SAĞLIK - 05 Ekim 2024 Cumartesi 11:17

Hititler’den kalan tuz mağarası umut oldu: Hastalarda yüzde 50 oranında iyileşme görüldü

A
A
A

Çankırı’da hayata geçirilen proje çerçevesinde, Türkiye’nin dört bir yanından gelen KOAH ve astım hastaları, Hititler’den kalan ve yerin 150 metre altında bulunan tuz mağarasında sağlıklarına kavuşmaya çalışıyor. Hastaların tedavisinin olumlu yönde ilerlediğini belirten Dr. Tuba Öztürk Haliloğlu, yüzde 50’ye yakın iyileşme görüldüğünü söyledi.

Çankırı’da, Çankırı Valiliği ile kurumların işbirliği ile gerçekleştirilen ’Daha Güçlü Bir Nefes Projesi’, KOAH ve astım hastalarına umut oluyor. Hititler döneminden kalan ve "Yer Altı Tuz Şehri" olarak adlandırılan tuz mağarasında, KOAH hastalarına yönelik farklı sosyal, kültürel ve sağlık etkinlikleri gerçekleştiriliyor. Yerin 150 metre altındaki mağara içerisinde, hastaların 4 ila 6 saat tuz ortamındaki havaya maruz kalmaları ve etkin zaman geçirmeleri sağlanıyor. 15 gün süren tedavinin onuncu gününde hastaların sağlık durumu ile ilgili bilgi veren Dr. Tuba Öztürk Haliloğlu, yüzde 50’ye yakın iyileşme görüldüğünü söyledi.

"KOAH ve astım hastalarında yüzde 50’ye yakın bir iyileşme izledik"

Hastaların yaşam kalitesinin artmaya başladığını belirten Dr. Tuba Öztürk Haliloğlu, “Hastalarımızda belirgin farklılıklar görmeye başladık. Buraya geldiğinde ikinci katı yürüyerek çıkamayan hastalarımız, dördüncü kata yürüyerek çıkmaya başladılar. Özellikle konuşurken bile efor sarf etmekte zorlanan hastaların şuan rahatça konuştuğunu görebiliyoruz. Hastaların mukus atımında belirgin bir artış izledik. Daha önceden balgam çıkaramayan hastalar artık rahat balgam çıkartmaya başladılar. Balgamla birlikte akciğerdeki siyah birikimlerin yavaş yavaş balgamla birlikte dışarı atıldığını gördük. Şu anki KOAH ve astım hastalarında yüzde 50’ye yakın bir iyileşme izledik. Tuz terapisi, hastalık ne kadar ileri ve ağırsa o kadar fazla yanıt verdiğini izledik. Özellikle daha ağır KOAH ve astım hastalarında daha hızlı olumlu sonuçlar aldık” ifadelerini kullandı.

“Tek seferde koşarak çıkacağıma inanıyorum”

Mağaradan koşarak çıkacağına inandığını söyleyen Ahmet Saraçer, “Ben buraya sürünerek geldim desem yeridir. Ben Çankırı’ya geldiğimde beni otogardan aldılar. Bu mağaraya da geldiğim de inip çıkarken çok zorlanıyordum şimdi ise çok rahat oluyor. Ciğerlerimdeki üşümede geçerse ben herhalde tek seferde koşarak çıkacağıma inanıyorum” dedi.

“Buradaki tedaviden de çok faydalandım”

Konya’dan Çankırı’ya tedavi olmaya gelen Nevzat Doğruöz ise, “30 seneye yakın KOAH hastasıyım. İlk geldiğim günden beri bu mağarada temiz hava soluyup rahat nefes aldım. Buradaki tedaviden de çok faydalandım. Böyle bir sisteme çok hayran kaldım. Keşke tüm Türkiye burayı tanısa da tüm KOAH hastaları burada tedavi görse” diye konuştu.

Bedirhan Göksu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Uzmanından, internetten ucuz altın almak isterken binlerce lira dolandırılmamak için kritik uyarı HATAY (İHA) – Hatay’da sarraflık yapan Ahmet Güney, vatandaşların internet üzerinden binlerce liralık mücevher alışverişi yaparken dolandırılmamaları konusunda önemli uyarılarda bulundu. Sarraf Güney, fiziki satış noktası bulunmayan firmalardan yapılan alışverişlerde; sahte, gramajı ve ayarı düşük mücevherlerle karşı karşıya kalındığını belirterek fiziki satış noktası olan firmalardan alışveriş yapılması gerektiğini söyledi. İnternetin hayatımıza girdiği günden bu güne kadar binlerce eşya internet üzerinden alınır ve satılır hale geldi. Vatandaşlar, son dönemlerde binlerce liralık mücevher alışverişlerini de internet üzerinden yapar hale geldi. İnternet üzerinden yapılan mücevherat alımında sıklıkla yaşanan sorunlara değinen Güneyler Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güney, vatandaşlara dikkat etmeleri gerekenler konusunda uyarıda bulundu. Altının uluslararası bir değeri olduğunun altını çizen sarraf Güney, vatandaşların ucuz altın yanılgısına kapılmamaları konusunda özellikle dikkat çekti. Sarraf Güney, yaşanabilecek dolandırıcılık olaylarına karşı internetten mücevher alışverişlerinde fiziki satış noktası olan firmaların tercih edilmesi gerektiğini söyledi. “İnsanlar internetten ucuza altın aldığı zaman; ayarı, gramajı düşük veya sahte çıkabiliyor” İnternet üzerinden alınan mücevherlerin sahte, gramajı ve ayarı düşük çıkabileceğine değinen sarraf Güney, “Günümüzde hemen her şeyi internetten almaya başladık. Altın, mücevher, çeyrek ve her ne önümüze gelirse internetten alışverişi bir alışkanlık haline getirdik. Fakat altını internetten almanın bir takım handikapları var. Bu handikaplar içerisinde değerinden çok aşağıya satılan bir takım altınlarla karşı karşıya kaldığınızda bu altınları ucuza aldığımızı zannederken biz burada yanılıyoruz. Çünkü altın uluslararası arenada karşılığı olan, değeri olan ve bilinen bir değerle satılan bir maden. Dolayısıyla çok ucuza alınan altınların aslını yansıtmadığı ve bu sebepten dolayı da bu altınların zarar olarak karşımıza geldiğini görüyoruz. İnsanlar ucuza altın aldığı zaman; ayarı, gramajı düşük çıkabiliyor veya sahte çıkabiliyor” dedi. İnternet üzerinden gerçekleştirilen mücevher alışverişinde mağazanın fiziki satış noktasının olmasının önemine değinen sarraf Güney, “Bunların hepsinin önüne geçebilmek için internetten mücevher alımında satışı yapan firmanın fiziki bir satış noktasının veya mağazasının olup olmadığının soruşturulması gerekir. İlerleyen süreçte mağdur olmamak ve aldığımız ürünün arızası, eksiği olduğu zaman internetten aldığımız altın için başvurabileceğimiz bir yerin olmasına önem vermemiz lazım. Aksi takdirde aldığımız altında yaşanan sıkıntılar bizi mağdur eder. Söz konusu ürünü diğer internet sitelerinden de süzdükten sonra çok daha hesaplı bir şekilde bulduk, aldık ve geldik diyorlar. Fakat karşılarına çıkan manzara o kadar şaşırtıcı ki ya altın olmuyor, ya da ayarıyla oynanmış oluyor veya hatta gramajıyla oynanmış oluyor. Buda kişinin avantajlı ticaret yaptığının belirtisi değil, bilakis zarara uğradığının belirtisidir” dedi.