GÜNDEM - 22 Kasım 2024 Cuma 09:49

Pazarda Çin kestanesinin yerini yerli kestane aldı

A
A
A
Pazarda Çin kestanesinin yerini yerli kestane aldı

Geçtiğimiz yıl yerli kestane rekoltesindeki düşüklük ve talebe karşılık verebilmek amacıyla Çin’den ucuz fiyata getirilip pazarlarda satılan Çin kestanesi bu kış pazarlarda yok. Çin’de hayvan yemi olarak kullanılırken fiyatındaki düşüklük sebebiyle ithal edilip Türkiye’de pazara çıkan ithal Çin kestanesine bu yıl yerli kestanede yaşanan bolluk sebebiyle ilgi gösterilmiyor.


Var yılı yaşanan yerli kestane, rekolte ve fiyat olarak pazarda hem satıcıyı hem de tüketiciyi mutlu ediyor.


Kış aylarının gelmesiyle birlikte tezgahlarda yerini alan kestane pazarda fiyatı en az artan ürünlerden biri oldu. Bu yıl kestane bolluğu sebebiyle fiyatlar ucuz olunca tüketicinin yüzü güldü.


Kış aylarında bolca tüketilen kestane geçtiğimiz yıl en son 180 ila 300 lira arasında satılırken, yeni sezonda 120 ila 250 lira arasında tezgahtaki yerini aldı. Pazardaki bir çok üründe fiyatlar artarken bu yıl fiyatı geçen seneye göre daha düşük satılan ürün kestane oldu. Geçtiğimiz sene ucuz olduğu için çok satılan fakat Çin’de hayvan yemi olarak kullanılan Çin kestanesinin bu sene satılmaması bekleniyor.


Kestanenin geçen seneye göre daha uyguna satıldığını söyleyen Tuzpazarı esnaflarından Orhan Çağlayan, "Kış aylarının vazgeçilmezi kestane tezgahlara inmeye başladı. Fiyatlar geçen yıla göre iyi. Geçen yıl 180-300 lira arasındaydı satılırken, bu sene kestanenin bol miktarda olmasından dolayı 120-250 lira arasında satılıyor" diye konuştu.


Vatandaşların kestane alırken dikkat etmesi gereken konuları belirten Çağlayan, "Vatandaşlar kestane alırken nereden aldıklarına dikkat etmeli. Satıcının devamını getireceğini veya tezgahı her zaman açıp açmadığını kontrol etmeli. Geçen sene cadde köşesi, cami sıkışları gibi yerlerde satılan Çin Kestanesi’nden kaçınılmalı. Vatandaşların pazar gibi sürekli ulaşabileceği yerlerden almalarını tavsiye ediyorum. Tüketicilerin Sarı Aşı, Kara Aşı ve Şekerci cinsi dediğimiz kestaneleri özellikle Kütahya Simav gibi Uludağ’ın çevre vilayetlerinden almalarını öneriyorum. Tabi satıcının dürüst olup doğrusunu söylemesi gerekiyor. Genelde vatandaşlar kebaplık ve haşlamalık diye soruyor. Bu ayrım yok. Kestane kabuğu açarsa tatlıysa kebaba da haşlamaya da güzel olur. Büyük kestane kebabının yapması güzel olur, küçüğü haşlamaya daha güzel olur" dedi.


Çin kestanesinin bu sene gelmeyeceğini belirten Çağlayan, "Çin kestanesi geçen sene vatandaşın baya bir canını yaktı. Bu sene Çin kestanesi çıkmadı, ithalatının yapılmasını da beklemiyoruz. Geçen sene bunu satanlar zarar ettiği için. Bu zamana kadar gelmediğinden bundan sonra da gelmeyeceğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.



