EKONOMİ - 23 Mayıs 2022 Pazartesi 15:14

Hazır yemek fiyatları otomatik zamlanacak

A
A
A
Hazır yemek fiyatları  otomatik zamlanacak

Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD)Başkanı Coşkun Dönmez, hazır yemek sektörünün gıda enflasyonu ile başa çıkamaz duruma geldiğini belirterek, fiyatlandırmalarda maliyet artışlarının sözleşme fiyatlarına yansıtılmasını öngören eskalasyon sistemine geçmek zorunda olduklarını söyledi.

Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD)Başkanı Coşkun Dönmez, hazır yemek sektörünün gıda enflasyonu ile başa çıkamaz duruma geldiğini belirterek, fiyatlandırmalarda maliyet artışlarının sözleşme fiyatlarına yansıtılmasını öngören eskalasyon sistemine geçmek zorunda olduklarını söyledi.


BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez yaptığı açıklamada, son dönemde tüm dünyada baş gösteren gıda fiyatlarındaki artışların hazır yemek sanayiinde faaliyet gösteren firmaları zor durumda bıraktığını ifade etti. Yemek sanayicilerinin neredeyse günübirlik hale gelen gıda fiyatlarındaki artış karşısında çaresiz kaldığını vurgulayan Başkan Dönmez, üçer aylık fiyat ayarlamalarının bile artık sıkıntıları çözemediğini kaydetti.


Coşkun Dönmez, hazır yemek sanayicilerinin bu yıl Ocak ve Nisan aylarında 3’er aylık dönemsel sözleşmelerle fiyatlarını güncellediklerine dikkat çekerek, gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle artık kâr edemez duruma geldiklerini ifade etti. Sektördeki kâr oranının yaklaşık yüzde 10 olduğuna değinen Başkan Dönmez, “Nisan ayında gıda enflasyonu yüzde 13.4 oldu. Nisan ayında gerçekleştirilen fiyat güncellemesi maalesef ay sonu gelmeden eriyip gitti. Mayıs ayının başından beri bırakın kâr etmeyi zarar etmeye başladık. Çünkü gıda fiyatlarındaki artışlar Mayıs ayında da hız kesmeden sürdü. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gıda fiyatların ne zaman ve nerede duracağını tahmin etmek imkânsız hale geldi” dedi.


“Eskalasyon sistemi kaçınılmaz oldu”


