POLİTİKA - 02 Mayıs 2012 Çarşamba 15:48

MHP`Lİ VURAL`DAN, BAŞBAKAN ERDOОAN`A `BIG BROTHER` BENZETMESİ

A
A
A
MHP`Lİ VURAL`DAN, BAŞBAKAN ERDOОAN`A `BIG BROTHER` BENZETMESİ

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a `Big Brother` benzetmesi yaparak, "George Orwell`in ortaya koyduğu Big Brother var ya, işte bugün Big Brother, Recep Tayyip Erdoğan. Herkesi gözetler, medyayı azarlar, muhalefeti susturmak için her türlü tezgahı yapar, sivil toplum örgütlerine baskı uygular, spor kulüplerinin transferine, federasyon seçimlerine kadar müdahale eder. O artık hayatımızın her alanındadır. Biliniz ki Big Brother sizi izliyor" dedi.
Vural, Meclis`te düzenlediği basın toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın tiyatrolarla ilgili açıklamalarını eleştirdi. Başbakan Erdoğan`ın son günlerde, sanattan edebiyata, spordan siyasete, eğitimden kültüre her konuyu değerlendirdiğini belirterek, şunları söyledi:
"Sanatçı oldu, sporcu oldu, eğitimci oldu, iktisatçı oldu ve herkese de ders verdi. O büyük usta çünkü. Büyük usta her şeyi bilir, her şeyin en iyisini yapar. Recep Usta, tiyatrolar ve sanatçılar konusunda da yerden göğe haklıdır. Çünkü Türkiye`de hiçbir oyuncu ondan daha iyi yapamaz; o oyunları Oscarlık oynar. Onun oyunları Bağdat`tan Şam`a, Tahran`dan Kahire`ye, Brüksel`den Davos`a, Washington`a kadar kapalı gişe oynar. O her türlü emperyal dekoru getirtir, allar pullar, hiç sıkılmadan bir de oyunu
`millet` adına, `İslam` adına dahi oynadığını söyleyebilir. Oynadığı bu güzel rol için de Washington`dan, Brüksel`den, Papa`dan, dış kaynaklı basından bol bol övgüler alır, alkışlayanlar olur. Türkiye`nin, Ortadoğu ve Balkanların en iyi rol kesicisidir Recep Tayyip Erdoğan. O, büyük Ortadoğu tiyatrosunun BOP ve Yahudi Cesaret Madalya ödüllü tek Müslüman lideridir. O, role bürünen gerçek bir sanatçı değil; rol kesen, hayatın gerektirdiği gerçek davranışları `mış` gibi oynayan bir avantürdür."
Vural, Başbakan Erdoğan`ın, kimi zaman demokratmış gibi, kimi zaman liberal gibi, kimi zaman cumhuriyetçi, kimi zaman muhafazakar, kimi zaman solcu, kimi zaman milliyetçiymiş gibi yaptığını savunarak, "Dün Özal için `lanetle anılacak` der, bugün `yaptığı hizmetlerinden dolayı rahmetle andığını` söyler. Dün Türkeş`i `eli kanlı, kafatasçı` olmakla suçlar, bugün Türkeş ismini partisinde milletvekili yapar. Dün Demirel`e `sahip olduğu engin devlet tecrübesinden faydalanmak istiyorum` der, bugün Demirel`i
yerin dibine sokar. Her küpe girer, her gün bir gömlek değiştirir. 12 Eylül`ün top oynayıcısıdır, 12 Eylül`le ilgili mağduriyet edebiyatı yapar. 28 Şubat`ın kaçkınıdır, Erbakan`ı arkadan hançerleyenidir, 28 Şubat`ın mağduruymuş gibi olur. 27 Nisan`ın ipine sarılır, 4 Mayıs`ta darbeciyle mezara gidecek sırları paylaşır, bugün 27 Nisan`ın bir darbe olduğunu ifade eder. Sanırsınız `Bugün Ne Giysem Programı` formatını ondan almış. Her gün yeni bir maskeli siyaset. İnanıyorum ki millet ona da `bizimle değilsin`
diyecek; layık olduğu yere gönderecektir" diye konuştu.
