ASAYİŞ - 16 Kasım 2024 Cumartesi 08:49

Freni boşalan kamyonun kapısında asılı kaldı... Korku dolu anlar kamerada

A
A
A

Bursa’da freni boşalan kamyon yokuş aşağı kayarken aracı durdurmak isteyen sürücü kapıda asılı kaldı. O anlar kameraya yansırken, sürücü canını zor kurtardı.

Bursa’nın merkez Yıldırım ilçesi Sıracevizler Mahallesi üzerinde sabah saatlerinde sevkiyat için yanaşan 34 GOS 127 plakalı kamyonun yokuş üzerinde ilerlerken freni boşaldı. Yokuş aşağı kayan araç sürücünün kontrolünden çıkarken, kapıdan atlamak isteyen sürücü dengesini kaybedip yere düştü. Kamyonun altında kalmaktan son anda kurtulan sürücünün o anları kameraya yansırken, BİM’e ait kamyon park halindeki 3 araca çarptıktan sonra bir evin duvarına saplandı. Kaza anı ise güvenlik kameralarına anbean yansıdı.

Ahmet Burak Öztürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Almanya’dan şifa bulmak için geldiği İstanbul’da canından oluyordu Almanya’dan şeker hastalığına şifa bulma umuduyla geldiği İstanbul’da Doktor Alper Çelik tarafından ameliyata alınan Makbule Sorkun ölümden döndü. Kendisine yapılan ameliyatlarda midesinin bir kısmı ve safra kesesi alınan Sorkun, şeker hastalığına şifa bulamadığı gibi sağlık durumu daha da kötüye gitti. Ne Almanya’da ne de Türkiye’de hastalığına şifa bulamayan Sorkun, Alper Çelik’ten şikayetçi oldu. Almanya’da yaşayan şeker hastası Makbule Sorkun, televizyon programlarında gördüğü Doktor Alper Çelik’in çalıştığı hastaneye şeker hastalığına şifa bulma umuduyla gitti. Sorkun, iddiaya göre, 2019 yılında Doktor Alper Çelik ve ekibi tarafından ameliyata alındı. Hastaneden çıkıp evine giden Sorkun durumunun kötüleşmesi ve bilincinin kapanması üzerine aynı hastanede farklı tarihlerde iki kez daha ameliyat edildi. Ameliyatta midesinin alınmasını istemediğini belirten Sorkun’un iddiaya göre yapılan ameliyatlarda midesinin bir kısmı alındı, safra kesesi alındı ve bağırsağının bir kısmı alınarak yeri değiştirildi. Ameliyatlardan önce sadece şeker hastalığı için insülin ilacı kullanan Sorkun, ameliyatlardan sonra şeker hastalığının bitmediğini, durumunun daha kötüleştiğini, hemen her gün karnında ve sırtında ağrılar yaşadığını, eskisi gibi yemek yiyemediğini ve günde 15 ilaç kullandığını belirtti. Ağrıları geçmediği için Alper Çelik’in olduğu hastaneye farklı tarihlerde tekrar giden Sorkun, her gittiğinde kendisinin elle muayene edildiğini ve ağrı kesici verilerek hastaneden gönderildiğini belirtti. Almanya’da yaşayan ama her sene Türkiye’ye gelip giden Sorkun, hem Almanya’da hem Türkiye’de farklı hastanelere tedavi olmak için gittiyse de şifa bulamadı. Sorkun, şeker hastalığını tedavi etmek amacıyla kendisini ameliyata aldığı fakat sağlık durumunun daha da kötüye gittiği gerekçesiyle Doktor Alper Çelik’ten 2024 yılı Kasım ayında şikayetçi oldu. Makbule Sorkun, “Alper Hoca’yı yurt dışındayken televizyonda gördüm. ‘Benim şekerim var ne yapabilirim’ diye danışmak için gittim. Beni Sağlık Bakanlığının izin vermediği yasaklı deneysel bir ameliyata aldılar, bunu benim üzerimde denemiş oldular. 