YEREL HABERLER - 11 Mart 2012 Pazar 11:08

20 YILLIK TÜRKÇE ÖĞRETMENİ KALBİNE YENİK DÜŞTÜ

A
A
A
20 YILLIK TÜRKÇE ÖĞRETMENİ KALBİNE YENİK DÜŞTÜ

Şırnak’ın Cizre İlçesi Vali Kamil Acun İlköğretim Okulu’nda Türkçe branş öğretmeni olarak görev yapan 3 çocuk babası Adnan Pamukçu, kalbine yenik düşerek hayatını kaybetti.
Cizre’de 20 yıldan bu yana birçok okulda öğretmenlik yapan tecrübeli Türkçe Öğretmeni Adnan Pamukçu, geçirdiği kalp krizi sonucu sevk edildiği hastanede doktorların bütün müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Cizre Vali Kamil Acun İlköğretim Okulu’nda 14 yıldan bu yana Türkçe Öğretmenliği yapan Türkçe Öğretmeni Adnan Pamukçu (56), 9 Mart’ta Yafes Mahallesindeki evinde kalp krizi geçirdi. Ailesi tarafından Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan emektar öğretmen acil serviste yapılan ilk tedavisinin
ardından Batman’a sevk edildi. Sevk edildiği hastanede doktorların yaptığı bütün müdahaleye rağmen tedaviye 20 yıllık Türkçe öğretmeni kalbine yenik düşerek hayatını kaybetti. Pamukçu’nun cenazesi Batman’daki hastane morgundan ailesi tarafından teslim alındıktan sonra Cizre’ye getirildi. Pamukçu’nun cenazesi son kez getirildiği Yafes Mahallesindeki evinden gözyaşları arasında çıkarıldı. Adnan öğretmenin cenazesi, ailesi, sevenleri, meslektaşları ve vatandaşlar tarafından Ulu Cami’de kılınan cenaze
namazından sonra gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Pamukçu’nun cenazesinin defnedildiği sırada çocukları ve sevenleri gözyaşlarına hakim olamadı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Rektör Kaçar’dan 24 Kasım Öğretmenler Günü mesajı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, eğitimi ve öğretmeni merkeze almayan bir toplumun güçlü bir gelecek inşa etmesi mümkün olmadığını açıkladı. Rektör Kaçar, “Atatürk’ün, ‘Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır’ sözüyle ortaya koyduğu üzere, eğitimi ve öğretmeni merkeze almayan bir toplumun güçlü bir gelecek inşa etmesi mümkün değildir. Öğretmenlerimiz yalnızca ülkemizin geleceği olan evlatlarımızı yetiştirenler değil aynı zamanda sevgiyi ve merhameti öğreten; onların kişiliğini biçimlendirenlerdir. Toplumların gelişiminde hayati bir role sahip olan öğretmenlerimiz, bilgiyle bireyleri güçlendiren ve uygarlığın ilerlemesine katkı sağlayan öncülerimizdir. Bizler de Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi olarak eleştiren ve sorgulayan, çalışan ve üreten; insana, hayvana ve doğaya merhametle yaklaşan bireyler yetiştirmeye devam edeceğiz. Bu anlamlı günde, başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Üniversitemizin değerli eğitimcileri olmak üzere ülkemizin dört bir yanında sabırla ve emekle görevlerini yerine getiren öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum. Tüm öğretmenlerimize sağlık, huzur ve mutluluk dolu güzel bir ömür temenni ediyorum” dedi.
İzmir Aliağalı Taekwondocu Balkan Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil edecek Türkiye Taekwondo Federasyonu tarafından İzmir’de düzenlenen ‘Murat Şimşek 2024 Türkiye Yıldızlar Taekwondo Şampiyonası’nda Türkiye 2’ncisi olan Aliağa Gençlik Merkezi (AGM) Spor Kulübü’nün sporcusu Sezgin Ege Kaya, Balkan Şampiyonası’nda milli takım adına Türkiye’yi temsil edecek. Aliağa Belediyesi AGM Spor Kulübü Taekwondo kursunda antrenör Ziya Cönge’nin 9 yıllık öğrencisi olan Sezgin Ege Kaya, taekwondo branşında başarılarını katlamaya devam ediyor. Bu yıl 26-27 Ağustos tarihlerinde Türkiye Taekwondo Federasyonu tarafından İzmir’de düzenlenen ‘Murat Şimşek 2024 Türkiye Yıldızlar Taekwondo Şampiyonası’nda Türkiye 2’ncisi olan Sezgin Ege Kaya, 28-29 Kasım 2024 tarihlerinde Romanya’nın Oradea kentinde düzenlenecek 24. Balkan Taekwondo Şampiyonası’na gitmeye hak kazandı. Kaya, şampiyonada 49 kiloda 12-14 yaş grubu yıldızlar kategorisinde Türkiye’yi temsil edecek. Balkan Şampiyonası’na milli takım adına ülkesini gururlandırmak için gideceğini söyleyen Sezgin Ege Kaya, antrenörü Ziya Cönge’ye ve ailesine teşekkür etti. Ziya Cönge: “Milli takımımıza Aliağa’dan bir sporcu kazandırdık” AGM Taekwondo Antrenörü Ziya Cönge, Sezgin Ege Kaya ile 9 yıllık serüvenini şu sözlerle ifade etti: “Sezgin Ege’yi anaokulu