BIG BROTHER BENZETMESİ
Başbakan Erdoğan`ın herkesin kendisine ram olmasını istediğini ileri süren Vural, "Kimse onu eleştirmesin. Hiç anlamadığı sanat konusundaki keyfiliklerine sanatçılar bile sessiz kalsın, eleştirmesin. O, haşa her türlü eleştiriden münezzehtir. O her şeyi bilir, her şeyden anlar. O artık aslında 1984`ün George Orwell`in ortaya koyduğu Big Brother var ya, işte bugün Big Brother, Recep Tayyip Erdoğan. Herkesi gözetler, medyayı azarlar, muhalefeti susturmak için her türlü tezgahı yapar, sivil toplum
örgütlerine baskı uygular, spor kulüplerinin transferine, federasyon seçimlerine kadar müdahale eder. O artık hayatımızın her alanındadır. Biliniz ki Big Brother sizi izliyor, gözlüyor. `Sakın ola ki bana soru sormayın` diyor. O parmağını millete sallıyor. O parmağıyla milleti korkutuyor" dedi.
"DARBECİ ZİHNİYET"
`Kimse bize mürebbiye gibi parmak sallaması` diyen Başbakanın, her gün kendisini eleştirenlere parmak salladığını belirten Vural, "Kendisini eleştiren yazarları köşelerinden kovduruyor. Kendi iktidarını eleştiren kitapları yazılmadan toplatıyor. Kendisine ayağa kalkmadığı için yıllarca terörle mücadele etmiş komutan olan Engin Alan`a `bedel ödettiğini, içeri tıktığını` söylüyor. İşçiye `ben sana iş bulmak zorunda değilim` diye azarlıyor" diye konuştu.
"KÖKÜ ABD PROJELERİNDE, GÖZÜ İKTİDARDA"
Vural, İktidarın demokrasiyi bir araç olarak gören, eline geçirdiği güçle kendisi gibi düşünmeyenleri ezmeyi hedefleyen `darbeci bir zihniyet` olduğunu savundu.
Başbakan Erdoğan`ın bir konuşmasında, `Kökü mazide, gözü atide bir partiyiz` dediğini belirten Vural, "Sevgili gençleri uyarıyorum; bunlara inanmayın. 9 yıldan bu yana Türkiye`yi yöneten bu iktidarın kökü başka yerdedir, gözü başka yerdedir. O kelimeleri kuran adamın kökü ABD projelerinde, gözü yalnızca iktidarda" dedi.
Başbakan Erdoğan`ın `muhafazakarlık ve dindar gençlik yetiştirmekten` bahsettiğini belirten Vural, "Bugüne kadar ne yaptın sen? Sen kimi kandırıyorsun? Hangi muhafazakarlıktan bahsediyorsun sen? Irak`ta 1.5 milyon Müslüman`ın kanına giren ABD`nin uşaklığına savunan, onun BOP eş başkanı olmaktan gurur duyan birisi bunları nasıl söyleyebilir ya? Bir de `Öz yurdunda garip, öz yurdunda paryasın` diyen Necip Fazıl`a gönderme yapıyor ve öz yurdunda parya olmadığından dem vuruyor. Maalesef öz vatanımızda garip,
öz vatanımızda parya durumuna düşürüldük. Türkiye bugün bir ithal cenneti oldu. Bugün Türkiye BOP çerçevesinde Müslümanlar arasında fitne fesadı ve işgali savunan bir Türkiye haline dönüştü" dedi.
Vural, Başbakan Erdoğan`ın sanat dünyasını kontrol altına almak istediğini belirterek, "İşine geldiği zaman çağırıp açılım pazarlar. İşine geldiği zaman da azarlar" dedi.
TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş`ın, tutuklu milletvekilleriyle ilgili yapılması planlanan düzenlemeye yönelik, `100, maddede değişiklik Karayılan`ın milletvekili olmasının yolun açar, buna dea `Bugün Ne Giysem Programı` stek vermeyiz` şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, şu cevabı verdi:
"`Asıl soru, bugün milletin oyunu almış, milletvekillerinin içeri tıkılması konusunda doğrudan doğruya siyasal iradenin tavır aldığı konusudur. Yargı doğrudan yürütmenin talebiyle bunları yapmıştır. Kimse Karayılan gibilerin önünü açmak istemez, açmak isteyenin önünde en başta MHP yer alır. Elitaş`ın niyeti, Karayılan`ı aday yapmaksa kalksın kendi partisinden yapsın, belki Öcalan`ı da yapar."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Kiliseler definecilerin hedefinde Muğla’nın Yatağan ilçesinde mübadele öncesi Rum köyü olan kırsal Yayla mahallesinin farklı noktalarında bulunan iki kiliseden Değirmendere Kilisesinin içi ve çevresi define avcıları tarafından delik deşik edilirken, Mahalle içindeki kilise de bakımsızlıktan çökmek üzere. Mahalle içinde yer alan Yayla Kilisesi 1994 yılında İzmir 2 nolu kültür varlıklarını koruma kurulu tarafından tescil edilirken, Değirmendere Kilisesi de Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla 2011 yılında tescil edildi. Köklük ve Yayla Mahalleleri arasında yer alan Değirmendere Kilisesi, yol üzerinde vadiye bakan bir uçurum üzerine yapılmış. Define avcılarının hedefindeki Değirmendere kilesi bu defa bölgeye yapımı başlanan Yayla Barajının hemen üst bölümünde kalması nedeniyle toprak kayması tehdidi ile karşı karşıya. Yayla Mahallesi içinde yer alan anıtsal ebatlardaki 20 metreden uzun olan Rum Ortodoks Kilisesinin bugün kuzey cephesi tamamen yıkılmış durumda. Kilisenin içi tamamen ağaç ve otlarla kaplı olması ve bakımsızlık nedeniyle sağlam yapılar da tehdit altında bulunuyor. Issız ve yerleşim biriminin bulunmadığı, aynı zamanda hemen yol kenarında bulunan Değirmendere Kilisesinin hem içi, hem de çevresi define avcıları tarafından para, altın ve tarihi eser bulma umuduyla adeta delik deşik edilmiş durumda. Kilise içinde 2 metreye varan çukurlar kazılırken, kilise çevresinde de buna benzer çok sayıda çukur mevcut. Yatağan’ın kültür sanat elçisi ve araştırmacı yazar Tarcan Oğuz, mübadele öncesi Rumların yaşadığı Yayla köydeki kiliselerin koruma altında olmasına rağmen zaman zaman define avcıları tarafından tahrip edildiğini söyledi. Oğuz, “Burası Yatağan’a bağlı Yaylaköy. Osmanlı döneminde çok önemli Rum yerleşim yerlerinden birisi. Burada arkamdaki şapel, yani küçük kilise bulunuyor. Aynı zamanda köy içinde de büyük bir kilise bulunuyor. Bu iki kilise de tescillidir. Ama maalesef bakımsızlık nedeniyle bu hale gelmişler. Zamanında Rumlar burada muhtarlık kazanmışlar. Mübadele döneminde aile buradan gittikten sonra Atina’da şirket kurmuşlar. Şirketin adı da muhtar. Zaman zaman bu ailenin çocukları, torunları buraya gelip ziyaret ediyor. Bu görülen dere üzerinde, Değirmenderesi üzerinde baraj yapılıyor. Burada daha önce dere üzerinde 7 tane Rum değirmeni bulunuyordu. Çok geniş bir alandı burası. Özellikle Cumartesi günleri çok büyük Rum pazarı kuruluyordu. Mübadele sonrası burada kalan Rum yok. Sadece Rumların bıraktığı eserler bulunuyor. Mezarlar var ve aynı zamanda evler de var. Zaman zaman burada kaçak kazılar yapılıyor. Zaman zaman buraya gelip inceleme yapılmıştı. Ama maalesef şu an bakımsızlık nedeniyle kendi haline terk edilmiş durumda” dedi.
