GÜNDEM - 21 Ekim 2024 Pazartesi 15:24

İznik’te Esnaf, Fethullah Gülen’in ölümüne özel indirim başlattı

A
A
A
İznik’te Esnaf, Fethullah Gülen’in ölümüne özel indirim başlattı

Bursa’nın İznik ilçesinde esnaf Semih Arslan, FETÖ terör örgütü lideri Fethullah Gülen’in ölümü nedeniyle iş yerinde yüzde 25 indirim kampanyası başlattı.


Esnaf Semih Arslan, FETÖ terör örgütü lideri Fethullah Gülen’in ölümü nedeniyle iş yerinde yüzde 25 indirim kampanyası başlattı. İş yerinin camına bir pankart ile bu indirimi duyuran Semih Arslan, "Fethullah Gülen’in ölmesi şerefine indirim yapıyoruz. Halktan yoğun ilgi var, herkesi bekleriz" dedi. İndirim müşterilerin de ilgisini çekti.


Semih Arslan, müşterilerin indirim sonrası fiyat sorduğunu ve bir çok ürünle ilgilendiklerini kaydederek, “Bu indirimle hem duygularımızı ifade etmek hem de müşterilerimize bir avantaj sağlamak istedik” dedi.



İznik’te Esnaf, Fethullah Gülen’in ölümüne özel indirim başlattı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu FETÖ elebaşının ölümüne sevinen esnaf çayları ücretsiz dağıttı Hain terör örgütü FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen’in ölmesine sevinen Ordulu çay ocağı işletmecisi, esnafa bir gün boyunca ücretsiz çay dağıttı. Ordulu çay ocağı işletmecisi Fatih Temel, sabah uyandığında cep telefonunda ABD’nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen’in öldüğü haberlerini görünce müşterilerine ücretsiz çay verme kararı aldı. İş yerinin camına ve masasına ’Fetullah Gülen’in ölümü şerefine herkese benden çay’ yazan Temel, gün boyunca müşterilerine sınırlı sayıda çayı ücretsiz verdi. "Sabah sevindirici bir haberle uyandım" Çay ocağı işletmecisi Fatih Temel, hayatında aldığı en güzel haberlerden birinin Fetullah Gülen’in ölmesi olduğunu söyleyerek, “FETÖ terör örgütü lideri Fetullah Gülen’in ölmesinden dolayı çaylarımı ücretsiz ikram etmeye karar verdim. Müşterilerimiz de çok memnun oldu, onların da hoşuna gitti. İnşallah temennimiz bir daha böyle pisliklerle aynı havayı solumayız. Bunun gibiler tez zamanda ölür diye temenni ediyorum. Sabah uyandığımda telefonumda bildirim gördüm. Baktım ki FETÖ terör örgütü lideri Fetullah Gülen ölmüş. İlk başta inanmadım, araştırdığımda öldüğünü anladım. Sevinçle ayağa kalktım ve dükkana gelince çayları ücretsiz dağıtma konusunda karar aldım ve ölmesinin şerefine ücretsiz çay dağıttım” dedi. “Çok mutlu olduk” Altınordu ilçesinde hafriyat işi ile uğraşan Üzeyir Kaya isimli esnaf da böyle bir haber karşısında sevindiklerini söyledi. Kaya, “Arkadaşımız güzel bir kutlama başlatmış. Ben, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir terör belasından kurtulduğu için çok mutlu oldum. İnşallah sırada diğer terör elebaşları var” diye konuştu.
İstanbul Yenidoğan çetesi soruşturmasında adı geçen hastanede 2018 yılında çalışan hemşire konuştu ‘Yenidoğan çetesi’ soruşturmasında adı geçen bir hastanede 2018 yılında yoğun bakım hemşiresi olarak çalışan Taner Karataş, "Sağlık Bakanlığı’na şikayette bulundum. Ben ve 3 arkadaşım ikinci haftada fark ederek işten ayrıldık" dedi. Yenidoğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve bazı bebeklerin ölmesine neden olan ’yenidoğan çetesi’ ilgili her geçen gün yeni detaylar ortaya çıkıyor. Soruşturmada adı geçen Bağcılar’daki TRG Hospitalist’te 2018 yılında yoğun bakım hemşiresi olarak çalışan Taner Karataş, yaşanan sürece ilişkin konuştu. “Listede adı bulunan kişilerden emir aldım, hiçbir şey gizli yapılmıyor” İddialara konu olan kişileri tanıdığını ve kendileriyle beraber çalıştığını öne süren yoğun bakım hemşiresi Taner Karataş, “Ben 25 yaşındayım. Bağcılar’da bulunan Hospitalist Hastanesi’nde 2018 senesinde çalıştım. Kapanan diğer hastanelerde de dış nöbet gereği görev yapmışlığım oldu. Bahsi geçen birçok kişiyi tanıyorum. Beraber çalıştık ve onlardan emir aldık. Ben hastaneden ayrıldığımda bu olayın farkındaydım ve bu nedenle işten ayrıldım. Sağlık Bakanlığı’na şikayette bulundum. Ben ve 3 arkadaşım ikinci haftada fark ederek işten ayrıldık ve şikayette bulunduk” dedi. “Hemşire, hekim gibi davranarak hastayı teslim alıyor” Hasta sevk sürecine ilişkin konuşan Karataş, "112 Acil Sağlık Servisi hastaneyi arıyor ve doktorla görüşüyor. Benim çalıştığım hastanede bu işleri sorumlu hemşire yapıyordu. Kendisini doktor gibi gösteriyor ama hemşireydi. Sorumlu hemşire kendisini doktor olarak tanıttıktan sonra hastayı teslim alıyor ve hasta yakınları da onu doktor olarak tanıyor. Aslında olay en baştan hastanın hastaneye gelişi itibarıyla başlıyor. Hasta teslim alındıktan sonra çok iyi bir yoğun bakım değil ve tedavisi yarım oluyor. İyileşme süreci uzatılıyor, hasta iyileşse bile taburcu edilmiyor. Yoğun bakım enfeksiyonuna maruz bırakılıyor ve hasta sürecin sonunda yaşamını yitiriyor. Ben yenidoğan kısmında hiç çalışmadım ama orada da süreç aynı bu şekilde işliyor. Yoğun bakım hemşireleri vicdanlarını bir süre sonra törpülüyor. Önemli olan kim olmayı seçtiğiniz; katil mi olmak istiyorsunuz yoksa iyileştirici mi olmak istiyorsunuz. Biz yakalanacaklarını şüphesiz biliyorduk, sonunda yakalandılar ve cezalarını çekiyorlar” ifadelerini kullandı. “Sağlık Bakanlığı’ndan denetleyiciler o hastaneye gittiler aslında ama hastanenin denetimden önce haberi oldu“ Karataş, “Ben özel bir hastanede çalışmaya devam ettim ve oradan ayrıldım. Yeni mezun olan arkadaşlarımız da çalışmak istemiyorlar, çünkü kendilerini yetiştirecek olan kişiler bu kişiler. İsteyerek veya istemeden bu çetenin üyesi oluyorsunuz. Bu yapılanları yoğun bakımda çalışan herkes biliyor. Temizlik görevlisi bilir, yardımcı personel bilir, hatta bazen hasta yakınları bile anlıyor ama güvenmekten başka çareleri olmadıkları için ses çıkarmıyor. Benim şikayetimin ardından Sağlık Bakanlığı’ndan denetleyiciler o hastaneye gittiler aslında ama hastanenin denetimden önce haberi oldu ve her şeyi düzelttiler" dedi.