YEREL HABERLER - 06 Mart 2012 Salı 16:05

KADIN VE AİLE KÜLTÜR SANAT MERKEZİ YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR

A
A
A
KADIN VE AİLE KÜLTÜR SANAT MERKEZİ YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR

Bağcılar Belediyesi Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi yoğun ilgi görüyor. 24 farklı branşta meslek edindirme kurslarına katılan kadınlar, uzman psikologlardan sorunlarının çözümüne yönelik danışmanlık hizmeti alıyor, spor salonunda ücretsiz spor yapıyor ve kültürel etkinliklere katılıyor.
Bağcılar Belediyesi’nin Türkiye’de bir ilk olarak inşa ettiği Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi, yoğun ilgi görüyor. Merkezde İŞKUR ve Halk Eğitim Merkezi ile ortaklaşa düzenlenen meslek edindirme kurslarına katılan Bağcılarlı kadınlar, el becerilerini geliştirerek iş sahibi olabiliyor. Mesleki eğitim kurslarının yanı sıra psikolojik danışmanlık hizmetinin de verildiği merkezde, ayrıca geniş bir spor salonu ve konferans salonu bulunuyor.
İki buçuk aylık periyotlarla düzenlenen yaşlı ve hasta bakımı, çağrı merkezi operatörlüğü, aşçılık, çocuk bakımı, iğne oyacılığı gibi 24 farklı branşta mesleki eğitim kurslarına katılan kadınlar, kursun ardından sertifika alıyor. Özellikle İŞKUR’la ortaklaşa düzenlenen kurslar yoğun ilgi görüyor. Hem meslek öğrenen hem de günlük 15 TL ücret alan kursiyerlerin istihdam edilmeleri durumunda üç yıl sigortaları devlet tarafından ödendiği için işe yerleşmeleri de daha kolay. Uzman psikologların görev yaptığı
merkezde kadınlar, her türlü sorununu psikologlara anlatabiliyor ve ücretsiz danışmanlık hizmeti alıyor. Yine uzman eğitmenler eşliğinde spor salonunda spor yapabilen kadınlar, açılan sergileri gezip, konferans salonunda düzenlenen sosyal ve kültürel etkinliklere de katılabiliyor.
Hasta ve yaşlı bakımı kursunda ders veren Mualla Çeteci, kursiyerlerin ilk defa böyle bir eğitim aldıkları için biraz zorlandığını belirterek, "Hastane stajımız olduğunda hem bilgilerini hem hastane stajlarını birleştirip güncelliyorlar. Orada pratik hale getirdikleri için çok daha güzel oluyor. Bir kadın olarak benim istediğim tek şey, kadınların kendilerine güvenmeleri ve güvendikleri takdirde her şeyi başaracaklarına inanıyorum" diye konuştu.
Hasta ve yaşlı bakımı kursunda eğitim gören kursiyer Türkan Gülşen, "Adapte oluyoruz. Evimizi de, burayı da ayarlıyoruz. Kadınlar çekinmesinler öğrensinler, araştırsınlar" dedi.
Takı tasarım bölümünde eğitim veren Fatma Erdoğan ise, öğrencilerinin çok çalıştıklarını belirterek, "Burada bir model yapıyoruz. Eve gidiyorlar, kendileri farklı renklerde, farklı boncuklar deneyerek ertesi gün 2-3 tane yaparak geri geliyorlar. Sergilerimiz oluyor, ayrıca stantlarımızda yaptıkları ürünleri satabiliyorlar. Kadınların her şeyi yapabileceklerine inanmaları gerekiyor. İnanmak, başarmanın yarısıdır. Mutlu olmak herkesin kendi elinde" dedi.
Takı tasarım kursiyeri Tülay Köse de, "Hocalarımızdan çok memnunum. Hepsi çok güler yüzlü ve iyi niyetliler. Tüm kadınların ve eşlerinin uyum içinde olmalarını, iyi anlaşmalarını diliyorum" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kök hücre tedavi yöntemleri Samsun’da konuşulacak Liv Hospital Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim Merkezi Direktörü Prof. Dr. Erdal Karaöz, 17 Nisan’da Samsun’da kök hücre alanındaki bilimsel gelişmeleri paylaşmak üzere bölge doktorlarıyla bir araya gelecek. Parkinson, alzheimer, spinal kord yaralanması, serebnal palsi, ataksi ve huntington hastalığı. İlk duyulduğunda her ne kadar çok ürkütücü gelse de son yıllarda kök hücre tabanlı hücresel tedavilerle bu hastalıklar tedavi edilebiliyor. Liv Hospital Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim Merkezi Direktörü Prof. Dr. Erdal Karaöz, 17 Nisan’da Samsun’da kök hücre alanındaki bilimsel gelişmeleri paylaşmak üzere bölge doktorlarıyla bir araya gelecek. Kök hücre tedavisi ve hangi hastalıklarda uygulanabileceğini anlatan Karaöz, Sağlık Bakanlığı onayı olmayan standart dışı uygulamalara dikkat çekti. Kök hücre tedavisi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Erdal Karaöz, ’’Son yıllarda kök hücre tabanlı hücresel tedaviler konusu tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de oldukça gündemde. Özelikle merkezi sinir sistemi organları dediğimiz beyin, beyincik, beyin sapı ve omuriliği ilgilendiren genetik tabanlı ya da travmaya bağlı olarak gelişebilen parkinson, alzheimer, spinal kord yaralanması, serebral palsi, ataksi ve huntington hastalığı gibi hastalıkların ortak özelliği bu organlarda işlev gören hücrelerin bir nedenden dolayı ölmesi esasına dayanmaktadır. Kök hücre tedavisinin hedefi de bu ölmüş hücrelerin yerine yeni sağlıklı hücreleri koyabilmek ve hastalığın patolojisi sonucunda ortaya çıkan immünolojik etkileri ve inflamatuar süreci (yangıyı) ortadan kaldırmaktır’’ dedi. ’’Kök hücre konusunda bilim insanları arasında konsensüs oluştu’’ Prof. Dr. Karaöz, sözlerine şöyle devam etti: ’’Başta nörodejeneratif hastalıklar olmak üzere bazı sağlık sorunlarını tıp yüzde yüz tedavi edememektedir. Bu hastalıkların ortak noktası ilgili oldukları doku ve organlardaki işlev gören hücrelerin bir nedenden dolayı işlevini yitirmesidir. Örneğin parkinson hastalığında beyindeki dopamin üreten hücreler bir nedenden dolayı öldükleri için o hastalığın belirtileri ortaya çıkmaktadır. Ya da Alzheimer hastalığında da bir hücresel kayıp ya da ölüm olduğu için o kişiler hastalığın belirtilerini gösterir. İşte bu ölmüş hücrelerin yerine koyabilecek ya da bu ölüm sürecini engelleyebilecek yegane çözüm olarak kök hücre replasmanı olduğu konusunda giderek artan düzeyde bilim insanları arasında konsensüs oluşmuştur.’’