Pazarda Çin kestanesinin yerini yerli kestane aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırşehir Mühendislikten ayakkabı tamirciliğine Kırşehir’in tanınmış sanayi bölgesinde metalurji ve malzeme mühendisi olarak görev yapan Ayvaz Şenlik, babasının mesleği olan ayakkabı tamirciliğine dönüş yaptı. Çocukluk yıllarında babasının yanında çırak olarak çalışan Ayvaz Şenlik, kaybolmaya yüz tutmuş ayakkabı tamirciliğine dönüş yaparak babasından öğrendiği mesleği sürdürüyor. Zanaatkarlar Çarşısı’nda tamirat işlerine başlayan Şenlik; geçmiş yıllarda ayakkabı tamirciliği mesleğinin büyük bir değer gördüğünü ve insanların mesleği öğrenmek için çaba sarf ettiğini söyledi. Babasının emeğini yaşatmak için iş yeri açan Şenlik açıklamasında, "Mühendisliği bırakarak baba mesleği olan ayakkabı tamirciliğine yöneldim. Ayakkabı ve valiz tamiratı yapmaktayım" dedi. 22 yıl çalıştığı işini bıraktıktan sonra babasının mesleğini devralan Şenlik, "Çırak yetişmeyince babamdan kalan mesleğin yok olmaya başladığını gördüm. Babam yaklaşık 50 yıl bu sektörde çalışma yürüttü. Ben de mesleğe yöneldim. Ustanın yetişmemesi beni tetikledi. Babama sürekli yardım ediyordum, babamın yanında öğrendiklerimi gerekli belgeleri de alarak geliştirdim" diye konuştu. Şehirde Zanaatkarlar Çarşısı üretim merkezi olarak biliniyor. Ahi Evran Külliyesi içerisinde yer alan çarşının yanında yer alan Ahi Çarşısı da Kırşehir’in ilk AVM’si olarak varlığını sürdürüyor.
Antalya Antalya’da turuncu kod mesaisi Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün Antalya’nın 6 ilçesi için yaptığı turuncu kodlu sağanak sonrası gece boyunca gerekli tedbirleri alarak teyakkuza geçti. Antalya Büyükşehir Belediyesi ilgili tüm birimleri ile birlikte 425 personel ve 238 araç ile gelecek ihbarlara karşı hazır bekledi. Serik’te şiddetli yağış sonrası iki evde mahsur kalan vatandaşlar kurtarıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün (AFAD), ani sel, su baskını, yıldırım, dolu, hortum riski, kuvvetli rüzgar ve kısa süreli fırtına gibi olumsuz hava koşullarına karşı turuncu kodlu uyarısı sonrası tüm tedbirlerini alarak ekiplerini hazır bekletti. Antalya’nın doğu ve batı ilçelerinde çok kuvvetli yer yer şiddetli yağış uyarısının ardından Büyükşehir Belediyesi tüm ekipleriyle teyakkuza geçti. Büyükşehir Belediyesi tüm ilçelerde itfaiye ve ASAT başta olmak üzere 425 personel 238 araçla gece boyu yağmur nöbeti tuttu. Turuncu kod uyarısı verilen Manavgat, Alanya, Serik, İbradı, Akseki ve Gündoğmuş ilçelerinde 41 motopomp, 21 dalgıç pompa, iş makineleri, greyder, kamyon, kombine ve kurtarma araçları hazır bekledi. Büyükşehir Belediyesi ekipleri, Serik’te 15, Manavgat’ta 9, Alanya, Aksu ve Kalkan’da birer olmak üzere 27 vakaya müdahale etti. Serik’te mahsur kalanlar kurtarıldı Metrekareye 121 kilogram yağış düşen Serik’te Merkez Mahallesi’nde bazı evlerde su baskınları yaşandı. Büyükşehir Belediyesi Serik İlçe Hizmet Birimi, gece boyu devam eden sağanak yağış sonrası iki evde mahsur kalan vatandaşları kurtardı. Evlerdeki su tahliye edildi. Alanya’da Güllerpınarı Mahallesi’nde park halindeki aracın üzerine çam ağacı devrildi. Zemin yumuşamasından kaynaklı devrilen araç itfaiye ve zabıta ekipleri tarafından kaldırılarak yol güvenli hale getirildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Manavgat ASAT ekipleri de Kızılağaç ve Evrenseki mahallelerinde su taşkını ihtimaline karşı derelerde ıslah çalışması yaptı. Çolaklı Mahallesi’de de su baskını sonrası üç evin deposuna dolan yağmur suları ekipler tarafından tahliye edildi.
