EKONOMİ
Artvin’de lezzet ödüllü Butko Zeytini’nin hasadı sürüyor 22 Kasım 2024 Cuma - 09:13:03 Artvin’in Yusufeli ilçesinde yetiştirilen ve uluslararası alanda üstün lezzet ödülü alan Butko Zeytininin hasadı devam ediyor. Zeytin üreticileri, metrelerce yükseklikteki ağaçlardan tek tek topladıkları zeytinleri fabrikalara ulaştırıyor. Yusufeli’nin Demirkent köyünde yetiştirilen Butko Zeytini, 2006 yılında Çin’in başkenti Pekin’de düzenlenen Uluslararası Zeytinyağı Fuarı’nda üstün lezzet ödülü kazanmıştı. Çoruh Vadisi üzerindeki mikroklima etkisine sahip bölgede üretilen bu zeytinler, Türkiye’nin dört bir yanından yoğun ilgi görüyor. Bölge halkı, zeytinin kalitesini, sulama suyuna, özel bakım yöntemlerine ve dalından elle toplanmasına bağlıyor. 800 dekarlık alanda yaklaşık 22 bin zeytin ağacının bulunduğu bölgede, ağaçların boyu 8-12 metre arasında değişiyor. Bodur ağaçların aksine yüksek olan bu ağaçlardan zeytin toplamak için üreticiler merdiven kullanıyor. Zeytinler toplandıktan sonra sofralık ve yağlık olarak ayrılıyor. Bölge halkından Nusret Yıldırım, çocukluğundan beri zeytin üretimiyle uğraştığını belirterek hasat sürecini şu sözlerle anlattı: “Bu yıl da zeytin hasadına başladık. Yöremize özgü Butko Zeytinleri’ni toplamaya devam ediyoruz. Bu bölgenin zeytini bakımından toplama yöntemine kadar farklı. Zeytinlerimiz yerden toplanmaz. 10-12 metre yüksekliğe çıkılarak toplanır. Bu yıl kalitemiz çok güzel. Köyümüzde bir de zeytinyağı fabrikamız var. Burada üretilen zeytinyağı çok kaliteli. Her yıl İstanbul, Ankara ve Bursa gibi büyük şehirlerden gelen çocuklarımız bize yardım eder.” Bölgede hasat işlemleri yıl sonuna kadar sürecek. Butko Zeytini’nin eşsiz lezzeti, bölgenin zeytincilik kültürünü yaşatmaya devam ediyor.
Gedik Piliç, Gastromasa Fuarında tavuk severlerle buluştu
21 Kasım 2024 Perşembe - 08:38 Gedik Piliç, Gastromasa Fuarında tavuk severlerle buluştu UŞAK (İHA) – Kanatlı sektörünün lider markalarından Gedik Piliç, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen 9. Gastromasa İstanbul Uluslararası Gastronomi Konferansında tavuk severlerle buluştu. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında köprü görevini sürdüren ve dünya gastronomi etkinlikleri içerisinde ilk iki sırada yer alan, bu yıl 9. kez düzenlenen Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı ve Fuarı, “Legacy & Menu / Miras & Menü” teması çerçevesinde İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Kanatlı sektörünün sevilen markası Gedik Piliç, Şef Rafet İnce tarafından hazırlanan özel menüsü ile fuarı ziyarete gelen iş ortakları, sektör profesyonelleri, gastronomi uzmanları ve öğrencilerini ağırladı. Gedik Piliç, satış, pazarlama ve üretim yöneticileri ile hazır bulunduğu fuarda, taze piliç ürünlerinin yanı sıra hazır yemek kategorisindeki yenilikçi ürünlerini de tanıttı. Mevcut ve potansiyel iş ortakları ile buluştuğu, katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği standda Şef Rafet İnce’nin Gedik Piliç ile hazırladığı menüden tatmak için uzun kuyruklar oluştu. Dünyaca ünlü şefler ile birlikte sektörünün en önemli yatırımcılarını, profesyonellerini, fikir önderlerini ve markalarını bir araya getiren etkinlikte, Gedik Piliç Gastromasa Hospitality konsepti kapsamındaki “Yiyecek ve İçecek Hizmetlerinde Gıda Güvenliği Standartlarının Önemi ve Müşteri Memnuniyeti” oturumuna da sponsor oldu. 2009 yılından bu yana her yıl İSO 500 listesine girmeyi başaran Gedik Piliç’in Gastromasa Gastronomi Konferansı ve Fuarı katılımıyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Yönetim Kurulu Üyesi Yağız Gedik, “Türkiye’nin ilk 500 listesinde olan yüzde 100 yerli sermayeli bir firma olarak, markamızı, ürünlerimizi, firmamızı dünyaya tanıtıp, potansiyel pazarlarla iş birliktelikleri oluşturmak , mevcut çalıştığımız pazarlarla ilişkilerimizi geliştirmek, yeni iş ortaklıkları ile kendimizi geliştirmek adına ulusal ve uluslararası sektörel etkinlikleri çok önemli buluyoruz. Bu nedenle Gastromasa gibi etkinliklerde hem sektör profesyonelleri hem de geleceğin gastronomi uzmanları olacak gençlerle bir araya gelmeyi çok önemsiyoruz. Bu etkinliklere, sadece firmamızı tanıtmak amacıyla değil, kendimizi geliştirmek adına sektördeki gelişmelerden haberdar olmak, inovatif çalışmaları ve ürünleri yakından izlemek, trendleri takip etmek amacıyla da çok önem veriyoruz” diye konuştu.
