YEREL HABERLER - 07 Mart 2012 Çarşamba 11:12

"MEHMET AKİF ERSOY`UN AYDIN KİŞİLİĞİ" KONULU KONFERANS

A
A
A
"MEHMET AKİF ERSOY`UN AYDIN KİŞİLİĞİ" KONULU KONFERANS

SODES kapsamında, İLESAM Gaziantep Şubesi tarafından “Gaziantep Kültür ve Edebiyat Günleri ve Yazarlık Okulu Projesi” çerçevesinde, Prof. Dr. Nurullah Çetin tarafından "Mehmet Akif Ersoy’un Aydın Kişiliği" konulu konferans düzenlendi.
İLESAM Gaziantep Şube Başkanı Muhittin Arar’ın açılış konuşmasının sonrasında konuşan Prof. Dr. Nurullah Çetin, “Aydın dediğimiz zaman birçok anlam ifade ediyor. Aslında münevver aydın ve karanlık aydın olmak üzere iki aydın tipinden söz edebiliriz. Peygamber dediğimiz figür, kendinden bir fikir, bilgi üretmeyen ancak doğrudan doğruya Allah’tan vahiy olarak aldığı mesajı insanlara aktarmakla görevli olan bir elçidir, nebidir. Eski zamanlarda alim dediğimiz bir figür vardı. Bu da bugünkü anlamda bilgi dallarında uzmanlaşılmadığı, ihtisaslaşmanın gerçekleşmediği dönemlerde her dalda ilahiyat, astronomi, matematik, tıp gibi her bilgi dalından biraz bilen ama bu bilgiler arasında da organik bağ kuran adama alim deniliyordu” şeklinde konuştu.
“Günümüzde bilgi dallarının çoğalmasıyla birlikte ayrıntılarda derinleşme, yoğunlaşma olunca uzmanlaşma kendiliğinden doğdu” diye konuşan Prof. Dr. Çetin, “Belli bir bilim dalında uzmanlaşmış o bilim dalının teknik bilgileriyle donanmış, o kuramsal bilgileri uygulamaya dönüştürme becerisine sahip olan insan tipi bilim adamıdır. Sanatçı ise dünya hayatı, toplum karşısındaki üretmiş olduğu bilgi ve bilinci duygusal tepki verme biçiminde yansıtan insandır” diye konuştu.
Topluma yön gösteren insanların alimler olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çetin, aydın deyince içine doğduğu toplumun ve milletin sosyal, siyasi, kültürel, ekonomik, askeri, tarımsal kendi hayatını kuşatan bütün alanlarla ilgili özgün fikir üretimiyle sentez yapabilen, yanlışların farkına varabilen kişiler olduğunu belitti.
Söyleşinin sonunda konuşmacı Prof. Dr. Nurullah Çetin’e, Fen - Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Behiye Köksel tarafından plaket, Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Arif Yılmaz tarafından ise teşekkür belgesi takdim edildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Küçükbaş hayvanların kırkım mesaisi başladı Türkiye’de tarım ve hayvancılıkta önemli bir yere sahip Adana’da, baharın gelmesiyle birlikte üreticilerin de hayvan kırkma mesaisi başladı. Nisan ayında etkili olan yağışların ardından soğuk hava bölgeyi terk etmeye başladı. Adana’nın Kozan ilçesinde de baharla birlikte güneşin kendini göstermeye başlamasıyla özellikle küçükbaş hayvan sahibi üreticiler, kırkıma başladı. Ilıca Mahallesi’nde üretici Emrah Doğan da aile üyeleriyle birlikte keçilerin kırkımlarını yaparken, kırkım yapmanın berberlikten daha zor olduğunu söyledi. "Hayvanların sağlıklı kalması için bakımlı olması gerekir" 250 küçükbaş ile 50 büyükbaşı bulunan üretici Emrah Doğan, keçi ve koyunların baharın gelmesi ile birlikte bakımlarına başladıklarını belirterek, "Her yıl sıcak havalar başlamadan hayvanların serin ve sağlıklı kalabilmesi, Kurban Bayramı öncesi de bakımlı olması gerekir. Keçi ve koyunları damat gibi hem bahar hem Kurban Bayramı için hazırlıyoruz. Kırkımın zorluğu tutması zor. Hayvanlar alışkın olmaz ise bu daha da zor hale geliyor" dedi. Kurban Bayramı hareketliliğinin de başladığına değinen Doğan, zorlu mesailerinin bayram bitince biteceğini kaydetti. "Baharla kırkım başladı" Hayvancılık yapanlardan Canan Karalı ise, "Bize göre zorluğu olmayan bir mesai. Bu işi sevdiğimiz için yapıyoruz. Bahar ile birlikte kırkım başladı. Bu yıl iklim değiştiği için kış yaza kaldı. Normalde yaylalara göç başlamıştı. Şu an serin olunca yaylaya göç etmeden kırkım başladı. Bu da bizler için güzel oldu diyebiliriz. Burada kırkımlarımızı tamamlayacağız. Günlük ortalama 25 hayvanın bakımını yapıyoruz" şeklinde konuştu.