EĞİTİM
"Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları" listesine KBÜ’den 18 akademisyen girdi 21 Eylül 2024 Cumartesi - 23:16:26 Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları" listesinde Karabük Üniversitesinden (KBÜ) “Yıllık Etki” kategorisinde 12 akademisyen, "Kariyer Boyu Etki" kategorisinde 6 akademisyen yer aldı. KBÜ’den yapılan açıklamada, bilim dünyasında önemli başarılar elde eden Karabük Üniversitesinin, dünya çapındaki akademik başarılarıyla adını duyurmaya devam ettiği, "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları" listesinde yer alan KBÜ’lü akademisyenlerin, üniversitenin prestijini artırırken bilimsel gücünü de kanıtladığı belirtildi. Hollanda merkezli yayıncılık Elsevier tarafından yayımlanan listenin, kariyer boyu etki ve yıllık etki olmak üzere iki farklı kategoride değerlendirildiği ifade edilen açıklamada, "’Kariyer Boyu Etki’ ve ’Yıllık Etki’ olarak iki kategoride Elsevier veri tabanında yayınlanan listede, 22 anabilim dalı ve 174 alt bilim dalından dünyadaki bilim insanları yer aldı. Listenin oluşturulmasında; nitelikli yayın sayısı, yayınların yer aldığı derginin etkisi, patent sayısı, yapılan atıf sayısı, h-indeks, hm-indeks, makale sayısı, atıf alan makale sayısı ve yayımlandığı derginin etkisi gibi uluslararası ölçütler kullanıldı. Karabük Üniversitesinden ’Yıllık Etki’ kategorisinde; Prof. Dr. Engin Gedik, Prof. Dr. İlhan Ceylan, Prof. Dr. İsmail Esen, Prof. Dr. Kubilay Tekin, Prof. Dr. Mustafa Günay, Prof. Dr. Selhan Karagöz, Doç. Dr. Fatih Aydın, Doç. Dr. Mehmet Erdi Korkmaz, Doç. Dr. Muhammet Emre Turan, Doç. Dr. Okan Ünal, Doç. Dr. Samet Uslu, Doç. Dr. Satiye Korkmaz yer alırken, ’Kariyer Boyu Etki’ kategorisinde; Prof. Dr. İlhan Ceylan, Prof. Dr. İsmail Esen, Prof. Dr. Kubilay Tekin, Prof. Dr. Nizamettin Kahraman, Prof. Dr. Selhan Karagöz, Doç. Dr. Okan Ünal ’Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları’ listesine girerek büyük başarı elde etti" denildi. KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Karabük Üniversitesinin büyük başarılarıyla bilim dünyasındaki yerini güçlendirmeye devam ettiğini belirtti. Son zamanlarda birbiri ardına gelen Türkiye ve dünya çapında büyük ödüller ve başarıların Karabük halkını, öğrencileri, akademik ve idari personelleri gururlandırdığını ifade eden Kırışık, "Uluslararası alanda adından söz ettiren Karabük Üniversitesi, bilimsel araştırma ve yayınlarla dünya çapında ön plana çıkmaktadır. ’Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları’ listesine girmeyi başaran akademisyenlerimiz, Karabük Üniversitesinin akademik alandaki başarısını bir kez daha uluslararası alanda göstermiştir. Dünyanın en etkili bilim insanları arasında yer alan akademisyenlerimizi kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum. Bilim merkezli öğrenci dostu üniversite vizyouE?Uonumuzla önemli başarılar elde etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 23:15 KBÜ’de ’’Psikiyatri Hemşireliği Eğitimi ve Uygulamasında Neredeyiz?" Çalıştayı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Psikiyatri Hemşireliği Anabilim Dalı ve Psikiyatri Hemşireleri Derneği iş birliği ile "Psikiyatri Hemşireliği Eğitimi ve Uygulamasında Neredeyiz?” Çalıştayı düzenlendi. KBÜ ev sahipliğinde 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda düzenlenen çalıştayında, psikiyatri hemşireliği alanındaki eğitim ve uygulamaların mevcut durumunu değerlendirmek, güncel gelişmeleri paylaşmak ve geleceğe yönelik stratejiler belirlemek amacıyla sağlık alanında bilimsel çalışmalar yapan akademisyen, uzman ve araştırmacılar bir araya geldi. TÜBİTAK’ın 2223-B Yurtiçi Bilimsel Etkinlik Düzenleme Desteği kapsamında desteklenen çalıştayta psikiyatri hemşireliğindeki gelişmeler ve yenilikler ele alındı. Çalıştayın açılış oturumuna KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Ak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Tarık Özmen ve Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Güngör, Psikiyatri Hemşireleri Derneği Başkanı Doç. Dr. Gül Dikeç, Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Dr. Emrullah Demiral, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı. Açılış oturumda konuşan KBÜ Rektörü Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz, Karabük Üniversitesi tarafından sağlık alanında yenilikçi yaklaşımlar geliştirmek amacıyla düzenlenecek olan Sağlık Bilimleri Festivali hakkında bilgiler vererek, “Üniversitemizde Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu yer alıyor. Sağlık alanında güçlü bir ekibimiz var. Bunun için de ’SAĞLIKFEST’ diye bir festival düzenliyoruz. Lise, ön lisans, lisans, lisansüstü ve serbest kategorimiz var. Serbest kategoriye 18 yaşını geçmiş herkes başvurabiliyor. Gençlerimize daha fazla düşünme ve analiz etme bunun yanında çözüm üretme fırsatı vermek için SAĞLIKFEST’i düzenlemiş bulunuyoruz. Bu kategorilere SAĞLIKFEST’in tanıtımıyla ilgili materyallere sağlıkfest.org web sitemizden ulaşabilirsiniz. Festivalimize katılmanızı bekliyoruz. 