EĞİTİM - 16 Kasım 2022 Çarşamba 09:40

ÇAKÜ’den Özbekistan’da önemli iş birliği

A
A
A
ÇAKÜ’den Özbekistan’da önemli iş birliği

Türk Devletleri Teşkilatı Toplantısı sonrasında Özbekistan’ı ziyaret eden Çankırı Karatekin Üniversitesi ile Özbekistan Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü arasında iş birliği protokolü imzalandı.

Türk Devletleri Teşkilatı Toplantısı sonrasında Özbekistan’ı ziyaret eden Çankırı Karatekin Üniversitesi ile Özbekistan Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü arasında iş birliği protokolü imzalandı.


Özbekistan Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü ile Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) arasında ikili iş birliği protokolü imzalandı. Protokol görüşmelerine ÇAKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Odabaş, ÇAKÜ Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zuhal Yonca Odabaş ve ÇAKÜ Uluslararası İlişkiler Ofisi Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Şuayip Turan da katıldı. Özbekistan Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü Başkanı Prof. Azamat Ziya ve ÇAKÜ Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi tarafından imzalanan protokol, en az bir yıl süre ile öğrencilerin Özbekistan veya Türkiye’de eğitim görmesinin yanında iki üniversite arasında yapılacak konferans, sempozyum ve panel gibi pek çok projeyi de kapsayacak.


İmzalanan protokol ile Özbekistan Bilimler Akademisi başta olmak üzere Özbekistan ile iş birliklerini güçlendireceklerini ifade eden Rektör Çiftçi, “Son yıllarda giderek artan Türkiye - Özbekistan arasındaki ekonomik ve kültürel iş birliğinin, eğitim iş birliğine de yansımasını önemsiyoruz. Bu doğrultuda, ilerleyen dönemlerde de birlikte etkinlikler gerçekleştirmek, sempozyumlar düzenlemek ve karşılıklı ziyaretleri artırmak istiyoruz” dedi.


“Tarihi ve kültürel bağları olan, tarih boyunca ortak değerleri olan kardeşlerimizi ziyaret etmekten oldukça mutluyuz” ifadesiyle Özbekistan’a gerçekleştirmiş oldukları ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Çiftçi, yakın zamanda kendilerini de Çankırı’da ağırlamak istediklerini belirterek Başkan Prof. Azamat Ziya’yı ÇAKÜ’ye davet etti. Görüşmede Çankırı’ya dair bilgilendirme de yapan Çiftçi, Çankırı’nın tarihi, kültürel ve turizm potansiyeli hakkında kısa bir bilgilendirmede bulundu.


ÇAKÜ’de özellikle Orta Asya’dan gelen ve kültürel bağları olan öğrenciler ile yakından ilgilenildiğini söyleyen Çiftçi, “Orta Asya’dan üniversitemize gelen öğrencilerimizin bizler için ayrı bir yeri bulunuyor. Birimlerimizde onlar ile çalışmayı önemsiyoruz. Başta Türkiyat Enstitümüz olmak üzere akademik birimlerimizle Türk Dünyasına ait kültür unsurlarımız üzerine projeler üretmekte ve araştırmalar yapmaktayız. Bazı önemli Özbek kaynaklarını da tercüme ederek oradaki birikimleri Türk insanının istifadesine sunuyoruz. Uluslararasılaşma politikamızın bir gereği olarak ilişkilerimizi güçlendirmek adına anayurdumuzdan atayurdumuza, Özbekistan’a geldik. Buradaki görüşmelerimiz bundan sonrası için güçlü köprülerin kurulmasına vesile olacaktır. Hem dilimiz hem kültürümüz hem de gönlümüzün bir olduğu coğrafyalarda iş birliği içinde yapılacak projelerle tüm paydaşlar için kazanımlar ortaya çıkacaktır. Bu görüşmeyi bir milat, bir başlangıç olarak kabul ediyor, sizleri en kısa zamanda Türkiye’ye, Çankırı Karatekin Üniversitesine bekliyoruz. Anadolu’yu ortaya çıkaran, besleyen ve güçlendiren umdelerin Orta Asya coğrafyasının ortak değeri olduğunu biliyoruz. Orta Asya’nın en önemli yerlerinden biri de elbette Özbekistan coğrafyasıdır. Özbekistan’da bulunan Semerkant ve Buhara gibi şehirler ise bizim tarihimizde, kültürümüzde ve kaynaklarımızda sürekli bahisleri geçen oldukça önemli yerlerdir. Anadolu’yu inşa eden en büyük güç olarak da yine biz, Orta Asya’yı görmekteyiz. Sizlerden de burada bugün, birlikte geleceğimizi inşa etmeye dair çok güzel ve anlamlı sözler duyduk. Bu da bizleri oldukça umutlandırdı ve mutlu etti” dedi.


