ASAYİŞ - 27 Ağustos 2024 Salı 10:53

Narin’in annesi Yüksel Güran: “Okula az kaldı, bütün çocuklar kapımın önünden gidiyor. Narin olmaz ise yaşayamam”

A
A
A

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ı arama çalışmaları 7'nci gününde devam ediyor. Anne Yüksel Güran, “Okula az kaldı, bütün çocuklar kapımın önüne gidiyor. Okul karşımda, Narin olmaz ise yaşayamam” dedi.

Bağlar ilçesinin kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos günü 8 yaşındaki Narin Güran'dan haber alamayan ailesinin yetkililere bildirmesi üzerine bölgeye 112 Acil Sağlık, Jandarma Arama Kurtarma (JAK), AFAD ve Dicle Üniversitesi Arama Kurtarma (DÜAK) ekipleri sevk edildi. Hem AFAD hem de jandarmanın içinde olduğu akrediteli 149 kişilik ekip tarafından başlatılan arama çalışması 7 gündür devam ediyor.

Anne Yüksel Güran, kızı Narin'i istediğini ifade ederek, başka annelerin ağlamaması ve başka Narinlerin kaybolmaması dileğinde bulundu.

“Kendimizi bırakmışız, devletimizi meşgul etmesin”

Sosyal medyada insanların kendilerini çok üzdüğünü belirten Güran, “O kadar çirkin yorumlar geliyor, benim çocuklarımı üzüyorlar. Devleti, polisi, jandarmayı meşgul ediyorlar, kendilerinden utansınlar. İnsan, böyle kız çocuğuyla dalga geçemez. Çok ayıp, bir çocukla, anne yüreğiyle, kardeşleri bu halde nasıl yorum yapıyorlar. Onlara yazıklar olsun. Sabahın köründe kalkıyoruz biri arıyor 'Narin ölmüş', cesedini görmüş, 'Narin burada' olmuş. Bize binlerce mesaj geliyor. Biz kendimizi bırakmışız, devletimizi meşgul etmesin. Bunu istiyorum, bunu dile getirmek istiyorum” dedi.
Şu an gözaltı olmadığını ifade eden Yüksel Güran, şöyle konuştu:
“Şu anda beni de götürüyor, babasını da, komşuları da, çocukları da, ağabeyini de götürüyor. Gidiyoruz, geliyoruz. Teşekkür ederiz. O kadar titiz davranıyorlar ki, benden bile şüphe ediyorlar çalışmadan dolayı çok mutluyum. Devletimiz iyi ki böyle bir şey yapıyor. Hepsini kızım için yapıyor. Beni götürsün, babasını, ağabeyini götürsün.”

Narin’in annesi Yüksel Güran: “Okula az kaldı, bütün çocuklar kapımın önünden gidiyor. Narin olmaz ise yaşayamam”

“Bütün ailem mahvoldu. Diyemiyoruz bu yaptı, şu yaptı”

“Kendimizi sorguluyoruz, bakıyoruz kendimizde bir şey bulamıyoruz” diyen anne Güran, “Kadın erkek kim olursa yalvarıyorum, Türkiye'nin önünde yalvarıyorum kızımı bir köşede, devlet kapısına bırak. Bütün ailem mahvoldu. Diyemiyoruz bu yaptı, şu yaptı, sen kimsin? Dünya malı istiyorsan elimizden ne gelirse, yatağımızı satarız sana veririz sana o parayı. Dünya malı Narin'den daha mı kıymetli. Beni bir kağıda bırakma bir ömür. Gücüm kalmadı. 5 oğlum var, tek kızım var. Eğer bu kimse biliyor ben ona düşkünüm” şeklinde konuştu.

Okulların açılmasına da az kaldığını söyleyen anne Güran, “Bütün çocuklar kapımın önünden gidiyor. Okul karşımda, Narin olmaz ise yaşayamam. Babası dağ gibi düştü, ağabeyi askere gidiyordu, bize zehir ettiler. Bizi sorun, biz böyle bir aile değiliz. Kime zararımız var. Her yere sorun, ailem çok tatlı, ailemiz her gün barışa gidiyor. Narin karşıma çıksa, o kadar ki acı gördüm ben, o adam da olsa kadın da olsa ona teşekkür edeceğim. Güzel bir mevlit vereceğim. Kayınımın düğünü yapılacak ve Türkiye'nin önünde kızımla çiftetelli oynayacağım” diye konuştu. 

