YEREL HABERLER - 13 Mart 2012 Salı 14:54

MİNİK PEHLİVANLAR KURTULUŞ KUPASI İÇİN MİNDERE ÇIKTI

A
A
A
MİNİK PEHLİVANLAR KURTULUŞ KUPASI İÇİN MİNDERE ÇIKTI

12 Mart Erzurum’un düşman işgalinden Kurtuluşunun 94. Yıl Dönümü nedeniyle Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü de sportif etkinlikler düzenledi. Minikler güreş müsabakaları da çekişmeli geçti.
Erzurum Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından Yakutiye Spor Salonu’nda düzenlenen Kurtuluş Kupası Güreş Müsabakaları büyük bir ilgi çekti. Erzurum ve ilçelerinin yanı sıra Trabzon’dan da minik pehlivanların katıldığı müsabakalarda minik pehlivanlar şampiyon olmak için kıyasıya mücadele etti. 12-13 yaş kurtuluş kupası kilolarında dereceye giren sporcular şöyle: 23-26 kiloda 1. Furkan Gökçe (Oltu), 2. Onurcan Karabulut, 3. Erdem Sağ, 3. Enfal Ali Yazıcı. 29 kiloda 1. Burak Dursun, 2. Emrullah Karslı, 3. Mehmet Bulut, 3. Mert Atalay. 32kiloda 1. Ruşen Ali Ucun, 2. Esat Töre, 3. İlyas Coşkun, 3. Burak Sinim. 35 kiloda 1. Tarık Oral, 2. Cem Daştan, 3. Yunus Yıldız, 3. Oğuzhan Sinim. 38 kiloda 1. Onurcan Aksakallı, 2. Alican Taşhan, 3. Sefa Aksakal, 3. Veysel Akar. 42-kiloda 1. Süleymen Dur, 2. Oktay Çiftçi, 3. Mehmet Binici, 3. A.Şamil Tohumcu. 47 kiloda 1. Latif Akçan, 2. Mehmetcan Karslı, 3. Ahmet Bozboğa, 3. Murat İncebulut, 53 kiloda 1. M. Emin Yağar, 2. Murat Özkan, 3. Mücahit Atasever, 3. Ercan Töre, 59 kiloda 1. Aydoğan Altun, 2. Alaaaddin çalmaşır. 66 kiloda 1. Ömer Özcan, 66-75 kiloda 1. Yasin Çakmaklı, 2. Mahmutcan Akkuş. Yapılan Kurtuluş Kupasında takım halinde birinciliği Yakutiye Gençlik Spor elde ederken, Şenkaya Gençlikspor ikinci, Yolspor ise üçüncü oldu. 110 sporcu ile son yıllarda katılımın en yüksek olduğu bir turnuva halini alan Kurtuluş Kupası Güreş Müsabakalarına Erzurum’un yanı sıra ilçeler ve Trabzon Dernek Pazarı Halk Eğitim Merkezi Güreş takımının katıldığına işaret eden Güreş İl Temsilcisi Selami Topaloğlu, müsabakalar sonunda dereceğe giren güreşçiler için madalya töreni düzenlediklerini ve ödüllerini verdiklerini söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri ERÜ Hastaneleri’nde, akciğer kanseri cerrahi tedavisinde son gelişmeler anlatıldı Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hastaneleri’nde, ‘Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı’ kapsamında, akciğer kanseri cerrahi tedavisindeki son gelişmeler anlatıldı. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Önal tarafından Gevher Nesibe Hastanesi Başhekimlik Toplantı Salonu’nda düzenlenen seminere, öğretim üyeleri, hekimler ve diğer sağlık çalışanları katıldı. Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Önal, seminerde yaptığı konuşmada; Akciğer kanseri cerrahisinde rezeksiyon şekilleri, cerrahi tedavide uygulanan insizyonlar, minimal invazif cerrahi yöntemleri, minimal invazif cerrahide kullanılan görüntüleme yöntemleri ve cerrahi malzemeler hakkında bilgiler verdi. Doç. Dr. Ömer Önal, “Hastanemizde yaklaşık 10 yıldır kapalı akciğer ameliyatlarını tek bir kesiden başarılı bir şekilde yapmaktayız. Akciğer kanseri cerrahisinde temel amacımız; Geride makroskopik veya mikroskobik düzeyde tümör bırakmadan, cerrahi sınırlar temiz olacak şekilde akciğer rezeksiyonu yapmak, ilgili hemitoraksta bulunan lenf notlarının örneklenmesi veya diseksiyonun tamamlanmasını sağlamaktır.” şeklinde konuştu. Akciğer kanseri cerrahisinde uygulanan cerrahi yöntemlere ve şekillerine değinen Doç. Dr. Ömer Önal, meta analizlerle yapılan bilimsel çalışmalar hakkında bilgiler vererek, uygulanan cerrahi yöntemlerin avantajları ve dezavantajlarını anlattı.
