GÜNDEM - 04 Aralık 2023 Pazartesi 16:19

THY’nin Tayland’ta uçağı motor arızası verdi, Türk vatandaşları 3 gündür mahsur

A
A
A

Diyarbakır’dan Tayland’a 26 Kasım tarihinde bir tur şirketiyle Türk Hava Yolları (THY) firmasının TK-173 sefer sayılı uçağıyla giden, aralarında profesörlerin de bulunduğu kafile, aynı sefer sayılı uçağın ‘motor arızası’ nedeniyle 3 gündür Phuket şehrinde mahsur kaldı.

Diyarbakır’da görev yapan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Toprak ile aralarında eşi ve akrabalarının bulunduğu kafile, 26 Kasım tarihinde Türk Hava Yolları uçağıyla İstanbul aktarmalı Tayland’a gitti. 6 günlük Tayland gezisinin ardından 1 Aralık tarihinde geri dönmek için bindikleri uçak kabusu oldu.

TK-173 sefer sayılı uçağın motor kısmında arızanın çıktığı gerekçesiyle, iddiaya göre business class bölümünde yabancı yolcular ile normal uçuş yapan yolcular ayrıldı. Normal uçuş gerçekleştiren vatandaşlar 2 saat uçakta bekletildikten sonra 7 saat ise Phuket Uluslararası Havalimanı’nda mağdur edildi. Şehirdeki farklı otellere yerleştirilen kafile içerisindeki mağdurlardan Prof. Dr. Nizamettin Toprak, 3 gündür THY yetkililerinden hiçbir şekilde bilgilendirilme yapılmadığını belirtti.

“Zaten gidiş günümüz çok felaket bir gündü”

Mağduriyetini dile getiren Toprak, “Eşim, ben ve diğer iki çift arkadaş ile Prontotour firmasıyla 26 Kasım tarihinde Diyarbakır’dan İstanbul aktarmalı Türk Hava Yolları (THY) firmasının TK-173 sefer sayılı uçağıyla Tayland’ın Phuket şehrine uçuş yaptık. Uçakta yaklaşık 280 kişi bulunuyorduk. 6 günlük tatilimizi Phuket şehrinde bitirdik. Tam dönüş yolunda cumartesi günü 22.45’te uçağımızın hareket etmesi gerekiyordu. Ama uçağın motor kısmındaki arızadan dolayı 3 gündür burada mahsur kalmışız. Türk Hava Yolları yetkililerinden herhangi biriyle şu ana kadar görüşmedik ve herhangi bir bilgilendirme mesajı bize gelmedi. Zaten gidiş günümüz çok felaket bir gündü. Saat 22.45’teki uçağa 22.00’da alındık. 2 saatten fazla uçakta bekletildik. En sonda bize uçağın arızalandığını ve dışarı çıkarılmamız istendi. Bu defa 7 saat havaalanı içerisinde bekletildik” dedi.

“Ben kendi paramla bile asla böyle otelde kalmazdım”

THY’nin kendilerini ilk önce konforlu otele daha sonra “pahalı” diye kötü otele yerleştirdiğini ifade eden Toprak, “Bunun yanında yolcuların en çok zoruna giden konu business class bölümünde özellikle yabancı yolcuları bizden ayırdılar. Onları yarım saat içerisinde otele gönderdiler ama biz havalimanında 7 saat kaldık. Onları muhtemelen bir şekilde belki göndermişlerdir. Biz 3 gündür hala beklemedeyiz. 2 otel değiştirdik. İlk geceki otel biraz pahalıydı diye sonrasında bizi sıradan bir otele gönderdiler. Gerçekten oteller çok kötü. Kendi paramla bile asla böyle otelde kalmazdım” ifadelerinde bulundu.