6-7 Kasım’da coşkulu bir festival yapacağız; özel sektörün ve kamu kurumlarının katılımıyla güzel bir festival planlıyoruz. Hepinizi bu programa katılımlarınızdan dolayı hoş geldiniz diyor, tebrik ediyorum, teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Psikiyatri Hemşireleri Derneği Başkanı Doç. Dr. Gül Dikeç, "Daha önceki çalıştayların bize rehberlik ettiği bu çalıştayda aslında hem eğitimde hem de uygulamada ne aşamada olduğumuzu, değişen dünyada hangi değişikliklerin olduğunu ve neleri konuşmamız gerektiğini istişare etmek için sizlerle bir araya gelmek istedik. Kuşkusuz burada konuşacaklarımız, çalışmalarımız aslında hem yönetim kurulunun hem de komisyonlarımızın çalışmalarının daha sistematik bir hale gelmesini sağlayacak. Biz aslında bu çalıştayda hem eğitimde neredeyiz, neler değişti, gözden geçirmek; muhtemel müfredat değişiklikleri ya da lisans programlarının açılma sürecinde rehberlik etmek; bunun için de programlarımızın oluşturulan programların gözden geçirilmesi; yine uygulama içinde daha gerçekçi, daha ölçülebilir hedefleri gözden geçirmeyi istedik" dedi. Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Kadriye Buldukoğlu, “Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Eğitimimizin Benzerlik ve Farklılıkları Yönünden Değerlendirilmesi” başlığıyla bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda, psikiyatri hemşireliği eğitiminin farklı üniversiteler arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları analiz edildi ve geleceğe yönelik eğitim stratejileri üzerinde duruldu. Ardından Prof. Dr. Zekiye Çetinkaya Duman ve Prof. Dr. Nurhan Eren tarafından “Psikiyatri Hemşireliği Uygulamada Ne Hedefliyor? Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hizmetlerinde Hemşirelik Uygulamalarının Güçlendirilmesi Çalıştayı Sonuç Raporu ve Gelecek” konusu ele alındı. İki gün süren çalıştay, grup çalışmalarının sonuçlarının sunulması, ruh sağlığı ve psikiyatri hemşireliği uygulamaları üzerine yapılan değerlendirmelerle sona erdi.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 23:12 KBÜ’lü öğrenciler finale kaldı Karabük Üniversitesinin (KBÜ) Safranbolu Türker İnanoğlu İletişim Fakültesi öğrencileri, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Aydın Doğan Vakfı tarafından düzenlenen 34. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Aydın Doğan "Genç İletişimciler Yarışması"nda finale yükseldi. Yarışmaya fotoğraf, mizanpaj, araştırma, haber ve röportaj dallarında başvuru yaparak finale yükselen öğrenciler arasında Gazetecilik Bölümünden Halil Tükenmez ve Uğur Balkan olurken Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümünden ise Bilal Bozkurt ve Merve Dülger yer aldı. Öğrencilerin projelerinde danışmanlık yapan öğretim üyeleri arasında Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümünde görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Burak Türten, Gazetecilik Bölümünde görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Faruk Aşlakçı ve Dr. Öğretim Üyesi Mesut Yılmaz yer alıyor. KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, “Öğrencilerimiz, Genç İletişimciler Yarışması’nda finale kalarak üniversitemize bir gurur daha yaşattılar. Karabük Üniversitesi son zamanlarda art arda gelen başarılarla müthiş bir performans gösteriyor. Öğrencilerimiz, akademisyenlerimiz, idari personelimiz, bölümlerimiz, fakültelerimiz ve üniversitemiz başarılara, ödüllere doymuyor. Karabük Üniversitesi olarak dünyanın en iyi üniversitesi olma kızıl elmasıyla çalışmalarımızı artırarak sürdürmeye, yaygın başarı haline getirmeye, Türkiye’nin gücünü her alanda birleştirmeye devam edeceğiz" diye konuştu. Yarışmanın ödül töreni, 16 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirilecek.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 18:46 Bakan Yardımcısı Alpaslan: “2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar turizm hedefine ulaşacağız” Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, 2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar turizm hedefine ulaşacaklarını belirterek, Türkiye’yi dünyada turizmde dev ülkeler arasında getirmeyi planladıklarını kaydetti. Kastamonu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde ‘tabiat turizmi’ ana temasıyla düzenlenen 24. Ulusal Turizm Kongresi sona erdi. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi İstiklal Yolu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen kapanış törenine Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ve Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa ile Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Küçük’ün yanı sıra çeşitli kamu kurumları ve turizm sektörü temsilcileri, akademisyenler ve özel sektör temsilcileri katıldı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Türkiye’nin turizm potansiyelinin daha da artırılması gerektiğini belirterek, turizmin son derece stratejik bir sektör olduğunu vurguladı. Bu sebeple turizmi daha ne kadar ileriye taşıyabilmenin hesaplarını yaptıklarını ve bu yüzden sektörün temsilcileri ile akademisyen ve turizmcilerle birlikte çalışma yürüttüklerini söyleyen Alpaslan, “Eylem planımız hazır ve uygulamaya başladık. 8’inci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın çıkartmış olduğu turizm teşvik kanunuyla henüz emeklemekte olan milyon dahi seviyesinde olmayan ülke turizmimiz, bugün artık 50 milyar dolarları aştı. Kısa sürede dünyada önemli noktalara geldik. Turizmde iddialı ilk 5 ülke arasındayız. Ülkemizin turizm potansiyeline baktığımız zaman ülkemizin önünde hiçbir engel bulunmuyor. Bizler, bu tür kongrelerle ülke turizmini daha ne kadar ileriye taşıyabiliriz bunun çalışmalarını yapıyoruz. Buradan çıkan öngörüleri, hedefleri, temennileri, buradaki sonuçları dikkate alarak bizlerde kendimize yön vereceğiz inşallah” dedi. 2019 yılından sonra turizm alanında önemli adımlar attıklarını söyleyen Alpaslan, “Şu anda dünyada turizmde iddialı ülkeler arasındayız. 2019 yılında Çin’de çıkan Kovid-19 pandemisi, tüm sektörleri etkilediği gibi turizmi de ciddi manada etkiledi. İnsanlar, bırakın seyahat etmelerini evlerinden bile çıkamaz hale geldi. Zorlu yıllar geçirdik. Turizm açısından dünyada çok büyük bir daralma yaşandı. Devletimizin, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın turizme olan destekleri sayesinde pandemi sürecini dünya ortalamasının çok daha üzerinde tamamlayarak, yüzde 70 daralmayla kapattık. Pandemi sonrasında çok güçlü adımlarla ve hızlı tedbirlerle turizmde en hızlı büyüyen ülke olduk. Daha dünyada hiçbir ülke 2019 yılındaki seviyesine gelmeden biz, şimdilerde 2019 yılındaki turizmdeki seviyemize gelmiş bulunuyoruz. Dünyada ilk kez ülkemizin uygulamış olduğu Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı son derece önemli ve başarılıydı. Biz, ülkesinden ülkemize gelip tatil yapan veya ziyaretini gerçekleştiren ülkesine dönene kadar tüm süreçlerde Kovid-19 sürecinden etkilenmeyecek şekilde tüm ortamları hazır hale getirdik. Dünyanın kabul edeceği kriterlerle bu sertifikasyonu gerçekleştirdik. Bunun tanıtımını da çok güçlü bir şekilde yaparak, Türkiye ile çalışan tüm seyahat acentelerini ülkemize davet ederek programları yerinde gösterdik. Tüm elçileri, Türkiye’de yine Antalya’da kampa alarak onlara programımızı uyguladık. Bunun tanıtımını da çok iyi yaparak dünyada hem taktir kazandık hem de güvenir hale geldik. Bizler, bu program sayesinde pandemi sürecini en az zararla çıkıp, en hızlı büyüyen ülke başarısını gösterdik. Pandemide bittikten sonra dünyanın gelecekteki turizm değişimini de dikkate alarak biz, Güvenli Turizm Sertifikasyon Programını bugünde sürdürebilir hale getirdik. Uluslararası akredite olmuş kuruluşlarla bu programları gerçekleştiriyoruz. 2030 yılına kadar aşamalı olarak Türkiye’deki tüm turizm tesislerini, tüm turizm destinasyonlarını, sürdürebilir turizm sertifika programlarına bağlayarak gelecekte Türkiye’nin turizm rekabet kapasitesini en üst düzeye çıkarmak istemekteyiz. Dünya’da diğer ülkelere fark oluşturarak ilk olarak kullandığımız bu program ile inşallah Türkiye’nin gelecekteki dünyada turizmde en iddialı ülkesi olma yolunda emin adımlarla yürümekteyiz” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin destekleriyle Türkiye’de turizmi hem 81 ile hem de 12 aya yaymayı hayal ettiklerini söyleyen Alpaslan, “Antalya ve İstanbul’un başını çektiği turizm destinasyonlarını artık 81 ile yayılması konusunda emin adımlarla yürümekteyiz. Yine Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın koordinatörlüğünde 81 ilimizde valilerimizin koordinasyonlarında il müdürlüklerimiz, o ildeki akademisyenler, turizm paydaşlarımız, turizm sektörlerimizle birlikte o ilin tüm kültür ve turizm değerlerini ele alarak bunları hem ülkemizde hem dünyada çok güçlü bir şekilde tanıtarak, Türkiye’nin her ilindeki o bölgedeki turizm değerine dönüştürerek pazarlamak istiyoruz. Çalışmalarımız bu anlamda devam etmektedir. Çok yoğun olarak bu çalışmaları sürdürüyoruz. Sonuçlarını da yavaş yavaş almaktayız. Gelecekte de inşallah bizler bunun olumlu ve bereketli sonuçlarını alacağız” şeklinde konuştu. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile özellikle Türkiye’nin turizm değerlerini sosyal medya ya da dijital ortamlarda, medya kuruluşlarında çok güçlü şekilde yaptıklarını söyleyen Alpaslan, “Bu tanıtımlarla da ülkemizin turizm gelirlerini büyütmek istiyoruz. Bu sayede 2023 yılında 56 milyon olan turist sayısını, 60 milyona çıkartmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte 55 milyar dolar olan turizm gelirimizi de 60 milyar dolara çıkartacağız. İktisadi gerçekleşmeler bu hedeflerimize çok rahatlıkla ulaşabileceğimizi gösteriyor. Bu da 60 milyar dolar gibi önemli bir rakamın ülkemizin refahı, insanlarımızın istihdam edilmesi gibi konularda ne kadar önemli olduğunu hepimiz farkındayız. Bizler, yakın bir gelecekte bu 60 milyar dolar ile de yetinmeyip inşallah 100 milyar dolara emin adımlarla ilerleyip 2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar hedefine ulaşarak, Türkiye’yi dünyada turizmde dev ülkeler arasında getirmeyi planlamaktayız” ifadelerini kullandı. Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ile yaptıkları protokollerle ortaokul ve lisede turizm alanında görülen derslerin üniversite sıralarında da devamını sağlayacaklarını ve bu sayede dünyaya turizm anlamında yönetici ihraç eden bir ülke konumuna gelmek istediklerini belirten Alpaslan, şöyle konuştu: “Kültürel varlıklarımız, ülkemizin turizm değerlerini zengin potansiyelimizin önemli bir parçası olduğu için bizler yine geleceğimizin mirası adı altında 236 arkeolojik kazımızı bu program dahiline alarak, bildiğiniz üzere 12 ay boyunca kazı programına almıştık, 3-4 ay süren kazıları 12 aya çıkartmıştık. Burada çok daha güçlü desteklerle personel, ekonomi ve bütçe anlamında kazı başkanlarımıza destekler sağlayarak kazılarımızı çok daha güzlü hale getirerek, buradaki destinasyonları ve kültürel varlıklarımızı dünyanın en zengin ülkelerinden bir tanesi olmak ve aynı zamanda turizm cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz. Bu konuda önemli mesafeler kat ettik. Kültürel varlık konusunda da ülkemizi zenginleştireceğiz ve Türkiye’de son 50-60 yılda yapılan arkeolojik kazıları inşallah 3-4 yılda o seviyelere getirecek planlamalar yaparak o seviyeye getirecek çalışmalar yürütmekteyiz. Tüm bu çalışmalar çerçevesinde ülkemizin turizmdeki gelirini doğru adımlarla ve sektör temsilcileriyle, kamu kurumlarıyla, akademisyenler işbirliği içerisinde yaparak, dolayısıyla 2030 yılındaki hedeflerimize ulaşmak içten bile değil.” Türkiye’nin en zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle, Kastamonu gibi şehirlerin turizmde önemli bir yere sahip olduğunu belirten Alpaslan, turizm konusunda Kastamonu’nun gelişmeye, geliştirmeye, turizm alanında fırsatlar barındırdığını kaydetti. Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alptekin Sökmen ise, turizmin sürdürülebilirlik ve inovasyon ile desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kongre boyunca ele alınan konuların, Türkiye’nin turizm sektöründe daha rekabetçi ve yenilikçi bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacağını belirten Sökmen, bu tür bilimsel etkinliklerin turizm sektörü için büyük önem taşıdığını ifade etti. Kongre Dönem Başkanı Prof. Dr. Osman Eralp Çolakoğlu da, kongrenin Türkiye’nin turizm alanındaki önemli meselelerine dikkat çektiğini belirtti. Katılımcılara katkıları için teşekkür eden Çolakoğlu, bu tür etkinliklerin sektördeki gelişmelerin ilerlemesine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Kapanış töreninin sonunda, dönem başkanlığı Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Emir’e devredildi. 25. Ulusal Turizm Kongresi’nin Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde yapılmasına karar verildi. Ayrıca kapanış töreninde katılımcılara plaketleri takdim edildi. Üç gün süren kongrede, “Doğa Koruma Alanlarında Yönetim ve Sürdürülebilirlik”, “Yaban Hayatı Turizmi ve Biyoçeşitliliğin Korunması”, “Yerel Topluluklar ve Tabiat Turizmi”, “Tabiat Turizminde Teknolojinin Rolü” ve “İklim Değişikliği ve Tabiat Turizmi” gibi alt temalar ele alındı. Çeşitli paneller, sunumlar ve tartışmalarla zenginleşen programda, sektörün önde gelen isimleri ve akademisyenler, turizmin mevcut durumu ve geleceğine dair görüşlerini paylaştı. Türkiye’nin dört bir yanından akademisyenler, turizm profesyonelleri ve sektör temsilcilerini bir araya getiren kongre, turizmin geleceğine yönelik önemli tartışmalara ve önerilere ev sahipliği yaptı.