Ankara QCAR Mobilite Ankara’da üç yeni şubeyle hizmet ağını genişletiyor QCAR Mobilite, Ankara’da üç yeni şubenin açılışını gerçekleştirdi. QCAR Mobilite, ikisi franchise olmak üzere Ankara’da üç yeni şubenin açılışını gerçekleştirdi. Franchise şubelerinin sahibi ise Quick Sigorta’nın Ankara Yenimahalle acentesi Muhsin Önder oldu. Mayıs 2023’te faaliyetlerine başlayan ve Maher Holding’in en dinamik iştiraklerinden biri olan QCAR Mobilite, Esenboğa Havalimanı ile başlayan Ankara yolculuğuna üç yeni lokasyon daha ekledi. 21 Kasım’da Ankara’da gerçekleşen yeni şube açılışlarına Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, QCAR Mobilite Genel Müdürü Barış Sezen ve Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran katılım sağladı. Çok sayıda Quick Sigorta acentesinin de katılım gösterdiği açılışlarda QCAR Mobilite ve Quick Sigorta’nın yönetim ekibi de tam kadro yer aldı. Konuşmasına önceki gün hayatını kaybeden Ankara’nın önde gelen sigortacılarından Başkent Sigorta Kurucusu merhum Recai Rençberoğlu’na rahmet dileyerek başlayan Yaşar, “Ankara’da ilk QCAR ofisini Esenboğa Havaalanı’nda açmıştık. Bugün üç ayrı lokasyonda daha QCAR şubesi açtık ve Türkiye genelinde 12. QCAR ofisine ulaştık. Yıl sonuna kadar bu sayı 20’yi bulacak. Önder SM Sigorta’nın sahibi Muhsin Önder’in bu yeni franchise şubeleri ise Maher Holding Sigorta Grubu’nun finansal market ekosisteminin işlerliğini ortaya koyuyor” dedi. Türkiye genelindeki genişleme adımları sürüyor QCAR Mobilite Genel Müdürü Barış Sezen, açılışta yaptığı konuşmada “QCAR Mobilite olarak araç kiralamanın ötesinde hizmetler sunma yolculuğumuz, her yeni şubeyle daha da büyüyor. Türkiye genelindeki genişleme adımlarımız, hizmet kalitemizi daha fazla kişiye ulaştırma amacımızın bir göstergesi. Ankara’da açtığımız yeni şubelerimizden olan YHT, ücretsiz cafe ve çalışma alanı hizmetleriyle QCAR’ın gücünü ve kullanıcılarımızın ihtiyaçlarına olan bağlılığımızı bir kez daha ortaya koyuyor. Aynı zamanda şunu da söylemeliyim ki büyüyen finansal ekosistemimizin Quick Sigorta acenteleriyle de QCAR aracılığı sayesinde geliştiğini görmek gurur verici” açıklamasında bulundu. Yeni şubeler de yolda QCAR Mobilite’nin büyüme rotası Adapazarı, Mardin Havalimanı, Midyat, Konya Yüksek Hızlı Tren Garı, Diyarbakır, Denizli, Adana, Hatay, İskenderun, Ordu, Büyükçekmece, Antalya ve Mersin gibi birçok şehirdeki açılışlarla devam edecek.
Erzurum ’Kerkük’te nüfus sayımı üzerinden Türk varlığına darbe girişimi’ Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk tarihi ve kültürü açısından çok önemli bir şehir olan Kerkük’ün içerisinde barındırdığı Türkmen nüfusu ile günümüzde de Türk milleti açısından kıymetini muhafaza ettiğini anlattı. Kerkük’te yaşanan her gelişmenin Türk devletini yakından ilgilendiren nitelikte olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, "Buna karşılık bölgedeki küresel güçler, terör örgütü PKK gibi piyonları üzerinden, petrol zengini Kerkük’teki Türk varlığını etkisiz hale getirmek için birçok oyun kurguluyor. Bu oyunların sonuncusu da 20-21 Kasım’da gerçekleştirilen nüfus sayımıdır" şeklinde konuştu. Kerkük’te nüfus sayımı Eğilmez, Kerkük’te nüfus sayımı üzerinden Türk varlığına darbe girişiminde bulunulmak istediğini belirterek, "Irak Devleti, 37 yıl sonra, Kerkük’ü de içerisine alan genel nüfus sayımı yaptı. Ülkede her 10 yılda bir yapılması planlanan nüfus sayımı, ABD’nin Irak’ı işgal ettiği 2003 yılından sonra düzenlenemedi. Bütçe, kalkınma projeleri, meclis ve vilayet meclisi sandalyeleri gibi birçok konuyu etkilemesi beklenen nüfus sayımı iki gün sürdü" dedi. "Bölgedeki demografik yapı hızla değiştiriliyor" ABD’nin desteği ile Kerkük’ün demografik yapısını değiştirmeye çalışan taşeron gruplar için en önemli sorunun bölgedeki mevcut Türk ve Arap nüfusu olduğunu vurgulayan Eğilmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "2003 yılından sonra 600 binden fazla Kürt, zorla Kerkük’e göç ettirilmiştir. ABD işgalinden önce yaklaşık 800 bin olan Kerkük nüfusu, bugün 1,5 milyonu geçmiş durumdadır. Bu yetmezmiş gibi bölgedeki birçok yerel kaynak, Kerkük’ün demografik yapısını bozmak için genel nüfus sayımı öncesi 260 bin kişinin kent dışından getirilip Kerkük nüfus kütüğüne yazdırıldığını ifade ediyor. Aynı kaynaklar Erbil ve Süleymaniye kentlerinden çok sayıda ailenin Kerkük’e getirildiğini tespit ettiklerini belirtiyor. Bölgedeki kaynaklar, sayımdan önceki günlerde, sistemli bir şekilde günde 