YEREL HABERLER - 26 Nisan 2012 Perşembe 13:43

MELİKGAZİ 223 BİN TON ASFALT ÜRETECEK

A
A
A
MELİKGAZİ 223 BİN TON ASFALT ÜRETECEK

Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Melikgazi Belediyesi olarak 2012 yılında asfalt üretimde hedefi 220 bin ton olarak belirlediklerini söyledi.
Eskişehir Gecekondu Önleme Bölgesinde tüm alt yapısı tamamlanarak meskene açıldığını ancak gelişen ve büyüyen şehirleşme oranında yeni alt yapılarda gerek duyulduğunu belirten Başkan Memduh Büyükkılıç ``Eskişehir Gecekondu önleme bölgesi alt yapı sorunu olmayan yerleşim bölgesidir. Çünkü 3 mahalle 15 yıllık bir geçmişi vardır. Tüm alt yapısı tamamlanarak meskene açılmıştır. Ancak doğalgaz, mobese, internet, kablo tv gibi yeni hat ve şebeke çalışmaları sebebi ile yollarda bozulma oldu. Belediye olarak tüm alt yapının bitirilmesini bekledik. Geçen yıl Osmanlı Mahallesinde asfaltlama çalışması yapıldı. Bu yıl ise Selçuklu ve Danışmentgazi Mahallesinde çalışma yapılacaktır. Şu anda iki ekip halinde her iki mahalle de çalışmalar devam ediyor `` dedi.
Danışmentgazi Mahalle Muhtarı Orhan Adıgüzel ise yapılan çalışmalardan son derece memnun olduklarını ve mahalle halkı adına emeği geçenlere teşekkür ettiğini kaydetti
Danışmentgazi Mahallesinde asfalt çalışmasını yerinde incelemelerde bulunan Başkan Memduh Büyükkılıç, Gecekondu Önleme Bölgesinde yapılan asfaltlama çalışmasının özel sektörce yapıldığını ve iki ekip halinde çalışıldığını sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Kemal Sayar Yıldırımlılarla buluştu Yıldırım Belediyesi, kültür sanat etkinlikleri kapsamında Psikiyatri Uzmanı ve Yazar Prof. Dr. Kemal Sayar’ı ilçe sakinleriyle buluşturdu. Barış Manço Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. 2024-2025 kültür sanat sezonu etkinliklerini ‘insanlık adına’ mottosuyla gerçekleştiren Yıldırım Belediyesi, alanında uzman isimleri sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor. ‘Bir İnsan Yetiştirmek’ konusu üzerine konuşan Prof. Dr. Kemal Sayar, aile ilişkileri ve eğitimi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Sayar, çocukların öğrenme sürecinde ebeveyn- çocuk ilişkisinin önemine değinerek, “Çocuklarımız kitapla ve oyunla hayal kurmayı öğrenirler. Hayal kuran empati yapmayı, empatiyi öğrenen merhametli olmayı öğrenir. Merhameti öğrenen yerleşik bir ahlak duygusuna sahip olarak bir başkasının canını incitmemesi gerektiğini bilir. Günümüzün en önemli meselelerinden bir tanesi ebeveynlerin çocuklarıyla kaliteli vakit geçirmeleridir. Eğer dünyada iyi anne babalık hüküm sürerse, ebeveynler çocukları hak ettikleri şekilde yetiştirilebilirse dünyada antidepresan kullanımı ciddi şekilde düşecektir” dedi. İnsana dokunan hizmetler Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, nitelikten ödün vermeyen, her kesime erişen, değer yargıları ve hassasiyetleri gözeten bir kültür-sanat anlayışıyla Yıldırım’ı ve Bursa’yı Türkiye’nin örnek gösterdiği bir yer hâline getirmek için çalıştıklarını belirtti. Yıldırım Belediyesi olarak ‘insana dokunan, şehre değer katan’ kültür-sanat faaliyetleriyle Bursa’nın kültür merkezi olması için alın teri döktüklerini kaydeden Başkan Oktay Yılmaz, “Geride bıraktığımız 5 yılda, hayata geçirdiğimiz kültür ve sanat projeleriyle bu kentin her bir değerine karşı aidiyet hissini artırmayı hedefledik. Kendimizi, kentimizi ve medeniyetimizi tanıtma hususunda, adeta bir kültürel seferberlik ilan ettik. Hedefimiz; bugünün huzurlu ve müreffeh, yarının daha da mükemmel olması için kültürlü insan yetişmesine vesile olmaktır. Bu gaye ile çocukların, gençlerin örgün eğitim hayatlarına destek ve katkı sağlamak amacıyla onların kültür-sanat alanındaki ihtiyaçlarını ve taleplerini karşılamayı vazifemiz olarak görüyoruz. Bu noktada yaptığımız işin şuurunda olarak; “bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu bir ülkeyi ve bir ülke de bütün dünyayı kurtarır” düsturuyla hareket ediyoruz. Mehmet Âkif Ersoy’un ‘Âsım’ın Nesli’, Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Büyük Doğu Nesli’, Nurettin Topçu’nun ‘Hareket Nesli’, Sezai Karakoç’un ‘Diriliş Nesli’ diyerek ömürlerini verdikleri nesil, şu an göklerde yükselen ve millî gururumuz olan teknolojileri geliştirdi. Bugün birçok alanda önemli hamlelere imza atan nesil, o önemli şahsiyetlerin eserleri ve fikirleriyle beslenerek çağın ruhunu yakaladılar. Biz de yarının dünyasına uyum sağlayacak ve dahi yön verecek nesillerin yetişmesi için gayret ediyoruz.” dedi.