3 sefer oldum. İyileşmedim, hala hastalığım devam ediyor. Yurt dışında da tedaviye devam ediyorum, gitmediğim hastane kalmadı. Türkiye’ye her geldiğimde onun hastanesine yattım ama bana hiçbir faydası olmadı. Kesilmesini istemediğim halde benim midemi almış, safra kesemi almış, bağırsağımı çevirmiş. Ben ameliyattan çıktıktan sonra kötü oldum. Bilinçsiz halde iki ay hastanede yattım. Ameliyattan çıktım, sancılarım devam ederken 1 hafta sonra evde kötüleştim, ambulansla hastaneye götürdüler. Tekrar ameliyata alındım, bir gün durdum sonra tekrar ameliyata alındım. Üçüncü sefer neden ameliyata alındığımı dahi bilmiyorum. Hiçbir şekilde iyi olmadım hala ağrılarım devam ediyor. Konsolosluktan davamı, şikayetimi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ilettim” dedi. Şu an yaşamını nasıl sürdürdüğü ve sağlık durumu hakkında konuşan Sorkun, “Yemek yiyemiyorum, istediğim her şeyi yiyemiyorum. Azıcık bir şey yiyorum ve sonra tüm gün yatıyorum. Sırtım, karnım ağrıyor, midem yanıyor. Başkalarının yediği gibi yemek yiyemiyorum ben. Şeker hapımı insülin ilacımı hala kullanıyorum ve şeker hastalığım bir gram bile eksilmedi. Yurt dışında benim doktorum var onunla da tedaviye devam ediyorum, o bile bana ‘Sen kendine nasıl bir şey yaptın’ diyor. Beni düzeltemiyorlar. Ben 60 kiloydum, hastanede 39 kiloya kadar düştüm. Şimdi 49 kiloyum. Milleti kesip kesip atıyorlar” diye konuştu.
Ankara ABD seçimleri FETÖ’cülere kabus oldu FETÖ’cüler, ABD’de 5 Kasım’da düzenlenen seçimlerde Demokratların adayı Kamala Harrıs’in kazanmasına kesin gözüyle bakıyordu. Ancak, bekledikleri olmadı. Donald Trump büyük bir zafere imza attı. Cumhuriyetçiler sadece Senato’da değil, Temsilciler Meclisi’nde de çoğunluğu kazandı. Çifte hezimet sadece Demokratlara değil, FETÖ’cülere de büyük bir şok oldu. FETÖ uzun yıllardır genel örgüt stratejisi gereği ve elebaşı Fetullah Gülen’in ABD dışında kendisini güvende hissetmemesi nedeniyle ABD makamları ile ilişkilerini hep iyi tuttu. Ancak, taraf olarak hep Demokrat Parti’ye yakın oldu. FETÖ’cüler örgütten gelen talimatlar doğrultusunda, ABD seçimlerinde ağırlıklı olarak Demokrat Parti’ye yüklü miktarda seçim bağışları yaptı. Seçim kampanyalarında Kamala Harrıs’i desteklediler. Örgütten ABD Usulü “Takiye” FETÖ’nün üst kademeleri, ABD’de sürdürdükleri düzenin bozulmaması için burada da kirli stratejilerine devam etti. Daha önce Türkiye’de yaptıkları gibi ABD’de de “takiye” yöntemini uyguladılar. Her iki partiye eşit mesafede durma imajı çizip, örgütteki medyatik isimler Cumhuriyetçiler ile taktiksel ilişki kurdular. Elebaşı Gülen’in manevi oğlu olan Enes Kanter Cumhuriyetçilerle poz bile verdi. Ancak, Demokratların çoğunluğundan topladığı imzalarla Türkiye’yi ABD Başkanı Joe Bıden’a şikayet etti ve yine Demokratların iktidarda olduğu dönemde ABD vatandaşlığı aldı. Kanter ile birlikte bu dönemde firari polis Turgay Karagöz de vatandaşlık alıp adını da “Jozef” olarak değiştirdi. Firari generallerden emekli Deniz Kurmay Albay Mustafa Koç gibi isimler de yine Demokrat Parti’nin iktidarı döneminde ABD