Gedik Piliç, Gastromasa Fuarı’nda
20 Kasım 2024 Çarşamba - 20:20 Gedik Piliç, Gastromasa Fuarı’nda İSTANBUL (İHA) – Kanatlı sektörünün lider markalarından Gedik Piliç, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen 9. Gastromasa İstanbul Uluslararası Gastronomi Konferansında tavuk severlerle buluştu. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında köprü görevini sürdüren ve dünya gastronomi etkinlikleri içerisinde ilk iki sırada yer alan, bu yıl 9. kez düzenlenen Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı ve Fuarı, “Legacy & Menu / Miras & Menü” teması çerçevesinde İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Kanatlı sektörünün sevilen markası Gedik Piliç, Şef Rafet İnce tarafından hazırlanan özel menüsü ile fuarı ziyarete gelen iş ortakları, sektör profesyonelleri, gastronomi uzmanları ve öğrencilerini ağırladı. Gedik Piliç, satış, pazarlama ve üretim yöneticileri ile hazır bulunduğu fuarda, taze piliç ürünlerinin yanı sıra hazır yemek kategorisindeki yenilikçi ürünlerini de tanıttı. Mevcut ve potansiyel iş ortakları ile buluştuğu, katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği standda Şef Rafet İnce’nin Gedik Piliç ile hazırladığı menüden tatmak için uzun kuyruklar oluştu. Dünyaca ünlü şefler ile birlikte sektörünün en önemli yatırımcılarını, profesyonellerini, fikir önderlerini ve markalarını bir araya getiren etkinlikte, Gedik Piliç Gastromasa Hospitality konsepti kapsamındaki “Yiyecek ve İçecek Hizmetlerinde Gıda Güvenliği Standartlarının Önemi ve Müşteri Memnuniyeti” oturumuna da sponsor oldu. 2009 yılından bu yana her yıl İSO 500 listesine girmeyi başaran Gedik Piliç’in Gastromasa Gastronomi Konferansı ve Fuarı katılımıyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Yönetim Kurulu Üyesi Yağız Gedik, “Türkiye’nin ilk 500 listesinde olan yüzde 100 yerli sermayeli bir firma olarak, markamızı, ürünlerimizi, firmamızı dünyaya tanıtıp, potansiyel pazarlarla iş birliktelikleri oluşturmak, mevcut çalıştığımız pazarlarla ilişkilerimizi geliştirmek, yeni iş ortaklıkları ile kendimizi geliştirmek adına ulusal ve uluslararası sektörel etkinlikleri çok önemli buluyoruz. Bu nedenle Gastromasa gibi etkinliklerde hem sektör profesyonelleri hem de geleceğin gastronomi uzmanları olacak gençlerle bir araya gelmeyi çok önemsiyoruz. Bu etkinliklere, sadece firmamızı tanıtmak amacıyla değil, kendimizi geliştirmek adına sektördeki gelişmelerden haberdar olmak, inovatif çalışmaları ve ürünleri yakından izlemek, trendleri takip etmek amacıyla da çok önem veriyoruz” diye konuştu.
İşçi konfederasyonlarından TBMM’de ortak açıklama
20 Kasım 2024 Çarşamba - 19:04 İşçi konfederasyonlarından TBMM’de ortak açıklama TÜRK-İŞ, DİSK, HAK-İŞ genel başkanları ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyon Başkanı Vedat Bilgin ile TBMM’de görüştükten sonra ortak basın açıklaması yaptı. TÜRK-İŞ, DİSK, HAK-İŞ genel başkanları TBMM’de, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyon Başkanı Vedat Bilgin ile görüştü. Görüşmenin ardından ortak basın açıklaması düzenlendi. Sağlık ve Çalışma Komisyonu olarak toplumun her kesiminden sorunlarla ilgili gelen talepleri değerlendirip bunların yasalaşması, sorunların çözülmesi konusunda çeşitli girişimlerde bulunduklarını ve adımlar attıklarını ifade eden Bilgin, “Bugün Türkiye içinde bulunduğu zor bir dönemden geçiyor. Ekonomide istikrarı sağlamak, enflasyonla mücadeleyi gerçekleştirmek için uygulanan bir program var. Ülkemizin uluslararası sistemle karşı karşıya bulunduğu sorunlar var. Fakat bütün bunları çözerken, bunlarla ilgili çözümler ortaya koyarken emeği çalışanları asla ihmal etmememiz gerektiğinin bilincindeyiz. Demokrasi, emeğin örgütlendiği, emeğin çalışma hukuklu çerçevesi içerisinde haklarının alındığı bir rejimdir. Ekonomik politikalar da sosyal politikalarla birlikte yürütüldüğü zaman başarılı olur. Toplumsal bakımdan kabul görür. Bu bakımdan ben ekonomik politikalarla sosyal politikaların paralel gitmesi gerektiğini savunan birisiyim” şeklinde konuştu. Son çeyrek asırdır görünmeyen bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya olduklarını belirten Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, “Biz taleplerimizi 130 gündür ülkenin değişik illerinde grevlerle, mitinglerle, iç durdurmalarla bunları sürdürdük. Hatırlarsınız bundan tam bir ay evvel Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda 150 bin kişinin katıldığı bir miting yaptık. DİSK ülkenin değişik bölgelerine yaptı, Hak-İş ülkenin değişik bölgelerinde miting yaptı. Sorun şuydu, şimdi bizim vergiyle ilgili ana sıkıntılarımızdan bir