POLİTİKA - 25 Nisan 2012 Çarşamba 15:10

BDP GRUP BAŞKAN VEKİLİ KAPLAN`DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMA

A
A
A
BDP GRUP BAŞKAN VEKİLİ KAPLAN`DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMA

BDP Grup Başkan Vekili Hasip Kaplan, BDP`ye yönelik, "Bağımsız Özerk Kürdistan kuracaklar, Türkiye`den ayrılacaklar" şeklinde çok haksız bir eleştiri olduğunu belirterek, "Hayır, inanın hiçbir siyasi parti, hiçbir güç Türkiye`de yaşayan 75 milyonu birbirinden ayrılamaz. Halkımızda birlikte yaşama arzusu son derece güçlü ama eşit, adaletli, özgür bir ülkede yaşamak istiyorlar. Bütün olay bu. Bizim projemiz de budur" dedi.
Kaplan, Meclis`i ziyaret eden Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü üyesi öğrencileri kabul etti. Burada gençlerin sorularını cevaplandıran Kaplan, BDP`li bazı yetkililerin daha önce, `Demokratik özerklik istemiyoruz, sadece anayasal tanımlama istiyoruz` dediklerini ancak daha sonra demokratik özerkliğin gündeme geldiğini belirterek, bu farklı tutumun nedeninin sorulması üzerine, Türkiye`de 30 senedir çatışmalı bir süreç yaşandığını söyledi. Bu durumda da siyasi partilerin parlamentoda bu sorunu
çözmek gibi tarihi, ertelenemez bir görevi olduğunu belirten Kaplan, bu konuda tüm partilerin proje geliştirmesi gerektiğini söyledi. Kaplan, şöyle devam etti:
"Biz Türkiye`nin sınırlarının bütünlüğü içinde, birlikte bu sorunun çözümünden yanayız. Bizim sınırlarla ilgili en ufak tartışmamız yok. Resmi dille ilgili yok. Başkent Ankara`dır, yok. Bayrakla ilgili yok. Ama Kürt sorunun yeni bir anayasa yapma sürecinde Türkiye`nin önünü açacak, barışını sağlayacak, toplumda demokratikleşmeyi, kardeşliği güçlendirecek, çok dilli, çok kültürlü Türkiye gerçekliğinin tespit ve teslim edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bizim anlayışımızda farklı dillere yasak yoktur. Evet
resmi dil Türkçe olacak, bütün okullarda okutulacaktır, zorunlu olacaktır, ortak iletişim dilimizdir. Ama birisi de, `Ben ana dilimi konuşmak istiyorum` diyorsa özgür olacaktır, konuşacaktır, okuyacaktır, eğitimini alacaktır."
Eşit vatandaşlığın kendileri için önemli bir sorun olduğunu belirten Kaplan, Anadolu tarihinin çok farklı dinleri, kültürleri, inançları bir araya getirdiğini kaydetti. Bunun da en iyi örneğini veren partinin BDP olduğunu ifade eden Kaplan, partilerinde Türk arkadaşlarını da olduğunu, ayrıca ilk Süryani milletvekilinin de kendi partilerine mensup olduğunu söyledi.
"20 BÖLGE, 20 YEREL PARLAMENTO"
AB`nin `yerel yönetimler özerklik şartı`na işaret eden Kaplan, Türkiye`nin bu şartı 1995`te Meclis`te kabul ettiğini söyledi. Kaplan, "Bundan yola çıkarak demokratik özerkliği Türkiye`nin 20 bölgesinde yerel parlamentolar kurularak merkezi iktidarın yetkilerini tabana yaymak istiyoruz. Her vatandaş söz ve karar sahibi olsun. Her farklılık kendini temsil edebilsin. Örneğin Trakya da bir bölge olabilir. İzmir büyük bir ildir, tek başına bir bölge olabilir, Akdeniz`de Adana ve Mersin de olabilir. Doğu,
Güneydoğu`da 4 ayrı bölge olabilir. Bunların hiçbirisi etnisite ve din üzerine kurulu bölgesel yönetimler değil. Bütün Türkiye`nin vatandaşlık profili üzerine kurulu bir yerel yönetimdir" dedi.
Kaplan bu projenin, birlikte yaşamanın en alt standardı olduğunu belirterek, "Özerklik bir nevi otonomidir. Otonominin üstüne çıkın, federasyon gelir, eyalet gelir, konfederasyonlar gelir, birleşik devletler gelir. Bu konuda bize siyaseten çok haksız bir eleştiri var: `Bağımsız Özerk Kürdistan kuracaklar, Türkiye`den ayrılacaklar.` Hayır, inanın hiçbir siyasi parti, hiçbir güç Türkiye`de yaşayan 75 milyonu birbirinden ayıramaz. Halkımızda birlikte yaşama arzusu son derece güçlü ama eşit, adaletli, özgür
