EKONOMİ - 03 Ocak 2025 Cuma 09:28

Tarım Nilüfer’de yeniden canlanıyor... Başkan Özdemir’den çiftçiye kooperatif desteği

A
A
A
Tarım Nilüfer’de yeniden canlanıyor... Başkan Özdemir’den çiftçiye kooperatif desteği

Nilüfer’de tarım topraklarını koruyup tarımın yeniden ayağa kalkması için kolları sıvayan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer’li köylüleri kooperatifleşmeye çağırdı. İlçeye soğuk sıkım yağ tesisi ve soğuk hava deposu inşa edilirken, yeni kooperatifler kurulmasına da belediye öncülük edecek.


Nilüfer’de gelecekteki gıda ve su krizi kapıya dayanmadan yeniden tarımı ayağa kaldırmak için harekete geçen Nilüfer Belediyesi, tarım topraklarını koruyabilmek adına bir yandan kaçak yapılaşmayla mücadele ediyor. Belediye diğer yandan da kurulacak kooperatiflerle köylüyü toplu harekete teşvik ediyor


Öncelikli planlarının tarım topraklarını koruyabilmek olduğunu vurgulayan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, "Kaçak yapılaşmayı önlemek amaçlı çalışmalarımızı yürütüyoruz. Söylüyoruz Kaçak çivi çakanın çivisini sökeriz. Yapılan çok sayıda binayı ise yıkıyoruz. Ancak, yıkarak bu sorunu çözemeyeceğimizi biliyoruz, tarımdaki üretimi tekrar canlandırmamız gerekiyor. Nilüfer’li köylüleri kooperatifleşmeye davet ediyoruz ve onlarla çeşitli toplantılar yapıyoruz. Nilkoop adında, Nilüfer Belediyesi’nin desteklediği bir kooperatifimiz var. Üretilen ürünleri satın almaya çalışıyoruz ve satın alacağımız vaadinde bulunuyoruz. Onları toplu üretime doğru yönlendirmek istiyoruz. Örgütlü hale gelmeleri gerekiyor. Örgütlenip üretilen her şeyi kendi kooperatiflerine verirlerse, Marmarabirlik ve diğer birlikler gibi üretici tekel hale gelir. Bu durumda tüccarın önünde oyuncak olmaktan çıkarlar. Ürün daha kıymetli ve değerli hale gelir" dedi.



Nilüfer’e soğuk sıkım yağ tesisi ve soğuk hava deposu


Nilüfer’de çiftçinin kooperatifleşmesi için her türlü desteği sağlayacaklarını ifade eden Özdemir, "Soğuk sıkma zeytin için tesis yapacağız ve soğuk hava deposu da kuracağız. Elimizdeki meyveleri daha rahat değerlendirebilmek için bir de dondurarak kurutma tesisi kurarak, örneğin siyah incirin raf ömrünü uzatacağız. Avrupalılar, bunu dondurarak kurutup cips şeklinde satıyor. Böylelikle hem ürünü satmış oluyorlar hem de raf ömrünü 25 yıla kadar çıkarabiliyorlar. Ürün olarak tutulduğunda çok kısa sürede tüketmek gerekiyor. Örgütlerin bir arada olmasını söylerken, kooperatifler kurun, sizin kooperatiflerinizden biz satın alalım, biz değerlendirelim diyoruz. Tabii ki almakla bu iş bitmiyor, bunu paraya çevirmemiz gerekiyor ki sürdürülebilir bir hale gelsin. Bu nedenle, kendimiz kent içinde çok sayıda satış noktası oluşturuyoruz. Yerel marketler ve üretim tesisleri ile görüşmeler yapıp belli antlaşmalar yapıyoruz. Belli bir üretim miktarı olursa, tüketimi onların aracılığı ile gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin 800 bin ton ahududuya ihtiyacı var. 2 bin 500 tonu Bursa’nın doğusu, Kestel ve etrafında üretiliyor. 5 bin ton ise yurt dışından alınıyor. Biz de diyoruz ki, Kestel’in köylerinin yüksekliği eşit olan alanlarda, neden ahududu üretmeyelim? Kadriye köyünde büyük bir alanımız var, orada 30 dönümlük bir alanda ahududu üretimini deniyoruz. Vatandaşa demek istediğimiz şu bakın, biz burada yapıyoruz ve şu kadar gelir elde ediyoruz. Siz de gelin ve ekin. Üretimden vazgeçmiş genç nüfus, fabrikalarda işçi olarak çalışıyor. Onlara şunu demek istiyoruz. Sizler burada asgari ücret kazanarak, bir yılda 250 bin TL için çalışıyorsunuz. Ev kirası ve giderlerinize gidiyor. Gelin buraya, size yılda 1 milyon TL kazandıralım. Bu fotoğrafı göstermek zorundayız. Böylelikle genç nüfusun köylere göçünü sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Böylece tarımı tekrardan canlandırmak istiyoruz" diye konuştu.



