DÜNYA - 15 Nisan 2012 Pazar 21:46

ZOKORA: "EMRE BANA IRKÇI SÖYLEM`DE BULUNDU"

A
A
A
ZOKORA: "EMRE BANA IRKÇI SÖYLEM`DE BULUNDU"

Trabzonspor`un Fildişili oyuncusu Didier Zokora, Fenerbahçe maçı içerisinde Emre Belözoğlu`nun kendisine ırkçı söylemlerde bulunduğunu iddia etti.
Spor Toto Süper Final`in ilk haftasında oynanan Fenerbahçe - Trabzonspor maçı sonrasında yayıncı kuruluşa röportaj veren Fildişili oyuncu Zokora, Emre`nin kendisine ırkçı söylemlerde bulunduğunu ileri sürerek, "Emre maç içinde bana ırkçı söylemlerde bulundu. Bana `pis zenci` dedi. Bunu kendi kulaklarımla duydum. Kendi takımında Yobo ve Sow gibi siyahi futbolcular var. Tenimizin rengi siyah yada beyaz olabilir. Hepimiz futboldan ekmek kazanıyoruz" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bahçelievler yaşanan silahlı saldırıyı esnaf ve mahalleli anlattı Bahçelievler’de Genç Fenerbahçeliler Derneği üyelerinin karıştığı silahlı saldırıda mahalle sakinleri ve esnaf, “ Bu civarda ilk kez böyle bir olay oldu aralarında bir mesele varmış” dedi. İstanbul’un Bahçelievler ilçesinde 24 Aralık gecesinde bir motor tamircisine eli silahlı bir grup saldırgan tarafından saldırı düzenlenmiş, olayda 1 kişi yaralanmıştı. Silahlı saldırıya karışan üç kişi polis tarafından adli makamlara sevk edilerek tutuklandı. Mahallede yaşayan esnaf ve vatandaşlar ise olayı anlattı. Bir vatandaş gece yarısı silah seslerini duyduğunu sabahleyin de olayı öğrendiğini belirterek, çatışma yaşayanların arkadaş olduğunu ve aralarında bir husumet olduğunu ifade etti. “Esnaf ve mahalleli olarak bir tedirginlik yaşadık” Silahlı saldırının gerçekleştiği mahallede esnaf olan Tuğçe Demirci, “Silahlı saldırı olduğu sırada dükkanımda değildim ancak, mahalle esnafı olarak sadece bir silahlı saldırı gerçekleştirildiğini duydum. İnşallah saldırıya uğrayanlar bir daha böyle bir şey yaşamazlar. esnaf olarak mahalleli olarak bir tedirginlik yaşadık ancak ben burada yeni olduğum için sadece duyduklarım kadarıyla olayı biliyorum inşallah bir daha böyle bir şey yaşanmaz” dedi. “Bunlar buraya geldiğinde böyle bir şey oldu” Saldırının olduğu Mahallede yaşayan Mahmut Albayrak, “Ben olayı görmedim ancak olayın olduğunu duydum. Gençleri silahla vurduklarını biliyorum iki kişiyi. birisinin ayağından yaralandığını ameliyatta olduğunu hayati tehlikesi olmadığını biliyorum. Bu mahallede böyle olaylar olmuyor ancak bunlar buraya geldiğinde böyle bir şey oldu. burada daha önce buna benzer bir olay yaşanmadı” diye konuştu. “Ben gece 4-5 el silah sesi duydum” Saldırı yapıldığı gün silah seslerini duyduğunu ifade eden mahalle sakini Ali Dervişoğlu, “Benim evim üst katta gece 1:30 civarlarındaydı. mermi seslerini duyduk ertesi gün sorduğumda motorcu arkadaşlar birbirlerine mermi atmışlar. 1 tanesinin ayağından vurulduğunu ameliyat geçirdiğini biliyorum. Ben gece 4-5 el silah sesi duydum. dükkanın sahibini tanıyorum. O söyledi bana arkadaşlarmış daha önce aralarında her ne geçtiyse böyle bir olay yaşandı” dedi.
