ÇEVRE
15 Ocak 2025 Çarşamba - 08:25 Erzincan’da 54 bin 683 kişi tarımsal örgüt üyesi Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı Erzincan’da tarımsal örgütler gerek üye sayısı gerekse yapılan çalışmalar açısından güçlenmeye devam ediyor. Bu kapsamda 54 bin 683 tarımsal örgüt üyesi bulunan Erzincan’da tarımsal amaçlı üretici ve yetiştirici birlikleri ile kooperatiflerin üye sayıları 55 bine yaklaşıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tarım sektöründeki üretici ve yetiştirici birliklerine sağladığı avantajlar, üretici ve yetiştiricileri tarımsal amaçlı sivil toplum kuruluşlarının çatısı altında toplanmaya teşvik ediyor. Tarım sektörünün ekonominin lokomotif sektörü olduğu Erzincan’da da 4 yetiştirici birliği, 4 üretici birliği, 17 tarımsal kalkınma kooperatifi, 4 tarımsal sulama kooperatifi, 1 su ürünleri kooperatifi, 1 pancar ekicileri kooperatifi ve 9 adet tarım kredi kooperatifi bulunuyor. Söz konusu 4 yetiştirici birliğinde 6 bin 18 üye bulunurken, 4 üretici birliğinde 956 üye, tarımsal amaçla toplam 32 kooperatifte ise 47 bin 709 üye yer alıyor. Öte yandan tarımsal amaçlı sivil toplum kuruluşları arasında 41 bin 44 üyesi bulunan Erzincan Pancar Ekicileri Kooperatifi ilk sırada yer alıyor. Tarımsal amaçlı sivil toplum kuruluşları üyelerine yönelik birçok avantaj sağlıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı da üretici ve yetiştirici birliklerinin çatısı altında faaliyet yürüten üretici ve yetiştiricilere ek destekler sağlıyor.
14 Ocak 2025 Salı - 21:05 Saros Körfezi’nde kaçak yapılaşmaya izin verilemeyecek Edirne Valisi Yunus Sezer, Saros Körfezi’nde kaçak yapılaşmaya ve ruhsatsız turizm işletmelerine izin verilmeyeceğini söyledi. 2024 yılında Edirne’de yürütülecek kamu yatırımlarının görüşüldüğü İl Koordinasyon Kurulu 2024 Yılı 4’üncü Dönem Toplantısı Vali Yunus Sezer Başkanlığı’nda Devecihan Kültür Merkezi’nde yapıldı. Vali Sezer, Saros Körfezi’nin eşsiz doğasıyla korunması gerektiğini belirterek, “Dünyada az bulunan bir bölgeye sahibiz. Saros Körfezi’nin kıyı şeridi ve köylerindeki yapılaşma faaliyetlerinde ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Birinci meselemiz kaçak yapılaşmadır. Gelecek nesillere güzel bir doğa, çevre ve tabiat bırakmamız gerekiyor. Kaçak yapılaşma, tarım arazilerinin ve doğal güzelliklerin geri döndürülemez şekilde yok olmasına neden oluyor” dedi. “Tarım Arazileri konusunda herkesin duyarlı olması gerekiyor” Plansız yapılaşmanın tarım arazilerine verdiği zarara dikkat çeken Sezer, “Hazreti Adem’den beri tarım arazisi olan bir alan, birkaç kişi tarafından plansız şekilde yapılandırılıyor ve tarım arazisi olmaktan çıkıyor. Bu sadece yasal değil, aynı zamanda vicdani bir sorumluluk. Herkesin bu konuda duyarlı olması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Geçen yıl bölgede birçok kaçak yapının yıkıldığını ve kaldırıldığını hatırlatan Vali Sezer, “Kaçak yapılaşmanın önüne geçmek için hem yasal düzenlemeler hem de vicdani bir duruş sergilememiz gerekiyor. Vatandaşlarımızı mağdur etmeden, doğru bilgilendirerek hareket etmek zorundayız. Doğayla iç içe yaşama hayaliyle yer satın alan insanlar, yanlış yönlendirmeler sonucu mağdur oluyor. Binlerce insan cezai yaptırımlarla karşılaşıyor ve yapılar yıkılıyor. Bu sürecin önüne geçmek için hep birlikte çalışmalıyız” ifadelerini kullandı. Kaçak yapılaşmaya karşı Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yasaların, kaçak yapılaşmaya karşı net talimatlar verildiğini belirten Sezer, “Bu yıl da Saros Körfezi’nde kaçak yapılarla ilgili denetimlerimiz sürecek. İnsanları bu tür girişimlerden uzaklaştırarak hem doğayı koruyacağız hem de vatandaşlarımızın mağduriyetini önleyeceğiz” dedi. Geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gönderilen genelgeyle kaçak işletmelere karşı harekete geçtiklerini belirten Sezer, ruhsatsız işletmelerin ciddi riskler taşıdığına dikkat çekti. Sezer, “İnternet üzerinden kiralama yapıyorsunuz ve güvenli bir tatil bekliyorsunuz. Ancak, ruhsatsız işletmeler