Yılların emeğini yıkan deprem, afetzede eğitimcinin hayallerini yıkamadı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 09:24 Yılların emeğini yıkan deprem, afetzede eğitimcinin hayallerini yıkamadı Hatay’da depremde yılların emeğiyle oluşan anaokulu yıkılan ve hayallerinin peşinden koşmayı bırakmayan eğitimci Fatma Güney, yeniden inşa ettiği Farklı Bireyler Anaokulu’yla hayallerinin peşinden koşarak engelli afetzede çocukların hayatına dokunmaya devam edecek. Depremin vurduğu Hatay’da birçok yaşam alanı yerle bir olurken pek çok eğitim binası da zarar görerek yıkıldı. Deprem öncesi Antakya ilçesi Ekinci Mahallesi’nde eğitim yuvası bulunan eğitimci Fatma Güney’in de okulu asrın felaketinde ağır hasar alarak yıkıldı. Depremle birlikte hayalleri yarım kalan eğitimci Güney, yeniden ayağa kalkmak ve deprem bölgesindeki engelli çocukları hayata tutundurmak için harekete geçti. Antakya ilçesi Ballıöz Mahallesi’nde bir okul açmaya karar veren 4 çocuk annesi Güney, hayallerine inşa ettiği yeni eğitim yuvasında devam edecek. Yıllarca edindiği tecrübeleriyle engelli çocukların hayatına dokunacak Güney, Montessori eğitim felsefesiyle çocukların hayatına dokunmayı planlıyor. “Yeniden tekrar okulumuzu açıyoruz ve hazırlıklarımızı yapıyoruz” 4 çocuk annesi olarak edindiği mesleki ve hayati deneyimlerini ailelerle paylaşmak istediği için hayallerinden vazgeçmediğini belirten Güney, “Biz depremden önce de anaokulu işletiyorduk ve çocuklarda birçok kazanımlar elde etmiştik fakat deprem vesilesiyle zorunlu bir şekilde eğitimimize bir sürü ara vermek zorunda kaldık. Şimdi ise yeniden tekrar okulumuzu açıyoruz ve hazırlıklarımızı yapıyoruz. 4 çocuk annesi olarak edindiğim tecrübeleri ebeveynlerle paylaşmak üzere bu okulu açmaya karar verdim. ’Farklı Bireyler Anaokulu’ olarak hazırlıklarımızı devam ettiriyoruz. Hayatımızdaki çocukluğumuz gibi bir çocukluğu yaşatmak adına okulumuzda geniş bir bahçe alanı, sınıf içi öğrenmeleri ve sınıf dışı öğrenmelerle hazırız. Montessori eğitim felsefesini benimseyerek çocukların bağımsızlığını kazanmaları noktasında sorumluluklar veriyoruz. Bu durumda gündelik yaşantıda çocuklara bir konfor alanını sağlıyor ve çocukların kendi kendine yapabilmelerinden kaynaklı başarı hissini çocuklara yaşatıyor. Bu duyguyla diğer akademik alanlardaki başarılarına da başarı katmış oluyorlar” dedi. “Ballıöz Mahallesi’nde bahçesinin ve sınıf içinin geniş olduğu alanda bir okul hazırladık” Deprem sonrası eğitim kurumu yıkılmasına rağmen yılmadan yeniden mücadele veren Güney, “Depremlerden sonra birçok yıkım oldu. Memleketimizin birçok yeri yıkıldı ve çocuklar maalesef eğitimlerini konteynerlerde ve prefabrik alanlarda sürdürmek zorunda kalıyorlar. Şehrin yapılaşması, yerleşim yerlerinin değişimiyle ve bu çevrede bir okula ihtiyaç olduğunu düşündük. Ballıöz Mahallesi’nde bahçesinin geniş olduğu ve sınıf içi metrekarelerinin geniş olduğu bir alanda böyle bir okul hazırladık. Çocukların gerçekten enkazın tozu, toprağı, yıkımı ve yapının olmadığı bir alanda keyifle ve güvenle bir öğrenme alanı sağlamak amacıyla çalışmalarımız devam etmektedir. Depremden önce kurumumuz Ekinci Mahallesi’ndeydi fakat depremde ağır hasar aldığı için yıkıldı. Şu anda ise yeniden Hatay diyerek Ballıöz Mahallesi civarında geniş bahçemiz ve geniş sınıflarımızla siz sevgili öğrencilerimizi yeni eğitim öğretim yılında bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Yılların emeğini yıkan deprem, afetzede eğitimcinin hayallerini yıkamadı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 09:23 Yılların emeğini yıkan deprem, afetzede eğitimcinin hayallerini yıkamadı Hatay’da depremde yılların emeğiyle oluşan anaokulu yıkılan ve hayallerinin peşinden koşmayı bırakmayan eğitimci Fatma Güney, yeniden inşa ettiği Farklı Bireyler Anaokulu’yla hayallerinin peşinden koşarak engelli afetzede çocukların hayatına dokunmaya devam edecek. Depremin vurduğu Hatay’da birçok yaşam alanı yerle bir olurken pek çok eğitim binası da zarar görerek yıkıldı. Deprem öncesi Antakya ilçesi Ekinci Mahallesi’nde eğitim yuvası bulunan eğitimci Fatma Güney’in de okulu asrın felaketinde ağır hasar alarak yıkıldı. Depremle birlikte hayalleri yarım kalan eğitimci Güney, yeniden ayağa kalkmak ve deprem bölgesindeki engelli çocukları hayata tutundurmak için