon iken bu rakamın 2015’te 2.5 trilyon olması öngörülüyor. Afrika ülkeleri bizden vize de istemiyor. KDV yüzde 14, ihracat ve bazı gıda maddeleri ve mallarda KDV sıfır. Ancak Afrika’da enerji kısıtlaması ve lojistik pahalılık da olumsuzluklar olarak karşımıza çıkıyor. Tarım ve Hayvancılık en büyük uğraşları ama soğuk hava depoları yok, altın, elmas, platin ve kömür zenginliği var ama işleyemiyorlar. Türk yatırımcılar Afrika’nın zenginliklerinden faydalanabilir. 2008 yılında 233 milyon dolar ile en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında 4. sırada yer alan Kenya’ya Türk firmaları özellikle tekstil, hazır giyim, deri giyim, deri ayakkabı ve çanta, gıda sanayi, inşaat malzemeleri, tarım makineleri, gübre, ilaç ve kozmetik ürünleri ve otomotiv sektöründe ihracat gerçekleştirebilirler. Kenya bir tarım ülkesi olmasına rağmen, çikolata, şekerleme, makarna, domates salçası, yemeklik yağlar, nebati yağ, bisküvi, mısır nişastası, maya, ciklet gibi işlenmiş tarım ürünleri ithal edilmekte olup, gerekli tesis, makine, ekipman ve teknoloji transferi ile söz konusu ürünlerin üretimi yatırımcılarımız tarafından Kenya’da yapılabilir.”
Tamer Taşkın, İzmir’de 25 Afrika ülkesinden 130 öğrenci okuduğunu da sözlerine ekledi.
Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan anlatılanlardan çok etkilendiğini ifade ederek, “Bilmediğimiz coğrafyaları ve Türkiye’yi bir çatı altında buluşturduğu için Sayın Taşkın’a teşekkür ederiz. Afrika gelişen yapısı, artan nüfusu, önemli hammadde zenginliği ile ciddi bir potansiyel. Türkiye’nin bu coğrafyaya ilgisinin artması gerekiyor. İşadamlarımız her zaman olduğu gibi bu konuda da öncü” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’un turizm hedefi: 2,2 milyon turist, 400 milyon dolar gelir Samsun’da Turizm Haftası dolayısıyla yapılan törende konuşan İl Kültür ve Turizm Müdürü Süleyman Demirtaş, "Ülkemizin 2028 yılı için belirlemiş olduğu turizm hedefleri içerisinde, Samsun Turizm Master Planı doğrultusunda, 2 milyon 200 bin turist ve 400 milyon dolar turizm geliri hedefini yakalamak suretiyle yer almak istiyoruz" dedi. Samsun’da, "15-22 Nisan Turizm Haftası" etkinlikleri Onur Anıtı’na çelenk koyma töreni ile başladı. Sırasıyla Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) ile Karadeniz Turistlik İşletmecileri Derneği tarafından anıta çelenk sunumu ile başlayan törende saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Akabinde İl Kültür ve Turizm Müdürü Süleyman Demirtaş yaptığı konuşmada, "Samsun her yönü ile mükemmel bir yaratılış, Karadeniz’in merkezi, komşu-kenar illerin de sahili durumundadır. Hızla büyüyen ve gelişen bir şehirdir. UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’nde yer alan Kızılırmak Deltası başta olmak üzere, Ladik Gölü, Akdağ Yaylası, Sahinkaya Kanyonu, Kunduz Yaylası, Saklı Cennet Ayvacık, Terme Akgöl ve Simenit gibi doğal gölleri ile Kolay gibi baraj gölleri ve 120 kilometrelik eşsiz sahilinin yanında; Hititler ve aynı dönemdeki Gaşkaların izlerini taşıyan İkiztepe, Oymaağaç, Dündartepe Höyükleri, Kızılırmak Vadisi boyunca Hellenistik dönemin izlerini taşıyan Asarkale ve Kral Mezarları, Antik Liman Şehri dönemini yansıtan en önemli yerleşimlerinden biri olan Amisos, Amazon hikayeleri, Tekkeköy Mağaraları, yüzden fazla tarihi ahşap cami ve ifade etmediğimiz bir çok kültürel zenginlik Samsun’u eşsiz kılmaktadır" ifadelerini kullandı. 2 milyon 200 bin turist ve 400 milyon dolar turizm geliri hedefi Samsun’un turizm master planı doğrultusunda 400 milyon dolar turizm geliri hedefini yakalamak istediklerini belirten Demirtaş, "Samsun, son yıllarda gerçekleştirdiğimiz başarılı sağlık altyapısı hamleleri ile sağlık turizminde de bütün dünyada tanınan, bilinen, tercih edilen merkezler arasında yerini almıştır. Güçlü spor altyapısı ile spor turizminde de adından söz ettiren iller sıralamasında hatırı sayılır bir konuma ulaşmıştır. Bakanlığımıza bağlı müzelerimizin yanı sıra Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri ve diğer kurumlar tarafından hizmete sunulan; Kuvayı Milliye Müzesi, Samsun Müzesi, Oyuncak Müzesi, Cerrahi Aletler Müzesi, Mübadele Müzesi ve Tütün Müzesi gibi dünya üzerindeki örneklerine az rastlanan çok çeşitli konu, içerik ve zengin