denetimden geçmediği için yapı standartlarına uygun olmayabilir. Elektrik kaçağı ya da başka bir sorun nedeniyle insan can ve mal güvenliği riske girebilir. Bu, hukuki ve vicdani bir sorumluluk gerektiriyor” diye konuştu. “İşletme sahipleri ya ruhsat alacaklar ya da işletmelerini kapatacaklar.” Kaçak işletmelerle ilgili olarak kapsamlı bir takip sistemi oluşturduklarını ifade eden Vali Sezer, “İlçe kaymakamlıkları ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz aracılığıyla tespitlerimizi yapıyoruz. İşletme sahipleri ya ruhsat alacaklar ya da işletmelerini kapatacaklar. Kaçak işletmelerle ilgili mahkeme kararları doğrultusunda kaldırma işlemlerini gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı. “Kaymakamlık onayı olmadan elektrik verilmeyecek” Kaçak yapılaşmayı önlemek için yerel yönetimler ve köy muhtarlarıyla iş birliği içinde olacaklarını söyleyen Sezer, “Yapılaşma daha başlamadan önce muhtarlar ve belediyelerden bilgi alınacak, izinsiz yapıların inşasına müsaade edilmeyecek. TREDAŞ elektrik bağlarken kaymakamlık onayı alacak, DSİ de aynı hassasiyeti gösterecek. İnsanlarımızı meşru ve yasal alanlara yönlendirerek destek olmalıyız” dedi.
Konya, Sibirya yüksek basınç merkezinin etkisi altında kalacak
07 Ocak 2025 Salı - 09:52 Konya, Sibirya yüksek basınç merkezinin etkisi altında kalacak Konya’da yağışların son yılların aynı aylarına oranla yüzde 30 azaldığını ifade eden uzmanlar, önümüzdeki günlerde sisli havaların devam edeceğini, hafta sonu ise yağmur yağışı tahmin edildiğini belirtti. Bölge genelinde sisli ve puslu havaların öne çıktığını belirten uzmanlar, özellikle gece ve sabah saatlerinde etkili olan sisin görüş mesafesini düşürerek hayatı olumsuz etkileyebileceği konusunda uyardı. Hafta boyunca sakin bir hava beklenirken, hafta sonu itibarıyla yağışlı bir sistemin bölgeye giriş yapacağı ve yüksek kesimlerde karla karışık yağmur görülebileceği tahmin ediliyor. Uzmanlar, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyredeceği bugünlerde, gece saatlerinde buzlanma ve don olaylarına karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. “Hafta sonu bölgemizde yağışlı bir sistem etkisini gösterecek” Bu hafta bölgenin Sibirya yüksek basınç merkezinin etkisi altında kalacağını belirten Konya Meteoroloji 8. Bölge Müdürlüğü Bölgesel Tahmin Merkezi Teknik Şefi Hayati Alkan, “Yurt genelinde, özellikle gece ve sabah saatlerinde pus ve yer yer sis hadisesi bekleniyor. Hafta sonu bölgemizde yağışlı bir sistem etkisini gösterecek. Hafta sonu pazar günü yağmur, yüksek kesimlerde ise karla karışık yağmur şeklinde yağışların görülebileceğini söyleyebiliriz. Fakat hafta içerisinde, yüksek basıncın etkisinden dolayı kış aylarında özellikle sis hadisesi devam edecek. Sabahları görüş mesafesinin düşmesinden dolayı vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmasını tavsiye ediyoruz” dedi. “Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyredecek” Tahmin Merkezi Teknik Şefi Hayati Alkan, “Bu hafta sis hadisesinin özellikle gece ve sabah saatlerinde devam etmesini bekliyoruz. Rüzgarların genellikle güney yönünden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor. Hava sıcaklıkları, mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Gündüz sıcaklıkları 10 ile 12 derece bandında, gece sıcaklıkları ise 0 ile -2 derece bandında olacak. Bu nedenle gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve don olaylarına karşı vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmasında fayda var” şeklinde konuştu. “Geçtiğimiz yıllara oranla yağışlarda bir kayıp söz konusu” Yağış açısından uzun yıllar normallerinin yüzde 30 altında olduğunu ifade eden Alkan, “Geçtiğimiz yıllara oranla yağışlarda bir kayıp söz konusu. 2016 Aralık ve 2017 Ocak aylarında bölgemiz oldukça kuvvetli yağış almıştı. Kar yağışı, şehir merkezinde 51-52 santimetreye kadar ulaşmıştı. Bu yıl, bahsettiğimiz gibi yağışlar mevsim normallerinin altında gerçekleşiyor. Yaklaşık yüzde 30 oranında bir kayıp olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