50 ile 100 kişinin PKK terör örgütü mensuplarının bulunduğu Mahmur kampından Kerkük’e getirildiğini belirtiyor. Ayrıca Suriye ve İran’dan da faklı ırk ve mezhepten insanların Kerkük’e getirildiği kayıt altına alınmış durumda. Bölgedeki usulsüzlükler, sayım sırasında evlerde yapılan tespitlerle de somutlaştı. Sayım ekipleri, bir evde 94 erkek ve 3 kadınla karşılaşırken, başka bir evde de 88 kadın ve 6 erkeğin aynı çatı altında yaşadığı belirlendi. Bu gelişmeler, Kerkük’ün Türk kimliğine ve özgürce yaşama iradesine karşı doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Tabi ki bu faaliyetlerin temel amacı Kerkük’ün demografik yapısını bozmak, Kerkük’teki tarihi Türk varlığını sarsmak ve bir referandumun yolunu açmaktır. 1957 yılından sonra yapılan tüm nüfus sayımı ve Irak’ın demografik yapısına yönelik istatistiki çalışmalar, Irak’ta Türkmenlerin nüfusunun her durumda ve bütün oranlara göre 2 milyondan fazla olduğunu gösteriyor. 2001 yılında Irak’a yönelik yapılan nüfus çalışmalarına göre Türkmenlerin nüfusu, Irak nüfusunun yüzde 14 - yüzde 16’sını oluşturuyordu. Bu rakamlar günümüze oranlandığında, Türk nüfusunun rahatlıkla 2 milyonunun üzerinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Irak topraklarına ağırlıklı olarak 9.-11. yüzyıllarda topluca yerleşerek bölgeyi yurt edinen Türklerin, günümüzde Irak’ın orta, kuzey ve kuzeybatı bölgelerinde yaşadığını vurgulayan Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü, Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, daha sonra şöyle konuştu, “Türklerin yaşadığı Musul, Erbil, Kerkük, Selahattin, Diyala’da ve hatta Bağdat’ın içinde olan bir kaç mahallede, Türk dili konuşuluyor. Günümüze kadar kendi kültürlerini, gelenek ve göreneklerini koruyan Türkler, Türk dünyasının ay rılmaz bir parçasıdır. Kerkük, bünyesinde barındırdığı tarihi mirası, içerisinde yaşattığı Türk nüfusu ve 8.7 milyar varil kapasitesindeki petrol rezervleri ile Türk Devleti açısından vaz geçilmez bir öneme sahiptir. Türk Devleti, Türkmenlerin güvenliği ve Türkmen nüfusun yaşadığı bölgelerde istikrarın sağlanması yönünde dikkatli ve ısrarcı olmalıdır. Başka bir değişle Türkiye, Kerkük ve Kerkük’te yaşayan Türkmenlerin hamisi durumunda olmalıdır.”
Antalya Dere taştı, oteli su bastı, 500 turist tahliye edildi Antalya’nın Manavgat ilçesinde bulunan 5 yıldızlı otel Diamond De Luxe Hotel & Spa, Şarlayık Deresi’nin taşması sonucunda sular altında kalırken oteldeki turistler tahliye edildi. Otel sahibi Ahmet Özden, şiddetli yağışlar nedeniyle derenin debisinin yükselmesi ve önünün kontrolsüz açılmasından dolayı taşkının yaşandığını belirtti. Otelin alt kısımlarında büyük zarar oluştuğunu söyleyen Özden, otelde konaklayan 500 misafirin bünyelerindeki diğer otellere tahliye edildiğini dile getirdi. Manavgat ilçesinde sabah saatlerinde etkili olan sağanak yağış, olumsuzlukları beraberinde getirdi. Gündoğdu turizm bölgesinde faaliyet gösteren 5 yıldızlı Diamond De Luxe Hotel & Spa’nın başta havuz bölümü olmak üzere, zemin katta bulunan restoran, hamam, spa, mutfak, soğuk hava deposu, jeneratör ve işletmeleri sular altında kaldı. Oteller bölgesinde bulunan Şarlayık Deresi’nde sağanak yağmurla birlikte debinin yükselmesi, DSİ görevlilerinin derenin önünü kontrolsüz şekilde açması ve denize ulaşacağı bölgede kamışların suyun önünü kapatması sonucu taşan sular, otelin zemin katlarını ve havuz bölgesini tamamen su altında bırakarak, büyük bir maddi hasara yol açtı. Olay sırasında otelde bulunan 500 misafirinin yetkililerin hızlı müdahalesi sayesinde güvenli bir şekilde tahliye edildiği, otelin bağlı bulunduğu şirkete ait diğer otellerde tatillerine devam edecekleri bildirildi. Oteli su basmasının ardından MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, Manavgat Belediye Başkan Vekili Mehmet Çevik, Başkan Yardımcıları Gülsüm Özer, Mustafa Öztürk ve Engin Tüter aynı zamanda MASTOB Başkanı da olan otel sahibi Ahmet Özden’den bilgi aldılar ve her türlü desteğe hazır olduklarını dile getirdiler.