GENEL - 13 Nisan 2012 Cuma 15:25

SEKTÖRÜN ÇINARLARI ``ÇINAR AОACI`` İLE ÖDÜLLENDİRİLDİ

A
A
A
SEKTÖRÜN ÇINARLARI ``ÇINAR AОACI`` İLE ÖDÜLLENDİRİLDİ

5. Aile İşletmeleri Kongresi, İstanbul Kültür Üniversitesi Ataköy Yerleşkesi`nde gerçekleştirildi. Kongrede yıllardır markalarını koruyan, sektörün önde gelen 14 aile işletmesine ``Uzun Ömürlü-Köklü İşletme`` ödülü verildi. Ödül töreninde Hacı Bekir Şekerleme`nin Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Şahin, ödülünü torununun almasını isteyerek devir teslim yaptı.
İş dünyasının önde gelen aile işletmesi üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler, İstanbul Kültür Üniversitesi Aile İşletmeleri ve Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Merkezi`nin (AGMER) iki yılda bir düzenlediği 5. Aile İşletme Kongresi`nde bir araya geldi. Vatan Şaşmaz`ın sunumuyla gerçekleştirilen kongrede aile işletmelerinde büyüme ve getirdiği sorunlar, aile işletmelerinde yönetim kurulları, kurucudan sonra gelen kuşakların sorunları, aile değerleri ve çocukların yetiştirilmesi gibi konular uzmanlar tarafından değerlendirildi. Açılış konuşmasını yapan AGMER Müdürü Prof. Dr. Tamer Koçel, aile işletmelerinin ekonomik refaha katkı sağladığını belirterek, ``Ekonomi deyince akla işletmeler geliyor. İşletmenin özelliği refahı sağlaması, istikrarı koruması. İşletmeler yenilikleri gerçekleştiren birimlerdir. İşletmeler yaşamalıdır`` dedi.
Konuşmaların ardından 1990 yılından önce kurulan ve yıllardır kalitesini bozmadan sektöründe markalaşmış 14 aile işletmesi üyeleri çınar ağacı şeklinde plaketle ödüllendirildi. Ödül alan firmalar arasında Hacıbekir (1777), Şekerci Cafer Erol (1807), Gökçen Grup (1858), Kebapçı İskender-Yavuz İskenderoğlu (1860), Erbak Uludağ Meşrubat (1870), Karaköy Güllüoğlu (1871), Kurukahveci Mehmet Efendi (1871), Sabuncakis (1874), Tanınmış Helvacı (1875), Hamamcıoğlu (1880), Saffet Abdullah Güllaçları (1881), Cemilzade (1883), İmam Çağdaş (1887), Tarihi Meşhur Kanlıca Yoğurdu (1893) yer aldı. ``Uzun Ömürlü-Köklü İşletme`` ödülüne layık görülen Hacı Bekir Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Şahin, ödülünü torununun almasını isteyerek, devir teslim gerçekleştirdi.
``AİLE ŞİRKETLERİ EKONOMİK KRİZİN ÜSTESİNDEN GELME KONUSUNDA DİОER ŞİRKETLERE GÖRE DAHA BAŞARILI``
Aile işletmeleri konusundaki çalışmalarıyla Avrupa`nın önde gelen bilim adamlarından WTU Otto Beisheim School of Management Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabine Rau, kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, ``Aile şirketlerinde en önemli problem şirketin sonraki kuşaklara devredilmesi. Çünkü siz bir iş kuruyorsunuz ve bu işin sürdürülebilir şekilde devam etmesini istiyorsunuz. Bunun için de yönetimi bir sonraki nesle devretmek zorundasınız. İşte başarılı olmak isteyen birçok aile şirketinin sonraki kuşaklara devri sırasında başarısızlığa yol açabilecek birçok ihtimal bulunuyor" dedi.
Ekonomik krizin aile şirketlerine etkisiyle ilgili bir soru üzerine Rau, "İlginçtir, dünya geneline baktığımızda aile şirketleri ekonomik krizin üstesinden gelme konusunda diğer şirketlere göre daha başarılı oluyorlar. Çünkü aile şirketlerinin yüksek risk alma yaklaşımları ortalamanın altında. Aile şirketleri mali konularda daha sıkı bir denetim sergilediği için kriz dönemlerinde diğer kurumsal şirketlere göre daha güçlü oluyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
Bir aile şirketinin oluşumunu da özetleyen Sabine Rau, "Öncelikle bir iş geliştirmek zorundasınız, bu süreç tıpkı kurumsal şirketlerdeki gibi gerçekleşiyor. Fakat aynı zamanda aile üyelerine ve aile üyeleri ile iş arasındaki dengeye de dikkat etmek zorunda kalıyorsunuz" şeklinde konuştu.
