ÇEVRE - 02 Ekim 2024 Çarşamba 14:28

Akbaş Barajından içme suyu alımı durduruldu

A
A
A
Akbaş Barajından içme suyu alımı durduruldu

Su seviyesi kritik kodun altına düşen Akbaş Barajından bugün itibariyle içme suyu alımının durdurulduğunu açıklayan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, su tasarrufunun yapılmaması halinde kentte su kesintilerinin başlayabileceğini duyurdu. 400 bin kişiyi etkileyecek su sorunu çözmek istediklerini belirten Başkan Çavuşoğlu, alternatif su kaynakları temini için çalıştıklarını kaydetti.



Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Denizli Su ve Kanalizasyon İdaresi (DESKİ) Genel Müdürü Egemen Emre Beşli ile birlikte su seviyesi kritik kodun altına düşen Akbaş Barajı’nda incelemede bulundu. Başkan Çavuşoğlu’na bilgi veren DESKİ Genel Müdürü Beşli, su seviyesinin, barajdan su alma kodunun da altına düştüğünü, bundan dolayı DSİ’nin içme suyu vermeyi durdurduğunu açıkladı. DESKİ olarak bugün itibariyle Akbaş Barajı’ndan su alamadıklarını vurgulayan Beşli, barajdan yaklaşık 400 bin kişinin su ihtiyacının karşılandığını belirtti.



Zorunlu olmadıkça su kullanmayalım


Akbaş Barajı’nda suyun bittiğini vurgulayan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, su alma kodunun da altına düşen barajın kritik seviyesine işaret etti. Başkan Çavuşoğlu, “Artık Akbaş Barajı’ndan içme ve sulama suyu alamıyoruz. Bu ne demek? Denizli’de yaklaşık 400 bin kişiyi etkileyen bir su sorunuyla karşı karşıyayız demek. Bu saatten itibaren bu açıklamayı gören bütün dostlarımızı suda tasarruf etmeye çağırıyoruz. Yani mümkün oldukça az su kullanın ve zorunlu olmadıkça su kullanmayalım” dedi.



Alternatif su kaynakları çalışmalarımız devam ediyor


Bugün itibarıyla su kesintilerine başlamak zorunda kalabileceklerini bildiren Başkan Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “İlerleyen günlerde daha büyük sorunlar yaşamamak adına tüm hemşehrilerimi hep beraber tasarruflu olmaya çağırıyorum. Dünya iklim krizine gidiyor. Su ve yağış konusunda problemimiz var. Artık hep birlikte doğaya ve suya sahip çıkma zamanımız geldi. Onun için sevgili hemşehrilerim, Akbaş Barajı şu an itibarıyla su vermeyi sonlandırmış vaziyette. Önümüzdeki günlerde daha büyük sorunlar yaşamamak adına bugünden itibaren tüm Denizlileri tasarruflu olmaya çağırıyoruz. Alternatif su kaynakları temin etme konusunda çalışmalarımız DESKİ tarafından devam etmektedir.”



Başkan Çavuşoğlu, DESKİ’nin barajdan içme suyu aldığı ızgara sisteminin, kritik su seviyesi dolayısıyla su yüzeyine çıktığını işaret ederek susuzluk tehlikesini gözler önüne serdi.



