EKONOMİ - 08 Kasım 2023 Çarşamba 10:48

Yediemin otoparkçılarından yasal düzenleme için yeni teklif

A
A
A

Yedieminlerde saklanan hacizli araçların ihaleyle satışının başlayacağının duyurulmasıyla birlikte araç almayı düşünenler detayları araştırmaya başladı. Toplamda 1.5 milyon araçtan 700 bini hacizli olduğu için ihaleye çıkmayı beklerken, trafikten başka nedenlerle çekilen 800 bin araç için Tüm Yediemin Otoparkı Derneği Genel Sekreteri Onur Özdemir, belirli süre çerçevesinde bu araçların da milli sermayeye kazandırılmasını istedi.

Hacizli 700 bin aracı kapsayan düzenlemeyle ilgili detaylar gündemde yer alırken, araçların satışına ilişkin tebliğ 18 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlanmış ve bu doğrultuda uygulama sürecinin 1 Kasım’da yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştı. Milyonlarca vatandaşı ilgilendiren uygulamaya dair Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan açıklama gelmişti. Hacizli mallara ilişkin detayları paylaşan Bakan Tunç, "Hacizli malların yedieminlerde çürümesinin önüne geçecek uygulamayı 1 Kasım’da başlatıyoruz" ifadelerini kullanmıştı. Bu çerçevede, haciz kararı kalkmış olup halen yedieminlerde muhafaza edilen mallar kanuni istisnalar hariç öncelikle mülkiyet sahibi borçlu tarafından teslim alınabilecek. Öte yandan, ihaleye çıkacak olan 700 bin aracın, ekspertiz ve bilirkişi raporlarından sonra yılbaşından itibaren satışa sunulması öngörülüyor. Bu sayede ikinci el piyasanın nasıl etkileneceği merakla bekleniyor.

Yediemin otoparkçılarından yasal düzenleme için yeni teklif

“Trafik nedeniyle çekilen araçların da milli sermayeye kazandırılmasını istiyoruz”

Yediemin otoparklarında bulunan 1.5 milyon aracın yaklaşık 700 bin tanesinin haciz nedeniyle ihaleye sunulmasının ardından, otoparklarda bulunan 1,5 milyon araçtan bir kısmı ise yıllardır bekliyor. Çürümeye yüz tutan kalan araçların milli sermayeye kazandırılması isteyen Tüm Yediemin Otoparkı Derneği Genel Sekreteri Onur Özdemir, "Biz daha öncede bu konuyu ifade etmiştik. Şu aşamada sadece Adalet Bakanlığı icralık araçlarla ilgili bir start verdi. İcra nedeniyle çekilen tüm araçların, tasfiyesi gerçekleştirilmekte. Kanun çerçevesinde yönetmelik yayınlandı.

Yediemin otoparkçılarından yasal düzenleme için yeni teklif

Bu sürecin dışarısında başkaca nedenler ile çekilen araçlar söz konusu. Çok sayıda haciz dışında çekilen araçlarımız mevcut. Bu araçlarla ilgili de bir çalışma bekliyoruz. Bu konuda Maliye Bakanlığının bir çalışma yapmasını istiyoruz. Çünkü çok sayıda otomobil, yıllardır bu otoparklarda alınmadan kalıyor. Bu araçların kamu yararı çerçevesinde milli sermayeye kazandırmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. Öte yandan, bilirkişi raporunun ardından, ekspertiz raporlarıyla birlikte E-UYAP üzerinden açık arttırmayla satılacak otomobillerin, ikinci el piyasasını etkileyeceği öngörülürken, bakıma ihtiyaç duyan araçlar hem motor ustası, hem de kaportacıları hareketlendirecek.

