YEREL HABERLER - 26 Mart 2012 Pazartesi 12:59

VANLI DEPREMZEDELER MEMLEKETLERİNE DÖNÜYOR

A
A
A
VANLI DEPREMZEDELER MEMLEKETLERİNE DÖNÜYOR

Van`da meydana gen deprem afeti sonrasında Düzce`nin Akçakoca ilçesine yerleştirilen depremzedelerden 25 depremzede memleketine geri döndü.
Başbakanlık tarafından Van depremi sonrası Akçakoca MTA Kampına yerleştirilen 125 depremzede aile MTA Kampına yerleştirilmesinin ardından bir kısmı iş bulunarak çalışmaya başladı. Depremzede Ailelere Sosyal Yardımlaşma Vakfı ve Akçakoca Belediyesi tarafından çeşitli yardımlar yapıldı. Depremzedelerden 25 kişilik olan 2 aile Van`a geri döndüğü öğrenildi. Kalan depremzedelere yardımların sürdüğü öğrenildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "İlk diş çıktıktan sonra 6 ay içinde diş hekimi muayenesi yapılmalıdır" Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dr. Dt. Tuğba İlalan Bahran, "Erken çocukluk çağı çürüklerinin etkili bir şekilde önlenebilmesi için birinci önlem çocukların diş hekimi ile tanışmasının olabildiğince erken yaşta, çocuk daha diş problemi yaşamaya başlamadan yapılmasıdır" dedi. Medicana International İstanbul Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dr. Dt. Tuğba İlalan Bahran, Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında çocuklarda diş sağlığı hakkında açıklamalarda bulundu. Diş çürüğü oluşumunda pek çok etkenin rol oynadığını belirten Dt. Bahran, “Özellikle gelişmekte olan ülkelerde çürük yapıcı gıda tüketiminin fazla olması, günlük ağız hijyeninin yeterli yapılmaması, genetik yatkınlık, ilk diş hekimi ziyaretinin ileri yaşlarda olması, düzenli diş hekimi kontrolünün eksikliği gibi faktörler sebebiyle ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir“ diye konuştu. 2 yaşına kadar çürük yapıcı bakterilere dikkat edilmeli Diş çürüğünün oluşmasında ana etkenlerden birinin çürük yapıcı bakterilerin ağızda bulunması kaynaklı olduğunu vurgulayan Dr. Dt. Bahran, doğumla ağız ortamının steril olduğunu belirterek şunları söyledi: “Dişler ağızda ilk çıktıkları dönemde çürüksüzdür. İlk dişin ağız ortamında çıkması ile çürük yapıcı bakteriler eğer ağız ortamında bulunuyorsa, çocukta çürük oluşma olasılığı artar. Bu bakterilerle çocuğun tanışması ne kadar geç olursa, çürük oluşma ihtimali de aynı oranda azalmaktadır. Yanlış olduğu bilinmeden yapılan, yemeğin ısısının ya da tadının kontrol edilmesi için bebeğin kaşığını annenin ya da bakım veren kişinin ağzına sokması, yere düşen emziği temizlemek amacıyla ebeveynlerin kendi ağzına sokması, bebeğin ağzına çok yakın bir bölgeden öpülmesi gibi davranışlar bebeğin ağzına çürük yapıcı bakterilerin bulaşmasını kolaylaştırır. Özellikle annenin ya da bakım veren kişinin ağzında tedavi edilmemiş çürükler varsa, ağız hijyeni yeterli değilse, bu nedenlerle çürük yapıcı bakteri sayısı fazla ise çocuğun ağız ortamına geçen bakteri sayısı da aynı oranda yüksek olacaktır. Bu nedenle dişlerin sürmeye başladığı dönemden yaklaşık 2 yaşına kadar bu davranışlardan kaçınılmalı, bebeğin ağzına çürüğe neden olan bakterilerin geçişi önlenmeye çalışılmalıdır. Ayrıca hamilelikten itibaren ebeveynlerin, özellikle annelerin kendi ağız hijyenlerine önem vermeleri, çocuklarının ağız sağlığı için büyük önem taşımaktadır.” Emzirme sonrası diş ve diş eti yüzeyleri temizlenmeli Anne sütünün bebeklerin ilk 6 ay ihtiyacı olan tüm besin öğelerini tek başına sağlayabilen, bağışıklığı güçlendiren, enfeksiyonları önleyen, büyüme ve gelişime çok büyük katkı sağlayan en önemli besin kaynağı olduğunun altını çizen Dt. Bahran, “Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF anne sütü ile beslenmenin doğumdan hemen sonra başlamasını, ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile daha sonraki aylarda da uygun besin takviyeleriyle toplamda 2 yıla kadar emzirmenin devam etmesini desteklemektedir. Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı anne sütü ile emzirmeye teşvik edici bir politika benimsemektedir. Yararları tartışılmaz olan anne sütünün dişler için toplumumuzda pek de bilinmeyen bir zararlı etkisi vardır. Bu da yüksek miktarda süt şekeri (laktoz) içermesi nedeniyle çürük yapıcı özelliğinin (karyojenitesinin) fazla olmasıdır. Emzirmenin çocuk sağlığı için faydası yadsınamaz ancak dişler çıktıktan sonra çürük oluşumuna neden olmamak için doğru bir emzirme yapılması önemlidir. Özellikle 1 yaşından sonra geceleri sık sık çocukla annenin birlikte uyuduğu ve çocuğun gece boyu her istediğinde emzirilmesi şeklinde yapıldığında diş çürüğü oluşması ihtimali artmaktadır. Düzenli aralıklarla annenin oturarak emzirdiği ve emzirme sonrası çocuğun kendi yatağına yatırılması şeklinde yapılması önerilmektedir. Ayrıca emzirme sonrası mümkünse steril gazlı bez ya da tülbentle diş ve diş eti yüzeyleri temizlenmelidir” şeklinde konuştu. Biberonun yanlış kullanımı diş çürüklerine neden oluyor Bebeklerin büyüme ve gelişimleri için yeterli besin ve enerjiyi alabilecekleri gıdaları tüketmelerinin önem taşıdığını belirten Bahran, “Anne sütünü yeterince alamayan çocukların beslenmesinde biberon gerekli ve faydalı bir araçtır. Bununla birlikte yanlış kullanıldığında çok erken yaşta diş çürüklerine neden olmaktadır. Özellikle çocukların biberonla beslenmesi sırasında süt veya devam mamalarına tatlandırmak amacıyla şeker, bal, pekmez gibi besinlerin eklenmesi çocukların yatağa biberon ile yatırılması ve yatakta uyuyana kadar emmesine izin verilmesi, gece her uyandığında acıktığı düşünülerek bu uygulamaların devam ettirilmesi diş çürüklerinin fazlaca oluşması için uygun bir ortam oluşturmaktadır“ ifadelerini kullandı. İlk diş çıktıktan sonra 6 ay içinde diş hekimi muayenesi yapılmalı “Diş çürüğü gerekli tedbirler alındığında önlenebilir bir hastalıktır” diyen Dr. Dt. Tuğba İlalan Bahran, çocuklarda erken çocukluk çağı çürüklerini etkili bir şekilde önlenebilmesi için şu önerilerde bulundu: “Çocuk ve ailesinin diyet ve ağız hijyen alışkanlıklarının, yaşam tarzlarının düzenlenmesi gerekmektedir. Diş çürüğü oluşmasına karşı alınabilecek birinci önlem; çocukların diş hekimi ile tanışmasının olabildiğince erken yaşta, çocuk daha diş problemi yaşamaya başlamadan yapılmasıdır. Avrupa Pediatrik Dişhekimliği Birliği (EAPD), çocukların ilk diş hekimi muayenesinin ilk dişin ağız içinde çıkmasını takiben 6 ay içerisinde ve en geç 1 yaşına kadar yapılmasını tavsiye etmektedir. Bu muayenenin amacı; aileleri çocuklarının ağız hijyenini nasıl sağlayabilecekleri ve doğru beslenme hakkında bilgilendirmek, ileride yapılması gereken koruyucu uygulamalardan ailelerin haberdar olmalarını sağlamaktır. Çocukların mümkünse bir diş hekimi tarafından belirli aralıklarla takip edilmesi, ileride olası bir tedavi gerekliliğinde erken müdahale edilebilmesini ve çocuğun gerekli tedavileri daha kolay kabullenmesini sağlar. Böylece diş hekimiyle ağrı ya da sıkıntı duymadan, güvenli bir ortamda tanışan çocuklar korkusuz bir şekilde diş hekimine gidebilir.”