harekete geçti. Antakya ilçesi Ballıöz Mahallesi’nde bir okul açmaya karar veren 4 çocuk annesi Güney, hayallerine inşa ettiği yeni eğitim yuvasında devam edecek. Yıllarca edindiği tecrübeleriyle engelli çocukların hayatına dokunacak Güney, Montessori eğitim felsefesiyle çocukların hayatına dokunmayı planlıyor. “Yeniden tekrar okulumuzu açıyoruz ve hazırlıklarımızı yapıyoruz” 4 çocuk annesi olarak edindiği mesleki ve hayati deneyimlerini ailelerle paylaşmak istediği için hayallerinden vazgeçmediğini belirten Güney, “Biz depremden önce de anaokulu işletiyorduk ve çocuklarda birçok kazanımlar elde etmiştik fakat deprem vesilesiyle zorunlu bir şekilde eğitimimize bir sürü ara vermek zorunda kaldık. Şimdi ise yeniden tekrar okulumuzu açıyoruz ve hazırlıklarımızı yapıyoruz. 4 çocuk annesi olarak edindiğim tecrübeleri ebeveynlerle paylaşmak üzere bu okulu açmaya karar verdim. ‘Farklı Bireyler Anaokulu’ olarak hazırlıklarımızı devam ettiriyoruz. Hayatımızda ki çocukluğumuz gibi bir çocukluğu yaşatmak adına okulumuzda geniş bir bahçe alanı, sınıf içi öğrenmeleri ve sınıf dışı öğrenmelerle hazırız. Montessori eğitim felsefesini benimseyerek çocukların bağımsızlığını kazanmaları noktasında sorumluluklar veriyoruz. Bu durumda gündelik yaşantıda çocuklara bir konfor alanını sağlıyor ve çocukların kendi kendine yapabilmelerinden kaynaklı başarı hissini çocuklara yaşatıyor. Bu duyguyla diğer akademik alanlardaki başarılarına da başarı katmış oluyorlar” dedi. “Ballıöz Mahallesi’nde bahçesinin ve sınıf içinin geniş olduğu alanda bir okul hazırladık” Deprem sonrası eğitim kurumunun yıkılmasına rağmen yılmadan yeniden mücadele veren Güney, “Depremlerden sonra birçok yıkım oldu. Memleketimizin birçok yeri yıkıldı ve çocuklar maalesef eğitimlerini konteynerlerde ve prefabrik alanlarda sürdürmek zorunda kalıyorlar. Şehrin yapılaşması, yerleşim yerlerinin değişimiyle ve bu çevrede bir okula ihtiyaç olduğunu düşündük. Ballıöz Mahallesi’nde bahçesinin geniş olduğu ve sınıf içi metrekarelerinin geniş olduğu bir alanda böyle bir okul hazırladık. Çocukların gerçekten enkazın tozu, toprağı, yıkımı ve yapının olmadığı bir alanda keyifle ve güvenle bir öğrenme alanı sağlamak amacıyla çalışmalarımız devam etmektedir. Depremden önce kurumumuz Ekinci Mahallesi’ndeydi fakat depremde ağır hasar aldığı için yıkıldı. Şu anda ise yeniden Hatay diyerek Ballıöz Mahallesi’nde civarında geniş bahçemiz ve geniş sınıflarımızla siz sevgili öğrencilerimizi yeni eğitim öğretim yılında bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Safranbolu’da "Okul Servis Araçları ile Güvenli Taşıma" Toplantısı
17 Eylül 2024 Salı - 23:56 Safranbolu’da "Okul Servis Araçları ile Güvenli Taşıma" Toplantısı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde "Okul Servis Araçları ile Güvenli Taşıma" Toplantısı gerçekleştirildi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Şevket Küçükzoroğlu başkanlığında İlçe Emniyet Müdürlüğü koordinesinde Şube Müdürü Ayhan Özeken ve İlçe Jandarma Komutanlığı’nın katılımlarıyla Sunal Tülbentçi Öğretmenevi’nde düzenlenen toplantıda, taşımalı eğitim çerçevesinde öğrencilerin sağlıklı, güvenli, mutlu bir şekilde okullara erişimlerinin sağlanması, taşımalı eğitim işlemlerinin sağlıklı ve düzenli yürütülebilmesi amaçlanıyor. Toplantıda taşımalı eğitim öğrencilerinin sorunları, yaşanan aksaklıklar, çözüm önerileri, okul servis araçlarının denetimi konuları, okul servis araçları yönetmeliği, okul servis araçlarında aranacak şartlar ve şoför/rehber personelinin görev ve sorumlulukları üzerinde duruldu. İlçe Milli Eğitim Müdürü Küçükzoroğlu, "2024-2025 eğitim öğretim yılı hepimiz için hayırlı olsun. En değerli varlıklarımız evlatlarımızın canını sizlere emanet ediyoruz. Bizler öğrencilerimizin güvenli ve sağlıklı bir şekilde eğitimlerini sürdürmeleri için gerekli tedbirleri alıyoruz. Sizlerin de öğrencilerimizin servis araçlarında huzur ve güven içerisinde yolculuk yapmalarını sağlamak için elinizden geleni yapmanız gerekmektedir. Bir problem yaşadığınızda bizlere ulaşabilirsiniz. Kazasız belasız, öğrencilerimizin güven içinde okullarına ulaştığı bir eğitim öğretim yılı diliyorum. Toplantıya katılan tüm servis şoförlerimize, rehber personellerimize ve kooperatif yetkililerimize teşekkür ediyor iyi çalışmalar diliyorum" dedi.
