GENEL - 15 Nisan 2012 Pazar 13:57

TRİPOLİS ANTİK KENTİNDE KAZI ÇALIŞMALARI YENİDEN BAŞLIYOR

A
A
A
TRİPOLİS ANTİK KENTİNDE KAZI ÇALIŞMALARI YENİDEN BAŞLIYOR

Denizli`nin önemli tarihi kentlerinden biri olan ve 2010 yılında kazı çalışmalarına ara verilen Buldan`a bağlı Yenicekent beldesindeki Tripolis Antik Kenti kazı çalışmaları yeniden başlıyor.
İlk defa 1993 yılında başlanan antik kentteki kazı çalışmaları, maddi imkansızlık nedeniyle zaman zaman durmuş, 2007 yılında ikinci kez başlanmasına rağmen 3 yıl sürdürülebilmişti. Denizli Valiliği tarafından yapılan açıklamada, antik kentin kazı ve retorasyon çalışmalarının yeniden başlatılması için ciddi ve ısrarlı çabaların geçen yıl sonunda başlatıldığı ve bu girişim sonucunda Kültür ve Turizm Bakanlığı`nın kazı iznini verdiği belirtildi. İçinde barındırdığı tarihi geçmişi ile geçmişten günümüze ışık
tutacak olan Tripolis Antik Kenti`nin Denizli turizmine ayrı bir önem katacağı ifade edildi.
Bergama Kralı II. Attalos tarafından Tripolis ismi ile kurulan şehrin, Laodikya`ya 30, Hirerapolis`e 20 kilometre mesafede olduğu kaydedildi. Zamanın önemli ticaret ve tarım şehirlerinden bir tanesi olan Tripolis, Lidya Bölgesi şehirleri olan Karya ve Frigya bölgelerine sınır olması nedeniyle de ayrı bir önem taşıyor. Bölgedeki kazı çalışmalarının Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) tarafından yapılacağı, bu yıl için İl Özel İdaresince kazı çalışmalarına 400 bin TL, İŞKUR Toplum Yararına Çalışma Projesi
çerçevesinde 96 bin TL ödenek ayrıldığı, kazı başkanlığını ise PAÜ Arkeoloji Bölüm Başkanlığından Yrd. Doç.Dr. Bahadır Duman`ın yapacağı açıklandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta ’çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri’ koordinasyon toplantısı yapıldı Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, muhtemel bir çığ olayına karşı ilgili kurumların katılımı ile ’çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri’ koordinasyon toplantısı gerçekleştirdi. Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü koordinesinde İl Jandarma Komutanlığı, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, TPAO Bölge Müdürlüğü, Meteoroloji İl Müdürlüğü, Türk Telekom İl Müdürlüğü, Şırnak Belediye Başkanlığı, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü temsilcileri ile muhtemel bir çığ afetine karşı hazırlıklı olmak ve müdahale çalışmaları kapsamında gerekli tedbirleri eksiksiz almak üzere Şırnak Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Alpaslan başkanlığında ’çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri’ koordinasyon toplantısı gerçekleştirdi. Deprem ülkesi olan Türkiye’de çığ afetleri de çok sayıda vatandaşın hayatını kaybetmesine yol açıyor. 71 yıllık istatistiklere göre her yıl ortalama 28 olay, 20 ölü, 6 yaralı olarak kayıt altına alındı. Türkiye’de en fazla ölümlü çığ afeti 1992 yılında merkeze bağlı Görmeç köyünde yaşandı ve 85 kişi vefat etti. Ayrıca 1992 yılında Beytüşşebap ilçesine bağlı Boğazören köyünde 36 vatandaş, Çığlıca köyünde 1992 yılında 15 vatandaş, Beşağaç köyünde 3 vatandaş çığ afeti nedeniyle hayatını kaybetti. "1992 yılında Şırnak’ın Görmeç köyünde çığ nedeniyle 85 kişi hayatını kaybetmiştir" Şırnak’ta muhtemel bir çığ afetine karşı Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü olarak her türlü hazırlığın içerisinde olduklarını ifade eden AFAD Şırnak İl Müdürü Muzaffer İşlek, "Doğa ve insan kaynaklı afetler, hem insanların hayatlarını derinden etkilemekte