ÇEVRE - 10 Kasım 2022 Perşembe 18:08

Bakan Yardımcısı Gizligider: “Ekilmeyen tek bir metrekare alanımız olmasın istiyoruz”

A
A
A
Bakan Yardımcısı Gizligider: “Ekilmeyen tek bir metrekare alanımız olmasın istiyoruz”

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, “Ekilmeyen tek bir metrekare alanımız olmasın istiyoruz.

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, “Ekilmeyen tek bir metrekare alanımız olmasın istiyoruz. Bununla ilgili bir yasal düzenleme getireceğiz” dedi.


Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebuebkir Gizligider, bir dizi programa katılmak için Çankırı’yı ziyaret etti. Bakan Yardımcısı Gizligider’in Çankırı’daki ilk durağı Valilik oldu. Vali Abdullah Ayaz’ı makamında ziyaret eden Gizligider, daha sonra Çankırı Tarım Meslek Lisesi’ni ziyaret ederek öğrencilerle bir araya geldi. Gizligider, ziyaretlerin ardından Çankırı İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen “Kız Kardeşim Programı”na katılan kadınlara sertifikalarının dağıtıldığı programa katıldı.



“Sizlerin elinizin değdiği her şey ayrı bir bereket”


Programda kadınların toplumdaki önemine değinen Gizligider, “Kadınlar insan, biz insanoğluyuz. Bizler biraz aciz, biraz bakıma muhtaç, biraz yardıma muhtaç, varlıklarız. Sizler olmazsanız bizim durum çok iyi değil. Sizlerin elinizin değdiği her şey ayrı bir bereket, ayrı bir verim, ayrı bir rahmet. Anadoludayız, diyecek fazla bir şey yok. Patron sizsiniz. Biz de size yetişmeye çalışıyoruz” dedi.



“Ekilmeyen tek bir metrekare alanımız olmasın istiyoruz”


Tarım alanında yapılan yatırımlarla ilgili konuşan Gizligider, “Türkiye, üretimin ve bu üretimin ‘Türkiye yüzyılı’ dediğimiz bu dönemde nasıl bir yöne evrileceği yönünde bazı kararlar verdik. Bir sene çiftçimiz bir ürün eker çok para eder, çok mutludur ama öbür sene herkes o ürünü eker, onun değeri düşer ve ‘acaba bu patatesçinin ne olacak, bu buğdaycının hali, bu pancarcının hali ne olacak’ söylemlerini bitireceğiz. Biz inşallah yeni dönemde Gazi Meclisimize de bu hazırlıklarımızı sunuyoruz, onları da bitirdik. Ekilmeyen tek bir metrekare alanımız olmasın istiyoruz. Bununla ilgili bir yasal düzenleme getireceğiz, milletvekillerimiz takdir ederse. Böylece herhangi bir sebeple, modern hayat, büyük şehir hayatı, köylerin terk edilmesi gibi sebeplerle boşanan arsalar için, ‘diyeceğiz ki sana 2 yıl süre, bu tarlayı ektin ektin, ekmedin ben devlet olarak bunu, son derece şeffaf şekilde elektronik ortamda kiralayacağım, bunun parasını senin hesabına yatıracağım’ diyeceğiz. Önce buradan başlayacağız. Sonra diyeceğiz ki bir ürün ekerken dikkat etmemiz gereken işler var. En başta su. Toprağın özelliği, iklimin özelliği. Dolayısıyla isteyenin istediği yerde istediği ürünü ekmesi ve geldiğimiz noktada yaşadığımız sıkıntılara son vermek istiyoruz. Diyeceğiz ki sen burada şu ürünleri ekebilirsin. Bunları yaparsan destek var. Arkandayız. Ama öbür türlü başka bir yola girersen ben bunun sana teminatını veremem. Bu şekliyle hem ürün desenimizi planlayacağız. Tüm ülke ihtiyacımızın ihracatımızdaki ihtiyacın ne olduğunun hepsinin planlaması hem de çiftçimizin Allah izin verirse bir daha zarar etmesi yönünde bir ihtimali ortadan kaldıracağız” diye konuştu.