Rau ayrıca, "Aile şirketinin sahipleri işlerini düşünürken, önce müşterilerini ön planda tutuyor, ikinci olarak çalışanlarını. İşlerini geliştirmek için müşterilerini dinleyerek en iyi hizmeti vermeye çalışıyorlar" diye konuştu.
``GÜLÜMSEMENİN SERMAYESİ OLMAZ``
``Uzun Ömürlü-Köklü İşletme`` ödülüne layık görülen Nadir Güllü ise, ``Aile işletmelerinin temel prensibi, işletmenin devamlılığını sağlayan kişinin yapacağı fedakarlık çok önemli. Dedemizden babamıza, bize gelen bazı ``˜s` kuralları vardır. Bu kuralları uygulayarak aşmaya çalışıyoruz. Bunlar nelerdir? Mesleğime saygı duyuyorum. Sevmek, sadakat, sorumluluk, sebat edip sabrediyorum. Sahipleniyorum. Savaşıyorum. Sürekliliği sağlıyorum. Sistemimi kurdum. Bir de gülümsemenin sermayesi olmaz`` dedi.
İyi işler yapıldığında ekonomik krizlerden çok zarar görülmeyeceğini belirten Güllü, ``Bizim Karaköy`de Rum, Ermeni, Musevi birçok müşterimiz var. Yaptığımız ürün en alt kesimden en üst kesime hitap ediyor`` şeklinde konuştu.
Yunanistan`ın baklavaya sahip çıkmasını değerlendiren Nadir Güllü, ``Osmanlı İmparatorluğu`ndan gelen bir üründür bu. Biliyorsunuz Mısır`dan Avusturya`ya kadar Osmanlı vardı. Saraydan atanan valiler yanlarında aşçılarını da beraber götürüyorlardı. Şam, Halep, Selanik`te her yerde baklava vardı. Yunanistan`da da önceden bunu güzel yapan arkadaşlarımız vardı. Yunanistan`da kesinlikle el sanatı baklava yapılmıyor. Karaköy`den Yunanistan`a her gün ay olarak 1 ton baklava gönderiyoruz. Demek ki ürün güzel yapanındır`` dedi.
İmam Çağdaş firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Çağdaş ise, aile şirketlerinin uzun ömürlü olabilmesi için sevgi ve saygının şart olduğunu söyledi. Çağdaş, sınırda yaşanan sorunların tatlı sektörüne de yansıdığını belirterek, ``Güneydoğu`yu çok etkiledi. Gaziantep`e günlük çok ciddi rakamlarda 4-5 bin kişinin geldiği oluyordu. Bu da Gaziantep`e büyük bir ivme kazandırıyordu. Arap turistlerin tamamı neredeyse kesildi`` dedi.
Baklavanın Türklere ait olduğunu belirten Çağdaş, ``Biz Gaziantep Sanayi Odası olarak baklavanın tescilini Avrupa Birliği`nden talepte bulunduk. Bu hafta içerisinde Avrupa Birliği Resmi Gazetesi`nde yayınlanacak. Ondan sonra da resmileşmiş olacak`` şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Manavgat’ta yoğun yağış etkili oldu, yollar göle döndü Antalya’nın Manavgat ilçesinde sabah saatlerinde başlayan ve öğle saatlerinde etkisini artırarak devam eden şiddetli yağmur, hayatı olumsuz etkiledi. Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, Manavgat Kaymakamı Adil Karataş ve AK Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal, selden en fazla etkilenen bölgelerde incelemelerde bulunarak vatandaşlarla bir araya geldi.“Turuncu Kod” uyarısı verilen Antalya’da öğlen saatlerinde etkisini arttıran yağmur Manavgat’ta hayatı olumsuz etkiledi. Birçok bölgede ikametleri su basarken Antalya Büyükşehir Belediyesi ve ASAT ekipleri de 112 Acil Çağrı Merkezi’ne gelen 5 kurtarma, 2 yangın ve 51 su baskını ihbarına müdahale etti.Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, D-400 kara yolunda karayolları ekiplerinin yürüttüğü çalışmanın ardından Aydınevler ve Bahçelievler mahallelerinde yaşanan su baskınlarına dikkat çekti. Başkan Kara, karayolları ekiplerinin, yolda biriken suları tahliye etmek için D-400 karayolundaki çalışmada kaldırımları kırmasının ardından karayolundaki suların Aydınevler ve Bahçelievler mahallelerine aktığını söyledi. Manavgat Kaymakamı Adil Karataş ve AK Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal da Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara ile birlikte bu bölgede incelemelerde bulundu.Hasar tespiti ve müdahale çalışmalarıManavgat Belediyesi, yağışların etkili olduğu ilk saatlerden itibaren ilçede teyakkuz durumuna geçti. Belediye, ilçe genelinde zarar gören yolları temizlemek, selin etkisiyle bozulan altyapıyı onarmak ve evlere giren suyu tahliye etmek için çalışmalarını sürdürüyor. Belediyenin ilgili birimleri, aynı zamanda evlerinden tahliye edilen vatandaşlar için de geçici barınma alanları oluşturdu.Manavgat’ta yağışın bugün de etkisini sürdürmesi beklenirken, belediye ekipleri de yoğun bir şekilde temizlik ve su tahliye çalışmalarına devam ediyor. Belediye Başkanı Kara, vatandaşlara gerekli yardımların hızlı bir şekilde sağlanacağı ve bölgedeki çalışmaların hızla tamamlanacağı bilgisini verdi.
