- 29 Kasım 2022 Salı 14:44

Üniversitede yetiştirilen çiçekler, şehrin sokaklarını renklendiriyor

A
A
A
Üniversitede yetiştirilen çiçekler, şehrin sokaklarını renklendiriyor

Çankırı Karatekin Üniversitesi bünyesinde kurulan uygulama serasında yetiştirilen menekşe ve kadifeler Çankırı caddelerini süslüyor.

Çankırı Karatekin Üniversitesi bünyesinde kurulan uygulama serasında yetiştirilen menekşe ve kadifeler Çankırı caddelerini süslüyor.


Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Gıda ve Tarım Meslek Yüksekokulu bünyesinde kurulan Araştırma ve Uygulama Serasında yetiştirilen menekşe ve kadifeler, Çankırı sokaklarını renklendiriyor. Çankırı Karatekin Üniversitesi ve Çankırı Belediyesi tarafından imzalanan protokol çerçevesinde, Tarım Meslek Yüksekokulu Araştırma ve Uygulama Serasında yetiştirilen menekşe ve kadifeler Çankırı caddelerindeki peyzaj çalışmalarında kullanılacak. Protokol çerçevesinde yetiştirilen 20 bin adet kadife ve 25 bin adet menekşe Çankırı Belediyesi’ne teslim edildi.



“Üniversitemiz bulunduğumuz şehre katkı sağlıyor”


Gerçekleştirilen çalışmalar ile ilgili olarak konuşan Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, “Bizler üniversitelerimizi, il ve ülke düzeyinde sosyo-ekonomik ekosistemlerin önemli unsuru olarak görüyoruz. Çankırı Karatekin Üniversitesi olarak şehrimize ekonomiden toplumsal gelişime varıncaya değin her alanda katkı sunmayı hedefliyoruz. Yerel yönetimlerle, kamu kurumlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek odalarıyla ve tüm paydaşlarımızla birlikte çalışmayı, toplumsal katkıyı da kendimize ilke ediniyoruz. Daha önce birçok kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşları ile yaptığımız protokoller gereği insanımızı ve şehrimizi ilgilendiren her hususta olmaktan, planlama yapmaktan, hedefleri gerçekleştirmekten memnunuz. Bu doğrultuda üniversitemiz bulunduğu şehre katkı yapıyor, üretilenleri çıktı olarak toplumsal faydaya dönüştürüyor, şehrimizin estetik görünümünde iz bırakıyor” dedi.



“Farklı renk ve türdeki menekşelerimizle Çankırı’ya ayrı bir renk ve güzellik kattığımızı düşünüyorum”


Bitkilerin teslimi öncesi açıklamalarda bulunan ÇAKÜ Gıda ve Tarım Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Şebnem Kuşvuran ise, “Çankırı Belediyesi ile oluşturulan protokol çerçevesinde Çankırı’da şehir içerisinde kullanılacak olan peyzaj amaçlı çiçeklerin üretimi, yetiştirilmesi ve bakımını üstleniyoruz. Bu anlamda Çankırı’ya renk kattığımızı düşünüyoruz. Protokol çerçevesinde 2022 Mayıs ayında 20 bin adet kadife, 2022 Kasım ayı itibariyle de 25 bin adet menekşeyi peyzaj çalışmalarında kullanılmak üzere Çankırı Belediyesi’ne teslim ettik. Farklı renk ve türdeki menekşelerimizle Çankırı’ya ayrı bir renk ve güzellik kattığımızı düşünüyorum. Bu anlamda bizlere destek olan Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Harun Çiftçi’ye, Belediye Başkanımız Sayın İsmail Hakkı Esen’e ve her iki kurumdan çalışmalara katılan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.


