YEREL HABERLER - 07 Mart 2012 Çarşamba 09:52

GAZİKENT ÜNİVERSİTESİ`NDE DENEME SINAVLARI DEVAM EDİYOR

A
A
A
GAZİKENT ÜNİVERSİTESİ`NDE DENEME SINAVLARI DEVAM EDİYOR

Gazikent Üniversitesi, lise öğrencilerinin gerçek sınav ortamına adapte olabilmeleri için üniversite imkanlarını kullandırmaya devam ediyor.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde üçüncüsü gerçekleşen deneme sınavının konukları, Mustafa Gürbüz Nejat Bayel Anadolu Lisesi son sınıf öğrencileri oldu. Sınava 150 öğrenci katıldı. Deneme sınavına öğrenciler ile birlikte gelen okul öğretmenleri eşlik etti. Sınav sonuçları Gazikent Üniversitesi web adresinden http://www.gazikent.edu.tr öğrencilere duyurulacak.
Deneme sınavı ile ilgili bir bilgi veren Gazikent Üniversitesi Kurumsal İletişim Uzmanı Ertuğrul Hacıömer, deneme sınavı yaparken sınavın yapıldığı mekanın önemli olduğunu, fiziksel şartlar açısından gerçek sınav alanlarını çağrıştıracak yerlerde yapılması gerektiğini söyledi. Bu nedenle öğrencileri deneme sınavları için üniversiteye davet ederek fiziksel şartların sağlanmasına yardımcı olduklarını belirten Hacıömer, "Sınava giren öğrencileri, sınav sonunda üniversitemiz hakkında bilgilendiriyoruz. Üniversitemizin kampüs alanını gezdiriyor, üniversitemizde öğrenim gören öğrenciler ile buluşturup onları gerçek sınav için motive etmek istiyoruz. Gaziantep’te faaliyetlerini sürdüren bir vakıf üniversitesi olarak, imkanlarımızı Gaziantepli öğrencilere sunmak ve onlara hizmet etme faaliyetlerimize devam etmek amacındayız" dedi.
Gazikent Üniversitesi yetkililerine, bu imkanı öğrencilerine sundukları için teşekkür eden Mustafa Gürbüz Nejat Bayel Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Mehmet Akpınar da, “Öğrenciler açısından deneme sınavı sorularının çözümünün bitmesi, deneme sınavının bittiği anlamına gelmez. Öğrenciler deneme sınavından sonra mutlaka sorular ve verdikleri cevaplarla ilgili bir analiz çalışması yapmalıdır. Hangi sorulara yanlış cevap verdiklerini veya hangi konularda eksik kaldıklarını tespit etmelidirler. Yanlış yaptıkları konular üzerinden hemen bir çalışma planı yaparak eksiklilerini sınav zamanına kadar gidermelidirler” diye konuştu.
Sınavın bitmesi ile öğrenciler Gazikent Üniversitesi kampüs alanını gezdiler. Gezi sırasında öğrencilere fakülte ve bölümleri, burs imkanları, Erasmus - Farabi programları hakkında bilgi verildi. Öğrenciler geziden sonra Gazikent Üniversitesi öğrencileri ile öğle yemeği yediler. Liseliler yemek esnasında üniversite öğrencilerinden, üniversite hayatı konusunda bilgiler aldılar.
Program sonunda lise öğrencilerine üniversiteyi tanıtıcı doküman ve broşürlerden oluşan hediyeler verildi. Lise öğrencileri, kendilerine bu imkanı sağlayan Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İbrahim Özdemir’e ve program sırasında kendilerine yardımcı olan üniversite personeline teşekkür ettiler.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Zirai don ağzımızın tadını kaçıracak; bal üretimi düşecek Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, zirai don nedeniyle arıcıların büyük zarar gördüğünü belirterek, bu yıl bal üretiminin geçen senin çok altında olacağını kaydetti. Şahin, yaptığı açıklamada, ülkenin önemli bölümünde etkili olan, tarım sektöründe ciddi sorunlara yol açan zirai don hadisesinin bahçelerde elma, şeftali, kayısı, kiraz, vişneyi, doğada otları ve kır çiçeklerini öldürdüğünü söyledi. Kır çiçekleri ve meyve çiçekleri öldükten sonra arıcıların yapacağı iş kalmadığını vurgulayan Şahin, "Meyvecilik zarar gördüyse bir daha çok zarar gördük. Tarımsal üretimin en önemli unsuruyuz biz. Tarımsal üretim için emek veriyorduk. Emek vereceğimiz bir şey kalmadı, tarım sektörü çok ciddi derin yara aldı. Doğada, tarlada arıların çalışacağı alan, bir şey kalmadı" dedi. Şahin, tarım sektörünü gökyüzüne çıkaranı, katma değer üretenin arıcılık olduğunu dile getirerek, döllenmede ve verimde arıların büyük öneminin bulunduğunu anlattı. Arıların gelişemediğine ve zararın hesap edilemeyecek boyutta olduğuna dikkati çeken Şahin, şöyle konuştu: "Don zararından sonra üçüncü, dördüncü çiçekler gelse bile bize faydası olmayacak çünkü arılarımız gelişmedi. Arılar gelişseydi üçüncü dördüncü çiçekte bal alabilecektim. Ben komple zarar gördüm. Arılarda da ciddi harar oluştu. Orta Anadolu’daki