Yediemin otoparkçılarından yasal düzenleme için yeni teklif

Ahmet Burak Öztürk


 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Oluz Höyük kazıları 18 yıldır sürüyor Amasya’da 18 yıldır süren Oluz Höyük kazıları, 6 bin 500 yıl öncesine uzanan tarihe sahip höyüğün Hitit, Frig ve Pers medeniyetleri dönemlerinde inanç merkezi olarak kullanıldığını ortaya çıkardı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez, “Kazılarda gördüğümüz büyük fotoğraf, Oluz Höyük dini bir merkez şeklinde değerlendirilmiş olmasıdır” dedi. Günümüzden 6 bin 500 yıl öncesine kadar uzanan tarihe sahip Oluz Höyük’te, Kalkolitik’ten başlayarak Erken Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Frig, Pers, Med, Helenistik Dönemleri ile Anadolu’ya ilk gelen Türk topluluklarının izleri görülüyor. Kazılar ‘Geleceğe Miras Projesi’ çerçevesinde ilerliyor Kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uyguladığı ‘Geleceğe Miras Projesi’ çerçevesinde ilerlediğine değinen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk İslam Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dönmez, “Oluz Höyük, Hitit Dönemi’nden başlayarak Frig Dönemi’nde büyük bir ana tanrıça kutsal alanı olarak kullanılıyor. Pers Dönemi’nde de ateş kültüne evrilen bir dini çeşitlilik içinde. Ama geleneksel olarak dini özelliğini hiç kaybetmemiş bir merkezle karşı karşıyayız” diye konuştu. Pers Yolu Anadolu’da tek Kazılarda ortaya çıkan 2 bin 500 yıllık Pers Yolu’nun Anadolu’da tek, ünik bir eser olarak dikkat çektiğine değinen Dönmez, “Çok yakında Pers Yolu ile ilgili konservasyon çalışmalarımız başlayacak. Bununla ilgili projelerimizi hazırlıyoruz. Kutsal alanları ayağa kaldırarak burayı Amasya kültürünün, turizminin bir noktası yapmaya çalışacağız” şeklinde konuştu. “Oluz Höyük, Amasya turizmine önemli katkı sağlayacak” Kazı alanında incelemelerde bulunup bu yıl çıkarılan eserlerle ilgili detaylı bilgi edinen Amasya Valisi Önder Bakan da “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteğiyle kazılar yakın zamanda daha iyi bir noktaya gelecek. Oluz Höyük, Amasya turizmine önemli katkı sağlayacaktır” açıklamasında bulundu. İncelemeye İl Kültür ve Turizm Müdürü Bilal Eken ile Amasya Müzesi Müdürü Celal Özdemir de katıldı.
Diyarbakır Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasında tanık çoban dinlendi Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasında çoban Ahmet Akgün tanık olarak dinlendi. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın yargılandığı davanın duruşmasında, adli gözlem odasında tutuklu şüpheli 15 yaşındaki R.A’nın dinlenilmesinin ardından mahkeme başkanı tarafından bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantıya ilişkin görüntünün izleneceği belirtildi. Bunun üzerine sanık avukatı Mustafa Demir söz alarak, "Celse arasında hukuksuz bir şekilde video geldi. Bu nedenle bu konuda işlem yapılmamasını talep ediyoruz" dedi. Mahkeme başkanı, söz konusu görüntünün Erhan Güran’ın evine taktırdığı kamera görüntüsü olduğunu, bir ihbar üzerine görüntünün Diyarbakır Barosu’na geldiğini ve baronun görüntüyü mahkemeye sunduğunu hatırlattı. Ortada bir muğlak durum kalmaması için görüntünün dosyaya eklediklerini ifade eden mahkeme başkanı, sanık avukatının talebinin reddine karar verdiklerini bildirdi. Duruşmada daha sonra Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu 8 Eylül’den bir gün önce Tavşantepe Mahallesi’nde amca Erhan Güran’ın evinin bahçesinde bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantıya ilişkin kaydedilen görüntünün bir kısmı izlendi. Görüntünün ardından Tavşantepe Mahallesi’nde çobanlık yapan Ahmet Akgün (33) tanık olarak dinlendi. Mahkeme başkanının "Görüntüde yer alan kişi sen misin?" sorusu üzerine Akgün, görüntüde yer alan kişinin kendisi olduğunu söyledi. Mahkeme başkanının "Ahmet Bey sizi neden çağırdılar?" sorusuna Akgün, "Erhan ağabeyin evine beni çağırdılar. Bana, ’Sen de dışardasın, çobanlık yapıyorsun, bir şey gördün mü?’ dediler. Yabancı araba hiç görmedim" cevabını verdi. Mahkeme başkanının "Narin’i olay günü gördün mü?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, Narin’i görmediğini öne sürdü. Mahkeme başkanının "Sana neden inanmıyorlar, seni arka tarafa çektiler, ne yaptılar?