ASAYİŞ - 02 Ekim 2024 Çarşamba 14:42

Alevlere teslim olan kamyon kullanılamaz hale geldi

A
A
A
Alevlere teslim olan kamyon kullanılamaz hale geldi

Çankırı’da alevlere teslim olan kamyon kullanılamaz hale geldi.


Yangın, Merkez ilçesine bağlı Yukarıpelitözü köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sürücüsü öğrenilemeyen kamyonun motor kısmında yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangını gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile kontrol altına alınan yangın söndürüldü. Yanan kamyon kullanılamaz hale geldi.



Alevlere teslim olan kamyon kullanılamaz hale geldi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davanın görülmesine devam edildi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Mahkeme ara kararında dosyanın mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmetti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla iddianame düzenlenmişti. İmamoğlu ve 6 belediye çalışanının yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada bir kısım tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada hakim, dosyayı bilirkişinin incelediğini ve rapor hazırladığını belirtti. Söz verilen İçişleri Bakanlığı avukatı, bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ve yazılı olarak dosyaya sundukları dilekçelerini tekrar ettiklerini söyledi. Sanık Ekrem İmamoğlu’nun avukatlarından Kemal Polat ise, “İki ayrı heyetten bilirkişi raporu alınmıştır. Suç unsuru olmadığı ortaya çıkmıştır. Beraat kararı verilmesini talep ederiz” dedi. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı ise bilirkişi raporlarının incelenmesi sonucu suça konu olayda kamu zararının tespit edilmediğinin anlaşıldığını belirtti. Cumhuriyet savcısı ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçunun 3. fıkrasının b bendinde yer alan “kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmemiş ise, fail hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” maddesinin uygulanması gerektiğini ifade etti. Savcı, sanıklar hakkında ek savunma verilmesini de talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, İçişleri Bakanlığı avukatının bilirkişi raporuna yaptığı itirazın reddine karar verdi. Hakim, dosyanın mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde şartları karşılamayan bir firmaya ihale vermek suretiyle ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı ’ihbar eden’ olarak, Ekrem İmamoğlu, Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam ise ’şüpheli’ sıfatıyla yer almıştı. İddianamede 2015 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanlığı tarafından ‘Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi’ ihalesinde, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri aktarılmıştı. Düzenlenen iddianamede, "Şüphelilerin ihale alıcısı bir firma lehine ancak kamu zararına neden olacak şekilde, ihaleye katılma yeterliğine veya şartlarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak eylemlerinde bulunarak kamu kurumu statüsüne haiz Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’nın 250 bin 86 TL fazladan para ödemesine ve neticede 250 bin 86 TL tutarında kamu zararına neden olarak üzerlerine atılı ’ihaleye fesat karıştırma’ suçunu işledikleri anlaşılmıştır" ifadeleri kullanılmıştı. Bilirkişi raporunda ise idare tarafından kanuna aykırı şekilde yüklenici ile ek sözleşme yapıldığı, yükleniciye KDV dahil 250 bin 86 TL tutarında haksız fazla ödeme yapılarak kamu zararına sebep olunduğu belirtilmişti. Öte yandan şüpheliler tarafından şartnamede açıkça belirtilen niteliklere sahip olmayan firma lehine ihalenin sonuçlandırılması eyleminin suç teşkil ettiği, sanıkların katılım şartı ile teknik şartnamede aranan kriterleri sağlamadığı, sabit olan ilgili firmanın bu durumunu fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle diğer ihale isteklilerinden gizleyerek ve ihale isteklilerini hataya düşürmek suretiyle suçun maddi unsurunun gerçekleştiği