AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, İmralı görüşmeleriyle başlayan müzakere sürecinin sağlıklı bir şekilde devam ettiğini belirterek, herkesin bu barış fırsatını iyi değerlendirmesi gerektiğini vurguladı.
Savaşın kanın ölümlerin sahiplerinin korkaklar olduğunu aktaran İçten, barışın sevginin yaşamın sahibinin ise cesurlar olduğunu kaydetti. Her şeye rağmen inadına barış dediklerini dile getiren AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, "Savaşmak kolay barışmak zor bir iştir. Türkiye Cumhuriyeti okullarında okumuş, kandırılarak çocuk yaşta dağa çıkmış vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Anneleriniz, babalarınız kardeşleriniz ve bizler sizleri bekliyoruz. Cenazenize değil, canlı bedenlerinize sarılarak sizleri koklamak istiyoruz. Gelin hepiniz bu barış sürecine siz de katkıda bulunun. Elinizi silahın tetiğinden çekip barış güllerine sarılın. Gelin bu kalpler sizi her türlü kucaklayacaktır" dedi. Kürtlerin, Cumhuriyet kurulduğundan bu yana, bir kenara itilmiş, ötekileştirilmiş, sürgün edilmiş, köyleri yakılmış, büyükşehirlere göçe zorlanmış, asimile edilmiş, katledilmiş, dilleri inkar edilmiş, işkencelere, faili meçhul cinayetlere maruz kalmış bir halk olduğunu ifade eden İçten, herkesin bu barış fırsatını iyi değerlendirmesi gerektiğini vurguladı. İçten, "Kürtler tüm ötekileştirmelere baskı ve zulümlere rağmen, eşit ölçüde bu ülkede yaşamak istemiş, ülkenin sahibi olarak asla ayrılmaktan bahsetmemiş, aksine ülke genelinde kendini hak sahibi olarak gören bir duruş sergilemiştir. Her türlü işkence ve zulümleri yapan derin devlet anlayışları bugün cezaevlerinde adalete ve vicdanlara hesap vermektedirler" diye konuştu.
Kürtlerin hiçbir zaman şiddetten yana olmadığını kaydeden İçten, ``Bizler ne dün ne de bugün bize yapılan zulümlere terörle karşılık vermedik. Hakkımızı illegal hele ki, insan öldürerek aramadık. Terör belası özellikle Kürtlerin ailelerini parçaladı. O kirli el kimlere değmişse ya mezara, ya hapse ya da sonu olmayan bir yola girdi. Aynı evde bir çocuğu dağda, bir çocuğu askerde ölen Kürt annelerine sarıldık ve birlikte gözyaşı döktük. Ülkenin batısında da doğusunda da gerek derin devletten gerekse terörden kaynaklanan acılar var. Ne batıdaki ne de doğudaki acıların birbirinden üstünlüğü yok. Acı hep aynı. Yanan yürekler hep aynı" şeklinde konuştu. Dağa çıkmış ve hala dağda bulunan PKK`lılara seslenen İçten, annelerin, babaların, kardeşlerin ve kendilerinin dağa çıkanları beklediklerini bildirdi. İçten, "Türkiye Cumhuriyeti okullarında okumuş, kandırılarak çocuk yaşta dağa çıkmış vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Anneleriniz, babalarınız kardeşleriniz ve bizler sizleri bekliyoruz. Cenazenize değil, canlı bedenlerinize sarılarak sizleri koklamak istiyoruz. Gelin hepiniz bu barış sürecine siz de katkıda bulunun. Elinizi silahın tetiğinden çekip barış güllerine sarılın. Gelin bu kalpler sizi her türlü kucaklayacaktır" ifadelerini kullandı. Atılan bu adımları özellikle CHP ve MHP`nin görmezden gelebileceğini anlatan İçten, birilerinin akan kardeş kanını görmekten hoşnut olabileceğini söyledi. İçten, "Biri çıkıp, `Kürtlerle Türkler eşit değildir` diyebilir. Diyenlerin Genel Başkanı `Halka ezdirtmeyiz` diye sahip çıkabilir. Hatta CHP`de yer alan Kürt kökenli milletvekilleri diğer vekillerle kendilerini eşit görmemekten memnun olmayabilir. Makam ve sıfatlarından memnun olup, içlerindeki samimiyeti dışa vurmayabilirler. Merak etmesinler halkımız, onlara en güzel cevabı veriyor ve onları izliyor. Bu arada CHP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat`ın bu onurlu ve şerefli duruşundan dolayı da kendisini tebrik ediyorum. Bunun diğer Kürt milletvekillerine de örnek olmasını diliyorum" dedi.
"BARIŞ MİTİNGLERİ YAPALIM"
Özellikle görsel ve yazılı medyaya, köşe yazarlarına ve tüm kanaat önderlerine önemli görevler düştüğünü dile getiren İçten, herkesin barışı konuşup, barışı yazmasını istedi. İçten, "Zaman barışı yazmak, çizmek konuşma zamanı, zaman geçmiş acıları deşme zamanı değil. Barış olduğunda her şeyi yazar konuşuruz. Ama önce barışa katkı yapma zamanı. Sanat dünyasındaki tüm sanatçılara sesleniyorum. Dini dili ırkı ne olursa olsun tüm sanatçılara sesleniyorum. Hepiniz bir araya gelin ve barış türküleri, barış resimleri, barış sahneleri, barış eserleri yapın. Bu ülkede yaşayan her bakışın ortak bir resmini yapın. Ve yine sivil toplum kuruluşlarına sesleniyorum. Batısı ile doğusuyla bir araya gelin. Batıdakiler doğudakileri doğudakiler batıdakileri davet etsin. Ortak sivil barış eylemleri yapsınlar. Batı ve doğu ele ele tutuşarak sokaklarda caddelerde barış mitingleri yapsınlar. Türkler ve Kürtler el ele tutuşarak ölümlere karşı Diyarbakır meydanlarında barış mitingi yapsınlar. Kürtler ve Türkler İzmir`de barış mitingi yapsınlar ve ülkenin her yerinde barış mesajları verilsin" diye konuştu.