tanesi; biz Ocak ayında aldığımız ücreti Aralık ayında almıyoruz. Maalesef biz 12 ay çalışıyoruz. İşçiler 2 ayını vergiye veriyor. Yani bunun kabul edilir bir tarafı yok. Geçmişte asgari ücretin 17 katıydı vergi dilimi. Şimdi maalesef baktığınız zaman 5 katı oluyor. Yani bu eski düzenlemeye gelse bile problemin en azından bir bölümünü halletmiş olacağız” diye konuştu. Taşeronların, staj mağdurlarının ve emeklilerin aldığı ücretlerden dolayı kendilerinden beklentilerinin olduğunu ifade eden Atalay, “Şu anda biz bugün burada bu basın toplantısını yaparken sabahleyin Çayıran’da 500 tane maden işçisi kendini madene kapattı. Sebep şu: Çayıran, Nallıhan, Beypazarı’nda öyle bir özelleştirme yapılıyor ki sanki o bölgenin bir tarafında dörtte ikisi, bir tarafında dörtte üçü şartnamenin ne olduğunu bilmiyor. Satılıyor. Burada işçi yok. Burada ailesi yok. Spor testleri satılıyor. Lojmanlar satılıyor. Bununla ilgili bugüne kadar yetkililerin tamamlanan bende ve yetkili sendikalarda görüştü. Şu ana kadar müspet bir cevap alamadık. Dört Aralık’ta ihale var. Arkadaşlarımız Sabahleyin kendilerini oraya kapattılar. Arkadaşlarımız müspet bir netice alana kadar oradan çıkmayacaklar” dedi. Kamu işçilerinin geçmişte ücretlerde öncü olduğunu vurgulayan Atalay, şu an ise bu enflasyondan dolayı kamu işçilerinin maaşlarının asgari ücret düzeyine düştüğünü dile getirdi. Konuşmasının devamında asgari ücret komisyonunun yapısı hakkında konuşan Atalay, “Şu anda gündemde şu asgari ücret var. Asgari ücretle ilgili kırk senedir görüşmeler devam ediyor. Kanunun gereğinde Türk-İş asgari ücretliyi temsil ediyor. 15 kişi var. Bugüne kadar dört kere imzalanmış. Otuz altı kere imzalanmamış. İşçiyle işveren beraber olduğu zaman istediği rakamı çıkarma imkanı var. İki dönemdir de asgari ücret tesis komisyonunun tamamı işçi oluyor. Bu dönemde ilk toplantılarını bugün Türk-İş’te yaptılar. Beş tane asgari üyemiz var. Bir tanesi sembolik olarak Türkçe Genel Başkan Yardımcısı ama dört tane arkadaşımız işçi. Onlar geçen dönem bize geldiler. Dediler ki yıl on sekiz bin lira olsun. Yılda iki kere olsun. Getirdiler önümüze koydular .Biz ülkeyi yöneltenin önüne koyduk. Dedik ki 18 bin lira olsun. Yılda iki kere olsun. Bunla ilgili bugüne kadar müspet hiç çalışma yapılmadı. Mitingde biz asgari ücretli, emekli ve taşeron arkadaşımıza söz verdik. Asgari ücret öyle bir noktaya geldi ki başta İMF olmak üzere uluslararası örgütler, sermaye kuruluşları bugüne kadar birçok kişi kurum tutar ve artış oranı açıklamadı. Burada bir algı operasyonu yürütülmekte. Enflasyonla mücadele için düşük asgari ücret gerektiği savunulmakta” diye konuştu. “Türkiye’deki temel mesele bir bölüşüm meselesi” Atalay’ın ardından açıklamasını gerçekleştiren DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Türkiye’de işçiler, emekçiler, ücretiyle geçinenler, emekliler, kadınlar, gençler çok ciddi bir geçim sıkıntısıyla karşı karşıya. Yüksek enflasyon, işsizlik, enflasyon karşısında alım gücümüzün her gün daha da fazla azaldığı bir süreci yaşıyoruz. Şunu öncelikle ifade etmek istiyorum ki hepimizin yaşadığı bu yoksullaşma Türkiye yoksullaştığı için gerçekleşmiyor. Türkiye’deki temel mesele bir bölüşüm meselesi. Hepimiz çalışıyoruz, üretiyoruz ancak ürettiğimiz değerin paylaşımında, bölüşümünde büyük bir adaletsizlik var. O nedenle DİSK olarak iki yılı aşkın bir süredir gelirde adalet, vergide adalet, ülkede adalet mücadelesi veriyoruz” ifadelerini kullandı. “Türkiye’de vergilerin yüzde 66’sını dolaylı vergiler, yüzde 34’ünü doğrudan vergiler oluşturuyor” Sosyal devlette çalışanlar, güçsüzler, zayıflar, emeklilerin korunmak zorunda olduğunu belirten Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Türkiye’de gerçekten adaletsiz bir vergi sistemiyle karşı karşıyayız. Nereden bakarsanız bakan geçmişle kıyaslanmayacak kadar bir geriye gidiş söz konusu. Türkiye gelişiyor, Türkiye büyüyor, Türkiye her alanda önemli adımlar atıyor ama vergi konusunda geriye gittiğimiz ortada. Hem vergi dilimleri hem vergi konusundaki bugüne kadar karşılaştığımız zorlukları daha da genişleten bir aşamadayız. Türkiye’de bir orandan bahsetmek istersek Türkiye’de vergilerin yüzde 66’sını dolaylı vergiler oluşturuyor. Yüzde 34’ünü doğrudan vergiler oluşturuyor. Yüzde ikisini ise servetten vergiler. Ne yazık ki hala finanstan vergi alınamıyor. Hala mevduattan vergi çok düşük. Kamu özel ortaklığı konusunda ilk defa bazı vergiler alınmaya başlandı ama bunların hiçbirisi yeterli değil. Devlet yakaladığından vergi alıyor. En çok da çalışanlarımız, ücretlilerimiz bu konuda ciddi şekilde vergi veriyoruz” ifadelerini kullandı.
