SAĞLIK - 05 Nisan 2018 Perşembe 10:28

Uzm. Dr. Yavuz: "Hastaneden taburcu olmadan bebeklerin işitme testi yaptırılmalı"

A
A
A
Uzm. Dr. Yavuz: "Hastaneden taburcu olmadan bebeklerin işitme testi yaptırılmalı"

Edirne Sultan 1.

Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Çağlayan Yavuz, hastaneden taburcu olmadan bebeklerin işitme testinin yaptırılması gerektiğini belirterek, "Yenidoğan döneminde oluşan işitme kaybı, iletişim becerilerinde azalma, öğrenme güçlükleri, iletişim bozukluğu, sağır ve dilsiz olmaya kadar varan sorunlara yol açabilir" dedi.


Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Çağlayan Yavuz, Edirne İl Sağlık Müdürlüğü Basın ve İletişim Birimi aracılığıyla bebeklerde işitme kayıpları için farkındalık oluşturması ve engelin ortadan kaldırılmasına yönelik yazılı açıklamalarda bulundu.



"TÜİK verilerine göre 250 binin üzerinde işitme engelli hasta bulunmaktadır"


Uzm. Dr. Çağlayan Yavuz, dünyada 360 milyon işitme engelli bireyin bulunduğunu belirterek, "32 milyonu çocuk hastadır. Türkiye’de ise TÜİK verilerine göre 250 binin üzerinde işitme engelli hasta bulunmaktadır. İşitme kayıpları sonradan kazanılabildiği gibi doğumsal da olabilmektedir. Doğumsal işitme kayıpları en sık karşılaşılan doğumsal anomalilerden biridir ve Türkiye’deki insidansı 1000’de 1-2’dir" dedi.



"14 yıldır ‘Yenidoğan İşitme Tarama Programı’ uygulanıyor"


Yavuz, Türkiye’de her yıl bir milyon 300 bin canlı doğum olduğunu ve her yıl bin 300-2 bin 600 arası işitme engelli bebeğin topluma katıldığını hatırlatarak, "Ülkemizde doğuştan gelen işitme kayıplı hastaların tespit, tedavi ve rehabilitasyonunun yapılabilmesi için her yeni doğanda işitme tarama testi yapılmaktadır. İşitme kaybı bu kadar sık görülmesine rağmen doğumdan itibaren kolayca tanılanabilen bir özürdür. Bu amaçla Türkiye’de ’Yenidoğan İşitme Tarama Programı’ 2004 yılında ulusal program olarak uygulanmaya başlamıştır. Tarama programından geçen bebeklerde işitme kaybı şüphesi olursa en kısa zamanda tanının doğrulanması ve işitme kaybının uygun şekilde rehabilite edilmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.



"Yeni doğanlarda 3’üncü aya kadar kesin tanı alınmalı"


Bebeklerin ilk aylarında taramadan geçmeleri, 3’üncü aya kadar kesin tanı almaları ve 6’ncı aya kadar uygun işitme cihazı ile rehabilite edilmeleri ve özel eğitime başlamalarının sağlanması gerektiğine vurgu yapan Yavuz, "Tanılanmamış ya da geç tanılanmış doğumsal işitme kaybı, çocuğun dil, sosyal, duygusal, bilişsel, akademik gelişimini ve vokalizasyonunu dolayısıyla yaşam kalitesini önemli derecede etkiler. İşitme engeli ile doğan, bu engeli fark edilmeyen bebeğin dil gelişimi durur ve bununla birlikte zihinsel, sosyal ve ruhsal gelişimi yavaşlar. Yenidoğan döneminde oluşan işitme kaybı, iletişim becerilerinde azalma, öğrenme güçlükleri, iletişim bozukluğu, sağır ve dilsiz olmaya kadar varan sorunlara yol açabilir. Kulak burun boğaz hekimlerince işitme kayıplı hastaların tedavisi yapılmakta, geri dönüşsüz işitme kayıplı hastalara işitme cihazı verilerek yaşama tekrar kazandırılmaktadır" dedi.



