YEREL HABERLER - 16 Mart 2012 Cuma 14:17

İNEGÖL AK PARTİ`DE SİYASET AKADEMİSİ

A
A
A
İNEGÖL AK PARTİ`DE SİYASET AKADEMİSİ

AK Parti İnegöl İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen Siyaset Akademisi dersleri devam ediyor.
Siyaset Akademisi adı altındaki eğitimlerin üçüncü haftasında, ’Kentleşme ve Kent Sosyolojisi’ konulu eğitim verildi. Sani Konukoğlu konferans salonunda, Siyaset Akademisi Genel Koordinatörü Hamdi Turşucu’nun konuşmacı olduğu ’Kentleşme ve Kent Sosyolojisi’ konulu programa, Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti İlçe Başkanı Bülent Temelli’nin yanı sıra çok sayıda partili katıldı.
Hamdi Turşucu, "İnegöl’de şimdiye kadar Siyaset Akademisi neden başlamadı diye hayıflanıyorum. Ama başlayınca da pir başladı. Akademiye 250 civarında katılımcı var. Siyaset Akademisi bir sonuç ve zirve değildir. Siyaset Akademisi bir başlangıçtır. İnsanoğlunun en önemli özelliği zekâsından ziyade, öğrenen bir varlık olmasıdır. Kent için yoğun bir nüfusa ihtiyaç var. Kırsal kesimde daha seyrek ve az bir nüfus vardır. Şehirde yaşayan insanlar ekonomik faaliyetlerini daha çok tarım dışı sektörlerden karşılarlar. Tarım dışı sektörler olmasının sebebi, tarım yapılacak alanların yetersiz olmasıdır. Kentleşme konusunda hızla büyüyen Tarsus ve İskenderun’un ardından İnegöl Türkiye’nin üçüncü müstakil ilçesidir. İnegöl, bu hızla giderse İskenderun’u geçer. Eğer ekonomik bir etkinlik varsa, yani insanlar karınlarını doyurabiliyorsa, nüfus giderek artıyor. Bu bakımdan İnegöl çekici bir yerleşim merkezi. Oysa, günümüzde çoğu yerler iticidir" dedi.
Kentleşme ile alakalı da bilgiler veren Turşucu, 500-600 yıl önce şehirde yaşayan insanların oranının yüzde 2 olduğunu, bugün ise bu oranın yüzde 77’ye ulaştığını kaydederek, kırsal kesimden kentlere akın akın göç olduğunun altını çizdi.
Turşucu, konuşmasına şöyle devam etti; "16 büyük şehrin mücavir alanları içerisinde yaşayan nüfusun toplam oranı bile şu anda yüzde 49’dur. Batıda kırsal kesimden kentlere göçler başladı. Bir yalnızlık, bir yabancılaşma hissi, bir patlama öncesi belirtiler ortaya çıktı. Bu belirtiler 1800’lü yıllardaydı. Bu düşünceler sırasında iki konu akla gelir; ’Ben kimim ve ben nerden geldim, nereye gidiyorum?’ İnsanlar farklılıkları ile bir toplum halinde yaşarken, çatışmalar ihtimali var mı? Siyaset, çıkan çatışmalara veya çıkması muhtemel çatışmalara çözüm aramak sürecidir. İradelerimiz aracılığıyla yeni bir denge oluşturmaya çalışıyoruz. Orta çağda, bolluğun olduğu yerde bir çatışma olur mu? Mülkiyet kavramı olmayınca, bir otoriteye ihtiyaç yok. Orta çağdan sonra sanayi toplumuna geçiliyor. Yani 1800’lü yılların ortasından bahsediyoruz. Siz şu anda sanayi toplumundasınız. Sanayi toplumunun belirgin özelliklerinden bir tanesi de mülkiyet kavramıdır. Örneğin İnegöl’de 200 bin kişi yaşıyor. Bunun yüzde 99’unun mülkiyeti olabilir. 1800’lü yılların ortasına dönecek olursak, sanayileşme ile beraber öyle bir rekabet ortaya çıkıyor ki, herkes malını mülkünü satıyor. Ya işçi olacak yada işsiz. Böyle olunca 200 bin kişiden malı mülkü olan 2 bin kişi kalacak derler. Siz bu aşamadasınız. Bu aşamanın sonunda öyle bir sıkışma yaşanacak ki, işçiler olarak büyük bir devrim yapacaksınız. Sosyalist bir devrim yapacaksınız. Sosyalizm aşamasına geçilecek. Merkezi bir otorite oluşur. Mülkiyeti olan kişilerde geleceğe dönük olarak bir güven oluşur".
