Ankara Sanayi Odası Başkanı (ASO) Nurettin Özdebir, Ankara sanayinde 2011 yılı Aralık ayı sonunda yüzde 57 olan ortalama kapasite kullanım oranının Mart ayı sonunda yüzde 60`a yükseldiğini ifade ederek, iyimserliğin korunduğunu ancak üretim ve iç satışların artış hızında bir yavaşlama görüldüğünü belirtti.
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, ASO`da düzenlenen Nisan ayı olağan meclis toplantısında üyeler arasında gerçekleştirilen anket sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Ankara sanayinde 2011 yılı Aralık ayı sonunda yüzde 57 olan ortalama kapasite kullanım oranının Mart ayı sonunda yüzde 60`a yükseldiğini belirten Özdebir, "Aralık ayına göre Mart ayında artış belirtenlerin oranı; üretimde, iç satışlarda, ithalatta ve stoklarda gerilerken, dış satışlarda, yeni siparişlerde, istihdamda,
ürün fiyatlarında, hammadde fiyatlarında, kredi kullanımında ve ücretlerde yükseldi. Aralık sonuna göre Mart sonunda yılın geri kalan kısmında artış bekleyenlerin oranı; üretimde, iç satışlarda, yeni siparişlerde, ithalatta, hammadde fiyatlarında, kredi kullanımında yükselirken, ürün fiyatlarında, ücretlerde, istihdamda ve stoklarda gerileme göstermiş" dedi.
Sanayi üretiminin Ocak ayında sert bir düşüş gösterdiğini dile getiren Özdebir, "Ekonomi geçen yıl yüzde 8,5 büyüdü. Bu yüksek büyüme hızına rağmen çeyreklik bazda bakıldığında ekonomik büyüme hızındaki yavaşlama açıkça görülmekte. Ekonomi geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 11,9, ikinci çeyreğinde yüzde 9,1, üçüncü çeyreğinde yüzde 8,4 son çeyreğinde ise 5,2 büyümüştü. Geçen yılın ilk çeyreğinde yaşanan yüksek büyümenin baz etkisiyle bu yılın ilk çeyreğindeki büyümenin yüzde 4 dolaylarında olacağını tahmin
ediyoruz. Benzer bir trendi sanayi üretiminde de görmekteyiz" şeklinde konuştu.
Ekonomideki ılımlı yavaşlamaya örnek olabilecek diğer bir durumun toplam kredi hacmi olduğunu kaydeden Özdebir, toplam kredi hacmindeki artışın reel olarak durmakla birlikte bir gerileme görülmediğini ifade etti. Enflasyonun Temmuz ayından bu yana enflasyondan arındırılmış kredi hacminin yatay bir seyir izlediğini söyleyen Özdebir, ekonomideki olumlu görünümü bozan risklerin AB`den kaynaklandığını söyledi. Özdebir, "Bir aylık sessizlikten sonra AB`deki borç krizi yeniden yüzünü gösterdi. Portekiz ve
İspanya`nın borçlanma faizleri yeniden yükselişe geçerken İtalya`da bu gelişmelerden olumsuz etkilenmekte. Bugünlerde ise AB`deki borç krizinin siyasi bir krize dönüşme riski artmış görünmekte. Hollanda`da kemer sıkma politikaları üzerindeki anlaşmazlık nedeniyle dağıldı. Fransa`da başkanlık seçimlerinde Sosyalist aday Hollanda önde gitmekte. Hollanda seçimleri kazanırsa bugüne kadar izlenen politikalardan farklı bir yol izleyeceğini belirterek kemer sıkma politikalarına mesafeli bir duruş gösterdi.
Yunanistan`daki seçimlerden sonra kemer sıkma politikalarını savunacak güçlü bir iktidar çıkma olasılığı yok denecek kadar az. IMF`nin açıklamış olduğu son istatistikler, İspanya ve İtalya`nın düşük hızlarla büyüyeceğini göstermekte" dedi.
Özdebir, AB`deki seçmenin memnuniyetsizliğini sandıklara yansıttığını bu durumunda hükümetlerin devrilmesine yol açtığını söyleyerek, ırkçı partilerin seçmen memnuniyetsizliğini istismar ettiğini belirtti. "Bu siyasi tablonun, AB`deki borç krizini olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır" diyen Nurettin Özdebir, açıklamasında şunları kaydetti:
"2012 yılına dünya, beklediğinden daha iyi bir görünümle girmişti. Ancak, bu olumlu görünümün bozulmaya başlaması riskleri tekrar artırdı. Ayrıca Suriye ve Irak`taki jeopolitik riskler de artmakta. Tüm bu gelişmelere rağmen biz Türkiye ekonomisi hakkında ihtiyatlı iyimserliğimizi koruyor ve ekonominin yumuşak inişte başarılı olacağını düşünüyoruz. Yeni teşvik sisteminde OSB`lerde yapılacak yatırımlara içinde bulundukları bölgenin bir alt sıradaki bölge teşviklerinden yararlanma imkanının tanınması
çevreyle barışık, kentsel gelişmeye uyumlu bir sanayileşme için çok yerinde oldu. Ancak OSB`lere kanunda yer alan vergi muafiyetleri tamamen uygulanmakta."