Ankara Genç Sağlık Sendikası Kadınlar Komisyonu Başkanı Koca’dan kadına yönelik şiddetle mücadele çağrısı Genç Sağlık Sendikası Kadınlar Komisyonu Başkanı Sevda Koca, "25 Kasım, dünya genelinde kadınların yaşadığı şiddete dikkat çekmek ve bu konuda farkındalık oluşturmak için kutlanan önemli bir gün. Bugün sadece bir gün değil, aslında her gün hatırlanması gereken, kadınların temel hakları olan yaşam, özgürlük ve güvenlik haklarına sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan bir mücadele günüdür" dedi. Genç Sağlık Sendikası Kadınlar Komisyonu Başkanı Sevda Koca, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayasıyla yaptığı açıklamada 25 Kasım’ın sadece bir gün değil, kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin simgesi olması gerektiğini vurguladı. Koca, kadınların yaşam, özgürlük ve güvenlik haklarına sahip çıkılması gerekliliğini dile getirerek, "Kadına yönelik şiddet hala toplumumuzda yaygın olarak görülen ve kadınların hayatlarını derinden etkileyen büyük bir sorun. Fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet kadınların özgüvenini kırmakta, yaşamlarını olumsuz etkilemekte ve ne yazık ki yaşam kayıplarına da yol açmaktadır" dedi. Koca, kadına yönelik şiddetin yalnızca bireysel bir sorun olmadığını, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ataerkil sistemin bir sonucu olduğunu belirtti. Koca, "Kadınlara yönelik önyargılar, kadınların kendi bedenleri üzerindeki haklarını kısıtlayan düşünceler ve ekonomik bağımsızlıklarını engelleyen durumlar, şiddetin temel sebeplerindendir" diyerek, çözüm için toplumsal bilinçlenmeye dikkat çekti. Kadınların yaşadığı bu zorluklara karşı çözüm yolları aramak için 25 Kasım’ın önemli bir fırsat sunduğunu belirten Koca, şunları söyledi: "Şiddete uğrayan kadınlara yardım edebilmek için sığınma evlerinin, psikolojik destek merkezlerinin güçlendirilmesi, yasal düzenlemelerin iyileştirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması gerekmektedir." "Bu hastalığa karşı birlikte mücadele etmeliyiz" Koca, 25 Kasım’da yapılması gerekenlerin yalnızca kutlamalarla sınırlı kalmaması gerektiğini de ifade etti. Koca, "Bizler, çevremizdeki insanları kadına yönelik şiddet konusunda bilinçlendirerek, şiddet mağduru kadınlara destek olabilir ve onların yalnız kalmamalarını sağlayabiliriz. Kadınların hakları ve yasal yollar hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak, toplumsal bir baskı oluşturmak ve şiddete karşı sesimizi yükseltmek hepimizin sorumluluğudur" dedi. Koca, şiddetin bir tercih değil, bir hastalık olduğunu vurgulayarak, "Bu hastalığa karşı birlikte mücadele etmeliyiz. Kadınların özgürce yaşama hakkı vardır ve bu hak her zaman savunulmalıdır" diyerek sözlerini tamamladı.
Kayseri Talas’ta sıra dışı öğretmenler günü etkinliği Talas Belediyesi, 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle benzersiz bir konsept hazırladı. 7/24 Kütüphane önüne kurulan açık hava sınıfıyla sıra, masa ve kara tahta konularak Hababam Sınıfı’nın Mahmut Hocası, İnek Şaban, Güdük Necmisi, Hafize Anası ve Badi Ekrem’i iki boyutlu canlandırıldı. 7/24 Kütüphane ve Talas Kültür Merkezi, sıra dışı bir Öğretmen Günü’ne ev sahipliği yaptı. Kütüphane girişinde açık havaya kurulan sınıf ile öğretmenler gününe dikkat çekildi. Hazırlanan kara tahtaya isteyenlerin de öğretmenlikle ilgili dilediği cümleleri yazılabildiği uygulamada Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, öğrencilerle buluştu. Kara tahtaya Atatürk’ün sözünü yazdı Burada kara tahtaya Mustafa Kemal Atatürk’ün; ’Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır’ sözünü yazdıktan sonra açıklamalarda bulunan Başkan Yalçın; "Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün ‘Başöğretmen’ unvanı aldığı günün yıl dönümündeyiz. Öğretmenlik aynı zamanda peygamberlik mesleğidir. Çünkü herkes yanındakinin öğreteceği kadar öğretmenidir. Ben de 10 yıl öğretmenlik yapan bir belediye başkanıyım. Öğretmenliğimi hiçbir zaman unutmadım. Öğrencilerimi çok özlüyorum. Mekanımız bugünün anlamı kadar önemli. Türkiye’deki 4 tane 7/24 kütüphaneden birisinin bahçesindeyiz. Burada öğrencilerimiz uyamayan kütüphanede 24 saat ders çalışıyorlar. Burada ders çalışmak bir hedefi olan insanların işi. Burası gibi 4 tane daha kütüphaneyi ilçemize kazandırdık. 50’nin üzerinde de apartmanda kütüphane açarak öğrencilerimize bir öğretmen hediyesi gerçekleştirmiş olduk.” dedi. “Dikkat çekici bir tasarım” Açık hava Hababam Sınıfı’nı değerlendiren öğrenciler de konsepti çok beğendiklerini belirterek; "Kütüphanede böyle bir görüntü doğrusu beklemiyordum. Çok güzel olmuş. Özellikle böyle çarpıcı karakterler eklenerek dikkat çekici bir tasarım olmuş. Sadece bu uygulama değil, kütüphane de çok güzel. Talas Belediyesine çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu. Açık havadaki kara tahtaya tebeşirle görüşlerini yazan her yaştan vatandaşlar da öğretmenlere böyle güzel bir değer verildiğini ifade ederek, “Topluma insan yetiştiren öğretmenlerimiz için çok güzel bir hediye olmuş” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından 7/24 Kütüphane’de ders çalışan öğrenciler Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın’a çiçek vererek Öğretmenler Günü’nü kutladı. Sosyal medyada viral oldu Öte yandan hazırlanan konsepti anlatan sosyal medya videosu da büyük ilgi gördü. Hababam Sınıfı müziği eşliğinde karakterlerin sesiyle desteklenen videoya yorum yazan takipçiler, “Talas Belediyesi farkı. Çok güzel, çok duygulu ve anlamlı bir etkinlik olmuş. Başta Mustafa Yalçın başkan olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyoruz” şeklinde düşüncelerini dile getirdi.