MalatyaPark AVM 15. yılını coşkulu bir etkinlikle kutladı
20 Kasım 2024 Çarşamba - 18:01 MalatyaPark AVM 15. yılını coşkulu bir etkinlikle kutladı Malatya’nın en önemli alışveriş merkezlerinden biri olan MalatyaPark AVM, 15. yıl dönümünü görkemli bir etkinlikle kutladı. Şehirdeki pek çok iş insanı, yatırımcı ve vatandaşların katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, hem geçmişe dair başarılar konuşuldu hem de geleceğe yönelik umut dolu mesajlar verildi. MalatyaPark AVM Genel Müdürü Coşkun Güvenç, etkinlikte yaptığı konuşmada, MalatyaPark’ın 15 yıl boyunca sürekli yenilikçi bir yaklaşım sergileyerek, şehre büyük bir değer kattığını vurguladı. Güvenç, “MalatyaPark AVM’yi, şehrimizin ihtiyaçları doğrultusunda sürekli yenileyerek, perakende sektöründeki dinamik gelişmeleri takip ediyor ve uyguluyoruz. Bugün burada hep birlikte 15. yılımızı kutlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Hepimizin katkılarıyla, Malatya’ya hizmet vermeye devam ediyoruz” dedi. Güvenç, AVM’de gerçekleştirilen çocuk, aile ve gençlere yönelik etkinlikler, fuarlar ve indirimli satış alanlarına da değindi. Bu tür etkinliklerle, ziyaretçilerin alışveriş deneyimlerini zenginleştirmeye çalıştıklarını söyleyen Güvenç, MalatyaPark’ın aynı zamanda şehrin sosyal hayatına katkı sağladığını belirtti. Güvenç, MalatyaPark Meydan projesinin de tamamlanmasıyla birlikte, AVM’nin sadece bir alışveriş merkezi değil, aynı zamanda şehre değer katan bir yaşam alanı haline geldiğini dile getirdi. Güvenç, son olarak MalatyaPark’ın başarılı yönetiminin, ekibin ortak çabaları ve Malatyalıların desteğiyle mümkün olduğunu belirterek, “Bu başarıda katkısı olan tüm arkadaşlarımıza ve özellikle Malatya Girişim Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Başdemir ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ediyorum.” dedi. “MalatyaPark, Malatyalıların evinin bir parçası oldu” Malatya Girişim Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Başdemir de etkinlikte yaptığı konuşmasında, MalatyaPark’ın önemine ve 15 yıllık sürecin ne kadar hızlı geçtiğine değindi. Başdemir, “MalatyaPark, sadece bir alışveriş merkezi değil, Malatya’nın sosyal ihtiyaçlarını karşılayan, 7’den 70’e herkesin keyifle alışveriş yaptığı, zaman geçirdiği önemli bir merkezdir. 15 yıl nasıl geçti hiç anlamadık, sanki dün gibi. Ama bu 15 yıl gerçekten uzun bir dönem, pek çok zorlukla karşılaştık ve hep birlikte bunları aştık” ifadelerine yer verdi. Başdemir, MalatyaPark’ın elde ettiği başarıları da gururla paylaşarak Avrupa’da “Yılın Alışveriş Merkezi” ödülünü kazandıklarını söyledi. Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen ziyaretçilerin Malatya’da böyle bir alışveriş merkezi olduğunu gördüklerinde şaşkınlıklarını ifade ettiklerini söyleyen Başdemir, “Bu ödüller ve övgüler, MalatyaPark’ın sadece şehirdeki değil, bölgedeki önemli bir marka haline geldiğinin de kanıtı” diye konuştu. 75 milyon liralık yeni yatırım Başdemir, MalatyaPark’ın geleceğine yönelik önemli bir müjde de verdi. 2025 yılında 75 milyon liralık bir yatırım ile alışveriş merkezinin daha da geliştirilmesinin planlandığını belirten Başdemir, “Önümüzdeki yıllarda, MalatyaPark’ı dünya trendlerine uygun şekilde dizayn edeceğiz. Amacımız, hem güvenlik hem de hijyen şartlarını en üst düzeye çıkarmak. Bu yatırımlar sayesinde, MalatyaPark daha da güçlenecek ve ziyaretçilere dünya standartlarında bir alışveriş deneyimi sunacak” şeklinde konuştu. MalatyaPark’ın deprem sürecindeki önemli rolü Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Başdemir, MalatyaPark’ın, 2023 yılında yaşanan büyük depremin ardından Malatya halkı için bir nefes alma noktası olduğunu da vurgulayarak, “MalatyaPark, deprem sırasında Malatyalıların güvenle sığındığı bir alan oldu. Zor zamanlarda halkımıza hizmet etmekten gurur duyduk. Hızla toparlanarak, Malatya’nın yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olduk” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından, MalatyaPark’ta faaliyet gösteren iş ortaklarına başarıları için plaketler takdim edildi. Törende, iş ortaklarının katkıları, uzun yıllar süren iş birliği ve başarıları takdirle karşılandı. Etkinlik, 15. yıl pastasının kesilmesiyle son buldu. Katılımcılar, pasta kesiminin ardından birlikte fotoğraflar çektirerek bu özel günü kutladı.
Alanya İskele Çay Bahçesi hizmete açıldı