Rektör Çiftçi ve Belediye Başkanı Esen tarafından imzalanan protokolle Çankırı Belediyesi’nin şehir içi peyzaj çalışmalarında kullanacak bitkilerin piyasa ortalamasının daha kaliteli bitkileri yetiştirilmesi ve Çankırı’da yetişen endemik bitki türlülerinin devamlılığının sağlanması için çalışmalar yapılmasının hedeflendiği belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Türkiye çapında yurtlarımızın yatak kapasitesini 1 milyonun üzerine çıkaracağız” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Türkiye çapında yurtlarımızın yatak kapasitesini 991 bine yükselttik ve bu sayıyı yakın zamanda 1 milyonun üzerine çıkaracağız” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ankara Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirilen törende Yılmaz, Türk üniversitelerinin dünyadaki yeri ve üniversitelerin toplumun üzerindeki etkisine yönelik açıklamalarda bulundu. Programda bir açılış konuşması gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2024-2025 akademik yılında Ankara Üniversitesi’nin tüm mensuplarına başarılar diledi. Yılmaz, üniversitelerin, geleceğin bilim insanlarını ve liderlerini yetiştirerek, toplumların uzun vadeli kalkınma ve refah hedeflerine ulaşmasında stratejik bir role sahip olduğunu da dile getirerek, Ankara Üniversitesi’nin de 78 yıllık geçmişiyle alanında öncü bir rol üstlendiğini kaydetti. Eğitim, araştırma ve topluma hizmet fonksiyonlarıyla üniversitelerin, bireylerin gelişimine katkı sağladığını, aynı zamanda ülkelerin bilimsel ve ekonomik potansiyelini en üst seviyeye taşıdığını vurgulayan Yılmaz, nitelikli insan kaynağı yetiştiren üniversitelerin küresel rekabet gücünün yükseltilmesinde kritik bir rol oynadığına işaret etti. “Yükseköğrenimin erişilebilirliğiyle birlikte bilgi, kültür ve bilimin 81 ilimize yayılmasını sağladık” Yılmaz, yükseköğretimin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde en çok yatırım yapılan alanların başında geldiğini kaydederek, “Üniversitelerimizin özellikle altyapılarını, araştırma altyapılarını, fiziki şartlarını iyileştirmeye dönük çok ciddi yatırımlar gerçekleştirdik. Bugün üniversite sayımız 208’e çıkmış durumda. Bundan 20 küsur yıl önce 76’ydı, bugün 208’e çıkmış durumda ve yükseköğrenime erişim oldukça kolaylaşmış durumda. Yükseköğrenimin bu erişilebilirliğiyle birlikte bilgi, kültür ve bilimin 81 ilimizin tamamına yayılmasını sağlamış olduk” açıklamasında bulundu. “Türkiye dünyanın en çok uluslararası öğrenciye sahip 10 ülkesi arasında” Türkiye’nin 350 bine yaklaşan uluslararası öğrencisiyle dünyanın en çok uluslararası öğrenciye sahip 10 ülkesi arasında yer aldığını bilgisini paylaşan Yılmaz, “7,3 milyonun üzerindeki öğrenci sayımızla, Avrupa yükseköğretim sisteminde kayıtlı öğrenci sayısı açısından ön sıralarda yer alıyoruz. 22 yıl önce 70 bin civarında olan toplam akademisyen sayımız bugün 183 binin üzerine çıktı. Öğretim elemanlarımızın yüzde 46,4’ünün kadın olması, eğitimde eşitliğe verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak bizi ayrıca gururlandırmaktadır. Bunun yanı sıra, yükseköğretim fırsatından faydalanamamış 34 yaş üstü kadınlarımız için kamu üniversitelerinde yaklaşık 21 bin kişilik ek kontenjan oluşturduk. Şehit ve gazi yakınlarımız için ise vakıf üniversitelerinde 3 bin 774 kişilik özel kontenjan tahsis ederek, bu alandaki toplumsal sorumluluğumuzun gereğini akademide de yerine getirdik. Türkiye