Geçlerimize ölüleri bakmayacak


Bazı köylere gidip tarımdan vazgeçmiş vatandaşlara geçim kaynaklarını sorduğunu ve karşılığında "Bize ölülerimiz bakıyor" cevabını aldıklarını anlatan Şadi Özdemir, "Nasıl yani, dedim. Onlar zamanında çalışmış, bu mülkleri edinmiş, biz de onların mirasçısı olarak, onların çalışarak elde ettiği, ölülerimizin bize bıraktığı miraslara satarak geçiniyoruz, dediler. Sizin torunlarınız ne satacak? dedim de, onlar hizmetçi olacaklar, dediler. Onlar hizmetçi olmasın diye, yeniden tarımı ayağa kaldırmak için Nilüfer Belediyesi olarak toprak analizlerinde, ziraat mühendisi desteğinde, satış desteğinde ve doğru ürün desteğinde onların yanında oluyoruz. Örneğin, ayçiçeği ekilecekse, hangi minerallerin eksik olduğunu bildiğimiz için, şu gübrelemenin yapılması gerektiğini ve ne kadar sıklıkla yapılması gerektiğini söyleyebiliyoruz. Kavun, karpuz, buğday ekilecekse, şuna ihtiyaçları olduğunu belirleyebiliyoruz. Nilüfer’in toprak analizlerini yaptık ve internet üzerinde çiftçilerin kullanımına sunulmuştur. Eğer oradan bakamıyorlarsa, ziraat mühendislerimiz onlara gidip ekecekleri ürüne göre nasıl bir yol haritası çizmeleri gerektiğini anlatıyor. Nilüfer, sanayi kenti olduğu kadar, barışın, sanayinin, dayanışmanın, kardeşliğin, kültür ve sanatın, aynı zamanda da tarım kentidir. Çok verimli topraklarımız var. Bu topraklar, gelecek yıllarda da çocuklarımızın karınlarını doyurabilmesi için korunmalı ve üretim yeniden canlandırılmalıdır. Çocuklarımı evlendireceğim, oğlumu evlendireceğim diye tarım dışına çıkıyor. 1000 dönümlük alanda Hasanağa enginarı üretilirken, bu alan 285 dönüme kadar düşmüş. Biz, tekrar bunu yukarı çıkarmak zorundayız. Yoksa 20 yıl sonra Hasanağa enginarı kalmaz" diye konuştu.



Sanayicilere çağrı


"Sanayici arkadaşlarımıza sesleniyorum" diyen Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü: "Hep birlikte burayı korumalıyız. Gelecekte, Hasanağa enginarı yerine, sizin ürettiğiniz keçeleri mi yiyeceğiz? O da lazım, ama onu üretecek tesis her yerde bulunabilir fakat enginarı üretecek tarlayı her yerde bulamayız. Nilüfer’de her şey var. Çok güzel tahıllarımız var baklagiller, çilek, fasulye, nohut gibi birçok ürünümüz var. Atlas fasulyesini tavsiye ederim. Burada olmayan bir ürün yok aslında, her şey yetiştiriliyor. Hayvancılık da vardı, ancak o biraz durdu. Yeniden canlandırılabilir. Tarım Bakanlığı’nın buraya başka bir gözle bakması gerekiyor. Bunları sadece seyretmemeleri gerekiyor. Yerel belediyelerin çözeceği bir şey değil, ancak biz Türkiye’nin geleceğinin ve gelecek nesillerin bu tarlalarda karınlarını doyurabilmesi için ve toplumun gıda ihtiyacını karşılaması için sorumluluk duyduğumuz için bu alanlardayız. Asli görevlerimiz değil aslında, ama bir yurttaş olarak, Nilüfer halkının geleceğini düşünen bir yurttaş olarak, buraları destekliyoruz. Her türlü ürünümüz var. Burada ekilemeyecek ürün yoktur. Hayvancılıkta ortam var, meyve sebzede de çok iyi armutlarımız var. Ayva köyümüz var ve doğa turizmi ortamlarımız mevcut. Kısacası, bu bölgede hem turizmi hem de tarımı geliştirerek sürdürülebilir bir kent örneği göstermek istiyoruz"