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:34 Alanya İskele Çay Bahçesi hizmete açıldı Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik’in göreve gelir gelmez vatandaşların ucuz fiyatlarla vakit geçirebileceği bir alan tasarlamak için hayata geçirdiği projesi İskele Çay Bahçesi hizmete açıldı. Açılışta konuşan Başkan Özçelik, “Göreve başladığımız günden bu yana halkımıza verdiğimiz sözleri bir bir tutuyoruz” dedi. Başkan Özçelik bir de müjde vererek iskelenin önümüzdeki günlerde halka açılacağını söyledi. Alanya Belediyesi’nin tamamen yenilediği ve vatandaşların kullanımına kazandırdığı Alanya Belediyesi Sosyal Tesisleri İskele Çay Bahçesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Program, Alanya Müftüsü İhsan İlhan’ın açılış duasıyla başladı. Kurdele kesimi, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Başkan Özçelik, alanı dolduran vatandaşlara seslenerek yeni tesisin Alanya’ya hayırlı uğurlu olmasını diledi. Başkan Özçelik, “Seçim sürecinde verdiğimiz sözlerden bir tanesini yerine getirmenin gururunu ve keyfini yaşıyoruz. Göreve başladığımız günden bu yana, siz değerli halkımıza verdiğimiz sözleri bir bir tutuyoruz. Alanya’mızı daha yaşanılabilir, daha modern ve daha temiz bir şehir haline getirmek için hep beraber, tüm gücümüzle çalışıyoruz. Bu projemiz, yalnızca bir halk kafe açma projesinden ibaret değil. Kentimize ve sosyal hayata bir değer katmak istedik. Söz verdiğimiz gibi bunu yaparak bugün hizmete alıyoruz. Halkımızın bir araya geleceği, sohbet edeceği huzurlu bir ortam sağlamayı hedefledik. Çay bahçemizi, çocuklarımızın neşeyle oynayacağı, gençlerimizin sosyalleşeceği, büyüklerimizin keyifle sohbet edeceği bir ortam haline getirdik. Ekonomik, hijyenik ve kaliteli hizmet anlayışıyla, Alanya’mıza yakışır bir alan olarak tasarladık. Biliyoruz ki şehirleri güçlü kılan yalnızca binaları değil, o şehri birlikte inşa eden insanların mutluluğu, refahı ve keyifli zaman geçirmesidir” dedi. "Halk kart uygulaması 1 Ocak’ta başlıyor" İskele Çay Bahçesi’nin yeni kurulan İşletme ve İştirakler Müdürlüğü bünyesinde hizmet vereceğini belirten Başkan Özçelik, “Bu mekan 300 metrekaresi kapalı, bin metrekaresi açık alan olarak tasarlanmıştır. Aynı anda 500 vatandaşımıza hizmet verebilecek kapasitededir. Henüz işlemi bitmemiş olan, daha önce hepimizin bildiği çarpışan arabaların bulunduğu bölüme de imalatımız yakın zamanda başlayacaktır. Burayı da çocuk parkı ve oturma alanı haline getireceğiz. Burayı da tesisimize ilave ettiğimizde, hizmet edeceğimiz kişi sayısı yaklaşık 750’ye ulaşacaktır. Seçim döneminde bir söz vermiştik: Halk kart uygulamasını başlatarak, ikametgahı Alanya’da olan vatandaşlarımıza, Alanya’da yaşamanın keyfinin yanında bunun avantajını da sunacağız demiştik. Bu halk kafede halk kart uygulamamızı, 1 Ocak itibarıyla devreye alacağız. 1 Ocak’a kadar fiyatlarımız halk kart fiyatları olup, 1 Ocak’tan itibaren kartıyla gelen vatandaşlarımız bu fiyatlarla hizmet almaya, ürün almaya ve bu mekanın keyfini çıkarmaya devam edecek. Belediyemizin mobil uygulaması üzerinden kayıt yapılacak ve tesislerimizden halkımız yararlanabilecek” diye konuştu. "Bu projelerimizle hepimiz gülmeye başladık" Başkan Özçelik sözlerine şöyle devam etti: “Alanya’mız hepimizin bildiği üzere üniversite şehri haline geldi ve biz üniversite öğrencilerimizi de unutmadık. Onlara başka şehirlerde ikametgah şartı getiriliyor ancak biz, üniversite öğrencilerimizin de Alanya’ya olan katkısını bildiğimiz için ikametgahları Alanya’daymış gibi muamele yaparak, onların da bu tesislerden uygun fiyatlarla yararlanmasını sağlıyoruz. Bu indirimlerden yararlanacaklar. Belediye olarak, kent kimliğimizi yansıtan bu özel mekanı, modern bir yaklaşımla sizlere sunarken, Alanya’mıza yakışır bir sosyal alan oluşturmanın gururunu yaşıyoruz. Bu projede emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma ve bizi her zaman motive eden sevgili hemşehrilerimize teşekkür ediyorum. Buranın keyfini hep birlikte çıkarmayı diliyorum. Belediye Başkan adayı olurken, seçim çalışmaları sırasında hedeflerimden birisini şöyle ifade etmiştim: ‘Biz, zaman içinde Alanya’daki asık suratların tamamını gidereceğiz’ Bu projemizle birlikte gülmeye başladık.” İskele halka açılıyor Konuşmasının sonunda bir de müjde veren Başkan Özçelik, “Geçmişte Alanya’nın bildiği, geçmişte Alanyalıların keyifle dolaştığı mekanları tekrar halkımıza kazandırmak üzere çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi de belirli günlerde belirli şartları sağlamak kaydıyla, önümüzdeki günlerde Alanya İskelesi’ni sizlere açacağız. Resmî kurumlarla görüşmelerimiz tamamlandı ve gerekli izinleri aldık. Bu izinlerde bize katkısı ve faydası olan kurumların hepsine teşekkür ediyorum. Sayın Kaymakam Bey’e de buradan ayrıca teşekkür ediyorum. Önümüzdeki günlerde, uygun olduğu ve prosedürlerin tamamlandığı bir gün, iskelenin keyfini çıkarmanız için sizi davet edeceğiz. Bununla birlikte artık iskelemiz Alanya halkına açık olacaktır. Alanya’nın eski çay bahçesi mekanının keyfini hep birlikte çıkaralım. Hepinize teşekkür ederim” dedi. Açılışa, Kaymakam Fatih Ürkmezer, Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, CHP Parti Meclisi Üyesi Şengül Yeşildal, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclis Üyeleri, oda, dernek ve STK Başkanları, siyasi partilerin temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Açılışa özel vatandaşlara çay ve limonata ikram edildi.