Coşkun Dönmez, özellikle pandemi sonrasın ortaya çıkan ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi ile daha da karmaşık hale gelen ekonomik tablonun, yemek sanayicileri ile müşterilerini karşı karşıya getirdiğine dikkat çekerek, zarar noktasına gelen sektörün bu aşama sonrasında eskalasyon sistemine geçmekten başka çaresinin kalmadığını vurguladı. Her ay müşterileri ile fiyat pazarlığı yapmanın sürdürebilir bir durum olmadığını vurgulayanBaşkan Dönmez, bunun yerine maliyet artışlarının her ay otomatik olarak yemek fiyatlarına yansıtılacağını eskalasyon sitemini uygulamak zorunda kalacaklarını belirterek, “her ay pazarlık yapmak hem bizi hem de müşterilerimizi yorar. Ekonomik şartlar ortada. TÜİK tarafından her ay açıklanan gıda fiyatları ile ÜFE ve TÜFE ortalamasını baz alıp, işçilik ve enerjide anormal artışlar olursa bunu da maliyetlerimize ekleyerek otomatik fiyatlandırmaya gitmek zorundayız. Bu konudaki hazırlıklarımızı tamamladık. Uygulama öncesi son şeklini vererek Haziran ayı başındaanlaşmalarımızı buna göre yapmayı hedefliyoruz. Bu konuda müşterilerimizden anlayış bekliyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BTSO’da temel arabuluculuk eğitimleri başladı Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi (BTSO TAM) ile Bursa Uludağ Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ULUSEM) işbirliğinde düzenlenen "Temel Arabuluculuk Eğitim Programı" başladı. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, iş dünyasının hızlı ve etkili çözümlere ihtiyacı olduğunu belirterek, "Adalet Bakanlığımızın öncülüğünde hayata geçirilen arabuluculuk modeli, hukuk sistemimize kazandırılan en önemli reformlardan biridir" dedi. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin gelişmesi hedefiyle faaliyetlerini sürdüren BTSO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi ve Uludağ Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen Temel Arabuluculuk Eğitimleri açılış dersiyle başladı. BTSO ev sahipliğinde gerçekleşen programa BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, önceki dönem Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Adalet Komisyonu Başkanı Ömer Gülmüş, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Abdulkadir Şahin, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Sadık Bölek ve Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz’ın ile hukuk camiası temsilcileri katıldı. "İş dünyasında hızlı ve etkili çözümlere ihtiyacımız var" BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, ticaretin ve yatırımın önündeki en büyük engellerin başında uzun süren mahkeme süreçlerinin geldiğini söyledi. "Bir girişimcinin yıllarca süren davalarla boğuştuğu bir sistemde, ne üretim güçlenebilir ne de refah artabilir" diyen Başkan Burkay, ortalama bir davanın ilk derece mahkemesinde iki yıl, istinafta ise en az iki daha uzayabildiğini belirtti. Bu gecikmelerin yalnızca bireylerin ve kurumların hak arayışını zorlaştırmakla kalmadığını, aynı zamanda ekonomik faaliyetleri de sekteye uğrattığını ifade eden Burkay, "İş dünyasında hızlı ve etkili çözümlere ihtiyacımız var. Bu noktada, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri, bir umut ışığı olarak karşımıza çıktı. Adalet Bakanlığımızın öncülüğünde hayata geçirilen arabuluculuk modeli, hukuk sistemimize kazandırılan en önemli reformlardan biridir. İşçi-işveren, ticari ve tüketici uyuşmazlıkları ile son olarak kira anlaşmazlıklarında zorunlu hale getirilen bu sistem, yargının iş yükünü hafifletirken, taraflara çok daha hızlı ve maliyeti düşük çözümler sunuyor" dedi. "Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin gelişimini destekliyoruz" BTSO olarak, 2015 yılında Türkiye’de odalar ve borsalar arasında bir ilke imza atarak BTSO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi’ni iş dünyasının hizmetine sunduklarını hatırlatan Başkan Burkay, Uludağ Üniversitesi ile gerçekleştirdikleri eğitimlerle, arabuluculuk alanında nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine öncülük ettiklerini kaydetti. İş dünyası olarak yargı bağımsızlığını güçlendirmeyi, hak arama yollarını kolaylaştırmayı ve yargılama süreçlerini hızlandırmayı hedefleyen ‘Yargı Reformu Stratejisi’ni büyük bir fırsat olarak değerlendirdiklerini de belirten İbrahim Burkay, "Adalete erişimi kolaylaştıracak her reformu desteklemeye ve üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz. Bu düşüncelerle eğitimin hayırlara vesile olmasını diliyor, Adalet Bakanlığımıza, Uludağ Üniversitemize ve bu alanda emek veren herkese şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu. "Arabuluculukta önemli bir yol kat ettik" Önceki Dönem Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, arabuluculuğun önemli bir müessese olduğunu ifade etti. Arabuluculuğun Türkiye’de son 10 yıllık süreçte ciddi bir gelişme gösterdiğini belirten Birkan, "Milletvekilliği dönemimde kanuni düzenlemeleri hazırlanan arabuluculuk alanında ülkemize uluslararası boyut kazandıran Singapur Sözleşmesi’ne de devletimiz adına imza atmak Bakan Yardımcılığı görevimde bizlere nasip oldu. Bugün tek bir olayı dahi arabuluculuk ile çözüme kavuştursak ülkemiz için kardır. Bunu sadece bir davanın çözümü olarak değil, sosyal barışa katkısı ve karşılıklı rızaya dayanan bir yöntem olması yönünden değerlendirmek gerekiyor. Düzenlenecek eğitimlerin arabuluculuk için bir yol gösterici olacağına inanıyor, programın hayırlı olmasını diliyorum. BTSO’ya ve Uludağ Üniversitemize arabuluculuk sistemine katkıları için teşekkür ediyorum" dedi. "Bursa arabuluculukta örnek bir kent" Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi ile arabuluculuğun daha da önemli hale geldiğini söyledi. Bursa’nın arabuluculuk anlamında Türkiye’ye örnek bir kent olduğunu belirten Solmaz, "Bu sürece Zekeriya Birkan Bakanımızın çok önemli destekleri oldu. BTSO bünyesinde açılan Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi ile burada yapılan çalışmalar da eğitime katılanlar için çok değerli. Temel Arabuluculuk Eğitim programında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. "Hukuk ve ekonomi ilişkisi önem kazanıyor" Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, konuşmasında hukuk ve iktisat ilişkisine değindi. Amerikan hukukundaki ‘law and economics’ geleneğinin iktisadi hayatın işleyişini en etkin hale getirebilecek bir formda hukukun anlaşılması ve işleyişi üzerinde odaklanan bir analiz biçimi olduğunu belirten Rektör Yılmaz, bu kavramın tüm dünyada giderek popüler hale geldiğini ifade etti. Arabuluculuk uygulamasının Türk hukuk sistemine girmiş olmasının da büyük ölçüde hukuk ve iktisat etkileşimine dayandığını belirten Yılmaz, "Bu anlamda bugünkü eğitim programının ekonominin kalbinin attığı BTSO’da düzenleniyor olması çok anlamlı. Uludağ Üniversitesi olarak çok şanslıyız. Organik olarak bütünleşebildiğimiz, çok rahat işbirliği kurabildiğimiz bir Odamız var. BTSO ile birlikte bu eğitimin merkezinde yer almaktan çok memnunuz. Katkısı olan herkese çok teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. İlk dersler gerçekleştirildi Açılış konuşmalarının ardından program çerçevesinde ilk dersler gerçekleştirildi. Temel Arabuluculuk Eğitimine hukuk fakültesi mezunu olup, mesleğinde 5 yıllık kıdeme sahip kişiler katılabiliyor. Ayrıca son yapılan düzenleme ile 20 yıl kıdeme sahip hukukçular, Arabuluculuk Temel Eğitimi alarak sınavsız bir şekilde sertifikalarını alabiliyor. Toplam 84 saat sürecek eğitim programı 14 farklı modülden oluşuyor.
Kayseri ERÜ Tıp Fakültesi’ne ‘Akreditasyon Belgesi’ verildi Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi’ne Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği tarafından "Akreditasyon Belgesi" verildi. Düzenlenen belge takdim törenine Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Dursun, Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, ERÜ olarak akreditasyon süreçlerine önem verdiklerini söyledi. ERÜ’nün Yükseköğretim Kurulunun değerlendirmelerine göre akredite program sayısında Türkiye’deki üniversiteler arasında beşinci sırada yer aldığının altını çizen Rektör Prof. Dr. Altun, "Bir üniversitenin eğitim süreçlerinin değerlendirilecek olması ve dışardan bir değerlendirmeye tabi tutulması bence o kurumun birçok farklı çalışma süreçlerindeki başarısına katkılar sağlamaktadır" dedi. ERÜ’nün bütünleşik kalite sistemi hakkında da katılımcılara bilgi veren Rektör Prof. Dr. Altun, "Marka değeri herkes tarafından kabul edilen üniversitemizin daha etkin olarak ortaya koyduğu çalışmalar ile anılmasını sağlamakta kalite süreçlerindeki görevlerimiz arasındadır. Tıp Fakültemizin başarılı bir şekilde bir akreditasyon sürecinden geçmelerini takdir etmekteyiz" şeklinde konuştu. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Dursun ise konuşmasında akreditasyon sürecinde emeği geçen akademik ve idari personel ile öğrencilere teşekkür etti. Dekan Prof. Dr. Dursun, "Akreditasyon belgesi bir belge olmaktan öte aynı zamanda daha büyük sorumluluklar üstlenmemiz gerektiğinin bir işaretidir. Bizler tıp eğitiminde mükemmeliyet anlayışımızı sürdürerek, geleceğin hekimlerini en iyi şekilde yetiştirmeye devam etme mecburiyetindeyiz" diye konuştu. Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek de törende yaptığı konuşmada Türkiye’de tıp eğitiminin akreditasyon süreçleri hakkında bilgi verdi. Konuşmaların ardından Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek tarafından Rektör Prof. Dr. Fatih Altun ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Dursun’a "Akreditasyon Belgesi" takdim edildi.