Akbaş Barajından içme suyu alımı durduruldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Çorum’da “Gıdanı Koru” eğitimleri devam ediyor Milli Eğitim Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında imzalanan protokol doğrultusunda, Çorum’da okullarda gıdanının korunması, gıda israfı ve gıda hijyeni ile ilgili farkındalık eğitimleri tüm hızıyla devam ediyor. İl Tarım ve Orman Müdürü Hayrullah Göktekin, Çorum’da devam eden ’Gıdanı Koru’ kampanyası ile ilgili bilgi verdi.Gıda israfını önlemek, gıda hijyenini teşvik etmek ve sürdürülebilir tarım uygulamaları hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla bakanlık olarak Milli Eğitim Bakanlığı ile önemli bir iş birliğine imza attıklarını belirten Hayrullah Göktekin, protokol çerçevesinde yıl boyunca eğitimler verileceğini açıkladı. Eğitimlerin genç kuşakların bilinçlenmesi açısından kritik bir rol oynadığına dikkat çeken Göktekin, “Gelecek nesillerin sağlıklı, sürdürülebilir ve israf etmeyen bireyler olarak yetişmesi hem ülkemizin gıda güvenliği hem de küresel anlamda çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu eğitimlerle, öğrencilerimize gıda israfını önlemenin yanı sıra hijyen kurallarına uymanın ve sağlıklı beslenmenin yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini de öğretmeyi amaçlıyoruz. Yıl boyunca devam edecek eğitim programlarında gıdanı koru hareketinin prensipleri, gıda israfının ekonomik ve çevresel etkileri, gıda hijyeni ve güvenliği, sürdürülebilir beslenme ve tarım konularında öğrencilerimizi bilinçlendireceğiz. Gıdaya sahip çıkmak, onu israf etmeden değerlendirmek ve gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak hepimizin sorumluluğudur. Bu noktada her bireyin üzerine düşeni yapması gerektiğine inanıyoruz. Gıdamızı koruyalım, geleceğimizi garanti altına alalım” dedi.
Ankara İşçilerden Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde eylem Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde toplanan işçiler, vergi sistemini ve çalışma hayatında yaşanan olumsuzlukları eleştirerek, basın açıklaması yaptı. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu tarafından “Zordayız, geçinemiyoruz” sloganı ile başlatılan eylem çerçevesinde Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen işçiler, Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde toplandı. İşçiler adına açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye’deki vergi sistemini eleştirerek, “Vergi sisteminden dolayı ocak ayında aldığını nisan ayında almıyorsun. Nisan ayında aldığını temmuz ayında almıyorsun. Temmuzda aldığını aralıkta almıyorsun. 12 ay çalışıyorsun, bir buçuk ayını vergiye veriyorsun. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle kötü, adil olmayan bir vergi sistemi yok. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bunları ne kadar biliyor, anlıyor, görüyor, bilmiyorum” diye konuştu. TÜİK tarafından açıklanan rakamlara kamuoyu ile işçinin inanmadığını savunan Atalay, açıklanan rakamların pazara ve markete uyum sağlamadığını, bu yüzden de uzun yıllardır görülmeyen bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya kalındığını söyledi. Atalay, 20 Ekim’de TÜRK-İŞ’in "Büyük Ankara Mitingi"nin gerçekleştirileceğini açıklayarak, “Emekçiler, emekliler, asgari ücretliler, kamu işçileri, özel sektör, taşeron ve staj mağdurları orada olacak. Ankara’dan Türkiye’ye ve ülkeyi yönetenlere sesleneceğiz. Bu haklı taleplerimize kulak verin, bizi dikkatle dinleyin diyeceğiz” dedi. “Bugüne kadar yapılan özelleştirmenin ülkeye bir faydası olduğunu düşünmüyorum” Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından çalışma hayatına yönelik yapılacak düzenlemelerle ilgili çalışma yapıldığını ifade eden Atalay, “Kıdemle ilgili sakın aklınızdan geçirmeyin, kısa ve esnek çalışma ile ilgili sakın aklınızdan geçirmeyin. Bugüne kadar bir sürü özelleştirme yapıldı. Ülkeye bir faydası olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu. Basın açıklamasının ardından işçiler, bakanlığın kapısına ‘Zordayız geçinemiyoruz’ yazılı pankart astı.
Kocaeli Ablasını dövdüğünü iddia ettiği eniştesini öldüren sanığa 12 yıl hapis Kocaeli’nin İzmit ilçesinde defalarca ablasını darp ettiğini ve çıkan kavgada kendisine bıçakla saldırdığını öne sürdüğü eniştesini tabancayla ateş ederek öldüren sanık kasten öldürme suçundan 12 yıl hapis cezası aldı. Olay, 2 Eylül 2023 tarihinde Yenişehir Mahallesi Ahmet Ziya Sokak’ta bulunan 3 katlı binanın 2. katında meydana geldi. İddiaya göre, Recep A. ile eniştesi Hüseyin Yaşar arasında ablasına şiddet uyguladığı gerekçesiyle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle Recep A. silahla, Hüseyin Yaşar’a ateş açtı. Hüseyin Yaşar kanlar içinde yere düşerken, Recep A. ise kaçtı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince hastaneye kaldırılan Yaşar kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Polis ekipleri tarafından yakalanan Recep A. gözaltına alındı. İfadesi alınan Recep A., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Keşke o gün oraya gitmeseydim ve olay yaşanmasaydı" Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuklu sanık ve taraf avukatları katıldı. Kendini korumak için hareket ettiğini söyleyen tutuklu sanık Recep A., "Keşke o gün oraya gitmeseydim ve olay yaşanmasaydı. Kendi hayatımı kurmaya çalışan bir insandım. Malulen emekli olma ihtimalim vardı iş bulmuştum. Ablam da yanıma gelecekti" diye konuştu. Müşteki avukatı ise sanığın indirim almak için bıçak kurgusunu ortaya attığını söyleyerek en ağır cezayı almasını talep etti. Toplam 14 yıl hapis Mahkeme heyeti, "Kasten öldürme" suçundan indirim yapılarak sanığın 12 yıl hapis cezası almasına karar verdi. Ayrıca silah bulundurma suçundan sanık 2 yıl hapis cezası aldı. "Bıçakla üzerime yürüdü" Recep A. ilk duruşmadaki savunmasında, "Sanık ablamı darp ediyordu. Bu sebeple son günlerde ablam gelip bende kalmaya başladı. Olay günü ablamın eşyalarını almak için eve gittik. Eniştem sürekli emir vererek konuşuyordu. Hangi eşyaları alacağımızı söylüyordu. Eniştem ablama ’Sen benim evime bu kıyafetlerle mi geldin, bunlar benim paramla alındı’ diye yere atıyordu. Sesler yükselince yanlarına gittim. Elinde bıçak vardı ve bana ’Sen benim evime karışamazsın’ dedi. Üzerime yürüdü. Balkona, daha sonra salona ve çıkış kapısına kaçtım. Eniştem tekrar bıçakla peşimden gelince kendimi korumak amacıyla ateş ettim. Kaç kez ateş ettiğimi korku ve panik halinde olmam nedeniyle hatırlamıyorum" ifadelerini kullanmıştı.