hem de büyük ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Türkiye’de tektonik, topoğrafik ve iklimsel yapısının etkisiyle doğa kaynaklı afetlerle sık sık karşılaşılabiliyor. Depremler bakımından yüksek riskli bir coğrafyada bulunan ülkemizde, heyelan, sel-taşkın, kaya düşmesi ve çığ afetleri de bölgesel ve mevsimsel bazda yaşanabilmektedir. Afetleri yoğun yaşayan ülkemizin iklim değişikliğinin etkilerini, yakın gelecekte daha da fazla hissedeceği değerlendirilmektedir. Türkiye’de 71 yıllık istatistiklere göre her yıl ortalama 28 olayın yaşandığı 20 kişinin ölümü ve 6 kişinin yaralanması ile kayıt altına alınmıştır. Türkiye’de çığ afetlerinde en ölümlü çığ olay 1992 yılında Şırnak’ın Görmeç köyünde yaşanmış ve 85 kişi hayatını kaybetmiştir. Ayrıca 1992 yılında Beytüşşebap ilçemize bağlı Boğazören köyünde 36 vatandaş, Çığlıca köyünde 1992 yılında 15 vatandaş, Beşağaç köyünde 3 vatandaş çığ afeti nedeniyle hayatını kaybetmiştir" dedi. Geçmişte yaşanan bu olaylara karşı hazırlıklı olmak için "çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri" adı altında bir koordinasyon toplantısı gerçekleştirdiklerini belirten İşlek, "Bu toplantıdaki amacımız depremlere hazırlıklı olduğumuz gibi çığ afetlerine karşı da hazırlıklı olmak ve olası bir olaya karşı da alınması gereken tedbirleri zamanında almaktır. Çığ öncesinde çığ riskine karşı nasıl hazırlanacağınızı ve korunacağınızı öğrenebileceğiniz eğitim programlarına katılın. İlk yardım gibi tamamlayıcı eğitimleri de alın. Yeni yerleşim yeri olarak çığ riski taşıyan bölgeleri seçmeyin. Mevcut yapılarınızı sigortalatın. Çığ tehlikesinin artmasını engellemek için, yamaçlardaki ağaçları, bitki örtüsünü ve ormanları koruyun. Kar yağan aylarda hava ve yol durumu raporlarını dikkatlice izleyin. Aile Afet Planınızı hazırlarken çığ riskini göz önünde bulundurun" diye konuştu.
İstanbul Su şişesinde 30 TL’den sahte alkol İstanbul’da çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği sahte alkolün satışının yapıldığı Türkmen Lokantası görüntülendi. Aynı mahallede esnaflık yapan Müslüm Öziç, "Su şişeleri içerisinde tanesini 30 TL’den satıyorlarmış. Evden bayağı bir malzeme çıktı kendilerini polis aldı götürdü. Kendi yörelerine ait yemekler satıyorlardı lokanta gibi kimse şüphelenmedi bu durumdan. Gelenlerde hep yabancı uyruklu şahıslardı gıda ve içecek satıyorlardı" dedi. İstanbul’da sahte alkol kullanan 65 kişi zehirlendi. Zehirlenen şahıslardan 43 hastanın tedavisi devam ederken 19 kişi ise yaşamını yitirdi. Başakşehir Ziya Gökalp Mahallesi’nde bulunan vatandaşların Türkmen Lokantası diye adlandırdığı işletmede satışın yapıldığı tespit edildi. Polis ekipleri adrese operasyon düzenledi. Çok sayıda malzeme ele geçirilirken işletme yetkilisi olduğu öğrenilen 2 kişide gözaltına alındı. “Su şişeleri içerisinde tanesini 30 TL’den satıyorlarmış.” Aynı mahallede esnaflık yapan Müslüm Öziç isimli vatandaş yaşanılan durumla alakalı, “Ben burada esnafım karşı esnaf arkadaşlarımız burası Türkmen Lokantası diye geçiyor. Burada ekmek üretiyorlardı. Sahte alkol ve yasaklı madde satıyorlarmış. Polis buraya baskın verene kadar bizde bilmiyorduk böyle bir satış yapıldığını. Su şişeleri içerisinde tanesini 30 TL’den satıyorlarmış. Evden bayağı bir malzeme çıktı kendilerini polis aldı götürdü. Kendi yörelerine ait yemekler satıyorlardı lokanta gibi kimse şüphelenmedi bu durumdan. Gelenlerde hep yabancı uyruklu şahıslardı gıda ve içecek satıyorlardı.” Şeklinde konuştu. (BT-ZA-