ASAYİŞ - 17 Ağustos 2022 Çarşamba 17:55

Çocuğu gibi baktığı köpeğinin cesedini parçalanmış halde buldu, gerçeği öğrenince hüngür hüngür ağladı

A
A
A
Çocuğu gibi baktığı köpeğinin cesedini parçalanmış halde buldu, gerçeği öğrenince hüngür hüngür ağladı

Çankırı’da yaşayan Hacı Ahmet Öz’ün çocuğu gibi baktığı köpeği, iddialara göre belediye personeli tarafından uyuşturucu iğne ile bayıltıldıktan sonra bir pitbull cinsi köpek tarafından boğularak öldürüldü.

Çankırı’da yaşayan Hacı Ahmet Öz’ün çocuğu gibi baktığı köpeği, iddialara göre belediye personeli tarafından uyuşturucu iğne ile bayıltıldıktan sonra bir pitbull cinsi köpek tarafından boğularak öldürüldü. Öz, köpeğini bayıltarak sokakta bıraktığı öne sürülen belediye personeli ile üzerindeki koruma aksesuarlarını çalan şahıs ve pitbull cinsi köpeğin sahibinden şikayetçi oldu.



Çankırı’da yaşayan Hacı Ahmet Öz’ün 3 yıl önce barınarak aldığı ve çocuğu gibi beslediği ‘K9 kırması’ cinsi köpeği “Boncuk” 5 Ağustos tarihinde evden kaçarak kayıplara karıştı. Günlerce köpeğini arayan Ahmet Öz, 10 Ağustos tarihinde Aksu Mahallesi’ndeki boş bir arazide köpeğini ölü bir halde buldu. Köpeğinin üzerindeki koruma göğüslüğünün olmadığını ve köpeğinin vücudunun parçalandığını gören Öz, durumu polis ekiplerine bildirdi. Veteriner hekimle birlikte köpeğin bulunduğu alanda inceleme yapan Öz, vatandaşlardan köpeğinin Çankırı Belediyesi personeli tarafından uyuşturucu iğne ile bayıltıldıktan sonra bir köpek tarafından parçalandığını ve koruma amaçlı taktığı göğüslüğün ise çalındığını öğrendi. Köpeğinin bir şahıs tarafından yasaklı cins bir köpeğin saldırtılması sonrasında öldürüldüğünü iddia eden Ahmet Öz, köpeği bayılttıktan sonra sokakta bırakan belediye personeli, koruma göğüslüğünü alan şahıs ve köpeğinin ölümüne sebep olduğu yasaklı cins köpeğin sahibi hakkında suç duyurusunda bulundu.



“Barınak görevlisi araçtan iner inmez uyuşturucu tabancasıyla vuruyor, vurduktan sonra arabasına binip geri gidiyor”