İstanbul Uzmanlar açıkladı: "Serviks kanserinin en önemli nedeni, HPV virüsü enfeksiyonu" Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Filiz Bilir, Serviks Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Filiz, "Serviks kanserinin en önemli nedeni, HPV virüsü enfeksiyonu" dedi. 1-31 Ocak, Serviks(Rahim ağzı) Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlenmiş olup dünyanın birçok ülkesinde hastalığa dikkat çekmek üzere farkındalık etkinlikleri düzenleniyor. Ülkemizde de farkındalık etkinlikleri ve tarama programları tanıtılarak bu konuda bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor. Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Filiz Bilir, Serviks Kanseri hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Serviks kanserinin dünya çapında yaklaşık 600 binden fazla görünen bir kanser türünün olduğunu söyleyen Doç. Dr. Filiz Bilir, "Türkiye için konuşacak olursak, bu 600 binin 2 bin beş yüzü civarında. Yılda da bin 200 civarında ölümle karşılaşıyoruz. Rahim ağzı kanserinin şöyle bir özelliği var; hem üreme çağındaki yani genç kadınlarda görüyoruz, hem korunabilecek bir kanser türü, koruma yöntemleri var, aşı gibi hem de taranabilir bir kanser. Kadın sağlığı da bir ülkenin gelişmişlik düzeyini gösterdiği için Serviks Kanseri önemli kanserlerimizden. Türkiye’deki taramalar 30 yaş sonrasında başlıyor, HPV testi ve smear testi yapılıyor. Normalde önerilen 21 yaş veya cinsel ilişkiden bir yıl sonrasında smear ile tarama şeklinde. HPV‘de tarama kapsamında baktığımızda 30 yaşından sonra bakıyoruz. Serviks kanserinde en önemli nedeni HPV virüsü enfeksiyonu. O yüzden HPV ile tarama, smear testine göre daha değerli bizim için" ifadelerini kullandı. "Cinsel ilişki ile bulaşıyor" Hastalığın genellikle cinsel ilişki ile bulaştığının altını çizen Bilir, "Diğer bulaşma yolları çok nadir yani cinsel aktif kadınların yaşamları boyunca HPV’ye maruz kalma oranı yüzde 80 erkeklerin de yüzde 90. Çok ciddi oranda enfeksiyona maruz kalıyoruz aslında. Hepimiz özellikle kadınlar için söylüyorum, genç bireylerde 1-2 yıl içerisinde vücut onu elimine ediyor. Kalıcı HPV enfeksiyonlarında kansere yol açan süreçler başlıyor, kanser öncesi lezyonlarla başlıyor. Düşük derece lezyondan yüksek derece lezyon sonrasında da kansere doğru ilerliyor. Aslında bu süreç bizim için avantaj kanser olmadan kanser öncüsü lezyonları yakalayabiliyoruz Kolposkopi dediğimiz bir yöntemle öncesinde HPV pozitifliği veya smear testinde anormallik çıktığında kolposkopla bakıyoruz hastalara" dedi "Aşılar, enfeksiyonun önlenmesinde çok değerli" Doç. Dr. Filiz Bilir, enfeksiyonu önlemekte aşının çok değerli olduğunu belirterek, "Çoğu Avrupa ülkelerinde aşı takvimine girmiş HPV aşısı. Ülkemizde de 4’lü ve 9’lu aşımız var, 2’li aşı da var ama en son gelen 9’lu aşı daha değerli. Genelde 15 yaşın altında iki doz şeklinde altı ay arayla yapılıyor, 15 yaş üzerinde de 45 yaşa kadar koruyuculuğu güzel aşının, yüzde 90’lar üzerinde. 