Gaziantep Gaziantep FK’lı Sorescu ve Lungoyi’nin hedefi galibiyet serisini sürdürmek Gaziantep FK’nın tecrübeli futbolcuları Christopher Lungoyi ile Deian Sorescu, Hatayspor maçı öncesi açıklamalarda bulunarak son haftalardaki etkili performanslarını bu maçta da sürdürerek galip gelmek istediklerini söyledi. Gaziantep Futbol Kulübü, Trendyol Süper Lig’in 12. haftasında 9 Kasım Cumartesi günü Mersin’de oynayacağı Hatayspor maçı hazırlıklarını tesislerinde yaptığı antrenmanla sürdürdü. Teknik Direktör Selçuk İnan yönetiminde gerçekleştirilen antrenman, yaklaşık 1 saat 30 dakika sürdü. Isınma ve koordinasyon çalışmalarıyla başlayan antrenman, taktik çalışmalar ve çift kale maç ile son buldu. Antrenman öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gaziantep Futbol Kulübü’nün tecrübeli futbolcuları Christopher Lungoyi ile Deian Sorescu, Hatayspor maçı öncesi açıklamalarda bulunarak son haftalardaki etkili performanslarını bu maçta da sürdürerek galip gelmek istediklerini söyledi. "Gollerimi atmaya devam etmek ve takıma katkı sağlamak istiyorum" Son haftalarda attığı gollerle dikkat çeken ve skor katkısı vermeye devam etmek istediğini belirten Rumen futbolcu Deian Sorescu, "Kaybetmemek her zaman iyidir. Biz de 4 maçtır kaybetmiyoruz. Bu harika bir durum değil ama çok iyi olduğunu düşünüyorum. Kazandığımız zaman takım, taraftar, camia yani herkes çok mutlu oluyor. Bizim daha da iyi olmak için odaklanmamız gerekiyor. Çünkü lig henüz bitmiş değil. Geçen sezon yaşadığımız küme düşme tehlikesi hissiyatını tekrar yaşamak istemiyoruz. Kendi adıma da gollerimi atmaya devam etmek ve takıma katkı sağlamak istiyorum. Takım kazandığı zaman ben daha mutlu oluyorum. Geçen yıl burada harika bir 5 ay geçirdim. Herkes bana değerli hissettirdi. Burayı tekrar tercih etmemin sebebi de buydu" dedi. "Puanlar için iyi bir şekilde mücadele etmemiz lazım" Hatayspor maçı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Sorescu, "Zor bir maç bizi bekliyor. Hatayspor maçına iyi bir şekilde odaklanmamız lazım. Konsantre olmamız lazım. Deplasmanda puanlar için iyi bir şekilde mücadele etmemiz lazım" ifadelerini kullandı. "Maç maç performansımı arttırdım" Gaziantep ekibinde son haftaların dikkat çeken isimlerinden olan Christopher Lungoyi de kendi performansı ile ilgili konuşarak, "Buraya gelmek benim için biraz zordu. Adaptasyon sorunum vardı, buraya entegre olmak gerçekten kolay değildi. Benim için yeni bir lig, yeni bir ülke, yeni bir takım ama takımımız da yeniydi. Maç maç performansımı artırdım" sözlerini dile getirdi. "Hatayspor’a karşı en iyimizi vermemiz gereken bir maç oynayacağız" Hatayspor maçı ile ilgili de konuşan ve zor bir maça çıkacaklarını ifade eden Lungoyi, "Hatayspor maçı bizim için gerçekten çok kritik bir maç. En iyimizi vermemiz gereken bir maç oynayacağız. Kendi evimizde 2 maç kazandık ama şimdi deplasmanda da kazanma zamanı diye düşünüyorum. Son 2 galibiyeti perçinlemek için dışarıda da kazanmamız gerekiyor. Önemli bir maç olduğunu düşünüyorum. Gol fırsatı da gelirse tekrardan gol atarım" şeklinde konuştu. "Selçuk hoca benim için ve kariyerim için gerçekten önemli bir hoca" Teknik Direktör Selçuk İnan ile ilgili soruya da cevap veren Lungoyi, uzun süredir iyi bir ilişkileri olduğunu vurgulayarak, "Hocamız beni uzun zamandır tanıyordu. Bireysel olarak da uzun zamandır görüşüyorduk. Selçuk hoca benim için ve kariyerim için gerçekten önemli bir hoca. Benim kariyer basamaklarını tırmanmam için en önemli hoca diyebilirim" diye konuştu.