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Bana vurdular. Karnım direğe çarptı. Gömleğimi yırttılar" diyerek ağladı. Mahkeme başkanının "Kız muhabbeti nedir?" sorusu üzerine ise Akgün, şöyle konuştu: "Kız görmedim. Enes’in (Narin’in ağabeyi) kızla birlikte olduğuna şahit olmadım. Namusum ve şerefim üzerine kimseyi görmedim. Ahırda bile kimseyi görmedim. Ahır zaten uzaktadır." Mahmeke başkanının "Enes’in kız getirdiğini gördün mü? Olaydan sonra kimse sana baskı yaptı mı?" şeklindeki sorularına Ahmet Akgün, "Görmedim" ve "Yok" şeklinde cevap verdi. Mahkeme başkanının "Seni neden çağırdılar?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Hayvanları otlatıyorum. Güran ailesinden bazıları bana ’gel’ dediler. Ben de hayvanların işlerini bitirdikten sonra elimi yüzümü yıkayıp gittim. Ne için gittiğimi de bilmiyordum" ifadelerini kullandı. Başkanın "Savcıya bir şey söyleme diye tehdit ettiler mi?" sorusuna Ahmet Akgün, "Bana bir şey söylemediler" cevabını verdi. Savcının "Güranlarla alakalı bir iletişimin var mı, Salim, Yüksel, Enes ve Nevzat’ı tanıyor musun?" sorularına Ahmet Akgün, "Güranlarla bir işim yok. Köylümüz olduğu için tanıyorum" şeklinde cevap verdi. Savcının "Salim ile Nevzat’ın arası nasıldı?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın kardeş gibi olduklarını kaydetti. Savcının "Çağırdıklarında beni de döverler diye korktum’ demişsin" sözleri üzerine Akgün, "Erhan ağabeyler belki beni de döverler diye korktum. Çünkü kızları kaybolmuş diye" dedi. Savcının "Seni dövmek için kimler arkaya götürdü?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, şu ifadeleri kullandı: "Kurtuluş, Salih, Ömer ve Baran götürdü. Dövdüler. Ben ne ise doğru söylüyorum. Bir şey bilmiyorum. O günden sonra ben de çok üzüldüm. Yemek yiyemedim. Ben çoban olduğum için çok dolaşırım bölgede. Bir şey görüp görmediğimi soruyorlar." Savcının "Enes’i sana çok soruyorlar. Neden duymadım diyorsun? Kürtçe bilmesem de Türkçe biliyorum. Enes ismi çok geçiyor" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Ben ne diyeceğimi bilmiyorum ki. Bana ’Enes’i gördün mü?’ diyorlar. Ben Enes’i nereden göreceğim. Sabah 06.00’da gidiyorum, akşam dönüyorum. Çobanım. Kimseye zararım olmaz” diye konuştu. Avukat Nahit Eren’in "Narin’in öldürüldüğü gün herhangi bir araç gördün mü? Hayvanları dereye götürdün mü?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, hayvanlarını dereye götürmediğini ve araç görmediğini öne sürdü. Eren’in "Toplantıda hakaret ve küfürleri duydun mu, sana edildi mi?" sorusuna Ahmet Akgün, "Hayır, bana böyle bir laf edilmedi" cevabını verdi. Eren’in "Aile, bir cinayetin sebebini sorguluyor. Sana hareketliliği soruyorlar. Başka bir adamı soruyorlar" sözleri üzerine Ahmet Akgün, "Hatırlamıyorum. Bilmiyorum" dedi. Eren’in "Kürtçe soru soruyor. Şerefsiz Enes diye söylemleri duydun mu?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, duymadığını iddia etti. Avukat Eren’in "Erhan elini masaya vuruyor, ’Biz bir şey duyduk. Biz onu buraya getireceğiz. Konuş eşeğin oğlu konuş’ dediler" sözleri üzerine Ahmet Akgün ağladı. Ahmet Akgün, "Okumam yazmam yok. Allah’ın fakir kuluyum. Bir şey bilmiyorum. Benden ne istiyorsunuz?" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanının "Neden sana soruyorlar, hakaret ediyorlar?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Gücüm yetmiyor. Allah hakkımızı bırakmasın" diye konuştu. Tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş’ın "Suç duyurusunda bulundun mu?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, suç duyurusunda bulunmadığını aktardı. Duruşmada söz alan tutuklu sanık Enes Güran’ın "Benim ismimi kim orada kullandı? Hakkımda ne konuşmuşlar?" demesi üzerine Ahmet Akgün, "Bilmiyorum. O kadar insanın arasında sana neden iftira edeyim ki?" dedi. Tutuklu sanık Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu’nun "Adam veya kadın gördün mü?" sorusuna Ahmet Akgün, "Ben trafik polisi değilim ki kimlik sorayım. Kimseyi görmedim" cevabını verdi. Duruşmada daha sonra tanık olarak amca Erhan Güran’ın dinlenilmesine geçildi.