“Beni arayan onlarca hastam var”

Sadece kendilerinin mağdur olmadığını aynı zamanda hastalarının da mağdur olduğunu söyleyen Toprak, “Ben normalde pazartesi günü sabah işimin başında olmam lazımdı. 5 günlük iznim 9 güne çıktı. Beni arayan onlarca hastam var. Bu durumda hastalarımın muayenesi gecikmiş oldu. Bu hastalarım Bitlis’ten, Hakkari’den, Şanlıurfa’dan gelmektedir. Benim yanımda hastalarım da mağdur oldu. Hanımım da aynı zamanda profesör. Onun da dersleri var. Bu durumda bizimle birlikte birçok hasta ve öğrenci mağdur edilmiş bulunmaktadır. Eğer bir arıza varsa konuyla ilgili bir uzmanın çözmesi gerekiyor. Ama 3 gün süren bir uçak arızası için yeni bir uçağın şimdiye kadar gönderilmiş olması gerekiyordu. Uluslararası kurallar da böyle. Yani bence bir yönetim sorunu var” diye konuştu.

“Bir telefon dahi açan olmadı”

“Kendi imkanlarımızla araştırdık Phuket’ten Türkiye’ye başka uçak yok” diyen Toprak, şunları kaydetti:

“Türk Hava Yolları’nın bu kadar imkanı varken bize bir mesaj dahi gelmedi. THY’den herhangi bir kişi bırakın fiziki olarak bizimle konuşmayı bir telefon bile açan olmadı. Birçok şeyi burada kendi başımıza hallediyoruz. Mesela bugün saat 7 buçukta otobüs gelip bizi götürecekti. Şu anda saat 8’e geliyor. Ama ne gelen ne de giden var.”