türleriyle toplam 18 müzemiz vardır. Kamu ve özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının uyum içinde ve birlikte hareket etmesi ile daha hızlı gelişme sağlayacağımız inancındayız. Turizm bilincini geliştirmek suretiyle şehrimizin tanıtımına vatandaş olarak yapacağımız katkı bütün etkenler kadar önemlidir. Her otobüs, dolmuş, toplu taşıma ve taksi şoförümüzün, her esnafımızın, turizm sektöründe çalışan her bireyin, Samsunlu her hemşerimizin; ’Samsun turizm elçisi’, ’Samsun turist rehberi’ sorumluluğunda olması şarttır. Çünkü bir şehre aidiyet o şehri sevmek, tanımak ve tanıtmakla alakalıdır. Bu süreçte bugüne kadar yapılmış bütün çalışmalar ve daha yeni hazırlanmış olan ’Samsun Turizm Master Planı’ önemli bir kılavuz ve rehber olacaktır. Ülkemizin 2028 yılı için belirlemiş olduğu turizm hedefleri içerisinde, Samsun Turizm Master Planı doğrultusunda, 2 milyon 200 bin turist ve 400 milyon dolar turizm geliri hedefini yakalamak suretiyle yer almak istiyoruz. Bu hedefleri ve daha fazlasını gerçekleştirmek için Sayın Valimizin başkanlığında, Büyükşehir Belediyemizin öncülüğünde bütün paydaşlarımızla var gücümüzle çalışacağımızı huzurlarınızda ifade ediyorum" diye konuştu. Tören toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.
Tekirdağ Turizm haftası renkli başladı: İhracat gelirinin tek başına yüzde 15’ini karşılayan bacasız sanayi" Tekirdağ’da Turizm Haftası dolayısıyla Valilik Meydanı’nda düzenlenen törende, kentin turizm potansiyeline dikkat çekildi. Her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında Valilik Meydanı’nda bir tören düzenlendi. Törene Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ömer Faruk Karaküçük, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Tören, Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başladı. Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Program halk oyunları gösterileriyle renklendi. Törende konuşan İl Kültür ve Turizm Müdürü Ömer Faruk Karaküçük, turizmin Türkiye için büyük bir ekonomik güç olduğunu belirterek, "Turizm Türkiye’nin ihracat gelirinin tek başına yüzde 15’ini karşılayan bacasız sanayi. Ülkemizde her yıl 15-22 Nisan tarihleri arası Turizm Haftası olarak kutlanmaktadır. Turizm, iş istihdamını ve kazandırdığı ekonomik gelirleriyle ülkelerin gelişmesini ve kalkınmasını sağlayan sektörlerin başında yer almaktadır" dedi. Karaküçük ayrıca, Tekirdağ’ın turizmde sahip olduğu doğal güzelliklere, kültürel mirasa ve insan odaklı misafirperverliğe dikkat çekerek, "Tekirdağ’ın güler yüzlü insanları, birlikte yaşama kültürü, turist ağırlama ve karşılama konusundaki yüksek potansiyeli ile turizmde önemli bir yere sahiptir" ifadelerini kullandı. (HLD-
Adana Çukurova’da yağan yağmurlar tarım ürünlerine ’can suyu’ oldu Çukurova’da geçtiğimiz hafta yaşanan yağışlar karpuz, kavun ve domates başta olmak üzere tarım ürünlerine can suyu oldu. Çukurova’nın önemli tarım kentlerinden Adana’da uzun süren kuraklığın ardından etkili olan yağmur yağışı çiftçinin yüzünü güldürdü ve toprak suya doydu. Ancak halen barajlar dolmadı. Şubat ayında yaşanan zirai donun ardından yağışlarla rahat bir nefes alan üreticiler, yağışların bir süre daha sürmesini umut ediyor. Konuyla ilgili Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. "Kurak bir mevsim geçiriyoruz" Doğan, iklim değişikliği etkisinin tarımsal üretimi tehdit ettiğini belirterek, "İklim değişikliği etkileri tarımsal üretim alanlarımızı tehdit eder hale geldi. Geçtiğimiz Şubat ayında zirai don sonrası ürünlerimiz etkilendi. Adana kurak bir sezon geçirdi. Barajlarımızda yeterli suyumuz yoktu. Ancak son günlerde yağan yağışlar sebze, meyveye can suyu oldu. Çukurova’nın tamamında şu anda karpuz, kavun, biber ve domates ekimi var. Şu anda kurak bir mevsim geçiriyoruz. Biz su fakiri bir ülkeyiz. Eğer bu yağmurlar yağmazsa ektiğimiz ürünleri hasada zor kavuştururduk" ifadelerini kullandı. "Barajlarımızda suyun olmaması bizleri endişelendiriyor" Son 1 haftadır yağan yağışların tarlalara can suyu olduğunu anlatan Mehmet Akın Doğan, "Afet olmadan yağmura ihtiyacımız var. Barajlarımızda suyun olmaması bizleri endişelendiriyor. Sulama programı rotasyona girecekmiş. Normalde hiç böyle durumlar olmazdı. Bizim için zor günler gelecek" dedi.