SAĞLIK - 17 Eylül 2024 Salı 18:26

KOAH hastaları Hititlerden kalan tuz mağarasında şifa bulacak

A
A
A
KOAH hastaları Hititlerden kalan tuz mağarasında şifa bulacak

Çankırı’da hayata geçirilecek olan projede KOAH hastaları, Hititlerden kalan tuz mağarasında tedavi edilecek.


Çankırı’da hayata geçirilecek olan ‘Daha Güçlü Bir Nefes Projesi’ protokol imza töreni ve basın toplantısı yapıldı. Çankırı Valiliği, Çankırı Belediyesi, Çankırı Karatekin Üniversitesi, Çankırı İl Sağlık Müdürlüğü, Çankırı Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Çankırı Özel Karatekin Hastanesi, Tuz Rehabilitasyon ve Sağlık Turizmi Derneği ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti Çankırı Şubesinin işbirliği ile gerçekleştirilecek proje çerçevesinde Çankırı’da Hititler döneminden kalan ve yerin 150 metre altında bulunan ve "Yer Altı Tuz Şehri" olarak adlandırılan tuz mağarasında, KOAH hastalarına yönelik farklı sosyal, kültürel ve sağlık etkinlikleri gerçekleştirilerek mağara içerisinde nefes darlığı çeken hastalara tuz ortamındaki havaya maruz kalmaları ve etkin zaman geçirmeleri sağlanacak. İlk programı, 24 Eylül- 8 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan projede, seramik atölyesi, ebru sanatları atölyesi, müzikal etkinlikler, drama etkinlikleri, sinema ve şiir etkinlikleri, sağlıklı spor etkinlikleri, fiziksel egzersiz etkinlikleri ve uzman görüşleri gibi çeşitli etkinlikler düzenlenecek.



"Yeraltı tuz şehirde yapılan tedavinin önemini somut olarak göreceğimize inanıyoruz"


Tuz mağarasında yapılan projenin olumlu geçeceğine inandığını belirten Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, “Projeye katılan hastalarımız, ilk geldikleri ve seansı bitirdikleri zaman aralığında çok ciddi manada testlere tabii tutulacaklar. 15’inci günün ardından çıkan sonuçlarda yeraltı tuz şehirde yapılan tedavinin önemini somut olarak göreceğimize inanıyoruz” dedi.


Projenin 15 seanstan oluştuğunu kaydeden Yeşilay Çankırı Şube Başkanı İsmail Özcan ise, “Bu projede, KOAH hastalarının yeraltı tuz şehrinde uzun zaman ve etkin bir süre geçirmelerini sağlanarak solunum fonksiyonlarındaki olumlu değişimleri tespit edilecek. kan ve solunum testleri ile bu durumun desteklenmesi, aynı zamanda Çankırı’nın sağlık turizminin tanıtımı potansiyelinin artırılması amaçlanmaktadır. Proje kapsamında Türkiye’nin farklı şehirlerinden Türkiye Yeşilay Cemiyeti Şube Başkanlıkları aracılığıyla KOAH hastaları yer altı tuz şehrine davet edilecektir. “Daha Güçlü Bir Nefes” Projesindeki paydaşlarımızın destekleri ve katkılarıyla tuz mağarasında 15 gün süresince 09.30-15.30 saatleri arasında ilgili uzmanlar ve gönüller aracılığıyla KOAH hastalarımıza yönelik farklı sosyal, kültürel ve sağlık etkinlikleri gerçekleştirilerek mağara içerisinde KOAH hastalarının tuz ortamındaki havaya maruz kalmaları ve etkin zaman geçirmeleri sağlanacaktır” diye konuştu.


Projenin amacı, hastaların tuz mağarasında tedavi görmesi olduğunu söyleyen Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, “Buradaki tüm amacımız, hastalarımızın yeraltı tuz şehrinde fayda görmesidir. Türkiye genelindeki tüm hastalarımızın, Çankırı’da tedavi olmalarını sağlayan emeği geçen herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.



KOAH hastaları Hititlerden kalan tuz mağarasında şifa bulacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Kıbrıs Gazisi ‘Madalyalarım’ dediği şarapnel parçalarını 50 yıldır saklıyor Çanakkale’de yaşayan Kıbrıs Gazisi Hakkı Gürses, Kıbrıs Barış Harekatı’nda görev yaptığı Mareşal Fevzi Çakmak Gemisi’ne uçaksavarlar tarafından isabet eden şarapnel parçalarını 50 yıldır saklıyor. Çanakkale’de yaşayan 72 yaşındaki Kıbrıs Gazisi Hakkı Gürses, Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında askerlik hizmetini yerine getirdi. Mareşal Fevzi Çakmak Gemisi’nde telsizci olarak görev yapan Gürses, harekât sonrası Gölcük Tersanesi’nde onarıma giren gemisinde dolaşırken şarapnel parçalarını fark etti. Harekât sırasında uçaksavarlar tarafından gemiye isabet eden 2 adet şarapnel parçasını dolabında saklayan Gürses, ‘bunlar benim madalyalarım’ dediği şarapnel parçalarına 50 yıldır gözü gibi bakıyor. “Bunlar benim övünç madalyalarım” Sakladığı şarapnel parçalarını övünç kaynağı olarak gördüğünü söyleyen Kıbrıs Gazisi Hakkı Gürses, “Kıbrıs Barış Harekatı’na fiilen katıldım. Mareşal Fevzi Çakmak Gemisi’nde telsizci olarak görev aldım. 20 Temmuz sabahı Girne önlerinde 5 gemi olarak görev yaptık. Girne Limanı’nın birkaç mil açıklarında bombalama yaptık. Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından Gölcük Tersanesi’nde 1975 yılının Şubat ayında onarıma girdik. Onarım sırasında hasar alan yerler kesilmiş. Ben de telsiz kamarasının koridorundan geçerken tesadüfen gördüm. Şarapnel parçalarını aldım ve dolabımda sakladım. Bana nasip oldu, 50 yıldır da benimle birlikte yaşıyorlar. Bana ziyarete gelen herkese gösteriyorum. Bunlar benim övünç madalyalarım. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yılında Kıbrıs Gazisi olarak devletimizden bir onur madalyası beklemiştik. Fakat böyle bir şey uygun görülmedi veya imkanlar olmadı. Gemimden kopan 2 şarapnel parçası benim manevi zenginliğim. Bunlar benim madalyalarım. Bunlarla övünüyorum ve ileride torunlarıma teslim edeceğim” diye konuştu. Harekât hatıralarını gün gün not aldı Harekât sırasında yaşadıklarını kaleme aldığını aktaran Gürses, “Ben edebiyat okudum, savaş başladığı gün yaşadıklarımı yazmak istedim. Notlarımı tutayım, yarın öbür gün gemi batarsa isimsiz bir askerin hatıraları diye yayınlanır diye düşündüm. Bu maksatla her gün yaşadıklarımı yazdım. El yazılarımı karaya geçince daktilo ile temize çektim. Bu yazıları da 50 yıldır saklıyorum. Bunlar da benim bir zenginliğim” dedi.