Muhammet Hüseyin İçli

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Siirt Siirt’te ev hanımları kooperatif kurarak oto yıkama açtı Siirt’te bir grup ev hanımı, kooperatif kurarak oto yıkama hizmeti vermeye başladı. Siirt’in merkezinde faaliyet gösteren oto yıkama işletmesi, hem istihdam oluşturmayı hem de kadınların iş hayatında daha aktif rol almalarını hedefliyor. Siirt’te kadın girişimciliğini desteklemek amacıyla kurulan kooperatif, bölgedeki diğer kadınların da benzer projeler geliştirmesine öncülük ediyor. Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) üzerinden başvurup işletmelerini kurduklarını belirten Kooperatif Başkanı Narin Oğuz Yardım, kadın eli değen her işin daha temiz olduğunu belirtti. Yardım, "İşletmemizi 2,5 aydır açtık. 7 tane kadınımızla birlikte yol aldık. Bu iş nereden aklınıza geldi diye çok soru soruldu. Normalde Siirt’te, kültür, bölge ve coğrafya olarak çok sıkıntılı kadınlarımız var. Her yerde çalışamıyorlar. Bu ailevi bir durumdan olabilir veya çocukları küçük olabilir. Bu tür değişik sorunlardan dolayı çalışamadıkları için Siirt’te, bölge olarak burada olmayan bir sektör açmak istedik ve hizmet sektörüne karar verdik. Şu an kadınlarımız gerçekten çok memnun, çok iyi gidiyoruz. Memnun olanlar ve kurumsal olarak destek verenler var. Aynı zamanda bu hafta kurumsal temizliğe geçtik. Orada da yaklaşık 15-20’ye yakın kadınımız hizmet verecek. Aynı zamanda şu an burada da 12 kadınımız hizmet veriyor ve sigortaları yatıyor. Burada bütün kadınlara söylemek istediğim; lütfen kendilerine güvensinler. Ben kadınım, her şeyi yapabilirim, her şeyi başarabilirim. Bunu kendilerine inandırsınlar. Gerçekten kadının yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Evet, oto yıkama normalde erkeklerin işi. Erkekler yapar kadın yapamaz ama biz çok güzel yaptık ve şu an çok güzel gidiyoruz, güzel şeyler başardık. Neden yapmasın? Neden olmasın? Kadınız, birlikte güçlüyüz. Kadınız, her yerdeyiz" şeklinde konuştu. Kooperatif Başkan Yardımcısı Enoş Dayanan ise, "Burayı açma sebebimiz kadınlara hizmet etmek, daha çok kadına yönelmek ve genişlemektir. İşletmemizi oto yıkama olarak açtık. Doğuda bir ilk olarak işletme kurduk. Çok güzel tepkiler görmekteyiz. Sezonu olmamasına rağmen günde en az 7 - 8 araç yıkıyoruz. Kadın eli olunca hijyen oluyor. Amacımız daha çok kadına hizmet etmektir ve daha farklı projelerde de büyütmektir. Kurumsal olarak büyük bir kooperatif olarak genişlemeyi düşünüyoruz. Önemli olan vasıflı eleman yetiştirmektir. Daha farklı sektörlerde şu an 4 tane projemiz daha var. Bu projelerimiz de gerçekleşirse daha farklı alanlara da yöneleceğiz ve bu alanlardaki kadınlarımız vasıflı olmuş olacaklar. Yaptıkları işi öğrenmiş olacaklar. Oto yıkama olarak başladık ama şu an hizmet sektöründe de devam ediyoruz. Bu hafta hizmet sektörünü de açmış olduk. Şu an 15 kadına hitap ediyoruz. Biz kooperatif olarak 7 bayan olarak başladık ama 7’den 70’e herkese hitap ediyoruz. Bütün bayanlarımızı buraya bekliyoruz. Kurumsal olarak bütün kadınları destekliyoruz" diye konuştu. İşe ilk başladığı zaman zorluk çektiğini belirten oto yıkama çalışanı Evin Atlağ, "Bu işler erkeklere aittir. Ama bayan eli değdiği zaman her yer daha temiz olur. İlk başlarda zorladım. Çünkü bilmiyordum yeni başladığım için biraz zorluk çektim. Ama şu anda hiçbir sıkıntı kalmadı. Bazen günde 8, 9 veya 10 tane araba gelir. Bazen de 1 ve 2 tane gelir" ifadelerini kullandı.
Ordu ‘Rahim ağzı kanseri, HPV aşısı ile önlenebilir’ Human Papilloma Virüsü (HPV) aşılarının, rahim ağzı kanserine karşı korunmada etkili bir yöntem olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Sevda Karakaya, “HPV aşısı, kadınları bu kansere yol açabilecek yüksek riskli HPV türlerine karşı koruyabilir. Ayrıca, 21 yaşından itibaren düzenli pap smear testi yaptırılması, kanser öncesi lezyonların erken dönemde tespit edilmesine imkan sağlar” dedi. Medical Park Ordu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Sevda Karakaya, rahim ağzı kanseri konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla açıklamalarda bulundu. Rahim ağzı kanserinin, kadınlar arasında en yaygın görülen jinekolojik kanser türlerinden biri olduğunu belirten Opr. Dr. Karakaya, erken tanının hayat kurtarıcı olduğunu vurguladı. Rahim ağzı kanserinin en sık HPV enfeksiyonu ile ilişkili olduğunu ifade eden Opr. Dr. Karakaya, “Rahim ağzı kanseri, önlenebilir bir hastalıktır. Düzenli