Türkiye, Özbekistan ve diğer Türk devletlerinin dilinin kökende bir olmasına rağmen, yüz yıllık ayrılık sebebiyle anlaşabilmek için şu an tercümanlara ihtiyaç duyulduğunu ve bunun da çok üzücü bir durum olduğunu dile getiren Başkan Ziya, “Güçlerimizi birleştirelim. Beraber çalışalım. Biz bunun için hazırız. Maalesef birbirimizin tarihini çok iyi bilmiyoruz. Türk uygarlık tarihinden konuşuyoruz ama atayurdumuzun tarihini çok iyi bilmiyoruz. Atayurdumuzun tarihini; Latince ve Yunanca gibi dillerden öğrenmek zorunda kalıyoruz. Kendi öz kaynaklarımız şu an için yeterli gözükmüyor. Bunları bilen ve anlayan uzmanlarımızın sayısı da oldukça az. Sürekli ne yapabiliriz diye düşünüyoruz. Türkiye Büyükelçiliği, Türk Üniversiteleri ve TİKA ile görüşüyor, bu hususta dil alanındaki uzmanların taşın altına ellerini koymalarını bekliyoruz” diye konuştu.


İki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden kurulmasına katkı sağlayanlara teşekkür eden Çiftçi, “Özellikle Sayın Cumhurbaşkanlarımıza ve sizlere bu manada çok teşekkür ediyoruz. Şu bir gerçek ki artık dünyada Türk Devletleri Teşkilatı’nın oldukça önemli bir yeri söz konusudur. Ekonomik, kültürel, siyasi ve eğitim alanlarında güçlendirilecek iş birlikleri, Teşkilata üye tüm ülkeler üzerinde kazanımlara neden olacaktır. Bu kazanımlar da yakın tüm coğrafyaları olumlu olarak etkileyecektir. Çünkü bizim medeniyetimizde paylaşmak vardır; sevmek vardır; merhamet vardır; insanlara faydalı olmak vardır. Bu değerler, evrensel değerlerdir ve inşallah tüm dünya en yakın zamanda bu değerlerle mecz olacaktır” şeklinde konuştu.