Doğada toplanan kozalaklardan fidan üretiliyor
07 Ocak 2025 Salı - 09:43 Doğada toplanan kozalaklardan fidan üretiliyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, park ve ormanlık alanlarda yer alan İran Çamı ile Mavi Servi ağaçlarının kozalaklarından elde ettiği tohumlardan fidan üretiyor. Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı, kentin estetik, yeşil bir görünüme kavuşmasını sağlamak amacıyla kendi tesislerinde farklı türlerde fidan, çalı ve mevsimlik çiçek üretmeye devam ediyor. Fidanlık ve Ağaçlandırma Şube Müdürlüğü, yeşil alanlarda yer alan İran Çamı ve Mavi Servi ağaçlarının kış aylarıyla birlikte dökmeye başladığı kozalakların içindeki tohumlardan fidan üretiyor. İran Çamı ve Mavi Servi ağaçlarında olgunlaşıp yere temas etmesiyle birlikte harekete geçen ekipler, ormanlık alanda, ıslak ve nemli şekilde topladıkları kozalakları kurumaları için seralara seriyor. Kuruduktan sonra çatlamaya başlayan kozalaklar ekipler, tarafından canlı teste tabii tutuluyor. Ekipler, canlı testte kozalaklardan çıkardıkları tohumları su çanağına boşaltıyor. Suyun yüzeyinde kalan boş tohumlar atıldıktan sonra altta çöken tohumların alınmasıyla üretim aşaması devam ediyor. Canlı testi geçen tohumlar ekim torbalarına yerleştiriliyor. Bir yılın ardından daha büyük üretim torbalarına konulan ibreli ağaçlar, toprakla buluşturulmak üzere yurttaşlara, kamu kurumlarına, ilçe belediyelerine ücretsiz dağıtılıyor ve daha yeşil bir Diyarbakır için belirlenen alanlarda dikimi yapılıyor. Fidanlık ve Ağaçlandırma Şube Müdürlüğü ekipleri, dişbudak ve akçaağaç tohumlarını bu mevsimde; kentte refüj, kaldırım ve parklarda sıkça yer verilen çınar ağacı tohumlarını da sonbahar aylarında toplayarak üretimini gerçekleştiriyor. Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı Şilbe TOKİ Fidanlık Şefliğinde, farklı mevsimlerde yeşil alanlarda topladığı yapraklı ve ibreli ağaç tohumlarından yaklaşık 15 bin adet fidan üretiyor.
Bursa’da açık renkli kurt fotokapanlara yakalandı
07 Ocak 2025 Salı - 09:31 Bursa’da açık renkli kurt fotokapanlara yakalandı Bursa’nın İnegöl ilçesinde ormanlık alanda açık postlu kurt ilk kez görüntülendi. Sosyal medyada tartışmaya sebep olan açık kürk rengine sahip kurt bir çok kesim tarafından kurt ve köpek melezi olarak nitelendirilirken uzmanlar lösistik olabileceğinden şüphelendi. Yani kısmi pigmentasyon eksikliği. Öte yandan yaz postunda kalmış ve bireysel varyasyona (çeşitliliğe) sahip bir kurt olması da ihtimal dahilinde. Doğa Koruma ve Milli Parklar personelince yaban hayatını gözlemleyen ekip tarafından yapılan çalışmalarda kurt (Canis lupus) sürüsündeki bir bireyin renginin değişik olmasıyla varyatif olduğu tespit edildi. DKMP tarafından paylaşılan görüntülerde gizemli ve fark edilmesi zor olan birey hakkında açıklama yapılmadığından doğaseverler ve uzmanlar sosyal medyada ikiye bölündü. Bir grup rengi değişik kurdun köpek melezi olduğunu iddia ederken, yaban hayatı uzmanları bireyin davranış ve karakteristik özelliklerinin kurt olduğunu, ancak sadece post renginde çeşitliliği olduğunu, kesin bilgiler elde etmek için genetik testler yapılması gerektiğinin altını çizdi. Hayvanlarda görülen lösizm, pigmentlerin, özellikle de melaninin hücreler üzerinde düzgün bir şekilde birikmesini önleyen bir genetik mutasyonun neden olduğu anormal bir durumdur. Hayvanda pigmentasyonun kısmen kaybolması ile sonuçlanan, derinin, kılların, tüylerin, pulların beyaz, soluk ya da benekli bir görünüme sahip olmasına neden olan çok sayıda durumlara lösizm denmektedir. Albinizm ile lösizm arasındaki temel fark, pigmentasyon üzerindeki etkilerinde yatmaktadır: Albinizm, melaninin tamamen yok olmasına neden olurken, lösizm ise pigmentasyonun kısmen kaybolmasına yol açar. Albino bireylerde gaga, tırnak, gözlerde bariz belirgin renk kayıpları olurken, lösistik bireylerde bu durum normal şekilde seyreder. Örneğin albino bireyin göz rengi kırmızı iken, lösistik bireyde bu durum normal bir göz rengi şeklinde olmaktadır.