Düzce Kapalı kutudan çıkan sürpriz malzeme ile 2. oldular DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi öğrencileri 21. Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri Festivalinde düzenlenen "Black Box" (Kapalı Kutu) yarışmasında 2. Olarak önemli bir başarı elde ettiler. Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Gastronomi Bölümü öğrencileri, 21. Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri Festivali kapsamında düzenlenen Kapalı Kutu yarışmasında önemli başarıya imza attı. Düzce Üniversitesi’ni temsilen yarışmaya katılan Gastronomi Bölümü 2. sınıf öğrencileri Metehan Palancıoğlu ve Arda Baran Ceylan ile 1. sınıf öğrencisi Gülseda Kahraman, mutfak sanatındaki hünerlerini sergileyerek jüri üyelerinden tam not aldı. Öğrenciler; teknik bilgi ve hız gerektiren yarışmada rakiplerini geride bırakarak 2. olma başarısını elde etti. Katılımcılar, kapalı kutulardan çıkan sürpriz malzemelerle lezzetli bir yemek hazırlamalarını gerektiren yarışmada ter dökerken jüri üyeleri; ekiplerin teknik bilgi, lezzet ve sunum becerilerini değerlendirdi. Aldıkları ikincilik ödülü ile eğitimlerinin ve kendilerini geliştirmeye yönelik çabalarının meyvesini toplayan öğrenciler bu deneyimin kendileri için unutulmaz olduğunu dile getiren öğrenciler “Bu ödül, hem bireysel gelişimimize hem de Düzce Üniversitesi Gastronomi Bölümü’nün adını duyurmamıza katkı sağladı. Daha büyük başarılara imza atmayı hedefliyoruz” şeklinde açıklamada bulundu. Düzce Üniversitesi’nin dünya genelinde binlerce katılımcıyı ağırlayarak mutfak sanatlarının gelişimine katkı sağlamaya devam eden 21. Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri yarışmasındaki başarısı gastronomi eğitimi konusundaki güçlü altyapısını bir kez daha gözler önüne serdi.
Hatay İkinci el eşya piyasasını Suriyelilerin dönüşü umutlandırdı Hatay’da yaşayan Suriyeliler, ülkelerine döndüklerinde yeni bir yaşam kurabilme umuduyla eşyalarını satarak nakite çeviriyorlar. Suriyelilerin dönüşü ikinci el eşya piyasasında hareketlilik sağladı. Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeliler, 61 yıllık Baas rejiminin yıkılmasının ardından ülkelerine dönmeye başladılar. Ülkelerine dönen Suriyelilerin en çok ihtiyaç duydukları şeyse yeni yaşamları için gerekli olan nakit para olmuş durumda. Hatay’da yaşayan Suriyeliler, geride bırakacakları ev eşyalarını satarak nakit paraya çeviriyorlar. Suriyeliler, sattıkları eşyalardan elde ettikleri geliri yeni hayatlarında değerlendirmeyi planlıyorlar. “Geçen Suriyeli bir arkadaş geldi ’klimam, televizyonum ve buzdolabım var satmak istiyorum’ dedi ’olur’ dedik ve birkaç güne kadar gelecek inşallah” 40 yıldır ikinci el eşya alım satımı yapan Sedat Us, Suriyelilerin ülkelerine dönüş öncesi eşyalarını nakite çevirmeyi planladıklarını belirterek, “Suriyelilerin gitmesiyle pazarın durumu ilerleyen günlerde değişecek. Ben öyle tahmin ediyorum çünkü eşyalarını götürecek pozisyonda olmadıkları için mecburen eşyalarının bir kısmını yani işe yaradıklarını satacaklar ve nakite çevirecekler. Yani esnafın yüzü gülecek gibi geliyor bana, benim görüştüğüm edindiğim bilgi bu şekilde. Geçen mesela Suriyeli bir arkadaş geldi dedi ki ’klimam, televizyonum ve buzdolabım var satmak istiyorum, satmayı düşünüyorum’, ’olur’ dedik ve birkaç güne kadar gelecek inşallah. Yani muhakkak canlandıracak çünkü eşyalarını götürecek gibi bir halleri bir pozisyonları yok. Mecburen satacaklar paralarını ceplerine koyacaklar. Biz de burada misafir ettik işleri güçleri rast gelsin” ifadelerini kullandı.