ASAYİŞ - 06 Temmuz 2024 Cumartesi 23:01

Otomobil su kanalına düştü, sürücü yaralandı

A
A
A
Otomobil su kanalına düştü, sürücü yaralandı

Çorum’un Sungurlu içesinde otomobilin sulama kanalına düşmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında sürücü yaralandı.


Kaza, Sungurlu-Kırıkkale karayolunun 25. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Kırıkkale istikametinde seyir halinde olan Fazilet Ö. yönetimindeki 06 DN 884 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde yolun sağında bulunan su kanalına düştü. Kazayı gören diğer sürücüler durumu polis, itfaiye ve sağlık ekiplerine haber verdi. Kısa sürede kaza yerine gelen Sungurlu Belediyesi İtfaiye ekipleri, araçta sıkışan sürücüyü bulunduğu yerden çıkarttı. İlk müdahalesi kaza yerinde yapılan yaralı sürücü, Sungurlu Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.


Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.



Otomobil su kanalına düştü, sürücü yaralandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Mahalle toplantılarının dördüncü durağı İdealtepe oldu Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen, “Mahalle Toplantıları”nın dördüncüsünde İdealtepe Mahallesi sakinleriyle bir araya geldi. Belediye Başkanı Esin Köymen, belediye başkan yardımcıları, birim müdürleri ve İdealtepe Mahalle Muhtarı Fitnat Karataş vatandaşlardan gelen talep ve şikayetleri yerinde dinledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İdealtepe 50. Yıl Korusu’nda “Maltepe’yi birlikte yönetiyoruz” sloganıyla düzenlenen programa her yaştan İdealtepeli vatandaş katıldı. ‘Sorunlarınızı dinlemek için geldik’ Programın açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Esin Köymen Maltepe’de “Kent hakkı, Maltepe halkı” için yola çıktıklarını hatırlatarak “İdealtepe halkının sorunlarını mahalle sakinlerinden dinlemek için bu toplantıyla bir araya geldik. Birlikte Maltepe’ye hizmet etmek için yola çıktık. Bunun için en önemli yol arkadaşımız sizlersiniz.” diye konuştu. ‘Kamu kaynakları kamunun ihtiyaçları için kullanılacak’ Maltepe’de önceliklerinin çocuklar, kadınlar ve engelliler olduğunu hatırlatan Köymen “Şu anda emeklilerimiz de dahil olmak üzere yerelde yaptığımız hizmetlerin erişilebilir olması, bütün bu kesimlerin az da olsa nefes almalarının sağlanması bizim görevimiz. Bu bilinçle hareket ediyoruz. Kamu kaynaklarının kamunun ihtiyaçları için kullanılmasında, Maltepe’nin kaynaklarının da Maltepe’ye döndürülmesi noktasında son derece azimliyiz. Bunlardan bir tanesi Süreyya Paşa Vakfı’nda gelirlerin artırılması. Hedef kent hakkı Maltepe halkı için. Katılımcı bir yerel yönetim modeliyle mahalle evleri aracılığıyla halkın kendi mahallesinde sosyal ve kültürel etkinliklere katılımını sağlamak ve toplumcu belediyecilik anlayışını projelerimizle hayata geçirmek için hep birlikte çalışıyoruz.” dedi. ‘Sokak Hayvanları Merkezini hayata geçireceğiz’ Sokak hayvanlarıyla ilgili gelen sorulara da yanıt veren Köymen, saldıran sokak hayvanlarının rehabilitasyona ihtiyacı olduğunu ifade ederek, “Sokak hayvanlarıyla ilgili popülasyon dengesini savunuyoruz. Sokak hayvanlarının aşılanmasını, kısırlaştırılmasını hatta mümkünse sahiplendirilmesini savunuyoruz. O yüzden bakım merkezi projemiz hayvanseverlerin birlikte sürecin bir parçası haline geldiği, sorumluluk aldığı çalışma ve sosyalleşme alanı olarak uygulayacağımız bir mekan. Projeleri konusunda İstanbul Büyükşehir Belediyemiz bize destek oluyor. Birtakım revizyonlar da istedik. Hızlı şekilde bunları hayata geçireceğiz.” şeklinde konuştu. Şikayetler tek tek not edildi Toplantıda vatandaşlardan mahalleleriyle ilgili gelen tüm talepler ve şikayetler tek tek not edildi. Belediye başkan yardımcıları ve birim müdürleri, vatandaşların soru ve taleplerine yanıt verdi. Maltepe Belediyesi ilçenin 18 mahallesinin tamamında toplantılarını gerçekleştirmeye önümüzdeki günlerde devam edecek. Toplantı duyuruları Maltepe Belediyesi’nin internet sitesi ve kurumsal sosyal medya hesaplarından yapılacak.