Çevredeki vatandaşların köpeğinin belediye personeli tarafından uyuşturucu iğne ile bayıltıldığını gördüklerini söylediğini ifade eden Öz, köpeğinin saldırgan bir köpek olmadığını ve sahipli olduğunu gösteren bir tasmasının olduğunu belirterek, “8 Ağustos pazartesi günü Boncuk isimlik K9 kırması köpeğim belediye barınağı görevlisi tarafından uyuşturucu iğne ile bayıltılmış ve olay yerine terk edilmiş. Daha sonra bölgede bulunan sitenin bir personeli tarafından baygın köpeğin üzerine yırtıcı köpeklere karşı korumak için takılan koruyucu göğüslük ve dikenli tasması alınmış. Akabinde de üzerine yırtıcı yasaklı köpek, pitbull cinsi bir köpek tarafından komutla saldırtılarak, parçalanmasına sebebiyet verilmiştir. Olayın yeri Aksu Mahallesi ile İlker Tuncay İlköğretim Ortaokulu arasında oluyor. Site sakinleri tarafından bir grup köpek olduğu barınağa bildiriliyor ve barınak yetkilisi, veteriner izinde olduğu halde köpekleri toplamak için veya köpekleri oradan göndermek için geliyor. Diğer köpekler kaçıyor, Boncuk ev köpeği olduğu ve insana alışkın köpek olduğu için kaçmıyor. Barınak görevlisi araçtan iner inmez uyuşturucu tabancasıyla vuruyor, vurduktan sonra arabasına binip geri gidiyor. Daha sonra 1 Ağustos’ta bana ihbar geldi. Ben köpeği 4-5 gündüz gece gündüz demeden canımı hiçe sayarak eşim ile birlikte aradım. Gelen ihbar üzerine eşim veterinerle olay yerine gidiyor. Olay yerinde yapılan incelemede veteriner köpeğin bayıltıldığını ve personelin götürmesi gerektiğini söylüyor. Bu köpeğin ölüm sebebi, daha sonra pitbull cinsi saldırgan bir köpek tarafından Boncuk baygınken parçalatılmasından kaynaklanıyor. Bu şekilde ölmüş ve ikinci gün ikinci gün tekrar eşimle beraber, veteriner eşliğinde sitenin güvenlik görevlisinin yanına gittiğimizde, görevli ‘ben bunu köpek öldükten sonra aldım’ dedi. Ama göğüslük ve tasma üzerinde yapılan incelemede bir kan izine rastlamadık” dedi.



"Benim köpeğim bilerek öldürüldü"