Eskişehir Yanlış anlaşılma yüzünden cadde ortasında bıçaklanan genç ağır yaralandı Eskişehir’de yanlış anlaşılma yüzünden tartıştığı şahıs tarafından cadde ortasında defalarca bıçaklanan genç ağır yaralandı. Vatandaşların seyirci kaldığı o korku dolu anlar saniye saniye cep telefonu kamerasına yansıdı. Olay, dün akşam saat 18.50 sularında Şair Fuzuli Caddesi’nde meydana geldi. İddialara göre; Adalar Bulvarı’ndan geçen 06 DZR 227 plakalı motosikletin sürücüsü B.K.’nin (22), yaya haldeki A.Ş.’nin (41) telefondaki küfürlü konuşmasını üzerine aldı. Yanlış anlaşılma sebebiyle çıkan tartışma büyüyerek kavgaya dönüştü. Kavga sırasında A.Ş., motosikletten inen B.K.’ye bıçakla saldırdı. Özür dilemesini umursamadı, genci defalarca bıçakladı Bıçaklı A.Ş., ona küfür etmediğini söyleyerek B.K.’nin kendisinden özür dilemesini istedi. Özür dileyip kaçmaya çalışan B.K.’yı, defalarca bıçaklayan A.Ş., koşarak olay yerinden kaçtı. Çevredeki vatandaşların seyirci kaldığı olay sonucunda B.K., kanlar içerisinde yere yığıldı. Yaşanan o korku dolu anlar bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerası ile kayıt altına alındı. Kaçan bıçaklı saldırgan saklandığı evde yakalandı İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince hayati tehlikesi olduğu belirlenen yaralı B.K., ambulansla Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Olay yerinden kaçan şüpheli A.Ş. ise polis ekiplerince yapılan teknik ve fiziki takibin ardından saklandığı evde yakalanarak gözaltına alındı.
Denizli Başkan Pütün, Beyağaç’a sözünü verdiği tekstil atölyesini kazandırıyor DENİZLİ (İHA) – Denizli’nin Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün, seçim vaatleri arasında yer alan tekstil atölyesinin inşaatına başladı. Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri süresince Beyağaçlılara verdiği sözleri yerine getirmeye devam ediyor. Başkan Pütün’ün seçim vaatlerini arasında yer alan tekstil atölyesi inşaatına başlandı. Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü ile İlçe Stadyumunun yanında belirlenen alana inşa edilecek olan tekstil atölyesinde en az 50 kişinin istihdam edilmesi hedefleniyor. Seçim sürecinde Beyağaçlılara verdiği bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadığını ifade eden Başkan Sezayi Pütün, “10 sene önce ilçemiz nüfusu yaklaşık 15 bin iken, şimdi ise sadece 6 bin 500 kişi kaldı. Bunun sebebi ilçemizde yeni iş imkanlarının oluşturulamaması ve bu yüzden yaşanan göçlerdir. Seçim sürecinde söz verdiğimiz gibi 1 Nisan’dan bu yana sonra kollarımızı sıvayarak, Beyağaç’ı layık olduğu yere çıkarmak için çalışmalarımıza ve yeni projeler üretmeye başladık. Seçim vaatlerimiz arasında yer alan ve en az 50 kişinin istihdam edileceği tekstil atölyesinin temelini atmış olmaktan dolayı da büyük bir mutluluk yaşıyoruz. Kurulacak tekstil atölyesiyle ilgili bağlantılarımızı şimdiden yaptık ve söz aldık. İlçemizden işsizlik yüzünden göç etmek zorunda kalan gençlerimizi geri getireceğiz. Unutulan Beyağaç’ı tekrar hatırlatacağız. Beyağaç’ı parmakla gösterilecek yatırımlarla tanıştırmaya devam edeceğiz” dedi.