Iğdır’ın Aralık ilçesine bağlı Kolikent köyünde, 6 ay önce geçirdiği trafik kazası nedeniyle belden aşağısı tutmayan Yusuf Figan (18), kendisine uzanacak yardım elini bekliyor.
Çalışmak için gittiği İstanbul’dan geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda amcasının aracı ile memleketine gelirken Erzurum’un Pasinler ilçesi yakınlarında geçirdiği kaza sonucu belden aşağısı tutmayan Yusuf Figan’ın yürümek için fizik tedavi görmesi gerekiyor. Bu tedavinin yapılması için aylık 17 bin TL gerektiğini fakat ailesinin maddi durumu iyi olmadığından tedavi masrafını karşılayamadığını ifade eden Fidan, babasının yazları çobanlık yaptığını, kendisinin de önceden inşaatlarda çalışarak ailesinin geçimini
sağladığını belirtti. Geçirdiği kaza sonucunda tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunu söyleyen Fidan, "İlk kaza geçirdiğimde sadece kafamı oynatabiliyordum. Bir süre Erzurum Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüm. Daha sonra Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyat oldum. Buradaki doktorlar, fizik tedavi görmem durumunda yürüyebileceğimi söyledi. Akrabalarımın kendi aralarında topladıkları para ile İzmit’te bu tedaviyi yapan bir hastanede yattım. Fakat bu hastanedeki tedavimin
aylık masrafı 17 bin TL olduğu için bunu karşılayamadık. Burada 2 ay gördüğüm tedavim parasızlıktan dolayı yarıda kaldı. Tedavi edilmezsem sakat kalabilirim. Başbakanımdan, Cumhurbaşkanımdan, Sağlık Bakanımdan ve duyarlı insanlardan yardım bekliyorum. Tekerlekli sandalyeden kalkıp yürümek istiyorum" dedi.
Hastaneye 13 bin TL borçlandıkları için senet verdiklerini de anlatan Figan, "Hastane avukatının her gün bizi arayarak borcumuzun 18 bin TL olduğunu, bu borcu ödemememiz durumunda yasal işlem başlatacaklarını söylüyor. Şimdi bu borcu nasıl ödeyeceğiz diye kara kara düşünüyoruz" diye konuştu.
"KIZ KARDEŞİM BENİM İÇİN OKULUNU BIRAKTI"
Lise birinci sınıfa giden kız kardeşinin kendisine bakmak için okulunu bıraktığını anlatan Figan, bu duruma çok üzüldüğünü söyledi.
Ağabeyine bakmak için okulunu bırakmak zorunda kalan Besra Figan ise, tekrar okuyabilmek ve ağabeyinin tekrar yürüyebilmesi için yardım isteyerek, "Ailede okumayı bilen tek yetişkin benim. Ağabeyim böyle olduğu zaman babam çobanlık yapıyordu, annemin ise okuma yazması yok, Türkçe konuşmayı bilmiyor. Bunun için kazadan sonra ben ağabeyime bakmak ve yapılan fizik tedavisinde yardımcı olmak için okulu bırakmak zorunda kaldım. Hiç kıpırdamayan ağabeyim, şimdi dizlerine kadar hissetmeye başladı. Fakat bizim
yaptığımız uygulama yeterli değil. Bu işin iyi yapıldığı hastanede, bu tedaviyi uygulayabilecek profesyonellerin ağabeyimle ilgilenmesi lazım. Biz yanlış bir egzersiz yaptırarak ağabeyimin iyice sakatlanmasına sebebiyet verebiliriz. Yetkilerden, hayırsever insanlardan yardım bekliyoruz" dedi.