Büyük bir millet olmanın yolunun, zor imtihanları aşmakla mümkün olduğunu belirten Rektör Harun Çiftçi, “Tarihte Türkler olarak pek çok sıkıntılı süreçlerden geçtik. Tecrübelerimiz doğrultusunda üstesinden geldiğimiz bu sıkıntılı süreçler bizleri daha da çok güçlendirdi. Bu nedenle, ne yaparlarsa yapsınlar, biz daha da güçleneceğiz, daha da etkili olacağız! Dünyanın herhangi bir yerinde sıkıntısı olan Türklerin durumunu hissederek üzüntüleri dile getirmek, taziyeleri bildirmek ve onlara müdafi olmak, kalplerin aynı eksende attığının net bir göstergesidir. Ne yaparlarsa yapsınlar, emellerine ulaşamayacaklar! Bizim birliğimizi bozamayacaklar” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Başkan Zeyrek’ten Gediz için ‘birlikte mücadele’ çağrısı Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Gediz Nehri’ndeki kirlilik ve balık ölümlerine ilişkin tüm kurumlara çağrıda bulunarak, “Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Manisa İl Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü ve Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak bir ekip kuralım. Bu ekip Gediz’i koruma altına alsın ve Gediz’e atıklarını bırakan her firmanın karşısında dimdik dursun” dedi. Ege Denizi’ne dökülen ikinci büyük akarsu olan Gediz Nehri’nde geçtiğimiz Perşembe günü toplu balık ölümleri yaşandı. Turgutlu’ya bağlı Sinirli Mahallesi yakınlarında yaşanan balık ölümleri ve kirlilik sonrasında MASKİ Genel Müdürlüğü ekipleri bölgeye giderek inceleme yaptı, numuneler aldı. Yaşananları yakından takip eden CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek de balık ölümleri ve kirliliğin yaşandığı alanda incelemeler yaptı. “Gediz can çekişiyor” Bölgede bulunan çiftçiler ve üreticilerin sıkıntılarını anlattığını belirten CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, “En büyük sorun şu. Çevre, Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün bir açıklaması var. Bugün Turgutlu Kaymakamlığı da aynı açıklamayı yapmış. Burada söylenen ‘kütüklerin ve taşların köprünün altını tıkadığından dolayı Gediz’in akışının azaldığı ve ondan kaynaklı oksijen yetersizliğinden kaynaklı balık ölümlerinin gerçekleştiği’ yönünde. Ama şimdi hepimiz buradayız, görüyoruz. Oksijen kütüklerden, taşlardan dolayı azalmış olabilir ama baktığınız zaman Gediz simsiyah. Şu an Gediz can çekişiyor. Zift gibi şu an. Akışkanlık da yok. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü numunelerini aldılar. 1-2 gün sonra sonucu açıkladılar. Manisa Büyükşehir Belediyemiz de numuneler aldı. 1-2 günde İl Müdürlüğü nasıl bu sonucu açıkladılar onu da bilmiyoruz” dedi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek ise Gediz’e karşı sorumluluk hisseden duyarlı vatandaşların bildirmesi ile balık ölümlerinin gerçekleştiği bilgisini aldıklarını söyledi. Başkan Ferdi Zeyrek, “Manisa Büyükşehir Belediyesinin bütün ekipleri aynı anda buradalardı. Buraya geldiklerinde şunu gördük. Biyogaz tesisinden sıvı gübre adı altında atıkların bölgeye yayıldığını, 10 vidanjör gübrenin hem tarlaya, hem yeraltı sularına hem de Gediz’e ulaştığını tespit etti birimlerimiz. Bizim görevli zabıta arkadaşlarımız olan gelişmeleri zapt altına aldılar ve jandarma birimlerine de bunu onaylattılar” ifadelerini kullandı. “Gediz’e atıklarını bırakan tüm firmaların dimdik karşısında duracağız” Gediz’in yarınlara bırakılacak en büyük emanet olduğunu vurgulayan Başkan Zeyrek, “Gediz’in mavi sularına kavuşması için gerekli olan tüm çalışmaları yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde su çalıştayı gerçekleştirdik Manisa’da. Su çalıştayında şöyle bir çağrıda bulunmuştum. Demiştim ki ‘Yalnızca Çevre Şehircilik ve İklim Müdürlüğü değil, onun yanında İl Sağlık Müdürlüğü ve Manisa Büyükşehir Belediyesi birimlerinin de olduğu bir ekip kuralım. Gediz’in kirletimine kimler sebebiyet veriyorsa hiçbir isme bakmadan bu konuda el birliğiyle mücadele edelim.’ Ben bu çağrıyı buradan tekrar dile getirmek istiyorum. Eğer ki bize emanet olan bu nehirde yaşayan canlılara zarar veriyorsak yarınlara yapacağımız en büyük ihanettir. Biz Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak Gediz’e bu atıkları bırakan tüm firmaların karşısında her zaman için dimdik duracağız. Gediz emanetimizdir ve yarınlara bırakmak istiyoruz. Tekrardan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Manisa İl Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü ve Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak bir ekip kuralım. Bu ekip Gediz’i koruma altına alsın ve Gediz’e atıklarını bırakan her firmanın karşısında dimdik dursun. Biz bunun öncüsü olmak istiyoruz” şeklinde konuştu. “10 günden önce hiçbir sonucun çıkmayacağını söylediler” Atıkların sadece Gediz’i kirletmediğini, aynı zamanda yeraltı sularına da zarar verdiğini belirten Başkan Zeyrek, “Manisa su kaynaklarını yeraltı sularından sağlayan bir ilimiz. Yeraltı su kaynaklarını hunharca zehirleyen bugün biyogaz tesisi, yarın başka herhangi bir firmanın karşısında da dimdik duracağız. Biz hem kültür tabiat varlıklarımıza hem çevremizin tüm değerlerine her zaman için sahip çıkan bir kurum olacağız. Bu konuda Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün yayınladığı rapor gözler önünde. Biz de buradan numuneler aldık ve akredite laboratuvarlara numuneleri gönderdiğimizde bize 10 günden önce hiçbir sonucun çıkamayacağını söylediler. Ama 2 gün sonra Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü bir rapor hazırladı. Bu atıkların Gediz’e zarar vermediğini söyledi” diye konuştu. “Sebep olan kişiler kim olursa olsun karşısında olacağız” Olay yerinde incelemeler yaptıklarını ve Gediz Nehri’nin simsiyah olduğunu gördüklerini söyleyen Başkan Zeyrek, “Milletvekilimiz Bekir Başevirgen bundan 2 yıl önce aynı bu olaylar gerçekleştiğinde buna sebebiyet veren biyogaz tesisine bir yaptırımları olmuştu. İl Sağlık Müdürü şunu açıklamıştı. ‘Bu atıklar tarlalara zarar veriyor ve kurumasına sebebiyet veriyor’ demişti. Çünkü sıvı gübre olarak nitelendirilen bu atık, aslında tuzluluk oranının fazlalığıyla buradaki tarımsal topraklara zarar vermektedir. 2 yıldır bu mücadeleyi sürdüren Bekir Başevirgen’in sesini duymayanlar, bugün balık ölümleriyle karşı karşıya geldiler. Bugün bizim sesimizi duymayanlar, yarın Gediz’den mavi sular değil kara ziftli suların akmasına sebep olacak kişilerdir. Sebep olan kişiler kim olursa olsun, şirketin adı ne olursa olsun her zaman için karşısında olacağız. Çevreye duyarlı hareket eden, bize eşlik eden tüm halkımıza da gerçekten teşekkür etmek istiyorum. Bu duyarlılıkla Gediz’imizi yarınlara aktaracağımızdan da en ufak bir şüphem yoktur” ifadelerini kullandı.
Düzce Düzce belediyesi sokak hayvanlarının yanında Düzce Belediyesi, sokak hayvanlarının rehabilitasyonu ve bakımında Türkiye’ye örnek olurken, sahiplenme konusunda da uygulamaları ile takdir toplamaya devam ediyor. Veteriner İşleri Müdürlüğü 4 Ekim Cuma günü Millet Bahçesi’nde sokak hayvanlarına farkındalık için etkinlik düzenleyecek. Düzce Belediyesi sokakta yaşayan can dostlar için birbirinden farklı örnek çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün öncülüğünde sokak hayvanları için hazırlanan “Düzce Modeli” kapsamında il, ilçe ve beldelerde ilk yardım ve kısırlaştırma merkezleri kurulmuştu. Sokak hayvanlarının yaşam hakkına saygı duyulması gerektiğini her zaman dile getiren Faruk Özlü, Türkiye’nin en donanımlı ve en büyük Hayvan Konukevlerinden birine sahip olduklarını belirterek burada bakımı yapılan can dostların sahiplendirilmesi için de bir kampanya başlatmıştı. Sokak hayvanlarını tedavi ve rehabilite eden Veteriner İşleri Müdürlüğü de www.pati.duzce.bel.tr sitesi ve “Senin De Bir Can Dostun Olsun” kampanyası kapsamında, sosyal farkındalık oluşturmak için etkinlik düzenleyecek. Özellikle çocuklar başta olmak üzere her yaştan vatandaş için hayvan sevgisini aşılamak, sahiplenme konusunda bilinçlenmelerini sağlamak ve evcil hayvanların bakımında önemli noktaları anlatmak amacıyla Millet Bahçesi’nde “Yuvam Olur Musun?” programı hazırlayacak. Etkinlikler, sürpriz hediyeler ve çok daha fazlası Vatandaşların ziyaretine açık olacak program kapsamında Hayvan Konukevi’nden can dost sahiplenmek isteyenler için kayıt noktası, farklı stantlar, gösteriler, çocuk etkinlikleri ile çekilişler yer alacak. Ayrıca programa davet edilen Köpek Eğiticisi Taner Kurt, köpek sahiplenmek isteyenlere, daha önce sahiplenerek yaşam alanlarını paylaşanlara bakım konularında bilgiler aktararak sokak hayvanlarına davranış ve yaklaşım konularında da merak edilen soruları cevaplayacak.