Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, 17 Ağustos’un bir deprem ülkesi olduğumuzu algılamada milat olduğunu söyledi.
Tunceli İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından ’Deprem Haftası’ nedeniyle Kültür Merkezi’nde konferans düzenlendi. Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, öğretmenler, muhtarlar ve kurum amirlerinin katıldığı konferansta ’Toplum liderlerini teşkilatlandırma projesi, afet zararlarını azaltma programı’ konulu bir sunum yapan Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, 17 Ağustos depreminin milat olduğunu söyledi. Işıkara, "Çünkü 17 Ağustos’tan önce 1992 Erzincan depremi ve daha sonra meydana gelen depremlerde, basın ve
televizyonlar birinci gün manşetten, ikinci gün iç sayfadan, üçüncü gün birazcık daha verip haberi bitirirdi. Ama ne zaman İstanbul 17 Ağustos depremini hissetti, yer yerinden oynadı. Ne zaman Yalova, Gölcük, Kocaeli, Sakarya, Düzce ve Bolu’da deprem yaşandı, o zaman ’biz bir deprem ülkesinde yaşıyormuşuz’ dendi. Neden? Çünkü ekonomi İstanbul’da, ticaret, kültür ve sanat İstanbul’da. Ne zaman İstanbul bunu hissetti, o zaman ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini maalesef çok geç de olsa fark ettik. 17
Ağustos’a kadar inanılmaz sorumsuz yaşadık. Ondan sonraki süreçte de o sorumsuzluğun bedelini acı bir şekilde ödüyoruz, ödemeye de devam ediyoruz. Ama devlet 17 Ağustos’tan sonra bu konuda iki önemli adım attı. Bunlardan bir tanesi çok başlı olan afet yönetimini, Afet ve Acil Durum Başkanlığı oluşturularak bir başbakan yardımcılığına bağlamış olması, atılan en önemli adımlardan biriydi. İkincisi ise toplumun deprem ve afet zararlarını azaltma konusunda yapılan eğitim çalışmalarıdır" dedi.
Eğitim çalışmalarından birinin toplum liderlerini teşkilatlandırma projesi afet zararlarını azaltma programı olduğunu belirten Işıkara, bu konuda öğretmen ve imamlara büyük görevlerin düştüğünü de ifade etti. Işıkara, okullarda öğrenci, camilerde ise cemaat vasıtasıyla evlere girilerek bu konuda ailelerin bilinçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.