45 yaşından sonra koruyuculuk azalıyor ama yine değerli. Amacımız, Serviks kanserini kanser olmadan yakalamak. Kanserlerde evreler çok önemli, erken evrelerde hastalar rahim ağzının alınmasıyla kurtulabiliyor. Ama ileri evrelerde kemoterapi radyoterapi işin içine giriyor. Kanserin biyolojik yapısı çok önemli burada, kimi hasta çok iyi yanıt alırken kimisi de kötü gidebiliyor" sözlerini kullandı. "Kendi içimizde denetim mekanizması kurduk" Zeynep Kamil Hastanesi’nin bu konudaki çalışmalarını anlatan Bilir, "Zeynep Kamil Hastanesi taramalarının yapıldığı önemli hastanelerden biri. En çok kolposkopi yaptığımız hastane diyebiliriz. Jinekolojik Onkoloji için kendi içimizde denetim mekanizmaları kurduk, mesela patolojiden anormal bir lezyon tespitinde hemen bize haber geliyor. Biz hastaları arıyoruz özellikle kolposkopi birimi için söylüyorum. Hastaların takip, tedavi ve o günkü kolposkopi işlemleri için belli bir düzenimiz var. O açıdan Zeynep Kamil Hastanesi Serviks Kanseri hastaları için avantajlı" diye belirtti.
İstanbul Konut sektöründe 2025 yılında hareketlilik bekleniyor 2024 yılında durgunluk yaşayan konut sektörü, 2025’te toparlanma hedefliyor. Uzmanlar konutta arz artışı ve faiz indirimi ile birlikte sektörün hareketleneceğini belirtiyor. Konut sektörü, 2025 yılında ekonomideki toparlanma sinyalleriyle birlikte yeni bir döneme giriyor. Uzmanlar, özellikle konut arzında beklenen artış ve konut kredi faizlerindeki olası düşüşlerin sektöre ivme kazandıracağını öngörüyor. Kamunun konut üretimine verdiği destek ile konut arzında önemli bir artış bekleniyor. Sektör temsilcileri, yeni projelerin devreye alınmasıyla hem piyasadaki konut ihtiyacının karşılanacağını hem de fiyatların dengeleneceğini belirtiyor. Konut arzında artış ve konut kredilerinde faiz indirimi bekleniyor Mevcutta 3 seviyelerinde olan konut kredi faizlerinin 2025 yılı sonlarında yüzde 2’lere gerilemesinin beklendiğini ifade eden Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, ‘‘2025 yılında faiz indirimlerinin devam etmesi bekleniyor. 2025 yılı sonu gibi konut faiz oranlarının 2 seviyelerine gerilemesi bekleniyor. Finansmanın kolaylaşması gayrimenkul tarafına talebi artıracaktır. Finansman kolaylaştıkça talep artacaktır. Fiyatlarda da buna bağlı olarak yükseliş görülebilir’’ ifadelerini kullandı. Kamunun destek ve teşvikleriyle konut arzının artabileceğini ifade eden Özelmacıklı, ‘‘Devletin dar gelirli vatandaşlar için konut üretmesi ile konut arzının artırılması bekleniyor. Türkiye’de yılda 800 bin konut ihtiyacı var bu sayıyı şu an karşılayamıyoruz. Devletin daha önce kuralarını çektiği 250 bin konut projesinin ihale süreçleri Haziran ayına kadar yapılıyor olacak. Bu konutların da teslimiyle birlikte önemli bir konut edindirme sağlanmış olacak’’ şeklinde konuştu. 2024’te ipotekli konut satışlarında düşüş dikkat çekti İpotekli satışların önceki yıllara göre düşük kaldığını ifade eden Özelmacıklı, ‘‘Özellikle son dönemde ipotekli konut satışlarının oranı çok düşük kaldı. Toplam gayrimenkul satışları içerisinde ipotekli satışların payı yüzde 10 seviyesine kadar düştü. Satışlar çoğunluk olarak ikinci el konutlarda gerçekleşti’’ diye konuştu. 2024 yılının konut satışı rakamlarına ilişkin de bilgi paylaşan Özelmacıklı, ‘‘2024 yılının son döneminde konut satışlarında artışlar görülmüştü. 1 milyon 400 bin civarı konut satışı oldu. Bu satışların da 150-160 bini kredili satıldı’’ dedi.