Tarım Nilüfer’de yeniden canlanıyor... Başkan Özdemir’den çiftçiye kooperatif desteği

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya, depreme dirençli bir şehir olarak yeniden inşa ediliyor Malatya Valisi Seddar Yavuz, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın koordinasyonunda devam eden projelerle Malatya’nın depreme dayanıklı, modern ve konforlu bir şehir olarak yeniden inşa edildiğini söyledi. 6 Şubat 2023’de yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük yara alan Malatya’da konut ve işyerleri çalışmaları aralıksız sürüyor. Çalışmaları sosyal medya hesabından paylaşan Malatya Valisi Seddar Yavuz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların destekleri ile Malatya’yı depreme dirençli, modern ve konforlu bir şehir olarak yeniden inşa ettiklerini söyledi. Vali Yavuz, daha önce yaptığı açıklamalarda da şehir genelinde 80 bin 665 hak sahibinin bulunduğunu ve bunlardan 58 bininin ihalesinin tamamlandığını belirterek, kalan konutların inşaatlarının sürdüğünü ifade etmişti. Şu ana kadar 17 bin 438 konutun depremzede vatandaşlara teslim edildiğini aktaran Vali Yavuz, kırsal bölgelerde de yaklaşık 17 bin hak sahibinin olduğunu da ifade etti. Malatya şehir merkezinde ise yaklaşık 41 bin konut ve iş yerinin yıkıldığı belirten Yavuz, bu alanda gerçekleştirilen rezerv alan projelerinin, Malatya’nın deprem riskine karşı dayanıklı ve güvenli bir şekilde yeniden inşa edilmesini sağlayacağını vurguladı. Vali Yavuz, Malatya’nın zemin yapısının yeraltı suyunun yüksek olduğu bir bölge olduğunu belirterek, rezerv alanlarının bu yüzden hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Yavuz, "Bireysel imar çalışmalarının yapılması mümkün değil. Rezerv alanlar sayesinde deprem sonrası dayanıklı binalar inşa ediyoruz. Bu projeyi büyük bir fırsat olarak görmek gerekir" dedi.
Gaziantep GKV’nin Uluslararası IB MYP Dünya Okulu gururu Gaziantep Kolej Vakfı Özel Liseleri’nde başlayan Uluslararası Bakalorya Diploma Programını (IB DP) yolculuğuna Gaziantep Kolej Vakfı Özel Ortaokulu’ da katıldı. Bölgenin ilk ve tek Uluslararası IB MYP Dünya Okulu Unvanını kazanan GKV Özel Ortaokulu Gaziantep’in ve Türkiye’nin alanında gurur kaynağı oldu. Uluslararası Bakalorya Diploma Programını (IB DP) uygulayan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları bünyesinde ki IB Cemil Alevli Koleji’nin ardından GKV Özel Ortaokulu da Uluslararası IB MYP Dünya okulu unvanı aldı. Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları Genel Müdürü Fevzi Gürsel, “Gaziantep Kolej Vakfı Özel Ortaokulu olarak bölgenin ilk ve tek IB MYP Dünya okulu unvanını kazandığımızı paylaşmaktan gurur duymaktayız. 2014’ten beri bölgenin ilk ve tek Uluslararası Bakalorya Diploma Programını (IB DP) başarıyla uygulamaktayız. 2022 yılında adaylığı onanan ve süreç dahilinde program standartlarının başarıyla uygulandığı tespit edilen Gaziantep Kolej Vakfı Özel Ortaokulu, Uluslararası Bakalorya Orta Yıllar Programı (IB MYP) ile birlikte artık çok daha güçlü. Misyonumuzla zaten uyumlu olan IB felsefesinin benimsendiği Gaziantep Kolej Vakfı Özel Ortaokulu, öz düzenleme becerileri gelişmiş, iş birliği ve düşünme yetileriyle ön planda olan dünya vatandaşları yetiştirmeye devam etmektedir. Bu başarı, bölgemizde kapsayıcı ve küresel düşünen bir eğitim anlayışının sunulmasında dönüştürücü bir adıma işaret etmektedir. Bölgemiz eğitim anlayışı için dönüm noktası olan ve öğrencilerimize borçlu olduğumuzu düşündüğümüz yetkilendirme sürecimiz için okul topluluğumuz tek yürek birleşip çok çalıştık. Ülkemiz, bölgemiz ve Gaziantep’imiz için hayırlı olsun” dedi.