Halk Ekmek Şehzadeler’de de hizmete başladı
20 Kasım 2024 Çarşamba - 16:47 Halk Ekmek Şehzadeler’de de hizmete başladı Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal belediyecilik hizmetleri arasında yer alan Halk Ekmek uygulaması, Şehzadeler ilçesinde de vatandaşlara hizmete başladı. Bugüne kadar yaklaşık 500 bin ekmeği vatandaşlarla buluşturduklarını söyleyen Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, “Halk ekmek büfelerini en kısa sürede Manisa’nın 17 ilçesine taşıyacağız” dedi. Manisa Büyükşehir Belediyesi sosyal belediyecilik hizmetleri kapsamındaki halk ekmek büfesi sayısını arttırdı. Pilot bölge olarak Yunusemre ilçesinde başlayan uygulama Şehzadeler ilçesinde de vatandaşlara hizmete başladı. Şehzadeler ilçesi Kazım Karabekir Mahallesi’ndeki Halk ekmek büfesinde ilk satışları Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek gerçekleştirdi. Başkan Zeyrek: “28 Noktada Uygun Fiyatlı Ekmek Sunuyoruz” Yunusemre ve Şehzadeler ilçesinde 28 noktada vatandaşlara sağlıklı ve uygun fiyatlı ekmeği sunmanın mutluluğunu yaşadığını söyleyen Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “En kısa sürede 17 ilçemizde hayata geçecek olan halk ekmek büfeleri, Yunusemre ve Şehzadeler ilçelerimizde bugün itibariyle tamamlanmış oldu. 13 farklı fırından temin ettiğimiz sıcak ve lezzetti ekmeği halkımıza sunuyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 500 bin ekmeği halkımızla buluşturduk. Halk büfelerinde kadın girişimcilerin önünü açmak, ekonomik hayatlarına katkı sağlayabilmek için kadınlarımızla birlikte çalışıyoruz. Ülkenin her yerinde yıllardır olan bu hizmetten Manisa geri kalmıştı. Halk ekmek büfelerini en kısa sürede Manisa’nın 17 ilçesine taşıyacağız” dedi. “Projelerimizi arttıracağız” Başkan Zeyrek Ekonomik krizin ağırlaştığı bugünlerde vatandaşların sesini duymak, dertlerini dinlemek gerektiğini söyledi. Başkan Zeyrek, “Halk ekmek, halk mandıra, kent lokantası gibi sosyal belediyecilik hizmetleri ekonomik anlamda bir nebze olsun hayatlara dokunan projelerdir. Bu tür projelerin sayısını arttıracağız. Halkımızın parasını halkımıza harcayacağız. Her yerde söylüyorum, tekrar söylüyorum, açtığımız halk ekmek büfelerinin parası benim cebimden çıkmıyor. Hepimizin vergileri ile devletimizin bize emanet ettiği paralardır. Biz bu emaneti halkımızın isteği doğrultusunda harcayacağız. Kendilerine soruyoruz, danışıyoruz, ihtiyaçlarını kendileriyle belirliyoruz. Belirlenen noktalarda da halk ekmek büfelerini mahallemizle buluşturmuş olduk” diye konuştu. Muhtar Aydın: “Bu hizmetlere susamıştık” Halk ekmek uygulamasının güzel bir hizmet olduğunu söyleyen Kazım Karabekir Mahalle Muhtarı Tekin Aydın, “Mahalle nüfusunun çoğu açlık sınırı altında olan insanlar. Böyle bir hizmetin bizlere daha önce yapılması gerekiyordu. Şu anda bu hizmetlerin yapılması çok güzel. Vatandalar artık 3 ekmek alacağına 4 ekmek alıyor. Aileler kalabalık. Başkanımıza teşekkür ediyoruz, bu tür hizmetlerin devamını dileriz. Bu hizmetlere susamıştık. Hem fırınlar kazanıyor hem de halk kazanıyor. Yakın zamanda seçimler oldu, başkanımızla 5-6 kez görüştük. Randevu sistemi yok, görüşme sıkıntımız yok. Böyle bir başkan velinimettir. Hasret kaldık bunlara. 10 sene muhtarlık yaptım, doğru düzgün başkanla görüşemedim. Sağ olsun Ferdi Zeyrek başkanımız mahallemize geliyor” dedi. Ahmet Bedevi Mahallesi Muhtarı Turan Şahin ise, “Ben 3 dönemdir muhtarım. Seçim olalı yaklaşık 8 ay oldu. Bugün 8’inci kez başkanımızla görüşüyorum. Benim mahallemde şu an alt yapı çalışmaları var. Halk ekmek büfesinin açıldı. Biz taleplerimizi başkan beye iletiyoruz. Başkanımız bu talepleri yerine getirecektir. Bu yapılan hizmetler vatandaşlar için birer nimettir” diye konuştu. Halk ekmek büfesinde ekmek satışını gerçekleştiren Melisa Vural, Şehzadeler ilçesinde açılan halk ekmek büfesinden vatandaşların memnun olduğunu söyledi. Vural, “Fırınlarda satılan ekmek fiyatlarına göre burası daha uygun olduğu için herkes memnun. Başkanımıza teşekkür ediyoruz” dedi. Mahalle sakinlerinden Garibe Vural ise yapılan hizmetten dolayı Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e teşekkürlerini iletti. Vural, “Bu fiyat ekonomimiz için iyi oldu. Halkımız için güzel bir destek oldu” dedi.
Fındık fiyatı serbest piyasada 125, Tarım Kredi’de 140, raflarda ise 500 lira
20 Kasım 2024 Çarşamba - 16:41 Fındık fiyatı serbest piyasada 125, Tarım Kredi’de 140, raflarda ise 500 lira Giresun’da serbest piyasada 125 lira olan 50 randıman fındık alım fiyatı, Tarım Kredi Kooperatifi’nde ise 140 lira olarak belirlendi. Giresun’da serbest piyasada fındık uzun zamandır fiyat istikrarını korurken, Tarım Kredi Kooperatifi ise 50 randıman Giresun kalite fındık alım fiyatını 140 TL olarak belirledi. Tarım Kredi Kooperatifi’nin fiyat politikasının serbest piyasayı etkilemeyeceğini ileri süren fındık tüccarı İsmail Kankaya, “Şu anda 50 randıman 122 liradan işlem görürken, her randıman üzerine fiyat konuluyor. Giresun’da ortalama 52 randıman fındık fiyatı 125 liradan alınırken, 53 randıman ise 130 liraya kadar çıkabiliyor. Dolayısıyla randımanına göre fiyat verilmektedir. Uzun zamandır fiyat istikrarını koruyan fındıkta bu aralar düşüş yaşandığını söyleyebiliriz" dedi. "Yılbaşından sonra fiyatlar yükselebilir" Yılbaşından sonra fındık fiyatlarında yukarı yönle hareketlenme olabileceğini ifade eden Kankaya, “Üretici biraz sabırlı olursa yılbaşından sonrasını beklemesini önerebiliriz. Çünkü fındık fiyatlarının yılbaşından sonra yükselebileceğini söyleyebiliriz. O da neden; iklimine göre hava şartları etkili olacaktır. Malum kış mevsiminde havaların sıcak gitmesi ve fındıkların erken açması rekolteyi olumsuz etkileyecektir. Diğer bir etken ise Karadeniz Bölgesi’ni etkisi altına alan kahverengi kokarca tehlikesidir. Bu yıl Giresun’da da yoğun olarak görülmeye başlandı. Bütün bunların yeni sezon rekoltesine etkisi olacaktır. Yeni sezona göre de yılbaşından sonra fındık fiyatına yansıyacaktır” diye konuştu. "Tarım Kredi fiyatı serbest piyasayı etkilemez" Tarım Kredi Kooperatifi fiyatının serbest piyasayı etkilemeyeceğini söyleyen Kankaya, “Tarım Kredi’nin yeni fındık alım fiyatı politikası serbest piyasada çok bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Tarım Kredi kendine üye olan üreticilerin, alışveriş yapanların ürününü alıyor. Diğerlerinin ürününü almıyor. Ayrıca parasını peşin vermiyor ve açıkladığı fiyattan vergi de düşüyor. Serbest piyasada ise net fiyatlardır. Dolayısıyla hesaplandığında serbest piyasa ile aynı seviyelere gelmektedir” şeklinde konuştu. Öte yandan serbest piyasada kabuklu olarak 125 liradan işlem gören fındık, raflarda ise kavrulmuş ve paketlenmiş olarak 500 liradan satılıyor.
Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuarı İstanbul’da kapılarını açtı
20 Kasım 2024 Çarşamba - 16:15 Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuarı İstanbul’da kapılarını açtı Lojistik sektörünün geleceğini şekillendirecek yenilikçi teknolojiler ve endüstriyel çözümleri bir araya getiren Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuar, İstanbul’da kapılarını açtı. Lojistik sektörü, transit taşımacılığın gelişimiyle Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak en önemli sektörlerin başında geliyor. Avrasya’nın en büyük lojistik fuarlarından olan Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuarı, İstanbul Dr. Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde 17’nci kez kapılarını açtı. 20- 22 Kasım tarihleri arasında kadar açık olacak fuarın ülkede tanıtımı yapıldı. 50’den fazla ülkeden katılımın gerçekleştiği fuarı birinci gün yoğunluğu dikkat çekti. Fuar, Transport Lojistik Münih, Transport Lojistik Çin, Transport Lojistik Amerika, Transport Lojistik Hindistan ve diğer uluslararası fuarlarla aynı kümede yer alıyor. Fuarın odak noktalarının lojistiğin geleceğini şekillendirecek yeni teknolojiler ve endüstriyel çözümler. Lojistik sektörünün 2025 ve 2026 yılında jeopolitik gelişmelerden etkileneceği çok net olduğunu belirten Arkas Holding Lojistik Grubu Başkanı Onur Göçmez, sektörün farklı pazarlara açılmasının önemli olduğun belirtti. Göçmez, “Bizim 5 yıldır, belirlediğimiz noktalarımız vardı bu noktalara ofislerimizi açtık. Hindistan, Mısır, Polonya ve Amerika’da şirketlerimiz var. Lojistik sektörünün her zaman problemi brüt kar problemi olmuştur. Lojistik olmazsa pandemiden çıkamazdık. Ama her zaman yaşanan sorun brüt kar problemidir. Brüt kar problemi olduğu zamanda yatırımlarınızı yapamazsınız. Şu anda bu problemi çok ciddi yaşıyoruz. Biz bu sorunu farklı farklı sektörlerle, hizmet şekilleriyle bunu ortadan kaldırmak için mücadele veriyoruz. Lojistik sektörünün 2025 ve 2026 yılında jeopolitik gelişmelerden etkileneceği çok net. O yüzden lojistik sektörü olarak farklı pazarlar arayışına itiyor. O yüzden lojistik sektörü dar pazarlardan çıkarak müşterileri büyütüp, farklı pazarlara itiyor. Dar pazarda kalmakta bir tercih. Fakat dar alandan çıkıp farklı pazarlara yatırım yapmakta başka bir tercih. Evet, pandemi lojistik sektörünü iyi bir yere getirdi. Şu an ise normalleşme aşamasında. Normalleşme aşamasında ise dış etkenler çok fazla zarar verdi. Örneğin Süveyş Kanalı, limanlardaki beklemeler, Ortadoğu’da oluşan karmaşıklık ve Ukrayna-Rusya savaşı. Bu sorunlar trafiklerin kesintiye uğramasına neden oldu. Çin’den Rusya üzerinden giden Sibirya hattı vardı ciddi bir problem yaşadı. Bunun yansıması navlunlara ve sınır kapılarındaki yoğunluğa sebep verdi. 2024 bu şekilde zor bir dönemde geçti. Türkiye’de faizlerin düşme umudu insanları yatırıma yöneltiyor. O yüzden 2025’in ikinci yarısında normalleşmeye geçebileceğimizi öngörüyorum” dedi. “Rüzgar gülü ve lokomotiflere 100 milyon dolara yakın ekipman yatırımı yaptık” Yenilenebilir enerji yatırımlarından bahseden Göçmez, Türkiye’nin alternatif enerji boyutunda en büyük 5 üretici konumunda olduğunu belirtti. Göçmez, ’’Şirketimiz global lojistik hizmet sunan bir organizasyona doğru ilerliyor. Bu sebeple 2023 yılında planladığımız stratejilerimizin çıktılarını almaya başladık. 2025 yılını bir yatırım yılı ve büyüme yılı olarak görüyoruz. Yatırımlarımızı lokomotif yatırım olarak görüyoruz. Yeni 5 tane lokomotifimiz geliyor. Türkiye içerisinde müşterilerimize direkt demiryolu hizmeti sunacağız. Bununla alakalı kontratlar yapmaya başladık. Karada ve denizde ciddi bir potansiyeli var. Rüzgar gülü taşıma lojistiği alanında yatırımlar yaptık. Toplamda hem rüzgar gülü hemde lokomotifler olarak 100 milyon dolara yakın ekipman yatırım yaptık. İki tane yeni şirketimiz var; Arkas Rail ve Arkas Heavy. Arkas Rail demiryolu hizmeti verecek. Arkas Heavy ise rüzgar gülü ve lojistik hizmeti verecek. Ayrıca kurulum, taşıma ve vinç hizmeti verecek. Diğer şirketlerimizde büyümeye devam edecek. 2025 ve 2026’yı iki yıllık bir planlama olarak düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
BUYSAD’dan asgari ücrette sürdürülebilirlik vurgusu