“Dünyanın süper güçleri bakarken Türkiye’nin adaletine sığındı”


Türkiye’nin dünyada yaşanan tahıl krizinin çözümünde önemli bir role sahip olduğunu belirten Gizligider, “Rusya ile Ukrayna bir savaşa tutuştular. Ukrayna’dan çıkması gereken gemilere bir blokaj kondu, Rusya müsaade etmedi. Bu iki devlet, yoğun bir çatışma sürecindeyken dünyanın süper güçleri bakarken Türkiye’nin adaletine sığındı. Türkiye’nin adaleti, 2. kez geçtiğimiz 10 günde de ikincisi yaşanan bu düğümü çözdü. Yani, aslında biz bu coğrafyada bin yıldır adaletin tecellisinin de teminatıydık ve galiba bu coğrafya yine bizi çağırıyor. İşte biz bu anlayışı tahıl üretiminden tahıl koridorundan, hayvancılıktan, ormancılıktan, nereden tutarsanız tutun, ‘Türkiye yüzyılı’ dediğimiz bu yeni dönemde bu anlayışla hareket edeceğiz” diye konuştu.



“Hayvan sayısında açık ara Avrupa’da birinci sıradayız”


Türkiye’de tarımsal hasıladaki büyümeye de değinen Gizligider, “Tarımsal hasılayı bu yıl 30 milyar dolar ihracatla kapatmış olacağız. 2002’de ise bu rakam 3,8 milyar dolarmış. Yani dünyaya sattığımız tarımsal üründe kazandığımız para yaklaşık 9 kat büyümüş. Yine fındıkta, kuru üzümde, kayısıda, incirde, ayvada, buğday unu ihracatında dünyada açık ara birinciyiz. Toplamda 87 milyar dolar dış ticaret hacmimiz olmuş, çok net bir şekilde ihracatçı konumdayız. Hayvan sayısında açık ara Avrupa’da birinci sıradayız. Sadece hayvan sayısında değil, bir de bunun niteliği var. Karkas ette 2 -3 kat büyümeler söz konusu. Yine kendine yeterlilikte birkaç ürün dışında yüzde 100’ün üzerindeyiz. Ama bunların hepsini sizlerin eli değdiği için yapıyoruz” şeklinde konuştu.