bir ülkede yaşamak istiyorlar. Bütün olay bu. Bizim projemiz de budur" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Milletvekili Öztürk, "Düzce küllerinden doğdu" AK Parti Düzce Milletvekili Ercan Öztürk, 12 Kasım Depreminin yıldönümünde Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) yaptığı konuşmada "Düzceliler olarak zor günde, yardım çığlıkları, enkaz altındaki umutlu bekleyişler hala hafızalarımızda ilk günkü tazeliğini korumaktadır" dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda söz alan Milletvekili Ercan Öztürk, 12 Kasım 1999 Düzce Depremi’nin 25. yıl dönümü hakkında konuştu. Öztürk, "Düzce’mizin yüreğinde derin izler bırakan, merkez üssü Kaynaşlı ilçemiz olan 12 Kasım 1999 Düzce Depremi’nin bugün 25. Yıl dönümünde acılarımız hala taze bir şekilde duruyor. 87 gün arayla yaşadığımız iki büyük deprem, Düzce’de çok derin yaralar açtı. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin etkisi henüz geçmeden, 12 Kasım 1999’da bir kez daha sarsıldık. 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından, Düzce’miz adeta yerle bir oldu. Biz 12 Kasım’da birbirimizi kaybetmekten daha fazlasını öğrendik; birbirimize sahip çıkmayı, acıları birlikte paylaşmayı ve yeniden ayağa kalkmayı öğrendik. O günlerde, Düzce’miz henüz Bolu iline bağlı bir ilçe iken, yaşadığımız felaketin bilançosu Bolu’ya göre çok daha ağırdı. Depremin merkez üssü Kaynaşlı’dan Düzce merkezine kadar her bir köşe, her bir sokak, her bir mahalle enkaz altında kaldı. 6 binden fazla bina, 16 bini aşkın konut ve 5 bin’e yakın işyeri kullanılamaz hale geldi" dedi. "Hayata tutunabilmek için hep birlikte mücadele verdik" Depremin geride bıraktığı etkinin sadece enkaz olmadığının altını çizen Milletvekili Öztürk, "Bu yapılar sadece taş yığınına dönmedi; o taşların altında insanların hayalleri, umutları, yaşamları vardı. O yıkıntıların arasında kalan her bir Düzceli kardeşimiz, o kara günü unutmak ve yeniden hayata tutunabilmek için hep birlikte mücadele verdi. Hepimiz için tarifsiz hatıraların barındığı 12 Kasım Düzce Depremi’nde 845 vatandaşımız hayatını kaybetti, 4 bin 948 vatandaşımız yaralandı. 12 Kasım’ı hatırladıkça, sadece kayıplarımızı değil, o anlarda birbirimize duyduğumuz umudu, dayanışmayı, yardımlaşmayı da hatırlıyoruz. Yıkıntıların arasında birbirini arayan, birbirine el uzatan insanları hatırlıyoruz. Düzceliler olarak, o zor günde, yardım çığlıkları, enkaz altındaki umutlu bekleyişler hala hafızalarımızda ilk günkü tazeliğini korumaktadır" ifadelerine yer verdi. "Düzce küllerinden yeniden doğdu" İki büyük depremin ardından Düzce’nin küllerinden yeniden doğduğunu söyleyen Öztürk, "25 yıl sonra bugün, Düzce’miz yeniden ayağa kalktı. Birçok binamız yeniden inşa edildi ama hiçbir zaman o kayıpları unutmadık. Düzce’miz ve hemşehrilerimiz yeniden hayata tutunmuşsa, bunu her bir kaybımızın, her bir acımızın hatırasına borçluyuz. Bakanlar Kurulu Kararı ile ülkemizin en genç ve 81. Vilayeti olan Düzce’miz, bugün üniversitesi, sanayisi, tarımı ve turizmiyle hükümetlerimiz döneminde adeta küllerinden yeniden doğmuştur" dedi. "Düzce’nin yapı stoku yüzde 80 yenilendi" Düzce’nin yapı stokunun daha dirençli ve afetlere hazırlık olduğunu vurgulayan Ercan Öztürk, "Depremin ardından hükümetimizce ortaya koyduğumuz politikalar sayesinde depremin izlerini ortadan kaldırmakla yetinmedik, yapı stokumuzu yüzde 80 oranında yenileyerek şehrimizi daha dirençli bir hale getirdik. Son yaşadığımız 23 Kasım 2022 Düzce Depremi’nde ortaya koyduğumuz yenilenme süreci kendini kanıtlamış, Düzce’mizin depreme en hazırlıklı şehirlerden bir tanesi olduğunu göstermiştir. Can kaybı olmaması hepimizi sevindirirken, panikten kaynaklı olarak ufak çaplı yaralanmalar ile depremin izlerini geride bıraktık" ifadesini kullandı. "TOKİ konutları hak sahiplerine teslim edildi" 23 Kasım 2022 Düzce Depremi’nde evleri ağır hasar alan vatandaşların TOKİ tarafından teslim edilen yeni evlerinde oturmaya başladıklarını söyleyen Öztürk, "Çok kısa sürede ağır hasar alan konutları TOKİ tarafından hak sahibi ilan edilen vatandaşlarımıza da teslim etmenin bahtiyarlığını yaşadık. Bunca acıyı, bunca kederi geride bırakmak yaraları sarmak elbette önemlidir fakat geçmişten ders çıkarmak ve geleceğe güvenle ilerleyebilmek için hepimize çok büyük sorumluluklar düştüğünü de unutmamamız gerekiyor" dedi. Öztürk, "12 Kasım 1999 Düzce Depremi’nde kaybettiğimiz tüm canlarımıza yüce Allah’tan rahmet, geride kalanlara bir kez daha sabırlar diliyorum. Her bir kayıptan bir ders alarak, her bir acıyı ortak bir güçle aşarak, daha güçlü, daha dirençli, daha umutlu bir Düzce’yi inşa etmek için devlet ve millet olarak el birliğiyle çalışmaya devam edeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.