Manisa Sarıkamış şehitleri Manisa’da anıldı Sarıkamış’ta hayatını kaybeden 224’ü Manisalı olmak üzere on binlerce Mehmetçik Sarıkamış-Kafkas Cephesi Kahraman Asker Anıtı önünde düzenlenen törende dualar ve karanfillerle anıldı. Törende konuşan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “Bu vatanın bir karış toprağı için binlerce Mehmetçiğin donarak can verdiği, bir milletin var olma mücadelesinin simgesi haline gelen o şanlı direnişi yüreğimizde hissetmek için bugün burada hep birlikteyiz.” dedi. Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesinde bulunan Sarıkamış’ta hayatını kaybeden on binlerce şehit, Manisa’da düzenlenen törenle anıldı. Manisa’nın Yunusemre ilçesi Laleli Yürüyüş Parkında bulunan Sarıkamış-Kafkas Cephesi Kahraman Asker Anıtı önünde gerçekleştirilen program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Sarıkamış Şehitleri Yaşatma ve Dayanışma Derneği Genel Başkan Yardımcısı Günay Pehlivan ve yönetim kurulu üyeleri tarafından anıta çelenk sunuldu. Programın açılış konuşmasını yapan Sarıkamış Şehitleri Yaşatma ve Dayanışma Derneği Gelen Başkan Yardımcısı Günay Pehlivan, “Bugün burada tarihin en acı ama bir o kadar da kahramanlıklarla dolu sayfalarından birini anmak için toplanmış bulunuyoruz. 22 Aralık 1914-5 Ocak 1915 tarihleri arasında Sarıkamış’ta, vatan toprağını savunmak ve bağımsızlığımızı korumak için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Sarıkamış Harekatı, Türk milletinin vatan sevgisinin, fedakarlığının, bağımsızlık tutkusunun bir nişanesi olarak tarihimize kavuşmuştur. O günlerde soğuk ve zorlu doğa şartlarına karşı verilen mücadelede on binlerce kahraman askerimiz ‘Vatan sağ olsun’ diyerek şehadet şerbetini içmiştir. Bu kahramanlar arasında 224 Manisalı hemşehrimizin bulunması bizle için hem büyük bir gurur hem de tarifsiz bir hüzündür. Bugün onların fedakarlıkları sayesinde bu topraklarda özgürce yaşıyor, geleceğimizi inşa ediyoruz. Sarıkamış sadece bir muhabere değil aynı zamanda bir dayanışmanın, azmin ve inancın simgesidir. O kahramanlarımız bizlere vatan sevgisinin ne kadar kutsal olduğunu öğretti. Bize düşen görev ise onların emanetine sahip çıkarak birlik ve beraberlik içerisinde geleceğimizi inşa etmektir.” dedi. Pehlivan’ın konuşmasının ardından Spilos Dağcılık ve Trekking Kulübü üyelerinden Ayfer Kurt Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri için yazdığı şiiri okudu. “Unutmadıkça yaşatırsın, unutulmadıkça yaşarsın” Törende kısa bir konuşma yaparak programı düzenleyen Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e teşekkür eden Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban ise, “Bizim dünya görüşümüzde bir felsefe vardır, unutmadıkça yaşatırsın, unutulmadıkça yaşarsın. Şehitlerimiz de yaşıyor. Hatıraları önünde saygılıyla bir kez daha eğiliyorum.” şeklinde konuştu. “Türk tarihine kazınmış en acı destanlardan biri” Sarıkamış Destanının Türk tarihine kazınmış en acı olaylardan biri olduğuna vurgu yapan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ise şunları söyledi: “Bugün burada Türk milleti tarihine kazınmış en acı destanlardan biri olan Sarıkamış Harekatının kahramanlarını anmak için toplandık. Bu toprakların her karışında emanet edilen bir canın, bir hikayenin ve bir fedakarlığın izi vardır. Bu vatanın bir karış toprağı için binlerce Mehmetçiğin donarak can verdiği, bir milletin var olma mücadelesinin simgesi haline gelen o şanlı direnişi yüreğimizde hissetmek için bugün burada hep birlikteyiz. Sarıkamış, vatan için donarak, can veren kahramanların destanıdır. Bu destan ne yazık ki imkansızlıklarla ve şehadetle yazılmıştır. 