İstanbul Küçükçekmece’de Mangala Turnuvası’nda 338 öğrenci kıyasıya rekabet etti Küçükçekmece’de düzenlenen Mangala Turnuvası’nda 338 öğrenci kıyasıya rekabet etti. Küçükçekmece Belediyesi, Küçükçekmece Kaymakamlığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türkiye Mangala Federasyonu işbirliği ile çocukların analitik ve stratejik düşünme yeteneğini güçlendirmek amacıyla ’Mangala Turnuvası’ düzenledi. Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü tarafından Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde düzenlenen turnuvada 338 öğrenci kıyasıya rekabet etti. Turnuvaya Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi de katıldı. "Mangala Turnuvası’nı geleneksel hale getirdik" Yarışmacılarla mangala oynayan Başkan Çebi, ‘’Mangala Turnuvası’na katılarak öğrencilerimizin heyecanına ortak oldum. Mangala kültürümüzdeki en eski ve bugüne kadar gelen zekâ ve strateji oyunlarından biridir. Mangala Turnuvasını her yıl düzenleyerek geleneksel hale getirdik. Çünkü bu oyunu gelecek kuşaklara aktarmak istedik. Öğrencilerimizin gösterdiği centilmenlik ve azim için onlara teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum ’’dedi. Dereceye girenlere ödüller verildi Mangala Turnuvası’nda; ilkokul, ortaokul ve lise olmak üzere üç kategoride toplam 338 öğrenci yarıştı. Turnuva sonrası düzenlenen ödül töreninde Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürü Sedat Gazi tarafından; ilkokul kategorisinde birinciye 4 bin TL, ikinciye 3 bin TL, üçüncüye 2 bin 500 TL; ortaokul kategorisinde birinciye 5 bin TL, ikinciye 4 bin TL, üçüncüye 3 bin TL; lise kategorisinde ise birinciye 6 bin TL, ikinciye 5 bin TL, üçüncüye 4 bin TL para ödülü, kupa ve madalya verildi. Mangala Turnuvası’nda dereceye girenler: İlkokul kategorisinde: 1. Ceyda Bakır 2. Emre Ertuğrul Hancı 3. Ertuğrul Seçkin Ortaokul kategorisinde: 1. Alperen Güvenkaya 2. Ecrin Albayrak 3. Hayal Sümeyye Talayhan Lise kategorisinde: 1. Nur Esma Edebali 2. Vesim Fares 3. Hamide Elo
Bilecik Bilecik’te depremlerde yıkılan cami ve Kur’an kursları için yardım kampanyası Bilecik İl Müftülüğü 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan cami ve Kur’an kursları için bir yardım kampanyası düzenlendi. Kayıboyu Camii Toplantı Salonunda gerçekleştirilen programa, Bilecik İl Müftüsü Ahmet Dilek de katıldı. Müftü Dilek, konuşmasında deprem bölgesindeki cami ve Kur’an kurslarının yeniden imar edilmesinin önemine vurgu yaparak, hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet dileyip dua etti. Müftü Dilek "Bugün burada, milletimizin birlik ve beraberliğinin en güzel örneklerinden birini sergilemek, deprem bölgesindeki cami ve Kur’an kurslarımızın yeniden imarı için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bizler, inancımız gereği imar etmeyi, ihya etmeyi ve paylaşmayı esas alan bir medeniyetin mensuplarıyız. Ecdadımız, fethettiği beldelerde ilk olarak camiler ve ilim merkezleri inşa etmiş, şehirleri bu ruhla şekillendirmiştir. Bugün de bizlere düşen, bu değerleri yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmaktır" dedi. "Cami, müminin evidir, Kur’an kursları, ilim ve irfan yuvasıdır Dilek, açıklamasına devam ederek; "Deprem bölgesinde cami ve Kur’an kurslarının yeniden inşası, sadece bir bina yapmak anlamına gelmemektedir. Bu, umudu yeniden yeşertmek, manevi hayatımızı yeniden ihya etmek demektir. Oradaki kardeşlerimizin gönüllerine dokunmak, onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek demektir. Çünkü cami, müminin evidir, Kur’an kursları, ilim ve irfan yuvasıdır. Bugün burada başlattığımız yardım kampanyası, sadece maddi bir destek değil, aynı zamanda kardeşlik bağlarımızın ne kadar güçlü olduğunun da bir göstergesidir. Bizler, imanımız ve vicdanımız gereği bu sorumluluğu omuzlarımızda taşıyoruz. Dualarımızla, desteklerimizle, imkanlarımız ölçüsünde katkılarımızla bu yaraları birlikte saracağız" ifadelerine yer verdi.