Rıdvan Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Bozüyüklü milli taekwondocunun hedefi 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na katılmak Bilecik’in Bozüyük ilçesinde yaşayan ve 7 yaşından beridir taekwondo sporu ile uğraşan milli sporcu Altuğ Gesge, 2025 Avrupa Şampiyonası’nda şampiyon olmayı ve daha sonrasında 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na katılmayı hedeflediğini söyledi. Bilecik Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde açılan taekwondo branşı ile 7 yaşında tanışan Altuğ Gesge, çıktığı bir çok müsabakada başarılı sonuçlar aldı. Üç Türkiye şampiyonluğu bulunan ve 2028 yılında yapılacak olan Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na katılmayı hedefliğini söyleyen genç sporcu, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. 7 yaşından beri taekwondo sporuyla uğraştığını aktaran Altuğ Gesge, "Taekwondoya Bilecik Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne kayıt olarak başladım. Toplamda 3 Türkiye şampiyonluğum bulunuyor. İlkini okullar arasında elde ettim. İkincisini federasyonun yaptığı şampiyonlukta elde ettim. Federasyonda elde ettiğim şampiyonluktan sonra Güney Kore Dünya Şampiyonası’na katıldım. Orada madalya alamadım. Okullar arası birinciliğimle Bahreyn’de düzenlenen ISF Gymnasia 2024 Oyunları’nda üçüncü olarak ülkemi temsil ettim. Bundan sonraki hedefim 2025 Avrupa Şampiyonası, sonrasında Allah izin verirse 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na katılmayı hedefliyorum" diye konuştu. Taekwondo antrenörü Gökalp Yıldız ise yaklaşık 10 yıldır Bilecik Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde açılan taekwondo branşına katılan sporcuları eşi Hanife Yıldız ile birlikte yetiştirmeye çalıştıklarını anlattı. Halen yaklaşık 400 sporcularından 16’sının milli olduğunu belirten Yıldız, "Altuğ da bu sporculardan birisi ve bu sene çok büyük başarılara imza attı. Toplam 3 tane Türkiye şampiyonluğu var. Bu Türkiye şampiyonluklarının yanı sıra bu sene Güney Kore’ye dünya şampiyonasına gitti. Güney Kore’de yenildik ama arkasından Bahreyn’de olan liseler arası gençlik oyunları vardı. Orada üçüncü oldu. Altuğ’la hedeflerimiz çok büyük. Çünkü kendisi okulda da çok başarılı. Hem akademik olarak hem de spor olarak ben Altuğ’un çok iyi yerlere gideceğine inanıyorum. Öncelikle hedefimiz seneye yapılacak olan Avrupa şampiyonasında birincilik kazanmak. Gençlerde bir senemiz daha var. Onda da dünya şampiyonluğu elde etmek istiyoruz ve topladığımız puanlarla da ileride Allah nasip ederse 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na katılmak istiyoruz" dedi.
Van Başkan Aslan’dan ‘kadına şiddete hayır’ mesajı Van Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, 25 Kasım Kadınla Şiddete Mücadele Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Van OSB Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, mesajında, “Şiddet kelimesi, özünde nahoş bir kelimedir. Şiddet, her nerden gelirse gelsin ya da kimden gelirse gelsin, kendisini insan gören her birey ilkesel olarak bu tutumun karşısında olmalıdır. Kadın olsun, erkek olsun şiddet hiçbir şekilde maruz görülemez, tevil edilemez. Şiddet tarihi olarak tüm medeniyetler ve ilahi dinler tarafında ret edilmiştir ve yasaklanmıştır. Şiddeti uygulayanlara karşı caydırıcı müeyyideler uygulanmıştır. Modern zamanlarda da kadına yönelik şiddet insanlık suçu gibi görülmüş ve böyle idrak edilmiştir. İnsanın veya kadının yaşam hakkı kutsaldır, dokunulmazdır” dedi. Hiçbir birey veya otoritenin insanın yaşam hakkını kısıtlayıcı, zorlaştırıcı hakkına sahip olmadığına vurgu yapan Aslan, “Kadına ve çocuğa karşı yapılan her türlü şiddet ve cinsel istismar vakalarına karşı hem kamu otoritesi hem yargı erki ve hem de toplum olarak topyekun bir mücadele yürütmeliyiz. Hasta ruhlu ve sapkın düşünceli varlıklara karşı sağduyulu, onarıcı ve toplumsal dokuyu koruyacak şekilde hassas bir plan yürütülmelidir. Mağduriyet yaşayan bireylerin hakkını hukukunu korumak, sosyal ve psikolojik destek sağlamak, rutin hayatlarına devam etmelerini sağlamak hem kamu otoritesinin hem sivil toplumun hem de sağlıklı tüm bireylerin temel sorumluluğundadır. Şiddete meyilli ve sapkın düşünceli bireyleri durdurmak, cezalandırmak ve rehabilite ederek tekrar topluma kazandırmak konusu, insan olan tüm paydaş kurumların görevidir. Toplum da onları tecrit etmeden tedavi süreçlerine destek olmalıdır. Kadın olsun erkek olsun tüm bireyler birbirimize hoşgörülü, sağduyulu ve saygılı davranırsak üstesinde gelemeyeceğimiz hiçbir sorunumuz kalmaz. Bu duygularla kadına şiddeti bir insanlık görevi olarak ad ederek, kadına şiddete güçlü bir şekilde hayır diyoruz” ifadelerini kullandı.