aktarılmıştı. İddianamede, "Soruşturmaya konu yapılan ihale sürecinde işin sürdürebilirliği noktasında ihaleye katılım şartı ile teknik şartnameye yeterlilik şartını ilk aşamada dahi sağlayamayan firmanın lehine ihalenin sonuçlanmasının bir sonucu olarak, firmanın idare ile yaptığı 19 Şubat 2016 tarihli sözleşmenin 14/3. maddesine açıkça aykırı şekilde firma lehine olacak şekilde fakat kanun ve yönetmeliklere aykırı olarak ek sözleşme yapılması ile doğan zarar, kamu zararı olarak kabul edilmelidir" denilmişti. Hazırlanan iddianamede, İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 7 kişinin ’ihaleye fesat karıştırma’ suçundan 3’er yıldan 7’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Ayrıca 7 kişi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi gereğince siyasi yasak uygulanması da istenmişti.
Elazığ Su Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz, ETSO Başkanı Alan ile bir araya geldi Tarım ve Orman Bakanlığı, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Nuri Yılmaz, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan’ı ziyaret etti. Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Özkan Özbay’ın da bulunduğu ziyarette konuşan Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan, Elazığ’ın su ürünleri üretiminde Türkiye’de kabul görmüş önemli merkezlerden birisi olduğunu dile getirdi. Böylesine önemli bir kurum olan Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bir hemşerilerinin olmasından memnuniyet duyduklarını ifade eden Başkan Alan, bu görevin hem üretim hem istihdam hem de pazarlama alanlarında sektöre önemi bir avantaj sunduğunu ifade ederek ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti. Bir Elazığlı olarak kendi memleketinde ve üretimin merkezi ve kalbi olan Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nda bulunmaktan son derece mutlu olduğunu ifade eden Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Nuri Yılmaz, uzun süre Elazığ’da çalıştığını, 2006 yılından sonra Bakanlık merkez teşkilatında görevine devam ettiğini dile getirdi. Alabalık üretiminde Elazığ’ın birinci, Türkiye’nin de dünya ikincisi olduğunu aktaran Yılmaz, ’’Önümüzdeki süreç içerisinde Mersin balığı üretiminde dünya lideri oluruz diye düşünüyorum. Kısa, orta ve uzun vadeli projelerimiz ile Elazığ’a hizmet ediyoruz. Su ürünleri, değerini kaybetmeyen önemli bir sektör. Biz de bu anlamda Elazığ’a ve Elazığlı hemşerilerimize özellikle su ürünleri sektöründe destek oluyoruz ve bunu her zaman yapmaya gayret edeceğiz. Bu konuda sizlerin de sektörün gelişmesi adına attığınız adımları takip ediyor ve takdir ediyoruz. Ben sizlere ve şahsınızda Elazığ TSO Yönetim Kurulumuza teşekkür ederim’’ dedi.
Muğla Sinemanın geleceği için bir araya geldiler Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi destekleriyle, DenizBank ana sponsorluğunda Bodrum Sinema ve Kültür Derneği (BSKD) ev sahipliğinde gerçekleştirilen 12. Bodrum Türk Filmleri Haftası ve CineBodrum Sinema Sektör Zirvesi kapsamında düzenlenen çalıştay ve sunumlar, Bodrum’da yapıldı. Türk sinemasının sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen etkinliklerde sektör profesyonelleri bir araya geldi. "Sinemanın Kalbi Bodrum’da Atıyor" sloganıyla düzenlenen etkinlikte, sunumlar ve çalıştaylar gerçekleştirildi. CineBodrum Sinema Sektör Zirvesi’nde, oyuncu Hakan Bilgin’in moderatörlüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, BSKD Başkanı Cenk Sezgin, Prof. Dr. Serdar Öztürk ve sektörün önde gelen isimlerinin katılımıyla “Gişe ve Nitelik” çalıştayı düzenlendi. Çalıştayda, sinemanın yerel ve uluslararası gişe performansı değerlendirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, çalıştayda yaptığı konuşmada, Türkiye’deki sinema kültürüne dikkat çekerek, “Sinemaya gitmek, bilet almak kültürümüzün bir parçasıydı, ancak bu alışkanlığı kaybettik. Öncelikli hedefimiz Türkiye’de salonları doldurmak olmalı” dedi. Zirve