KBÜ’de “ArtExChange” Uluslararası Karma Sergisi
17 Eylül 2024 Salı - 23:53 KBÜ’de “ArtExChange” Uluslararası Karma Sergisi Karabük Üniversitesi (KBÜ) Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi ile Romanya’nın Cluj-Napoca Sanat ve Tasarım Üniversitesi iş birliğinde “ArtExChange” isimli uluslararası karma sergisinin açılışı yapıldı. Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Sanat Galerisi’nde düzenlenen serginin açılışına; KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Cluj-Napoca Sanat ve Tasarım Üniversitesi Rektör Yardımcısı Andrei Budescu, Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Altun, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı. Serginin açılışında konuşan Rektör Kırışık, Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesinin önemli bir fakülte olduğunun altını çizerek, “Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültemiz bizim için çok kıymetli bir fakültemiz. Çok güzel eserler hayata geçiriliyor ve çok güzel projeler yürütülüyor. İnşallah bundan sonra çok daha güzel projelerle, çok daha iyi çalışmalarla yine yeniden bir araya gelmek istiyoruz. Serginin uluslararası iş birliği içerisinde olması bizim için çok sevindirici. İnşallah bu tür uluslararası iş birliklerimizi, projelerimizi daha da artırarak Güzel Sanatlar Fakültemizin gücüne güç katarak çalışmaya devam edeceğiz. Sanat, bir milletin duygularını, düşüncelerini ve hayallerini yansıtması açısından son derece önemli. Böyle güzel sanat eserlerini hayata geçirmemiz çok kıymetli. İnşallah bunu daha da toplumsal alana yayarak, uluslararası sahada genişleterek yapmaya devam etmenizi arzu ediyoruz. Hepinize çok teşekkür ediyorum, emekleriniz için sağ olun, var olun” ifadelerini kullandı. Açılışın ardından Rektör Kırışık ve katılımcılar sergiyi gezerek, sanat eserlerini inceledi. Romanya Cluj-Napoca Sanat ve Tasarım Üniversitesi ve Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesinden 19 akademisyenin toplam 33 eserinin yer aldığı uluslararası sergi 18 Eylül’e kadar sanatseverlerin ziyaretine sunulacak.
Eğitim Gücü-Sen Genel Başkanı Özat: “Bahaneleri bırakın 20 bin öğretmenin atamasını yaparak artık göreve başlatın”
17 Eylül 2024 Salı - 22:00 Eğitim Gücü-Sen Genel Başkanı Özat: “Bahaneleri bırakın 20 bin öğretmenin atamasını yaparak artık göreve başlatın” Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü-Sen) Genel Başkanı Oğuz Özat, “Bahane sebepleri bir tarafa bırakın ve 20 bin öğretmenin atamasını yaparak artık göreve başlatın” dedi. Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü-Sen) Genel Başkanı Oğuz Özat öğretmen atanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Özat, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e seslenerek 20 bin öğretmenin atanmasının gerçekleştirilmesini söyledi. Özat, öğretmenlerin atanmamasında Danıştay davalarının bahane edildiğini iddia ederek, “Milli Eğitim Bakanlığında üst düzey bir yetkili ile yaptığımız telefon görüşmesinde, 20 bin öğretmen atamasının bekletilmesinde Danıştay davalarının bahane olduğunu, asıl nedenin mali olduğu ifade edildi. Ayrıca Bakanlığın, uzatabildikleri kadar süreyi uzatmaya çalışacaklarını belirtti. Okullarda öğretmen eksikliği yaşanıyor ve ücretli öğretmenlerle idare ediliyor” ifadelerini kullandı. Bakan Tekin’e 20 bin öğretmenin atanması için çağrıda bulunan Özat, şu ifadelere yer verdi: “Bahane sebepleri bir tarafa bırakın ve 20 bin öğretmenin atamasını yaparak artık göreve başlatın. Okullarda personel, hizmetli, güvenlikçi, kaloriferci eksikliği yaşanıyor. Okullar pislik içinde! Öğretmen, idareci okul temizliyor, Taşımalı öğrencilere yemek servisi yapıyor. Okullarda ödenek bulunmuyor ve bizi arayan bir psikolojik danışman arkadaşımız toner istediğini ancak Okul Müdürü, toner isteğine para olmadığını, kredi kartı ile alalım dediğini belirtiyor. Bu nedir Allah aşkına? Okulların içinde bulunduğu durum ortadayken sayın Bakan sözünü ettiğiniz yapılan 100 yılın devrimi bu mudur? Oysa tarihimizde bugüne kadar böyle bir mağduriyet hiç yaşatılmadı.”