çağında keşfettim. Ben kurs verirken yan tarafta aynı hareketleri yapmaya çalıştığını, bizi taklit ettiğini gördüm ve hemen ailesi ile konuştum. Onu belediyemizin taekwondo kurslarına aldık. İlk maçında altın madalya aldı, İzmir Şampiyonu oldu. Şu an da 10’a yakın bir İzmir şampiyonluğu var ve namağlup bir serüven yakaladı. Milli Eğitimin okullar arası düzenlediği yarışmalarında Türkiye 2’nciliğimiz var. Bu yıl yapılan İzmir’de yapılan Türkiye Şampiyonası’nda Türkiye 2’incisi oldu. Bu ay sonu yapılacak olan Balkan Şampiyonası’na katılmaya hak kazandık. Hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Sezgin Ege Kaya gibi birçok öğrencimizi çalıştırmaya devam ediyoruz. Kursumuzda 150’ye yakın sporcumuz var. Sezgin Ege, milli sporcu olarak ilk adımı attı ve diğer öğrencilerimize ışık oldu.”
Erzurum Gezeravcı: “Uzaya yolculuğumuz bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış hikayesi değil” Milli Uzay Programı’nın önemli aşamalarından biri olan insanlı uzay misyonu kapsamında, Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı, Erzurum’da öğrencilerle bir araya geldi. Milli Uzay Programı’nın önemli aşamalarından biri olan insanlı uzay misyonu kapsamında, Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı, Erzurum İl Milli Eğitim Müdürlüğünün organizasyonunda Necip Fazıl Kısa Kısakürek Kültür Merkezi’nde öğrencilerle buluştu. Gezeravcı, programda uzayda yaşadığı deneyimle ilgili bilgiler paylaştı, tavsiyelerde bulundu ve sorulara cevap verdi. Alper Gezeravcı, insanlı uzay misyonu görevinin icrasından bugüne kadar, ülkeye döndükten sonra 106 şehir değişimiyle 208’inci programı Erzurum’da icra ettiklerini ifade ederek, “Geleceğimizin teminatı olan genç kardeşlerimizin ayağına kadar gelerek, bu görev süreçlerini anlatmak, sadece görevin teknik boyutlarını değil aslında daha ziyade manevi boyutunun onlara aşılamak, onların bugüne kadar hak ettikleri özgüveni ayağa kaldırmalarına vesile olacak ve bugüne kadar ısrarla özgüvenlerini yaftalamaya yeltenen insanların bütün çabasını boşa çıkaracak şekilde onların geleceğe bakışlarını daha öz güvenli hale getirecek bir içerik barındırıyor. Sunumu yaptığımız kitledeki kardeşlerimizin sorularından ve olaya yaklaşımlarından, dikkat seviyelerinden, bütün gelecek hedeflerini üzerlerine inşa ettiğimiz bu kardeşlerimizin geleceğimizin hakikaten teminatı olduğunu bir kere daha ispat ediyor” dedi. "Bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış hikayesi değil " Milli Uzay Programı’nın bir unsuru olan insanlı uzay misyonu sürecinin en önemli mimarının devletin güçlü iradesi olduğunu vurgulayan, Gezeravcı şöyle dedi: “Biz devletimizin imkanlarıyla yetişmiş bir bireyiz ve devletimizin imkanlarıyla uzaya gidip bu görevi icra edebildik. Bu konuda devletimizin güçlü iradesine ve milletimizin imkanlarına müteşekkiriz. Sürecin devamlılığı noktasında bu her yerde vurguladığımız üzere bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış hikayesi değil. Dolayısıyla ilk adımını attığımız bu misyonun icrasıyla ilk adımı icra ettiğimiz görevin devamında daha Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği, bu kardeşlerimizin yürüyeceği nice yol var. Buna yönelik olarak da devletimizin altyapı hazırlıkları halihazırda devam ediyor.” "Yeter ki, kimse gölge etmesin" Türk insanının, pratik zeka konusunda son derece ileri seviyede olduğunu anlatan Alper Gezeravcı, “Bu konuda asla mütevazi olmayacağım. Dünyanın başka milletleriyle bir araya geldiğimizde rutin olan akışı zaten herkes okuyarak anlayabiliyor. Ama sıkıntı işin rutinin dışına çıktığında, acil durum senaryolarını geçtiğinde ve sıra dışı şartlarla yüz yüze geldiğimizde, yüzyıllardır bulunduğumuz bu coğrafyada badirelerle mücadele etmeye alışık olmuş bu milletin evlatlarına rakip zeka konusunda ne tür çözümler üretebildiğini net olarak ortaya koyuyor. Bu noktada onların potansiyellerinden en ufak bir şüphemiz yok. Yeter ki, kimse gölge etmesin. Yeter ki, onu kimse onların özgüvenlerini yaftalayıp potansiyellerini ayak altına almaya çalışmasın” şeklinde konuştu. Erzurum Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’ya Erzurum’un önemli simgelerinden olan Oltu taşı tespihi hediye etti.