DÜNYA - 17 Mart 2012 Cumartesi 22:58

BUCASPOR GÜNGÖRENSPOR`A ACIMADI

A
A
A
BUCASPOR GÜNGÖRENSPOR`A ACIMADI

Bank Asya 1. Lig’in 26. haftasında sahasında İstanbul Güngörenspor’u ağırlayan Bucaspor sahadan 2-1’lik galibiyetle ayrıldı.
Maçın ardından basın toplantısında açıklamalar yapan Bucaspor Teknik Direktörü Sait Karafırtınalar oyuncularını kutladığını ve maçı hak ederek kazandıklarını söyleyerek, "Oyuncularımı tebrik ediyorum. Ellerinden gelen bütün mücadeleyi gösterdiler. İstanbul Güngörenspor’u tebrik ediyorum. Ligden düşmesi neredeyse kesinleşen bir takım ama çok iyi mücadele ettiler. Bazı pozisyonlar farklı neticelenmiş olsa galip bile gelebilirlerdi. İçinde bulunduğumuz zor şartlara rağmen oyuncularım büyük özveri
gösteriyor. Hepsini alınlarından öpüyorum" diye konuştu.
Bucasporlu futbolcu Berkay Samancı ise iyi bir maç çıkardıklarını ve hak ederek kazandıklarını söyledi. Berkay yönetimden futbol takımına sahip çıkılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Bucasporlu futbolcu Zafer Çevik ise zor bir maç olduğunu fakat çok iyi mücadele ettiklerini ve kazandıkları için mutlu olduğunu söyledi
Güngörenspor Teknik Direktörü Ömer Can Göksu maçın ardından yaptığı açıklamada, maçın seyrinin çok farklı olabileceğinin fakat dış faktörler sebebiyle maçı kaybettiklerini söyledi. Göksu, "Maçı yöneten hakem triosu çok formsuzdu. Uzun zamandır bu kadar formsuz bu kadar pozisyonlara uzak bir hakem triosuyla karşılaşmamıştım. Maçla ilgili olarak elimizden geleni yaptık. Bucasporlu futbolcu 2. sarı karttan atılmalı ama atılmıyor. Lig bizim için yavaş yavaş daralıyor" ifadelerini kullandı.
Güngörensporlu futbolcu Tunç Murat Behram maçla ilgili söyleyecekleri pek fazla bir şey olmadığını belirtirken bir an önce toparlanmaları gerektiğini belirtti.
Güngörensporlu diğer futbolcu Egemen Gençalp ise hakemlerin kötü bir yönetim gösterdiğini, iyi mücadele etmelerine rağmen maçı kaybettiklerini ifade etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi üyeleri savunma yapıyor: "Basında linç edildim" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine beşinci gününde devam ediyor. Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olarak çalışan ve 4 bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz, verilen aranın ardından savunma yaptı. Eryılmaz savunmasında, bir bebeğin ölümü ile ilgili basın tarafından linç edildiğini söylerken, ölümünden sorumlu tutulduğu bir başka bebeği ise hatırlamadı. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava beşinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olan; ayrıca Melek Süleymanoğlu, Öykü Helvacı, Havanur Karakoç ve Ayaz Karaduman bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz savunma yaptı. “Basında linç edildim” Eryılmaz savunmasında, “Karakoç bebek Yalova’da doğdu. Bağırsaklarında çürüme olduğu söylendi. 112 tarafından bize sevk oldu ve yatışı yapıldı. Gerekli tetkik ve tedavileri alındı. Çocuk cerrahisi değerlendirdi. Hasta ameliyat edildi, entübe şekilde yatıyordu. Gözlemden sonra beslenmeye başlandı. Çocuk kilo almadı, kilo kaybetti. Bağırsaklarının emilimi bozuk çocuğun. Bu bebek de eks oldu. Bebeğin başında da ben vardım. Bebeği entübe ettim. Müdahale ettim, toparladım, döndü. Sonra genel durumu bozuldu. Canlandırma işlemi yaptık ama 2 saat sonra eks oldu. Akşam polis geldi. Ben sonradan geldiğimde polisi görmedim. Polis çıkıp gitmişti. Basında en çok Karakoç bebek tarafından linç edildim” dedi. Karaduman bebeğin ölümüne ilişkin ise sanık Eryılmaz, “KSS Eğitim Araştırma Hastanesi’nde doğuyor. Solunum sıkıntısı, kan şekeri düşüklüğü nedeniyle hastanemize 112 aracılığı ile sevk edildi. Hastaya damar yolu açıldı. Tedavisine başlanıyor. Bebek yatışı devam ederken eks oluyor. 45 dakika canlandırma işlemi sürüyor nöbetçi doktor var o saatte. Bana hiç haber verilmiyor. Bana olayı anlattılar. Bu bebek de bu şekilde eks oldu” diye konuştu. Ölümünde sorumluluğunun bulunduğu bebeği duruşmada hatırlamadı Dursun Eryılmaz, “Melek Süleymanoğlu bebek hatırlayamadığım bir bebek. Ama anladığım kadarıyla bebek solunum sıkıntısı ile başka bir hastaneden bize geliyor” dedi. Çalıştığı şirketin sahibini bilmediğini iddia etti Sanık Eryılmaz savunmasının devamında, “Benim maaşım şirketten yatıyordu. Şirketin kimin olduğunu bilmiyordum. Tutuklanmadan birkaç ay önce Fırat Sarı’yı gördüm. ‘Ben buranın işletmesini devraldım’ dedi. Ben o şekilde Fırat Sarı’dan maaş aldığımı anladım. Bizde günlük epikriz yazacağız diye bir kural yok. Notlar alıyorduk. Sonrasında da yazabilirdik” ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı tarafından İlker Gönen ile Çağla Durmuş arasında geçen “Dursun ağabeyle ağzın bir olsun yani” konuşması Eryılmaz’a soruldu. Sanık bu konuşmaya ilişkin “Polis geldiği için o gün tedirgin olduklarından böyle söylemişlerdir” dedi.