Vali Dağlı: "Bize emanet olan öğrencilerimizin huzur ve güvenliğini sağlamak en önemli görevimiz"
17 Eylül 2024 Salı - 19:18 Vali Dağlı: "Bize emanet olan öğrencilerimizin huzur ve güvenliğini sağlamak en önemli görevimiz" Çorum Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı, Çorum’da eğitim ve öğrenim gören üniversite öğrencilerinin hepsinin birer emanet olduğunu belirterek, “Bize emanet olan öğrencilerimizin huzur ve güvenliğini sağlamak en önemli görevimiz” dedi. Üniversite Güvenlik Koordinasyon Toplantısı, Vali Doç. Dr. Zülkif Dağlı başkanlığında gerçekleştirildi. 2024-2025 akademik öğretim döneminde alınacak güvenlik tedbirlerinin masaya yatırıldığı toplantıda; Hitit Üniversitesi ve üniversiteye bağlı yükseköğretim kurumlarında, yurtlarda, üniversite içerisinde ve çevresinde alınacak güvenlik önlemleri, öğrencilerinin n barınma ve ulaşım sorunun giderilmesi için kurumların yapılacakları çalışmalar görüşüldü. Geleceğin teminatı olan gençlerin daha güvenli ve huzurlu bir eğitim öğretim yılı geçirmesi için gereken bütün tedbirlerin tüm kurumlarımızla birlikte alındığını açıklayan Vali Dağlı, gençlerin barınma ve beslenme hizmetleriyle beraber ders dışı zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmelerine, akademik gelişimlerine katkı sağlamak, milli manevi ve insani değerleri tanımalarına yardımcı olmak amacıyla “Kredi ve Yurtlar Akademi” faaliyetleri kapsamında eğitim, sosyal, kültürel, sportif ve gönüllülük faaliyetleri de gerçekleştirildiğini kaydetti. KYK yurtlarına yerleştirme oranının yüzde 100 olduğunu ve hiçbir öğrencinin açıkta kalmayacağını belirten Vali Dağlı, 2024-2025 eğitim-öğretim yılı için ilk yerleştirmeleri Türkiye genelinde 1. sırada tamamladıklarını ifade etti. Toplantıda, yurtların genel durumları, kapasite ve disiplin işlemleri, emniyet ve güvenlik gibi konularda ilgili kurumlar tarafından yapılan sunumların ardından öğrencilerin güvenli bir şekilde eğitim almalarını ve huzurlu bir şekilde yurtlarda barınmalarını sağlamak, ihtiyaç ve taleplerini gidermek amacıyla Valilik koordinasyonunda kampüsler, yurtlar, üniversiteler, öğrencilerin genel olarak bulunduğu güzergah ve alanlarda dahil olmak üzere yapılan çalışmalar ve denetimler gözden geçirildi. Toplantıya Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Alb. Naim Çetinkaya, İl Emniyet Müdürü Arif Pehlivan, Vali Yardımcıları Muhammed Gürbüz, Cengiz Nayman, Belediye Başkan Yardımcısı Turhan Candan, İl Milli Eğitim Müdürü Cemil Çağlar, Gençlik ve Spor İl Müdür V. Hüseyin Şahin, İl Müftü Yardımcısı Adem Aygül ve ilgili kurum yöneticileri katıldı.
Manavgat’ta kuaförlük Masterclass eğitim semineri
17 Eylül 2024 Salı - 17:25 Manavgat’ta kuaförlük Masterclass eğitim semineri Manavgat Belediyesi, yerel esnafın gelişimini desteklemek ve meslek standartlarını artırmak için desteğini sürdürüyor. Antalya’nın Manavgat Belediyesi’nin destekleriyle Manavgat Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile Kamil Zor Akademi tarafından düzenlenen kuaförlük masterclass eğitim semineri, Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Seminere, Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, oda başkanları ve vatandaşlar katıldı. Seminer, ilçede faaliyet gösteren kuaförler ve güzellik uzmanları için büyük bir fırsat sundu. Etkinlik, Manavgat Belediyesi’nin sağladığı destekle gerçekleştirildi ve geniş bir katılımcı kitlesi topladı. Katılımcılara modern kuaförlük uygulamaları, müşteri ilişkileri ve salon yönetimi gibi konularda detaylı bilgiler sunulan etkinlikte, ilçedeki esnaf ve sanatkarlar, kuaförlük alanındaki en son trendler ve teknikler hakkında bilgi sahibi olma fırsatı buldular. Katılımcılar, seminerde yapılan uygulamalı çalışmalar sayesinde, teorik bilginin yanı sıra pratik beceriler de kazandılar. Başkan Dr. Niyazi Nefi Kara, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, esnaf ve sanatkarlara olan desteğin önemine vurgu yaptı. Kara, “Manavgat Belediyesi olarak ilçemizdeki tüm esnaf ve sanatkarlarımızın yanında olmanın, onların gelişimini desteklemenin ve meslek standartlarını artırmanın her zaman önceliğimiz olduğunu belirtmek isterim. Kuaförlük, sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir sanat dalıdır. Her birinizin, bu sanatın her yönünü öğrenmek, geliştirmek ve yeniliklere açık olmak için gösterdiğiniz çaba bizleri gururlandırıyor. Manavgat olarak, siz değerli kuaförlerimizin ve kuaför adaylarımızın eğitimlerine ve gelişimlerine büyük önem veriyoruz. Hep birlikte, bu tür eğitimlerin sektöre olan katkısının farkındayız ve bu yüzden bu tür etkinliklerin devamını destekleyeceğiz. Son olarak, bu seminerin verimli geçmesini, sizlerin bilgi ve tecrübeler edinmenizi temenni ediyorum. Başta Hasan Özcan ve Kamil Zor Akademi eğitmenleri olmak üzere, katılımınız ve katkılarınız için hepinize teşekkür ediyorum” dedi.