Protokol konuşmalarının ardından programa katılan kadınlara sertifikaları dağıtıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Başkan Zeyrek’ten Gediz için ‘birlikte mücadele’ çağrısı Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Gediz Nehri’ndeki kirlilik ve balık ölümlerine ilişkin tüm kurumlara çağrıda bulunarak, “Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Manisa İl Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü ve Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak bir ekip kuralım. Bu ekip Gediz’i koruma altına alsın ve Gediz’e atıklarını bırakan her firmanın karşısında dimdik dursun” dedi. Ege Denizi’ne dökülen ikinci büyük akarsu olan Gediz Nehri’nde geçtiğimiz Perşembe günü toplu balık ölümleri yaşandı. Turgutlu’ya bağlı Sinirli Mahallesi yakınlarında yaşanan balık ölümleri ve kirlilik sonrasında MASKİ Genel Müdürlüğü ekipleri bölgeye giderek inceleme yaptı, numuneler aldı. Yaşananları yakından takip eden CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek de balık ölümleri ve kirliliğin yaşandığı alanda incelemeler yaptı. “Gediz can çekişiyor” Bölgede bulunan çiftçiler ve üreticilerin sıkıntılarını anlattığını belirten CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, “En büyük sorun şu. Çevre, Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün bir açıklaması var. Bugün Turgutlu Kaymakamlığı da aynı açıklamayı yapmış. Burada söylenen ‘kütüklerin ve taşların köprünün altını tıkadığından dolayı Gediz’in akışının azaldığı ve ondan kaynaklı oksijen yetersizliğinden kaynaklı balık ölümlerinin gerçekleştiği’ yönünde. Ama şimdi hepimiz buradayız, görüyoruz. Oksijen kütüklerden, taşlardan dolayı azalmış olabilir ama baktığınız zaman Gediz simsiyah. Şu an Gediz can çekişiyor. Zift gibi şu an. Akışkanlık da yok. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü numunelerini aldılar. 1-2 gün sonra sonucu açıkladılar. Manisa Büyükşehir Belediyemiz de numuneler aldı. 1-2 günde İl Müdürlüğü nasıl bu sonucu açıkladılar onu da bilmiyoruz” dedi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek ise Gediz’e karşı sorumluluk hisseden duyarlı vatandaşların bildirmesi ile balık ölümlerinin gerçekleştiği bilgisini aldıklarını söyledi. Başkan Ferdi Zeyrek, “Manisa Büyükşehir Belediyesinin bütün ekipleri aynı anda buradalardı. Buraya geldiklerinde şunu gördük. Biyogaz tesisinden sıvı gübre adı altında atıkların bölgeye yayıldığını, 10 vidanjör gübrenin hem tarlaya, hem yeraltı sularına hem de Gediz’e ulaştığını tespit etti birimlerimiz. Bizim görevli zabıta arkadaşlarımız olan gelişmeleri zapt altına aldılar ve jandarma birimlerine de bunu onaylattılar” ifadelerini kullandı. “Gediz’e atıklarını bırakan tüm firmaların dimdik karşısında duracağız” Gediz’in yarınlara bırakılacak en büyük emanet olduğunu vurgulayan Başkan Zeyrek, “Gediz’in mavi sularına kavuşması için gerekli olan tüm çalışmaları yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde su çalıştayı gerçekleştirdik Manisa’da. Su çalıştayında şöyle bir çağrıda bulunmuştum. Demiştim ki ‘Yalnızca Çevre Şehircilik ve İklim Müdürlüğü değil, onun yanında İl Sağlık Müdürlüğü ve Manisa Büyükşehir Belediyesi birimlerinin de olduğu bir ekip kuralım. Gediz’in kirletimine kimler sebebiyet veriyorsa hiçbir isme bakmadan bu konuda el birliğiyle mücadele edelim.’ Ben bu çağrıyı buradan tekrar dile getirmek istiyorum. Eğer ki bize emanet olan bu nehirde yaşayan canlılara zarar veriyorsak yarınlara yapacağımız en büyük ihanettir. Biz Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak Gediz’e bu atıkları bırakan tüm firmaların karşısında her zaman için dimdik duracağız. Gediz emanetimizdir ve yarınlara bırakmak istiyoruz. Tekrardan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Manisa İl Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü ve Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak bir ekip kuralım. Bu ekip Gediz’i koruma altına alsın ve Gediz’e atıklarını bırakan her firmanın karşısında