Rize Babasını öldüren, annesi ve kardeşini yaralayan şahıs tutuklandı Rize’de bıçakla babasını öldüren, annesini ve kardeşini ise yaralayan şahıs tutuklandı. Olay Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Güzelyalı mahallesinde dün sabah 7.00 sıralarında yaşanmış 42 yaşındaki Muhammet Ali Canca isimli şahıs tartıştığı babası Sami Canca (66), Annesi Emine Canca ve Doğan Sami Canca’yı (40) bıçaklamıştı. Olay yerinde ağır yaralanan baba Sami Canca hayatını kaybederken, Doğan Sami Canca Kaçkar Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak müdahale edildikten sonra Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Eğitim ve Araştırma hastanesine kaldırılarak ameliyata alınmıştı. Anne Emine Canca ise ayakta tedavi edilmişti. Olayın ardından kaçan Muhammet Ali Canca yine ilçeye bağlı Zafer Mahallesinde yakalanarak İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Muhammet Ali Canca tutuklanarak ceza evine gönderildi. Öte yandan Ameliyattan çıkan kardeş Doğan Sami Canca’nın ise hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. Babasıyla vesayet davası nedeniyle tartışmış Baba Sami Canca oğlunun akli dengesi yerinde olmadığı için mahkemeye başvurmuş, mahkemede Muhammet Ali Canca’yı hastaneye sevk etmişti. 26 Temmuz 2024 tarihinde heyete giren Muhammet Ali Canca için 29 Temmuz 2024 tarihinde ‘Ruh sağlığı ve hastalıkları’ tanısı koyuldu. Raporda ‘Organik olmayan psikolojik bozukluklar, diğer. Organik olmayan psikoz. Vasi tayini uygundur. Mahkemede dinlenmesinde fayda yoktur. Yüzdelik oran için takip gereklidir’ ifadelerine yer verildi. Bunun üzerine Pazar 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 8 Ekim 2024 tarihinde olması gereken duruşma baba Sami Canca’nın mahkemeye müracaatı üzerine 1 Ekim 2024 tarihinde görüldü. Duruşmada baba Sami Canca’nın oğlu Muhammet Ali Canca’ya vasisi olmasına karar verildi. Tüm bunların üzerine sinirlenen Muhammet Ali Canca ile babası arasında tartışma yaşandığı, olay günü cinayet sebebinin ise vesayet davası olduğu iddia edildi.
Van Muradiye’de Türk Kültürü etkinliği Van’ın Muradiye ilçesinde geleneksel hale getirilen ‘Ata Yurt Kültür Ekinliği’ gerçekleştirildi. Ünseli Mahallesi Atayurt yerleşkesinde, Türk devletlerinin yöresel etkinliklerinin gerçekleştirildiği program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Yöresel yemekler sunulduğu etkinlikte, günümüze kadar yaşamış Türk devletlerinin bayrakları sergilenip, halk oyunları oynandı. Törende bir konuşma yapan Kaymakam Melih Aydoğan, “Kadim kültürümüzün burada hem canlandırmasına şahitlik edeceğiz hem de bu alanın turizm noktasında bölgemize olan etkisini ve kültür ananemize, zenginliğimize katkılarını göreceğiz. Öncelikle bu alanda bu etkinliği gerçekleştiren, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bin yıldan çok daha önce ecdadımız bu toprakları vatan yapmak için orta Asya’dan sürekli seferler düzenlemiş, bu toprakları bizlere cennet vatan olarak bırakmıştır. 1071’den bu yana bu kutsal toprakları vatan kıldık. Şimdi de bu topraklar üzerinden şanlı devletimizi yücelterek, büyüterek, geliştirerek devam ediyoruz. Bu bizim bir sorumluluğumuz. Gençlerimizin bu kültürle yetişmesi, Türk kültürünü öğrenmesi, hayatında tatbik etmesi, adetlerini, gelenek ve göreneklerini öğrenmesi hem geleceğe mirasın aktarımı için önemli hem de ecdadımızla neslimizle gurur duymak için önemli. Bizler asırlarca bu kadim kültürümüzü, bu tarz etkinliklerle yaşatıyor ve yaşatmaya çalışıyoruz” dedi. Her yıl farklı etkinliklerle binlerce misafiri ağırladıklarının altını çizen Aydoğan, “Bu hafta sonu başlayacak ve üç gün sürecek bir kampın da açılış programını bu vesileyle yapmış oluyoruz. Bu üç günlük kamp boyunca gelecek misafirlerimiz hem Türk kültürünü tanıyacak hem de bu güzel alanda güzel bir etkinlik gerçekleştirecekler. Umarım keyifli güzel bir hafta sonu olur” ifadelerini kullandı. İkramların sunulduğu program yöresel keçe kalpak hediye takdim edilmesi ile devam etti.