22 Aralık 1914’te başlayan ve binlerce kahraman vatan evladımızın karakışa, açlığa ve zorluğa rağmen gözünü kırpmadan vatan için can verdiği o büyük mücadeleyi asla unutmayacağız. Sarıkamış, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Ya istiklal ya ölüm’ diyerek başlattığı o muazzam mücadelenin habercisidir. Sarıkamış sadece bir cephe değildir. Sarıkamış bu milletin vatan sevgisinin, inancının ve dayanışmasının bir sembolüdür. Bu direniş sadece geçmişin bir destanı değil, geleceğin yol haritasıdır. Bugün de aynı ruh ve sarsılmaz inancımızla mücadelemizi sürdürmek zorundayız. Unutmayalım ki vatan sadece bir kuşağın mirası değildir. Tüm kuşakların omuzlarında taşıdığı sorumluluktur ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği cumhuriyeti Sarıkamış’ın şehit evlatlarına duyduğumuz saygıyla daha da yüceltmek için çalışmaktayız ve her zaman için çalışacağız.” Yusuf Kocademir hocanın yaptırdığı duanın ardından Sarıkamış-Kafkas Cephesi Kahraman Asker Anıtına 224 Manisalı şehidin anısına 224 karanfilin sunulması ile anıttaki tören sona erdi. Törene, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Sarıkamış Şehitleri Yaşatma ve Dayanışma Derneği Gelen Başkan Yardımcısı Günay Pehlivan, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Manisa Şube Başkanı Gazi Yusuf Kıyışkan, gaziler, daire başkanları ve vatandaşlar katıldı.
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Yemyeşil bir Kayseri inşa ediyoruz" İlçe belediyeler ölçeğinde Türkiye’nin en büyük üretim ve lojistik üssü olan fidanlığı bünyesinde barındıran Kocasinan Belediyesi, yeni gelen 10-20 yaş arasındaki ağaçları bahar mevsimine hazırlıyor. 2025 yılında da yeşil alan ve ağaç dikmede yeni bir rekor kırmaya hazırlandıklarını belirten Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, “Amacımız, Kocasinan’ı ve Kayseri’yi daha güzel ve daha yeşil bir hale getirmektir” dedi. Yeni ve farklı bitkilerin yetiştirildiği fidanlıkların adeta Ar-Ge faaliyeti yürüten üretim merkezi olduğuna dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, her geçen gün yapılan çalışmalarla ilçede kişi başına düşen yeşil alan miktarını artırmanın gayreti içinde olduklarını belirtti. Gelecek nesillere daha yeşil bir Kayseri bırakmayı hedeflediklerini ifade eden Başkan Çolakbayrakdar, Oruçreis ve Gömeç Mahallesi’ndeki Park ve Bahçeler Müdürlüğüne bağlı fidanlıkta Kayseri iklimine uygun çeşitli bitkiler yetiştirdiklerini vurgulayarak; "Park ve Bahçeler Müdürlüğü’müzün serasındayız. Fidanlığımızda yeni sezon için hazırlıklar yapıyoruz. Bahar mevsimiyle birlikte yeni yapacağımız park ve yeşil alanlar ile mevcut yerlere ağaçlandırma çalışmaları gerçekleştireceğiz. Hemşehrilerimizi yemyeşil bir bahara uyandırmak için yoğun gayret ediyoruz. Bilindiği gibi ağaçlandırma çalışmalarına ciddi manada ehemmiyet gösteriyoruz. Gerek şehrin içerisinde oluşturacağımız orman alanları ile gerekse yeni yapacağımız parklara büyük önem veriyoruz. Özellikle yüz bin metrekare alan üzerine kurulacak büyük yeni parkları, Kayserimize kazandırmış olacağız. Şimdiden bunun hazırlığı içerisindeyiz. Yapılan çalışmalar hayırlı olsun. Bütün gayretimiz, daha yeşil ve daha güzel bir Kocasinan için ve hemşerilerimize en iyi hizmeti sunabilmek içindir” ifadelerini kullandı. Başkan Çolakbayrakdar, Kayseri’nin yeşillendirilmesi ve estetik güzelliğinin artması için çalışmaların artarak, devam edeceğini sözlerine ekledi.