Köpeğinin ölümüne sebep olan kişilerin cezalandırılması için sonuna kadar mücadele vereceğini ifade eden Öz, “Ben 10 gündür uyku uyumuyorum, kendimi parçalıyorum. Sosyal medyadan yırtıyorum, elimden geleni yapıyorum. Bana diyorlar ki ‘bir köpek, yapma.’ Arkadaşlar, benim evladım yok, bu köpeği 2019’da belediye barınağından sahiplendim. Aldım, evladım yerine koydum. Ben oğlumu evde besliyorum, üç yılda 45 bin TL para harcadım. Bu çocukları çok sever, benim elimde kayıtlarım var. Bu köpek kesinlikle birine saldırmaz ve ifadesinde barınak görevlisi, ‘bana saldırdı. Ben vurdum’ diyor. Ama görgü tanıkları köpeğin kaçarken tabancayı gördüğünü, tam kaçacakken vurduğunu söyledi. Köpeğin kalçasına vurması gerekirken muhtemel göğsüne ya da karnına vurmuş. İğnenin iç organlarına battığını düşünüyoruz. 5 saniyelik kısa bir sürede bayıldığını duyduk. 15 dakikada bayılması lazım, benim köpeğim bilerek öldürüldü. Çankırı Belediyesi barınak görevlisi, site görevlisi ve yasaklı bir köpeğin sahibi olmak üzere üç kişi kesinlikle benim köpeğimin katili. Bu katillerin kesinlikle elini kolunu sallayarak gezmesini istemiyorum. Örnek teşkil etmesini istiyorum. Çünkü ben evladım yerine koydum, Ben bu olayın sonuna kadar peşindeyim” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Sinemanın geleceği için bir araya geldiler Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi destekleriyle, DenizBank ana sponsorluğunda Bodrum Sinema ve Kültür Derneği (BSKD) ev sahipliğinde gerçekleştirilen 12. Bodrum Türk Filmleri Haftası ve CineBodrum Sinema Sektör Zirvesi kapsamında düzenlenen çalıştay ve sunumlar, Bodrum’da yapıldı. Türk sinemasının sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen etkinliklerde sektör profesyonelleri bir araya geldi. "Sinemanın Kalbi Bodrum’da Atıyor" sloganıyla düzenlenen etkinlikte, sunumlar ve çalıştaylar gerçekleştirildi. CineBodrum Sinema Sektör Zirvesi’nde, oyuncu Hakan Bilgin’in moderatörlüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, BSKD Başkanı Cenk Sezgin, Prof. Dr. Serdar Öztürk ve sektörün önde gelen isimlerinin katılımıyla “Gişe ve Nitelik” çalıştayı düzenlendi. Çalıştayda, sinemanın yerel ve uluslararası gişe performansı değerlendirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, çalıştayda yaptığı konuşmada, Türkiye’deki sinema kültürüne dikkat çekerek, “Sinemaya gitmek, bilet almak kültürümüzün bir parçasıydı, ancak bu alışkanlığı kaybettik. Öncelikli hedefimiz Türkiye’de salonları doldurmak olmalı” dedi. Zirve kapsamında yapılan diğer sunumda, yapımcı Mustafa Uslu, “Bu yıl vizyona girecek filmlerimizi üç yıl boyunca dijital platformlara vermeyeceğiz” açıklamasında bulundu. Sinema izleyicilerini tekrar salonlara çekmek için bu kararı aldıklarını belirtti. Ayrıca, Ali Erhan Tamer tarafından yapay zeka ve sinema ilişkisi üzerine bir sunum gerçekleştirildi. Tamer, yapay zekanın sinemadaki etkilerini dört ana perspektifte değerlendirdiğini ifade ederek, “Yapay zeka, sanatın yeni bir versiyonunu hayata geçirebilmek için önemli bir araç” dedi. "Kültür Yolu Festivalinin içinde önümüzdeki yıllarda festivale dönüşecek olan Bodrum Festivali de yer alırsa çok mutlu oluruz" Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, “Bodrum’da yapılan eşi benzeri olmayan Türk Filmleri Haftası ve bir sektör buluşması var. Henüz bir festival değil ama inşallah önümüzdeki yıllarda bir festivale dönüşür. Kültür Yolu Festivali’nin de eşi ve benzeri yok. Dünyada büyük bir ihtimalle şu anda bir rekor kırılıyor. Binlerce sanatçı, yüzbinlerce eser ve milyonlarca sanatseverin bir teması söz konusu. Muğla’da önümüzdeki yıllarda Kültür Yolu Festivali yapılırsa, bakanımız şehirleri her yıl arttırıyor. Bu yıl 4 şehrimiz daha ilave ediliyor. Kültür Yolu Festivali’nin içinde önümüzdeki yıllarda festivale dönüşecek olan Bodrum festivali de yer alırsa çok mutlu oluruz. Bodrum üzerinde bazı beklentilerimiz var, Bodrum’dan kaynaklanan bir nedenle Bodrum Film Festivali’nin dünyada marka olacağını düşünüyoruz. Burada ana akım sinemanın gösterildiği, sektörümüzün büyük bir endüstriye dönüşmesinde