20 Kasım 2024 Çarşamba - 15:53 BUYSAD’dan asgari ücrette sürdürülebilirlik vurgusu Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Yılmaz, 2025 yılı asgari ücret görüşmelerinin devam ederken, yeni ücretin tüm tarafları memnun edecek ve sürdürülebilir düzeyde belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Endüstriyel yemek sektöründe işçilik giderlerinin toplam maliyetin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturduğunu ifade eden Hakkı Yılmaz, asgari ücretin yıllık enflasyon oranının çok üzerinde belirlenmesi durumunda sektör maliyetlerinin hızla artacağını belirtti. Yılmaz, “Personel giderlerimizin toplam maliyetimizin yüzde 30’unu aşması, zaten zor şartlarda ayakta duran sektörümüz için zarar anlamına gelir. Bu zarar ise kaçınılmaz olarak yemek fiyatlarına yansır ve enflasyon üzerinde olumsuz bir etki oluşturur. Dolayısıyla asgari ücret belirlenirken enflasyonu tetiklemesinin önüne geçmek kritik bir önem taşıyor” dedi. "Asgari ücretin üzerinde ücretlendirme sağlıyoruz" Sektörde yeni işe başlayan kalifiye olmayan personelin dahi asgari ücretin en az yüzde 10 üzerinde ücretlendirildiğini ifade eden Yılmaz, kalifiye elemanlara ise asgari ücretin 2-3 katı maaş ödendiğini belirtti. Yeni yılda personel zamlarının, asgari ücret artış oranı baz alınarak yapıldığını hatırlatan Yılmaz, “Emek yoğun sektörlerde bu durum geneldir. Asgari ücretle çalışanların mağdur olmasını istemiyoruz. Ancak piyasa gerçeklerinin üzerinde bir artış yapılması halinde, bir süredir dengelenmeye başlayan piyasada enflasyon yeniden tetiklenebilir ve bu kimseye fayda sağlamaz. Makul bir oranda anlaşma sağlanmasını umut ediyoruz” şeklinde konuştu. "İşveren maliyetleri azaltılmalı" Türkiye’de işverenlerin istihdam ettiği çalışanlar için gelir vergisi, SGK primi ve stopaj gibi ilave maliyetler üstlendiğine dikkat çeken Yılmaz, bugün asgari ücretle çalışan bir kişinin eline 17 bin lira geçtiğini, ancak işverenin cebinden toplam 23 bin 500 lira çıktığını söyledi. Yılmaz, “Emek yoğun sektörler için işveren maliyetlerinin azaltılması veya sübvanse edilmesi gerektiği yönündeki beklentimizi dile getiriyoruz” dedi.
GTB fotoğraf yarışmalarında final için geri sayım başladı
20 Kasım 2024 Çarşamba - 15:29 GTB fotoğraf yarışmalarında final için geri sayım başladı Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) tarafından düzenlenen ve şehri farklı açılardan keşfetmeye davet eden "Gaziantep’te Hasat Mevsimi" ile "Kadim Şehir Gaziantep" fotoğraf yarışmalarında final için geri sayım başladı. 25 Kasım 2024 tarihine kadar başvuruların kabul edildiği yarışmalar, amatör ve profesyonel fotoğraf tutkunlarına Gaziantep’in tarımsal zenginliğini ve eşsiz kültürünü kadrajlarında ölümsüzleştirme fırsatı sunuyor. GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, fotoğraf yarışmalarıyla ilgili yaptığı açıklamada, başvurular için artık son aşamaya gelindiğini ifade ederek, fotoğraf severlerin yarışmalara GTB’nin resmi web sitesi üzerinden katılım sağlayabileceklerini söyledi. Amaçlarının Gaziantep’in derin tarihini, tarımsal zenginliklerini ve kültürel mirasını tanıtmak olduğunu aktaran Akıncı, her iki yarışmada da aranan en önemli şartın eserlerin Gaziantep il sınırları içerisinde çekilmiş olması olduğunu dile getirdi. “Gaziantep’te hasat mevsimi” Bu yıl 4’üncüsü düzenlenen “Gaziantep’te Hasat Mevsimi” temalı fotoğraf yarışması ile ilgili bilgiler veren Akıncı, “Büyük ilgi gören yarışmamızdaki en temel hedefimiz, Gaziantep’in tarımsal zenginliklerini ve geleneksel üretim metotlarını fotoğraflarla geleceğe taşımak” dedi. Hasat mevsimi temasında yer alan her bir fotoğraf karesinin, toprağın diliyle konuşan, tüm hasatların arkasındaki emek ve doğanın sunduğu gözler önüne seren birer sanat eseri olduğunu aktaran Akıncı, yarışmacılardan Gaziantep’in kırsal yaşamının samimi ve doğal yönlerini yakalayarak, şehre özgü tarımsal mirası gözler önüne sermelerini istedi. “Kadim şehir Gaziantep: Zamanın ötesine yolculuk” Bu yıl ilkini düzenledikleri “Kadim Şehir Gaziantep” fotoğraf yarışmasının ise, fotoğraf severleri şehri zamansız bir bakış açısıyla keşfetmeye davet ettiğini vurgulayan Akıncı, “Gazi şehrimizin tarihi sokaklarından, zarif mimarisine, kadim kültüründen, el sanatlarına ve günlük yaşamına kadar her detayı, yarışmacılarımıza birer sanatsal yolculuk vaat etmekte. Bu yarışmayı, şehrin görsel hafızasını yakalamak ve tarihi dokusunu geleceğe taşımak adına bir fırsat olarak görüyoruz” diye konuştu. “Başvuru süreci ve ödüller” Eser kabullerine 24 Haziran 2024 tarihinden itibaren başlanılan her iki fotoğraf yarışmasına, son başvurular 25 Kasım 2024 tarihine kadar GTB’nin resmi web sitesi üzerinden yapılabilecek. Posta yoluyla başvurular kabul edilmeyecek. Seçici kurulun belirleyeceği dereceye giren eserler, iki farklı kategoride tam, yarım ve çeyrek altınla ödüllendirilerek, sergilemeye hak kazanan eser sahiplerine ise plaket verilecek.