Eskişehir Fibromiyalji tedavisiyle ilgili dikkat edilmesi gerekenler Özel Ümit Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Semiha Ülkü Gül, fibromiyalji hastalığı ve tedavisi hakkında bilgilendirmede bulundu. Fibromiyalji diğer, adı ile yumuşak doku romatizmasının 3 aydan daha uzun bir süre devam eden, yaygın vücut ağrısı ile seyreden kronik hastalık olduğunu aktaran Dr. Semiha Ülkü Gül, bu hastalığım toplumda yüzde 1 ile 4 oranında görüldüğünü söyledi. Hastalığın daha çok 30 ila 50 yaş aralığındaki kadınlarda görüldüğünü ifade eden Dr. Gül, hastaların genellikle vücudun değişik bölgelerinde yaygın ağrı, uyuşma ve elektriklenme şikayetlerinin olduğunu anlattı. Ayrıca hastaların sabah uyandıklarında eklemlerinde katılık hissi, vücutta aşırı yorgunluk ve halsizlik hissettiklerini belirten Dr. Gül, fibromiyalji olanların yoğun bir şekilde uyku sorunu yaşadıklarını dile getirdi. Fibromiyaljinin uykuya dalmada güçlük veya gece sık sık uyanmaya da neden olabildiğinden bahseden Dr. Gül, bilişsel fonksiyonlarda kayıp, unutkanlık, bir olaya konsantre olamama, baş ağrısı ve bağırsak problemlerinin de bu duruma sıklıkla eşlik ettiğine dikkat çekti. "Nedeni tam olarak bilinmiyor" Fibromiyaljinin nedeninin tam olarak bilinmediğini ifade eden Dr. Gül, yapılan çalışmalarda beyin ve omurilikteki ağrı algılayan alanlarda kimyasal bir bozukluğun olduğu görüldüğünü söyledi. Bu kimyasal bozukluğa etken olarak, genetik faktörlerin yanı sıra stres, travma, bazı enfeksiyonların ve hormonal dengesizliklerin de sebep olabildiğini dile getiren Dr. Gül, “Fibromilyalji teşhisinde herhangi bir laboratuvar veya görüntüleme yöntemi bulunmamakta, teşhis ve diğer hastalıklardan ayırma için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır” şeklinde konuştu. "Non medikal olarak beslenme desteği çok önemlidir." Hastalığın tedavisinde medikal ve non medikal tedavilerin birlikte kullanıldığını aktaran Dr. Gül, tedavilere ilişkin olarak ise şunları kaydetti: “Medikal tedavide ağrıyı düzene sokacak antidepresan ve ağrı kesiciler kullanılmakta, vitamin ve mineral eksikliklerinin giderilmesi de ağrıların azalmasında faydalı olabilmektedir. Non medikal olarak beslenme desteği çok önemlidir. Paketli, işlenmiş gıdalardan uzak durulması ve glutenden eksik beslenilmesinin hastalığın tedavisinde yararlı olduğu gözlenmiştir. Tedaviye destek olması bakımından mutlaka egzersiz programı hazırlanmalıdır. Büyük kas grupların çalıştıran pilates, yoga, yürüyüş, yüzme ve aerobik gibi egzersizlerin ağrıyı azalttığı görülmüştür. Eğer ağrılar fiziksel olarak tek bir bölgede toplandıysa fizik tedavi yöntemi de kullanılabilmektedir. Kuru iğneleme ile kas spazmları çözülebilmekte ve nöral terapi de yine ağrıların azaltılması konusunda fayda sağlamaktadır. Medikal ve non medikal tedavi yöntemleri bir arada kullanılarak hastanın günlük yaşam konforunun daha iyi seviyelere çıkarılması konusunda başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.”