"Taburcu olmadan önce bebeklerinin işitme testini yaptırmaları gerekiyor"


Yavuz, Sağlık Bakanlığı tarafından 2004 yılından itibaren yenidoğan işitme tarama programını faaliyete geçirildiğini belirterek, "Amaçlanan; tüm yeni doğanların işitme taramasından geçirilip erken tanının konulmasıdır. Tanının geç konulması konuşma yeteneğinin gelişimindeki en önemli engeldir. Ebeveynlere düşen görev ise doğumdan sonra, hastaneden taburcu olmadan önce bebeklerinin işitme testini yaptırmak ve bebeklerinin bu tarama programına katılımını sağlamaktır" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Milletvekili Ölmeztoprak: "Yaraları hep birlikte saracağız" Malatya’da 11 Nisan gecesi etkili olan zirai don, başta kayısı olmak üzere birçok tarım ürününe zarar verdi. AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, afetin ardından Akçadağ ve Kale ilçelerinde saha incelemelerinde bulunarak, üreticilerle bir araya geldi. Milletvekili Ölmeztoprak, 15 Nisan Salı günü Tarım ve Orman Bakanlığı’nda düzenlenecek toplantıda Malatya’daki üreticilerin yaşadığı mağduriyetleri dile getireceklerini ifade etti. Don olayının yaşandığı ilk günden bu yana sahada olduklarını belirten Ölmeztoprak, "Bahçelerde yaptığımız gözlemlerle hasarın boyutunu anlamaya çalışıyoruz. Tüm ekiplerimizle birlikte envanter çalışmalarımız sürüyor. TARSİM sigortası bulunan üreticilerimizin en kısa sürede hasar ihbarı yapmaları büyük önem taşıyor" dedi. Malatya’nın en büyük geçim kaynağının kayısı olduğunu vurgulayan Milletvekili Ölmeztoprak, donun özellikle meyve tomurcuğu döneminde gerçekleştiğine dikkat çekerek, "Sıcaklık bazı bölgelerde eksi 17 dereceye kadar düştü. Bu da tomurcuklara büyük zarar verdi. Fenolojik evrelere göre zarar oranları değişiyor, fakat net ölçümler için saha tespitlerinin tamamlanması bekleniyor" diye konuştu. Akçadağ Ziraat Odası Başkanlığı’nı ziyaret eden Milletvekili Ölmeztoprak, burada üreticiler ve oda başkanlarıyla görüşerek durum değerlendirmesi yaptı. Ziyarette konuşan Akçadağ Ziraat Odası Başkanı Mehmet İnal ve Akçadağ Muhtarlar Dernek Başkanı İhsan Boyraz, yaşanan zararların büyük olduğunu belirterek Milletvekili Ölmeztoprak’a teşekkür etti. AK Parti Akçadağ İlçe Başkanı Kenan Tugal ise, "Vekilimiz afetin hemen ardından sahaya indi, üreticilerimizin yanında oldu. Kendilerine ilçemiz adına teşekkür ediyoruz" dedi. Kale ilçesinde de üreticilerle bir araya gelen Milletvekili Ölmeztoprak, mahalle muhtarlarıyla toplantı düzenleyerek, don afetinin etkilerini yerinde gözlemledi. Çilek, kayısı, badem ve kiraz başta olmak üzere birçok üründe ciddi kayıplar olduğunu aktaran Ölmeztoprak, "Toprağın altında kalan çileklerin yandığını tespit ettik. Badem ve kiraz ağaçlarında da zarar mevcut. Sadece Kale değil, Arapgir’de üzüm bağlarında da kayıplar yaşandığı bilgisi bizlere ulaşıyor" şeklinde konuştu. Kale Belediye Başkanı İhsan Özbay da devletin ve milletvekillerinin sahada olmasının üreticiye moral verdiğini ifade ederek, "Alın teriyle üretim yapan çiftçimizin yanındayız. Bu birliktelikle süreci aşacağımıza inanıyoruz" dedi. Milletvekili Ölmeztoprak, 15 Nisan Salı günü Tarım ve Orman Bakanlığı’nda 50’nin üzerindeki ilin milletvekilleri ve tarım paydaşlarıyla yapılacak toplantıya katılarak Malatya’daki zararı dile getireceklerini belirtti. "Malatya’mızda 50 bini aşkın ailenin geçim kaynağı olan kayısı üretiminde oluşan bu büyük zarar, sadece ilimiz için değil, ülkemiz açısından da önem taşıyor. Üreticimizin elinden tutacağız. Devletimizin şefkatli yüzünü hissettirmek için tüm gücümüzle sahadayız" diyen Ölmeztoprak, çiftçilerin yaralarının en kısa sürede sarılması için gereken tüm girişimleri yapacaklarını söyledi.