jinekolojik muayeneler ve tarama testleri (pap smear ve HPV testi) sayesinde bu hastalığı erken evrede yakalamak mümkündür. Erken tanı sayesinde tedavi şansı çok daha yüksektir” dedi. “Aşı ve tarama testlerinin önemi” HPV aşılarının, rahim ağzı kanserine karşı korunmada etkili bir yöntem olduğuna dikkat çeken Opr. Dr. Karakaya, özellikle genç kızların ve kadınların aşılanmasının önemine değindi. Karakaya, “HPV aşısı, kadınları bu kansere yol açabilecek yüksek riskli HPV türlerine karşı koruyabilir. Ayrıca 21 yaşından itibaren düzenli pap smear testi yaptırılması, kanser öncesi lezyonların erken dönemde tespit edilmesine imkan sağlar” diye konuştu. “Belirtiler ve risk faktörleri” Rahim ağzı kanserinin erken evrede genellikle belirti vermediğini belirten Opr. Dr. Karakaya, ilerleyen aşamalarda ’anormal vajinal kanama’, ’cinsel ilişki sırasında ağrı veya kanama’, ’vajinal akıntıda değişiklik’, ’alt karın bölgesinde ağrı” belirtilerinin görülebileceğini kaydetti. Risk faktörlerinden bahseden Opr. Dr. Karakaya, “Risk faktörleri arasında erken yaşta cinsel ilişkiye başlama, çok sayıda partner, sigara kullanımı ve bağışıklık sisteminin zayıf olması gibi unsurlar yer alır” açıklamasında bulundu. “Doktor kontrolleri aksatılmamalı” Son olarak kadınlara düzenli tarama testlerini ihmal etmemeleri gerektiği konusunda uyarıda bulunan ve toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini söyleyen Karakaya, “Rahim ağzı kanseri, düzenli kontrol ve koruyucu önlemlerle büyük oranda önlenebilir. Her kadın, kendi sağlığı için bilinçli hareket etmeli ve doktor kontrollerini aksatmamalıdır” şeklinde konuştu.
İzmir Selçuk’ta çarşı düzenlemeleri için esnafın görüşleri alındı Selçuk Belediyesi tarafından sürdürülen altyapı çalışmaları kapsamında toplantı gerçekleştirilerek, ilçe esnafı çalışmalar hakkında bilgilendirildi. Selçuk’ta altyapı çalışmaları devam ederken Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Toplantı Salonu’nda esnafa yönelik bir toplantı düzenlendi. Devam eden altyapı çalışmalarına dair esnafın bilgilendirildiği toplantıda, altyapı çalışmaları sonrasında çarşıda yapılacak cephe düzenlemeleri, peyzaj düzenlenmesi, aydınlatmaların düzenlenmesi gibi konularda esnaf ile görüş alışverişinde bulunuldu. Taleplerini ileten esnaflar ayrıca dijital ankete de katılım gösterdi. Toplantıda konuşan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Ağustos ayında esnaf ve vatandaşlar ile yapılan toplantıda çıkan karar sonrasında çalışmaların 17 Aralık’ta başladığını belirtti. Süreç devam ederken esnafların görüşlerine önem verdiklerini belirten Başkan Ceritoğlu Sengel, “Şu anda altyapı çalışmaları son hız devam ediyor. Bu süreç içerisinde ve o günün toplantısında sizlere söylemiştim. Biz bazı çalışmalar yapacağız ve bu çalışmaları sizlerle muhakkak paylaşacağız, sizlerden de bazı fikirler almamız gerekiyor diye. Neyi yapmamız gerektiğini sizlerle birlikte tespit etmek, istediğimiz konularda sizlerin düşüncelerine ve görüşlerine ihtiyacımız olduğu bir noktaya geldik” dedi. Toplantıda bir sunum yapan Belediye Başkan Yardımcısı Cansu Bakıcıol, süreç ile ilgili bilgi verdi. 17 Aralık itibariyle başlayan çalışmaların planlandığı gibi gittiğini belirten Bakıcıol, “İZSU ve İZMİRGAZ’ın yaptığı çalışmalarda ana hatlar bitmek üzere, İZSU yüzde 90’da İZMİRGAZ da yüzde 80 oranında ana hatları bitirmiş durumda. Ana hatlar bittikten sonra iki kurum da önce test yapacak sonra branşman bağlantılarına geçecekler. Bir aksilik olmazsa haftaya branşman bağlantılarına geçmiş olacaklar” dedi. Altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından yapılması gereken çalışmaları aktaran Cansu Bakıcıol, “Altyapıyı yapıyoruz, zemin kaplamasını değiştiriyoruz ama siluetler ve bitki örtüsü ile ilgili ve çevre düzenlemesi ile ilgili ne gibi değişiklikler yapabiliriz. Sizin memnuniyet duyduğunuz veya değişmesini istediğiniz uygulamalar nelerdir diye bugün toplandık” dedi. Cansu Bakıcıol, sunumunda çarşı esnafını yakından ilgilendiren tente, cephe düzenlemesi, peyzaj düzenlemesi ile ilgili yapılması planlanan değişiklikleri esnaf ile paylaştı. Sunumun ardından görüş ve önerilerini dile getiren kent esnafı taklar, peyzaj düzenlemesinde kullanılacak çiçekler ve ağaçların cinsleri, aydınlatma, bina cephelerinin boyası, tabela ve tente kullanımı başta olmak üzere çarşının çehresini yenileyecek görsel konuların belirlenmesine yönelik dijital ankete katıldı.