pasaportuna kavuştu. Örgütün İcra Heyeti’ni yöneten Zaman gazetesi eski Genel yayın Yönetmeni firari Ekrem Dumanlı’nın da Trump karşıtlığı biliniyordu. Ancak, örgüt tarafından verilen talimat “Donald Trump’a oy vermeyin” şeklindeydi. Örgütün tüm çabasına rağmen beklenti gerçekleşmedi. FETÖ’nün merkezi olarak kabul edilen çiftliğin bulunduğu Pensilvanya’da FETÖ’cülerin oy kullandığı sandıklardan Demokrat Parti çoğunlukta çıksa da eyaletin genelinde Cumhuriyetçiler ipi göğüsledi. Örgütün güçlü olduğu Teksas’ta da yine kazanan Cumhuriyetçiler oldu. FETÖ üyelerinin çoğunlukta olduğu New Jersey ve Virginia gibi eyaletlerde Demokrat parti kazansa da genel sonuca bir etkisi olmadı. FETÖ’nun “Donald Trump” kabusu Donald Trump’ın ikinci kez Başkan seçilmesi örgüt mensuplarında büyük bir şok etkisi oluşturdu. Şaşkınlıklarının en büyük sebebi “Türkiye’ye iade edilebilme” ihtimalleri. Kamala Harris’in kaybetmesi ile “hesap verme” korkusu yaşamaya başlayan örgüt mensupları Trump’a karşı olan paylaşımlarını da silmeye başladı. Firari örgüt mensubu Emre Uslu, 5 Kasım öncesinde Kamala Harrıs’in seçimi kazanacağı yönünde bir paylaşım yapmıştı. Seçim sonuçları açıklanmaya başlayınca ve sonuçlar beklentilerinin tersi çıkınca Emre Uslu X paylaşımını hemen sildi. Benzer şekilde örgütün medya organlarında propaganda yapan firari Adem Yavuz Arslan, Bülent Keneş, Levent Kenez gibi firari gazeteciler de video yayınlarında Donald Trump’ın seçimi kazanmasını sürpriz olarak görüp hayal kırıklıklarını saklayamadılar. FETÖ elebaşının yeğeni olan ve ifşaatlar paylaşan Ebuseleme Gülen, “Umarım TRUMP terörist abileri Türkiye’ye iade eder ve süreç biter” şeklinde paylaşım yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dostlukları bulunan ABD’nin yeni dönem Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçilmesi örgüt üyelerini birçok konudan korkutuyor. Trump’ın yönetim kadrosunda, vergi yasaları gibi konularda yapacağı değişiklikler örgütü tedirgin ediyor. Trump’ın Adalet Bakanlığı için aday gösterdiği Matt Gaetz, FETÖ’cüleri korkutan isimlerden biri. FETÖ’cülerin çekindiği bir diğer isim olan eski Demokrat Partili Tulsi Gabbard da Ulusal İstihbarat Direktörlüğü’ne aday gösterildi. Örgüt üyeleri, Trump’ın açıkladığı kabine üyelerinin katı göçmen ve mülteci karşıtı politikaları nedeniyle sert eleştirilerde bulunmaya başladı. Trump’ın yeni politikasından korkan örgüt mensubu gazeteciler kendilerine kucak açacak yeni ülkeler aramaya koyuldu bile. Trump’ın seçimleri kazanması ile - Örgütün özellikle firari mahrem imamların ve firari asker, hakim, savcı, polis ve diğer kamu görevlilerinin hukuki durumları, - Örgütün mali yapısına yönelik FBI tarafından yakın zamanda başlatılan federal çaptaki incelemeleri, - ABD’de örgütün ana faaliyet konusu olan Charter School’ların TRUMP döneminde ne olacağı ve kamulaştırılması, - Kült yapıya doğru hızla dönüşen örgütün ABD’deki kurmay kadrolarının/yöneticilerinin sınır dışı edilmesi, - Örgütün ABD’deki mülklerine el konulması gibi konular FETÖ içindeki tedirginliklerin artmasını sağladı.