Adana’da hava kirliliği öldürüyor
07 Ocak 2025 Salı - 09:28 Adana’da hava kirliliği öldürüyor Adana’da akşam saatlerinde sobaların yakılmasıyla birlikte oluşan yoğun duman tabakası nefes almayı güçleştiriyor. Adana Şehir Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı Doç. Dr. Kenan Topal, “Türkiye’de solunum yolu hastalıkları nedeniyle yaşanan ölüm oranları son yıllarda 2 katına çıktı ancak Adana’da yapılan ölçümlerde bu ölüm artışı 2.2 katı olarak rapor edilmiş. Adana’da solunum yolu hastalıkları nedeniyle ölüm artış oranları Türkiye ortalamasının üzerinde” dedi. Yüreğir ve Sarıçam ilçelerinin büyük bölümü başta olmak üzere D-400 Karayolu’nun güneyinde kalan mahalleler ve Seyhan ilçesinin özellikle Fevzipaşa ve Fatih mahallelerinin yer aldığı bölgelerde kömür yakılması nedeniyle hava kirliliği oluşuyor. Yaz aylarında anız yangınlarının neden olduğu hava kirliliği ile karşı karşıya kalan Adanalılar, kış aylarında da akşam saatlerinde sobalardan çıkan yoğun dumanın etkisi altında adeta nefes almakta zorlanıyor. Bazı vatandaşlar yolda yürürken elleriyle burnunu kapatırken, bazıları ise atkı takarak bir nebze de olsa hava kirliliğinden etkilenmemeye çalışıyor. “Hava kirliliği halk sağlığını tehdit ediyor” Adana Şehir Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı Doç. Dr. Kenan Topal, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Topal, “Adana’da yaşanan hava kirliliğinin sağlığımız üzerinde oluşan olumsuz etkisinin bizler de farkındayız. Bu hava kirliliğinin olumsuz etkileri dünya üzerinde biliniyor ve halk sağlığını tehdit ediyor. Dünyada hava kirliliği düzeyleri izleniyor ve büyükşehirlerde hava kirliliği düzeylerinin belirlenen sınırların üzerinde seyrettiği görülüyor. Kış aylarında evlerde ısınmak için kalitesiz ve uygun olmayan malzemelerin yakılması hava kirliliğinin artmasına neden oluyor” diye konuştu. “Her yıl 4 milyon insan hava kirliliğinden hayatını kaybediyor” Türkiye’de solunum yolu hastalıkları nedeniyle yaşanan ölüm oranlarının son yıllarda 2 katına çıktığını ancak Adana’nın bu oranların da üstünde ölüm oranına sahip olduğunu aktaran Doç. Dr. Topal, şunları söyledi: “Türkiye genelinde yapılan ölçümlerde kükürtdioksit kaynaklı hava kirliliğini yaşayan iller arasında Adana ilk sıralarda yer alıyor. Ayrıca havada dolaşan katı maddelerden kaynaklı hava kirliliği oranları da şehrimizde yüksek bulunuyor. Dünyada her yıl yaklaşık 4 milyon insan dış ortam hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybediyor. Yapılan araştırmalarda hava kirliliğinin solunum yolu hastalıklarını arttırdığı görülmüş. Türkiye’de solunum yolu hastalıkları nedeniyle yaşanan ölüm oranları son yıllarda 2 katına varan artışlar gösterdiği biliniyor. Adana’da yapılan ölçümlerde ise ölüm artışı 2.2 katı olarak rapor edilmiş. Yani Adana’da solunum yolu hastalıkları nedeniyle ölüm artış oranları Türkiye ortalamasının üzerinde.” “Çocuklara dikkat etmeliyiz” Hava kirliliğinin çocukların akciğer gelişimlerini de olumsuz etkilediğini belirten Aile Hekimliği Uzmanı Doç. Dr. Kenan Topal, “Hava kirliliğinin yüksek olduğu bölgelerde astım, akciğer hastalıkları ve kanser gibi hastalıkların görülme sıklıkları artmış durumda. Ayrıca bu hastalıklara bağlı ölüm oranları da artıyor. Bizim kişisel önlemlerde almamız gerekiyor. Özellikle akşam saatlerinde hava kirliliğinin yoğunlaştığı bölgelerden uzaklaşmanız gerekiyor. Dışarıya çıkmak zorunda kalırsanız da maske kullanmak faydalı olacaktır. Kişisel anlamda bizim bunların dışında yapacaklarımız sınırlı” dedi.