Ankara İran Büyükelçiliği Kaynakları: “Operasyon artık kaçınılmaz oldu” İran Büyükelçiliği kaynakları, gerçekleştirilen füze saldırısının, BM 51’inci maddesi gereğince ve İsrail’in tecavüzlerine karşı hak ettiği meşru müdafaa hakkına dayanarak gerçekleştiğini belirterek, operasyon artık kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Kaynaklar, 1 Ekim’de İran’ın İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği operasyonda 3 önemli noktanın hedeflendiğini ve bu noktalardan biri olan Nevatim Hava Üssü’nde Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı hedef alan F-35 savaş uçaklarının bulunduğunu kaydetti. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İranlı general Abbas Nilfuraşan’a yönelik İsrail tarafından düzenlenen suikast saldırılarının ardından İran, 1 Ekim tarihinde İsrail’e yönelik balistik füze saldırısı ardından İran Büyükelçiliği kaynakları açıklama yaptı. Büyükelçilik kaynakları, bu operasyonun 31 Temmuz’da İran’da Haniye’ye yönelik yapılan saldırının ardından misilleme niteliği taşıdığını kaydetti. “Bütün baskılara rağmen 2 ay içerisinde aklıselim davranmayı tercih ettik” Gerçekleştirilen füze saldırısının İran Genelkurmay Başkanlığı tarafından daha önce planlandığını ama bu planın belirli nedenlerden dolayı ertelendiğini dile getiren elçilik kaynakları, “İran’ın kararlı bir şekilde misilleme operasyonu gerçekleştireceği bilgisi verildikten sonra ABD, Avrupalı bakanlar ve bazı ülkeler aracı oldu ve bizi arayarak, İran’ın biraz bekleyerek barışa fırsat vermesini istediler. Geçen 2 ay zor bir dönemdi. İran hükümeti aklıselim davranmayı seçti. İran halkı ve kamuoyunda İsrail bizim toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi işgal etmişken bizim ülkemiz neden buna cevap vermiyor diye baskı vardı. Bütün bu ağır baskılara rağmen şu son 2 ay içerisinde aklıselimi tercih ettik. Bunun sebebi de barışa ve ateşkese fırsat vermekti” dedi. “İran’ın da aklıselim durumunu devam ettirmesine imkan kalmadı” Büyükelçilik kaynakları, barışa fırsat verildiği 2 aylık dönemde ateşkesin sağlanmamasının yanı sıra İsrail’in Gazze’lilere yönelik katliamlarını devam ettirdiğine değinerek, “Ardından İsrail daha fazla pervasızlaşarak Lübnan’ı hedef aldı. Bu süre içerisinde Siyonizm rejimi karadan ve havadan tacizlerini daha da şiddetlendirdi. Savunmasız sivil halka karşı soykırımını daha da şiddetlendirdi. Müslüman ülkelere operasyonlarını arttırdı ve bu durumda artık İran’ın da aklıselim durumunu devam ettirmesine imkan kalmadı” ifadelerini kullandı. Operasyonda 3 önemli noktanın hedef alındığını söyleyen kaynaklar, “Bunların arasında biri İsrail’in temel hava üssüydü. Bir diğeri Mossad’ın üssü. Diğer tarafta Nevatim Hava Üssü ki burada F35 savaş uçakları bulunuyor. Siyonizm rejimi her ne kadar savunmasız insanları hedef aldıysa da İran bu operasyonu kesinlikle insani kurumları hedef almadan gerçekleştirdi. Sadece ve sadece askeri güçleri ve noktaları hedef aldı. Bu operasyonda İran ticari ve iktisadi noktaları bile hedef almadı. Bunu yapabilirdi ama yapmadı” açıklamasında bulundu. “Saldırgan devlet Müslümanları hedef alıyor, 200 füze gönderildiğinde neden kimse ölmedi diye soruluyor” İsrail rejiminin füze saldırısının başarısız olarak nitelendirdiğine vurgu yapan elçilik kaynakları, “Belki bu operasyonda hiçbir sivil ölmediğinden dolayı, öğrenci yurdu okul hastane vurulmadığından dolayıdır ki Siyonizm rejimi bu operasyonu başarısız olarak adlandırıyor. İsrail rejiminin haberleri engellemek adına çok güçlü bir bulut sansür sistemi vardır. Özellikle de askeri bilgi ve haberleri engellemek adına bu gücü kullanmaktadır. Üstünü kapatmak adına bir dijital bulut kullanmıştır ve cep telefonu ile görüntü almalarını ve sosyal medyadan yayınlamalarını yasaklamıştır. O operasyonda herhangi bir sivilin ölmemesi bu operasyonun çok başarılı olduğunu mu gösteriyor yoksa bu durumu zayıf nokta olarak mı adlandırıyor. Saldırgan bir devlet uzun süredir müslümanları hedef alıyorken, 200 füze gönderildiğinde neden kimse ölmedi diye soruluyor” ifadelerine yer verdi. Uluslararası çağrı İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın “Eğer Siyonist rejim misilleme yapmaya kaklarsa, cevabımız daha sert olacaktır” açıklamalarına değinen kaynaklar, ABD ve Avrupa tarafından İsrail rejiminin kontrol altına alınmadığı takdirde operasyonların dağı ağır bir şekilde devam edeceğinin altını çizdi. Ayrıca kaynaklar, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin İsrail’e yönelik ekonomik ve askeri destekleri durdurması gerektiğine dikkati çekerek, uluslararası ve bölgesel kuruluşların, Arap ve İslam ülkelerinin artık eyleme geçmesi gerektiğini, Lübnan ve Gazze halkına siyasi, hukuki ve uluslararası kurallar çerçevesinde desteklerin artması çağrısında bulundu. Gerçekleştirilen misilleme saldırısının yüzde 90 oranında başarılı olduğunu ve hedeflenen füzelerin birçoğunun isabet ettiğine dikkati çeken elçilik kaynakları, İsrail rejiminin bu operasyonun etkisini örtbas etmek için had safha bir çaba gösterdiğine dikkati çekti. Elçilik kaynakları, basın açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. “Erdoğan’ın çağrısını ve tutumunu destekliyoruz” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM 79. Genel Kurulunda İsrail’e yönelik zorlayıcı tedbirlerin gündeme alınması çağrısının sorulması üzerine elçilik kaynakları, “Esasen toprağa tecavüz etmek, saldırmak ve işgal etmek İsrail’in olduğunu yıllardır savunuyoruz ve İsrail asla ve asla bunu yapmadan duramayacaktır. Erdoğan’ın çağrısını ve tutumunu destekliyoruz. Biz inanıyoruz ki artık sözün zamanı geçti. Artık el ele vermemiz ve harekete geçmemiz gerekiyor. İsrail daha da şiddetli bir şekilde uzun zamandır Gazze’ye saldırılarda bulunuyor. Bunun devamında da Lübnan’ı hedef aldı. Özellikle bölge ülkeleri eğer ki Siyonizm rejiminin saldırılarını durdurmazsak gelecekte hepimiz için büyük bir baş belası olacak” değerlendirmesinde bulundu. “Saldırı öncesinde ABD’ye bilgi vermedik” Bir gazetecinin İran tarafından gerçekleştirilen saldırının kamuoyunda göstermelik olarak eleştirildiğini sorması üzerine elçilik kaynakları, şu şekilde cevap verdi: “Bizim ülkemizin en üst düzey karar merci ve Dışişleri Bakanımız açık ve net bir şekilde söylüyor ki biz ABD’ye bilgi vermedik. Amerikalıların kendileri de bilgi verilmediğini söyledi". “ABD’de deki cumhuriyetçi ve demokratlardan bugüne kadar iyi bir şey görmüş değiliz” Misilleme operasyonun ardından Donald Trump’ın sarf ettiği “Ben olsaydım Orta Doğu’da savaş olmazdı” sözlerine de değinen elçilik kaynakları, “Bunlar seçim kampanyalarında sarf edilen sözlerdir. Biz bu sözleri her seçim kampanyalarında duyarız. Biz İsrail rejimini meşru bir rejim olarak görmüyoruz ve kendilerini de Filistin topraklarını işgal etmiş bir rejim olarak adlandırıyoruz. Bu sözler iç politikalara yönelik söylenmiş sözlerdir ve biz iç meseleleri hakkında yorum yapacak değiliz. Bizi ilgilendirmez, istediklerini söylesinler. Gerçek şu ki biz ne ABD’de deki cumhuriyetçi ve demokratlardan bugüne kadar iyi bir şey görmüş değiliz” açıklamasında bulundu.