çok önemli katkısı olduğunu düşünüyorum. Salon işletmecileri burada başka hiçbir festivalde salon işletmecileri yok o yüzden bizim için önemlidir Bodrum Türk Filmleri Haftası. Bodrum’da çok film çekiliyor, bende burada film çektim. Bodrum’un sinemada bir mekan olarak kullanılmasının yanı sıra Uluslararası Bodrum Film Festivali’nin turizme çok büyük etkisinin olacağını düşünüyorum. Bunun örnekleri Cannes, Venedik, Berlin’de görüyoruz. Dünya markasına dönüştüğünde sinemanın çok yan etkisi vardır, turist gelir ve yurt dışında da gösterimler olur. Sinemanın paha biçilmez bir etkisi olur. Türkiye aynı zamanda bir plato, herkes burada film çekmek istiyor, biz çekim izinlerini de veriyoruz” dedi. BSKD Başkanı Cenk Sezgin, “Biz bu etkinliğe hazırlanırken farklı bir hedef koyduk. Bodrum’a uluslararası film kazandırmamız gerektiğini düşündük. Bu sene yaptığımız gelecek sene yapacağımızın bir provasıydı. Biz Türk sinemasına ve sinema izleyicilerine katkı sağlamayı amaçladık. Sinemada ya da cep telefonunda dijital ortamlarda film izlemek aynı şey değil. Burada yaptığımız etkinlik ve gösterimlerle bunu anlatmaya çalıştık” dedi. Yapımcı Mustafa Uslu ise, “Komedi biliyorsunuz maalesef Kapıkule sınırlarını geçemiyor. Çünkü komedi, insanların uluslararası mizah anlayışları farklı ama drama dünyanın her yerinde drama. Geçtiğimiz hafta Madagaskar’da Ayla yayınlandı. İşte Endonezya’da Müslüm yayınlanıyor, önümüzdeki aylarda Malezya’da ve Letonya’da Ayla vizyona girecek. Şu anda dünya çapında İsrail ve Ermenistan hariç bütün ülkelerde Ayla kalplere dokunmaya ve Türk askerinin, Türk insanının merhametini en güzel dille birinci ağızdan anlatmaya arşın arşın devam ediyor. Gurur verici bir şey, Madagaskar büyükelçimiz aradı beni sağ olsun, oradaki Madagaskar’daki seyircilerin seyrettiklerinde ne kadar duygulandıklarını ne kadar etkilendiklerini, hatta Madagaskar’da küçük bir gündem olduğunu söyledi. Bu bizim için gurur verici bir şey. Bu serüvene şimdi mesela Naim de başlayacak. Aynı yolculuğa çıkacak. Dünyayı dalga dalga dolaşacak. Uluslararası evrensel filmler yapmaya çalışıyoruz. Hayat Sevince Güzel de öyle bir film. Protez ayaklı bir çocukla, üçayaklı bir köpek insanlık dersi verecekler. Aslında unuttuğumuz değerlerimizi hatırlayacağız, o filmle. Hep birlikte ailecek böyle keyifle izlenecek bir film” diye konuştu.
Çorum Çorum’da “Gıdanı Koru” eğitimleri devam ediyor Milli Eğitim Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında imzalanan protokol doğrultusunda, Çorum’da okullarda gıdanının korunması, gıda israfı ve gıda hijyeni ile ilgili farkındalık eğitimleri tüm hızıyla devam ediyor. İl Tarım ve Orman Müdürü Hayrullah Göktekin, Çorum’da devam eden ’Gıdanı Koru’ kampanyası ile ilgili bilgi verdi.Gıda israfını önlemek, gıda hijyenini teşvik etmek ve sürdürülebilir tarım uygulamaları hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla bakanlık olarak Milli Eğitim Bakanlığı ile önemli bir iş birliğine imza attıklarını belirten Hayrullah Göktekin, protokol çerçevesinde yıl boyunca eğitimler verileceğini açıkladı. Eğitimlerin genç kuşakların bilinçlenmesi açısından kritik bir rol oynadığına dikkat çeken Göktekin, “Gelecek nesillerin sağlıklı, sürdürülebilir ve israf etmeyen bireyler olarak yetişmesi hem ülkemizin gıda güvenliği hem de küresel anlamda çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu eğitimlerle, öğrencilerimize gıda israfını önlemenin yanı sıra hijyen kurallarına uymanın ve sağlıklı beslenmenin yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini de öğretmeyi amaçlıyoruz. Yıl boyunca devam edecek eğitim programlarında gıdanı koru hareketinin prensipleri, gıda israfının ekonomik ve çevresel etkileri, gıda hijyeni ve güvenliği, sürdürülebilir beslenme ve tarım konularında öğrencilerimizi bilinçlendireceğiz. Gıdaya sahip çıkmak, onu israf etmeden değerlendirmek ve gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak hepimizin sorumluluğudur. Bu noktada her bireyin üzerine düşeni yapması gerektiğine inanıyoruz. Gıdamızı koruyalım, geleceğimizi garanti altına alalım” dedi.