arılarımızda ciddi zarar var. Kırıkkale’deki arıların yüzde 80’i zarar görmüş, kışlatma sürecinde. Dengesiz hava şartlarından oluştu bu zarar. Geçen yıllarda arıcılarımıza kovan başına dörder beşer kilo şeker veriliyordu bu yıl hiçbir şey verilmedi. Şeker verilebilseydi belki bu kadar zarar oluşmayacaktı. Arıcılar desteklerini alamadı. Ocak şubatta yatıyordu normalde nisan geldi halen destek alamadık. Arıcılar perişan oldu." "Bal üretiminde ciddi kayıp oluşacak" Meyve üreticilerinin durumunun kötü olduğunu ancak arıcılarda ise çarpan etkisiyle daha ciddi boyutlarda zarar ortaya çıktığını belirten Şahin, şunları söyledi: "İleriye dönük plan program yapamıyoruz. Türkiye’nin uzun yıllar ortalaması 115 bin ton bal üretimi. Geçen yıl 80 in ton civarında üretim oldu ve kendi ihtiyacımızı karşıladık. 2025 yılına yönelik öngörüde bulunamıyorum. Ülkede üretilen balın yüzde 35-40’ı çam balından oluyor. Ege ve Akdeniz’deki çam ormanlarından üretiliyor. İklimsel değişiklikler önemli sorun. Temmuzda kavurucu sıcaklar olursa bal üretimi olumsuz etkilenecek. Arıcılarımız her zaman arılarını dinç tutmak zorunda yavru faaliyetleri en üst seviyede olmalı. Bu yıl 80 bin ton bile çok uzak kalıyor bal üretiminde. Ciddi kayıp oluşacak maalesef."
Gaziantep GİBTÜ bilim söyleşileri başladı: Bilim toplumla buluşuyor Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ), bilimi toplumla buluşturmak ve genç nesillerde bilimsel farkındalık oluşturmak amacıyla kurduğu Bilim İletişimi Ofisi kapsamında hayata geçirdiği "GİBTÜ Bilim Söyleşileri" programının ilk etkinliğini gerçekleştirdi. Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen ve ortaokul ile lise düzeyindeki öğrencilere yönelik olarak planlanan program, 12 ayrı söyleşiden oluşan kapsamlı bir bilim iletişimi girişimidir. Programın açılış etkinliği, GİBTÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Seçil Eroğlu tarafından, mezun olduğu Ayten Kemal Akınal Anadolu Lisesinde gerçekleştirildi. Eroğlu, "Biyoteknoloji: Geleceği Şekillendiren Bilim" başlıklı sunumunda, genetik mühendisliği, CRISPR teknolojisi, yapay organlar, çevre dostu biyoplastikler gibi çağdaş konuları sade ve anlaşılır bir dille öğrencilere aktardı. Etkinlikte yalnızca güncel bilimsel gelişmeler değil, bu gelişmelerin insanlık ve doğa üzerindeki etkileri, etik boyutları da tartışmaya açıldı. Öğrenciler interaktif sunum, görseller ve soru-cevap bölümleriyle bilimi yalnızca dinlemedi; düşündü, sorguladı, ilham aldı. Bilimle dönüş: Mezun olduğu okulda ilham verdi Etkinlik, Dr. Seçil Eroğlu için farklı bir anlam daha taşıyordu. Yıllar önce öğrencisi olduğu okulun sıralarına bu kez bir akademisyen olarak dönmek, genç zihinlere bilimle dokunmak anlamına geliyordu. Eroğlu, öğrencilerle hem kişisel akademik yolculuğunu hem de bilimin dönüştürücü gücünü paylaştı. 12 etkinlikle bilim yolculuğu "GİBTÜ Bilim Söyleşileri" programı, 2025 yılı boyunca 12 farklı okulda, GİBTÜ’nün alanında uzman akademisyenleri tarafından yürütülecek. Her söyleşi, farklı bilimsel temaları merkeze alarak gençleri bilime yakınlaştırmayı, onları hem düşünmeye hem üretmeye teşvik etmeyi hedefliyor. Programın koordinatörlüğünü üstlenen GİBTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Bayram Bala, "Bilimsel farkındalık yalnızca kampüslerde değil, toplumun her alanında oluşmalı. Bu program, gençleri geleceğin bilim insanları olarak cesaretlendirmeyi amaçlıyor" dedi. "YÖK vizyonuyla uyumlu, yerelde öncü bir uygulama" GİBTÜ’nün bu programı, geçtiğimiz ay Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bünyesinde kurulan Bilim İletişimi Ofisi’nin "Bilim Kafe" adıyla başlattığı ulusal bilim iletişimi hareketiyle doğrudan örtüşüyor. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın bilim iletişimi vizyonunu yansıtan şu sözler, GİBTÜ’nün bu alandaki kararlılığını da ortaya koyuyor: "Bilim iletişimini Türkiye’deki bilimsel bilgi tecrübesini, sadece ulusal sınırlarla değil, dünyayla paylaşmanın bir vasıtası olarak görmeliyiz." Bu yaklaşımla, GİBTÜ’nün kendi bünyesinde kurduğu Bilim İletişimi Ofisi, üniversite-toplum etkileşimini sürdürülebilir, planlı ve kurumsal bir yapıya dönüştürüyor. GİBTÜ, bu yönüyle hem bilgiyi topluma taşıyan bir üniversite hem de ulusal bilim iletişimi vizyonunun bölgesel öncülerinden biri olarak konumlanıyor.