dimdik dursun. Biz bunun öncüsü olmak istiyoruz” şeklinde konuştu. “10 günden önce hiçbir sonucun çıkmayacağını söylediler” Atıkların sadece Gediz’i kirletmediğini, aynı zamanda yeraltı sularına da zarar verdiğini belirten Başkan Zeyrek, “Manisa su kaynaklarını yeraltı sularından sağlayan bir ilimiz. Yeraltı su kaynaklarını hunharca zehirleyen bugün biyogaz tesisi, yarın başka herhangi bir firmanın karşısında da dimdik duracağız. Biz hem kültür tabiat varlıklarımıza hem çevremizin tüm değerlerine her zaman için sahip çıkan bir kurum olacağız. Bu konuda Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün yayınladığı rapor gözler önünde. Biz de buradan numuneler aldık ve akredite laboratuvarlara numuneleri gönderdiğimizde bize 10 günden önce hiçbir sonucun çıkamayacağını söylediler. Ama 2 gün sonra Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü bir rapor hazırladı. Bu atıkların Gediz’e zarar vermediğini söyledi” diye konuştu. “Sebep olan kişiler kim olursa olsun karşısında olacağız” Olay yerinde incelemeler yaptıklarını ve Gediz Nehri’nin simsiyah olduğunu gördüklerini söyleyen Başkan Zeyrek, “Milletvekilimiz Bekir Başevirgen bundan 2 yıl önce aynı bu olaylar gerçekleştiğinde buna sebebiyet veren biyogaz tesisine bir yaptırımları olmuştu. İl Sağlık Müdürü şunu açıklamıştı. ‘Bu atıklar tarlalara zarar veriyor ve kurumasına sebebiyet veriyor’ demişti. Çünkü sıvı gübre olarak nitelendirilen bu atık, aslında tuzluluk oranının fazlalığıyla buradaki tarımsal topraklara zarar vermektedir. 2 yıldır bu mücadeleyi sürdüren Bekir Başevirgen’in sesini duymayanlar, bugün balık ölümleriyle karşı karşıya geldiler. Bugün bizim sesimizi duymayanlar, yarın Gediz’den mavi sular değil kara ziftli suların akmasına sebep olacak kişilerdir. Sebep olan kişiler kim olursa olsun, şirketin adı ne olursa olsun her zaman için karşısında olacağız. Çevreye duyarlı hareket eden, bize eşlik eden tüm halkımıza da gerçekten teşekkür etmek istiyorum. Bu duyarlılıkla Gediz’imizi yarınlara aktaracağımızdan da en ufak bir şüphem yoktur” ifadelerini kullandı.
Düzce Düzce belediyesi sokak hayvanlarının yanında Düzce Belediyesi, sokak hayvanlarının rehabilitasyonu ve bakımında Türkiye’ye örnek olurken, sahiplenme konusunda da uygulamaları ile takdir toplamaya devam ediyor. Veteriner İşleri Müdürlüğü 4 Ekim Cuma günü Millet Bahçesi’nde sokak hayvanlarına farkındalık için etkinlik düzenleyecek. Düzce Belediyesi sokakta yaşayan can dostlar için birbirinden farklı örnek çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün öncülüğünde sokak hayvanları için hazırlanan “Düzce Modeli” kapsamında il, ilçe ve beldelerde ilk yardım ve kısırlaştırma merkezleri kurulmuştu. Sokak hayvanlarının yaşam hakkına saygı duyulması gerektiğini her zaman dile getiren Faruk Özlü, Türkiye’nin en donanımlı ve en büyük Hayvan Konukevlerinden birine sahip olduklarını belirterek burada bakımı yapılan can dostların sahiplendirilmesi için de bir kampanya başlatmıştı. Sokak hayvanlarını tedavi ve rehabilite eden Veteriner İşleri Müdürlüğü de www.pati.duzce.bel.tr sitesi ve “Senin De Bir Can Dostun Olsun” kampanyası kapsamında, sosyal farkındalık oluşturmak için etkinlik düzenleyecek. Özellikle çocuklar başta olmak üzere her yaştan vatandaş için hayvan sevgisini aşılamak, sahiplenme konusunda bilinçlenmelerini sağlamak ve evcil hayvanların bakımında önemli noktaları anlatmak amacıyla Millet Bahçesi’nde “Yuvam Olur Musun?” programı hazırlayacak. Etkinlikler, sürpriz hediyeler ve çok daha fazlası Vatandaşların ziyaretine açık olacak program kapsamında Hayvan Konukevi’nden can dost sahiplenmek isteyenler için kayıt noktası, farklı stantlar, gösteriler, çocuk etkinlikleri ile çekilişler yer alacak. Ayrıca programa davet edilen Köpek Eğiticisi Taner Kurt, köpek sahiplenmek isteyenlere, daha önce sahiplenerek yaşam alanlarını paylaşanlara bakım konularında bilgiler aktararak sokak hayvanlarına davranış ve yaklaşım konularında da merak edilen soruları cevaplayacak.