çapında yurtlarımızın yatak kapasitesini 991 bine yükselttik ve bu sayıyı yakın zamanda 1 milyonun üzerine çıkaracağız” ifadelerine yer verdi. “İlk 500’e giren Türk üniversitesi sayısının artmasını hedefliyoruz” Yılmaz, yükseköğretim kurumlarında araştırma kapasitesinin ve akademik üretimin arttırılmasına yönelik çalışmalara hız verdiklerini işaret ederek, Uluslararası Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu Times Higher Education’ın 2024 dünya üniversiteler sıralamasında ilk 400’e 3, ilk bine 11 Türk üniversitenin girmeyi başardığını kaydetti. İlk kez 3 Türk üniversitesinin ilk 400’de yer aldığını hatırlatan Yılmaz, “Yükseköğretimde vizyonumuz bütün üniversitelerimizin üretkenliği, inovasyonu, sürdürülebilirliği esas alan ilerlemenin markası haline gelmiş bir merkeze dönüşmesidir. Üniversitelerimizin küresel rekabet gücünü arttırıp ilk 500’de daha fazla üniversitemizin yer alması tabii ki en büyük hedefimiz” diye konuştu. Ankara’nın 2’nci büyük şehir olmasına rağmen, savunma sanayisi ve sağlık endüstrileri gibi stratejik sektörlerde önemli bir yere sahip olduğuna vurgu yapan Yılmaz, Ankara’nın bu kalkınma vizyonunun üniversiteler tarafından desteklenmesi gerektiğini anlattı.
Amasya Köylü kadınlardan Amasya’da tarih turu: Müzeleri ilk defa gezdiler Amasya’nın Gerne köyünden 35 kadın, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü’nde köylerinden otobüsle yola çıkıp şehir merkezinde tarih turu attı. Amasya Müftülüğünün düzenlediği etkinliğe katılan kadınlar, daha önce hiç gitmedikleri müzeleri ve camileri gezip dolaştı. Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi ve Ferhat Su Kanalı’ndan başlayan gezinin rotası Amasya Müzesi, Sultan II. Bayazid Camii ve Amasya Üniversitesi İmaret Bilim Sanat Kültür Merkezi ile devam etti. 14. yüzyıldan kalma Müslüman Türklere ait mumyalar ve 1914 yılı Amasya’sını yansıtan Minyatür Amasya Müzesi en ilginç görülen eserler olarak dikkat çekti. Müzeleri ilk defa gezdiler 4 çocuk ve 9 torunu bulunan 65 yaşındaki Sahure Cebeci, şehre alışveriş yapmak için gelmesine rağmen müzeleri daha önce hiç dolaşmadığını hatırlattı. Hamide Çelik de “Ferhat Su Kanalı’nın kıyısından geçiyorduk. Ancak hiç dolaşmamıştık. Köyde işimiz çok olduğu için bir türlü fırsat bulamıyorduk. Geziden çok mutlu olduk” diye konuştu. Müftü Bayram: “Büyüklerimize saygı birinci görevimiz” Etkinliği organize etmenin mutluluğunu yaşadıklarına değinen Amasya Müftüsü Hamza Bayram ise “Büyüklerimize ve yaşlılarımıza saygı göstermemiz, onlara her zaman hürmette kusur göstermememiz birinci görevimizdir” şeklinde konuştu. Müftü Bayram, etkinlikte görev alan personeli Ömer Çaycı’yı da tebrik etti.
Antalya Türk Devletleri Ticaret Fuarı’nda ticaretin gücü konuşuldu Antalya Valiliği, Türk Devletleri Teşkilatı, Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası iş birliğiyle düzenlenen "Türk Devletlerinin Ekonomik Gücü ve Türk Ticaret Fuarının Getireceği Fırsatlar" konferansı büyük bir katılımla gerçekleşti. Konferansta konuşma yapan MÜSİAD Antalya Başkanı Ali Akçay, Türk devletleri arasındaki ticaretin önemine dikkat çekti. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Antalya Valiliği ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) koordinesinde ’Türk Devletlerinin Ekonomik Gücü ve Türk Ticaret Fuarının Getireceği Fırsatlar’ konulu konferans düzenlendi. “Gençler üretimden uzaklaştırıldı” “Konferansta konuşma yapan MÜSİAD Antalya Başkanı Ali Akçay, derneğin 99 noktada şube ve temsilciliklerinin bulunduğunu belirterek, "Türk devletleriyle ticareti artırmak, stratejik önem taşıyor. Burada bulunan tüm Türk devletlerinde şube veya temsilcimiz var. Lojistik ve bilgi desteği isteyen tüm dostlarımıza yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız" dedi. Başkan Akçay, konuşmasında gençlerin küresel düzeyde çeşitli etkenlerle ticaretten ve üretimden uzaklaştırıldığına da değinerek, gençlerin sosyal medya bağımlılığı, kripto para ve borsa gibi alanlarla meşgul edilerek üretimden uzaklaştırıldığını belirtti. Bu duruma karşılık MÜSİAD’ın "Yüksek Ahlak, Yüksek Teknoloji" ilkesi doğrultusunda, özellikle yazılım ve ağır sanayi sektörlerinde katma değeri yüksek üretim yapmanın önemini vurguladı. "Türk devletleriyle ticaretimiz, basit gibi görünen ancak derin anlamı olan ’Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’ sloganıyla ilerlemelidir" diyen Akçay, Türk devletlerinin birbirlerine her zamankinden daha fazla destek olması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada güçlü bir konumda yer almasının, soydaş devletlerle yapılan ticari ilişkilerin güçlenmesiyle mümkün olduğunu ifade eden Akçay, Filistin ve Gazze konusuna da dikkat çekerek, Filistin’de bir yılı aşkın süredir devam eden insanlık ayıbı ve İsrail zulmünün son bulması temennisinde bulundu.
Antalya Teleferik kazası davasında 5 sanığın tutukluluğuna devam kararı Antalya’da 1 kişinin öldüğü, 7 kişinin yaralandığı teleferik kazasına ilişkin 5’i tutuklu 12 sanığın yargılanmasına, 6. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Antalya’da yaşanan teleferik kazasına ilişkin görülen davanın duruşmasına 6. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Sanıklar Suphi Kaplan, Serkan Yellice, Okan Erol, Ahmet Buğra Samsunlu, Serdar Tezcan ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Müşteki Ayşegül Koçer sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, “En son kurtarılan 25’inci kabindeydik. Olayda yaralanmadım ancak kabinde 19 yaşında oğlum Adem Koçer de vardı. Kendisi diyabet hastasıdır. Kendisine bir gün boyunca iğnesini vuramadım. Şu an oğlum ve ben depresyon hastasıyız” dedi. Ayşegül Koçer’in eşi İsmail Koçer de sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade ederek, “Kabinde eşim ve yaşları 19 ve 24 olan iki oğlum ile birlikte toplamda 7 kişiydik. Kabin içinde 20 saat kaldık” diye konuştu. Duruşma savcısı tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamını talep ederken, Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün yurt dışına çıkış yasağının devamını istedi. Tutuklu sanıklar ve avukatları ise savcının tutukluluk yönündeki mütalaasına katılmadıklarını ifade etti. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, görevi gereğince meclis toplantılarına katılmasından dolayı, avukatının duruşmalara zaruri olmadıkça katılmamayı bildiren talebine katıldığını söyledi. Mahkeme heyeti, verdiği kısa aranın ardından, bilirkişinin raporları hazırlaması için mahkemeden 45 günlük bir zaman talep ettiğini ifade ederek, gelecek raporların kusur oranlarını şekillendirmesi açısından önemli olduğuna dikkat çekip talebi kabul etti. Heyet ayrıca, tutuklu sanıkların tutukluluğuna devam, Mesut Kocagöz’ün ise duruşmalara katılmama talebini kabul ederek duruşmayı 27 Kasım tarihine erteledi.