kapsamında yapılan diğer sunumda, yapımcı Mustafa Uslu, “Bu yıl vizyona girecek filmlerimizi üç yıl boyunca dijital platformlara vermeyeceğiz” açıklamasında bulundu. Sinema izleyicilerini tekrar salonlara çekmek için bu kararı aldıklarını belirtti. Ayrıca, Ali Erhan Tamer tarafından yapay zeka ve sinema ilişkisi üzerine bir sunum gerçekleştirildi. Tamer, yapay zekanın sinemadaki etkilerini dört ana perspektifte değerlendirdiğini ifade ederek, “Yapay zeka, sanatın yeni bir versiyonunu hayata geçirebilmek için önemli bir araç” dedi. "Kültür Yolu Festivalinin içinde önümüzdeki yıllarda festivale dönüşecek olan Bodrum Festivali de yer alırsa çok mutlu oluruz" Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, “Bodrum’da yapılan eşi benzeri olmayan Türk Filmleri Haftası ve bir sektör buluşması var. Henüz bir festival değil ama inşallah önümüzdeki yıllarda bir festivale dönüşür. Kültür Yolu Festivali’nin de eşi ve benzeri yok. Dünyada büyük bir ihtimalle şu anda bir rekor kırılıyor. Binlerce sanatçı, yüzbinlerce eser ve milyonlarca sanatseverin bir teması söz konusu. Muğla’da önümüzdeki yıllarda Kültür Yolu Festivali yapılırsa, bakanımız şehirleri her yıl arttırıyor. Bu yıl 4 şehrimiz daha ilave ediliyor. Kültür Yolu Festivali’nin içinde önümüzdeki yıllarda festivale dönüşecek olan Bodrum festivali de yer alırsa çok mutlu oluruz. Bodrum üzerinde bazı beklentilerimiz var, Bodrum’dan kaynaklanan bir nedenle Bodrum Film Festivali’nin dünyada marka olacağını düşünüyoruz. Burada ana akım sinemanın gösterildiği, sektörümüzün büyük bir endüstriye dönüşmesinde çok önemli katkısı olduğunu düşünüyorum. Salon işletmecileri burada başka hiçbir festivalde salon işletmecileri yok o yüzden bizim için önemlidir Bodrum Türk Filmleri Haftası. Bodrum’da çok film çekiliyor, bende burada film çektim. Bodrum’un sinemada bir mekan olarak kullanılmasının yanı sıra Uluslararası Bodrum Film Festivali’nin turizme çok büyük etkisinin olacağını düşünüyorum. Bunun örnekleri Cannes, Venedik, Berlin’de görüyoruz. Dünya markasına dönüştüğünde sinemanın çok yan etkisi vardır, turist gelir ve yurt dışında da gösterimler olur. Sinemanın paha biçilmez bir etkisi olur. Türkiye aynı zamanda bir plato, herkes burada film çekmek istiyor, biz çekim izinlerini de veriyoruz” dedi. BSKD Başkanı Cenk Sezgin, “Biz bu etkinliğe hazırlanırken farklı bir hedef koyduk. Bodrum’a uluslararası film kazandırmamız gerektiğini düşündük. Bu sene yaptığımız gelecek sene yapacağımızın bir provasıydı. Biz Türk sinemasına ve sinema izleyicilerine katkı sağlamayı amaçladık. Sinemada ya da cep telefonunda dijital ortamlarda film izlemek aynı şey değil. Burada yaptığımız etkinlik ve gösterimlerle bunu anlatmaya çalıştık” dedi. Yapımcı Mustafa Uslu ise, “Komedi biliyorsunuz maalesef Kapıkule sınırlarını geçemiyor. Çünkü komedi, insanların uluslararası mizah anlayışları farklı ama drama dünyanın her yerinde drama. Geçtiğimiz hafta Madagaskar’da Ayla yayınlandı. İşte Endonezya’da Müslüm yayınlanıyor, önümüzdeki aylarda Malezya’da ve Letonya’da Ayla vizyona girecek. Şu anda dünya çapında İsrail ve Ermenistan hariç bütün ülkelerde Ayla kalplere dokunmaya ve Türk askerinin, Türk insanının merhametini en güzel dille birinci ağızdan anlatmaya arşın arşın devam ediyor. Gurur verici bir şey, Madagaskar büyükelçimiz aradı beni sağ olsun, oradaki Madagaskar’daki seyircilerin seyrettiklerinde ne kadar duygulandıklarını ne kadar etkilendiklerini, hatta Madagaskar’da küçük bir gündem olduğunu söyledi. Bu bizim için gurur verici bir şey. Bu serüvene şimdi mesela Naim de başlayacak. Aynı yolculuğa çıkacak. Dünyayı dalga dalga dolaşacak. Uluslararası evrensel filmler yapmaya çalışıyoruz. Hayat Sevince Güzel de öyle bir film. Protez ayaklı bir çocukla, üçayaklı bir köpek insanlık dersi verecekler. Aslında unuttuğumuz değerlerimizi hatırlayacağız, o filmle. Hep birlikte ailecek böyle keyifle izlenecek bir film” diye konuştu.