Van Van’da ürettiği bağlamaları dünyaya tanıtıyor Erzurum’dan 1992 yılında Van’a gelerek bağlama üretimini tanıtan Tevhid Usta, özel sipariş üzerine ürettiği bağlamaları Türkiye’nin dört bir yanına ve yurt dışına ihraç ediyor. Van’da müzik aletleri imalatçısı Tevhid Topal, babası Aşık Dermani olarak bilinen İbrahim Topal’dan devraldığı bağlama yapımı mesleğini büyük bir emek ve sabırla sürdürüyor. Atölyesinde yoğun bir mesai harcayan Tevhid Topal; Amerika, Almanya ve Yeni Zelanda gibi ülkelere bağlama gönderiyor. Sanatını gelecek kuşaklara aktarmak için büyük çaba gösteren usta, aynı zamanda genç ustalar yetiştiriyor. Tevhid Topal, sanatını sadece bir meslek olarak görmüyor, aynı zamanda babasından devraldığı kültürel bir miras olarak değerlendiriyor ve bu mirası yaşatmak için özveriyle çalışmaya devam ediyor. "Bağlama yapımı çok zordur" İHA muhabirine konuşan Tevhid Topal, mesleğini nasıl öğrendiğini ve bağlama yapımının zorluklarını anlattı. Babasından devraldığı mesleğini büyük bir emekle sürdürdüğünü ifade eden Topal, “Babam Aşık Dermani olarak bilinen İbrahim Topal ile Erzurum’da başladım bu işe. Mesleği öğrendikten sonra 1992 yılında Van’a yerleştim ve burada bağlama yapımına başladım. Enstrüman yapımı, özellikle bağlama yapımı çok zordur ama bir o kadar da keyiflidir. Ağaçların hazırlanması, kurutulması ve işlenmesi büyük bir özen gerektirir. Bir bağlamanın yapımı en erken bir buçuk ay sürüyor, bazen iki aya kadar uzayabiliyor. Yurt içinden ve yurt dışından yoğun talepler alıyoruz. Amerika ve Almanya gibi ülkelere bağlama gönderdik" dedi. Son yıllarda mesleğini öğretmeye de odaklandığını dile getiren Topal, “Yaklaşık 10 yıldır halk eğitim destekli kurslar veriyorum. Şu an mesleği öğrenip çeşitli okullarda eğitim alan öğrencilerim var. Bu da beni çok mutlu ediyor" diye konuştu.
Kilis Kilis’te kış aylarında bağışıklığı güçlendiren zahtere ilgi arttı Kilis’te 25 yıldır aktarlık yapan Ahmet Dokuzoğlu şifa kaynağı olması ve bağışıklığı güçlendirmesi nedeniyle kış aylarında zahtere ilginin arttığını söyledi. Dokuzoğlu, zahterin hem çayının yapıldığını hem de zeytinyağı ile kahvaltıda tüketilebildiğini söyledi. Kilis’te yaşayan ve 25 yıldır aktarlık yapan 59 yaşındaki Ahmet Dokuzoğlu, zahterin şifa kaynağı olması ve bağışıklığı güçlendirmesi nedeniyle kış aylarında yoğun ilgi gördüğünü söyledi. Dokuzoğlu, Kilis ve çevre illerde toz halindeki zahterin zeytinyağı ile kahvaltıda ve kurutulan zahterin ise demlenerek çay şeklinde tüketilebildiğini belirtti. Dokuzluoğlu, “Kilis’te zahter her gün kahvaltıda mutlaka yer alır. Zahter, kahvaltı sofralarının vazgeçilmezidir. Bunun yanı sıra zahterin salamurası yapılır, kış aylarında çayı demlenir ve içilir” dedi. “Zahter hem bağışıklığı güçlendiriyor hem de kalp sağlığını koruyor" Zahterin bağışıklığı da kuvvetlendirdiğini ifade eden Dokuzoğlu, “Zahter, hem bağışıklığı güçlendiriyor hem de kalp sağlığını koruyor. Halkımız zahteri bir lezzet kaynağı olduğu kadar şifa kaynağı olarak da görüyor” şeklinde konuştu. "Dağlarda kendiliğinden yetişir, ekimi veya ilaçlaması yapılmaz" Zahterin her yaştan insan tarafından tüketilebileceğini belirten Dokuzoğlu, “Zahter, 2 yaşındaki bir çocuktan 70 yaşındaki bir bireye kadar herkes tarafından tüketilen bir bitkidir. Doğal haliyle dağlarda kendiliğinden yetişir. Ekimi veya ilaçlanması yapılmaz, tamamen doğaldır” diye konuştu.