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul MİT tarafından yakalanan gri listedeki terörist tutuklandı Terörden arananlar listesinde gri kategoride yer alan ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) operasyonuyla yakalanan Kadir Çelik, çıkarıldığı mahkemece ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan tutuklandı. MİT tarafından Maoist Komünist Parti (MKP) üyesi olduğu ve terörden arananlar listesinde gri kategoride yer aldığı belirlenen Kadir Çelik’in Türkiye’ye yönelik sansasyonel bir eylem arayışı içinde olduğu belirlenmişti. Çelik, MİT tarafından Türkiye’ye getirilip emniyet güçlerine teslim edilmişti. 2 aranması olduğu da belirlendi İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’nce ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, Tunceli Ovacık Sulh Ceza Hakimliği’nce de aynı suçtan olmak üzere 2 aranmasının da bulunduğu tespit edilen Kadir Çelik, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. ‘Savaş’ kod adını kullandığı belirtildi Öte yandan soruşturmanın detayları da ortaya çıktı. Soruşturma çerçevesinde örgüt içerisindeki bir şahsın vermiş olduğu ifadesinde, şüphelinin 11 Mart 2015’de İstanbul Okmeydanı’nda sokağın trafiğe kapatılarak ateş yakılıp molotofkokteyli ve havai fişekli eyleme katıldığı şeklinde cümleler kullandığı, başka bir şahsın ifadesine göre de kod adının ‘Savaş’ olduğu, örgütte suikastçı konumunda olduğu şeklinde beyanların bulunduğu da kaydedildi.
Sakarya Sakaryaspor’un eski başkanına tokat atıp kayda alan sanıklar hakkında 18 yıl hapis talebi Sakaryaspor’un eski kulüp başkanı Gökhan İn’e tokat atılmasına ilişkin mütalaada, 1’i tutuklu 2 sanık hakkında "Nitelikli yağmaya teşebbüs", "Kişisel verilerin kaydedilmesi", "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçlarından 18 yıl 3’er aya kadar hapis cezası talep edildi. Eski Sakaryaspor Kulüp Başkanı Gökhan İn’in kulübün eski reklam ve sponsorluk sorumlusu H.C.Ş. tarafından darp edildiği görüntüler sosyal medyada gündem olmuştu. Sakarya Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışma neticesinde tokat atan H.C.Ş. ve o anları kayda alan S.İ. yakalanarak gözaltına alınmış, emniyetteki işlemleri sonrasında 2 şahıs "Yağmaya teşebbüs" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, şüpheli S.İ. daha sonra tahliye edilmişti. Bahse konu olan olaya ilişkin Gökhan İn, Sakarya Adliyesi’ne giderek kendisine tokat atan H.C.Ş. ve o anları kayda alan S.İ.’den şikayetçi olmuştu. Konuya ilişkin Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, şüpheliler H.C.Ş. ve S.İ. hakkında "Nitelikli yağmaya teşebbüs" suçundan 2 yıl 6 aydan 11 yıl 3’er aya, "Kişisel verilerin kaydedilmesi" suçundan 1 yıldan 3’er yıla, "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçundan 2 yıldan 4’er yıla kadar hapis cezası istenildi. Sanıklar 12 Kasım Salı günü 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık H.C.Ş., tutuksuz sanık S.İ. ve müşteki Gökhan İn ile taraf avukatlarının katıldığı duruşmada sanıklar da dinlenildi. Görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamını ve mütalaayı hazırlamak için süre verilmesini talep etmişti. Mahkeme heyeti ise sanığın tutukluluk halinin devamına, esas hakkındaki savunmasını hazırlamaması için dosyanın cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmederek duruşmayı 28 Kasım tarihine erteledi. Mütalaa hazırlandı Celse arasında duruşma savcısı tarafından 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen mütalaada, H.C.Ş. ve S.İ.’nin, Gökhan İn’e yönelik 150 bin lira ödemesi tehdidinde bulundukları eylemlerin ‘yağmaya teşebbüs’ suçunu oluşturduğu ifade edildi. Gökhan İn’e atılan tokadın ‘yağma’ suçu unsuru olduğu belirtilen mütalaada, “Suçun birden fazla kişi tarafından konutta ve gece vakti işlenmesi nedeniyle ’nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçunu oluşturmuştur. Sanıkların katılandan belli davranışları sergilemesini isteyerek video kaydına almaları eyleminin, geçerli rıza bulunmadığından ilgilinin rızası hukuka uygunluk nedeni sayılamayacağından eylem ’kişisel verilerin kayda alınması’ suçunu oluşturmuştur” ifadelerine yer verildi. Mütalaada ayrıca, görüntülerin sosyal medyada yayınlanması karşısında sanıkların, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme ve yayma’ suçunu işledikleri belirtildi.