Adana 216 sanıklı, 46 mağdurlu ’Forex’ duruşmasının iki hafta süreceği düşünülüyor ’Forex’ yatırım vaadiyle 46 kişiyi dolandırdıkları iddiası ile yakalanan ve haklarında 928 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan, aralarında suç örgütünün Türkiye yöneticisi İrfan A.’nın da bulunduğu 216 kişi 18 Kasım’da hakim karşısına çıkacak. Davanın, yaklaşık 2 hafta sürmesi bekleniyor. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde, İl Emniyet Müdürlükleri Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüklerince; "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" ve "suçtan elde edilen mal varlığı değerlerini aklama" suçlarını işledikleri iddia edilenlere yönelik Adana merkezli İstanbul, İzmir, Ankara, Mersin, Antalya, Bitlis, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Kırıkkale, Kocaeli, Kütahya, Ordu, Sivas ve Şırnak olmak üzere 20 ilde eş zamanlı olarak 2 Mart’ta Sibergöz-23 Operasyonları düzenlendi. Operasyon kapsamında yakalanan 216 şüphelinin; Meta Trader-4, Meta Trader-5 ve Vakıf Capital Yatırım isimli mobil uygulamalar ve sabit telefon numaraları üzerinden yurttaşlarla Forex yatırım vaadiyle yüksek kazanç sağlamak teması üzerinden iletişime geçtikleri, sahte yatırım uygulamalarında gerçek olmayan kazançları gösterip yurttaşlardan para talep edip dolandırdıkları belirlendi. Emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen 216 kişiden aralarında suç örgütünün organizatörü olan Türkiye yöneticisi İrfan A., organizasyon yardımcıları Hamza K., Cem B., Serhat M., Cüneyt A., Doğucan G. ve Mehmet D.’nin de olduğu 74 şüpheli tutuklanırken 77 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkartıldı, 65 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cumhuriyet savcısı soruşturmasını tamamlayarak “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Suç Örgütüne Üye Olmak, Bilişim Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık” suçlarından iddianame hazırladı. Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame yapılan incelemenin ardından kabul edildi. İddianamede, sanıkların 46 kişiyi dolandırdıkları belirtilirken sanıklardan suç örgütünün Türkiye yöneticisi İrfan A. ile birlikte organizatör yardımcılarının ‘suç örgütü kurmaktan’ 8’er yıl, ‘suç örgütü aracılığı ile nitelikli dolandırıcılıktan’ da 920’şer yıl, diğer sanıkların da en az 4 yıldan başlayan değişik hapis cezalarına mahkum edilmeleri istendi. "Duruşma iki hafta sürebilir" Forex dolandırıcılık davasında sanıklar 18 Kasım Pazartesi günü hakim karşısına çıkacak. Duruşmanın yaklaşık 2 hafta süreceği tahmin ediliyor. Yargılanmaya başlayacak olan sanıklardan suç örgütünün Türkiye yöneticisi İrfan A.’nın iddianamede yer alan diğer sanıklarla yaptığı telefon konuşmalarında örgütle ilgili çarpıcı itirafları yer alıyor. Örgüt Yöneticisi İrfan A.’nın iddianamede yer alan tape kayıtlarında telefonla görüştüğü kişiye, Forex işinin patronlarının Karadağ ve Kıbrıs’ta olduğunu, onların kasasının ise kendisinin olduğunu söylediği belirtildi. Sanık A.’nın görüşmede Forex dolandırıcılığında Türkiye’de bir numara olduğunu belirterek, MASAK’ın ilk 5 listesinde olduğunu, çeteden tutuklansa dahi 5 ay sonra tahliye olacağını belirttiği kaydedildi. İrfan A.’nın yine tape kayıtlarında, Forex dolandırıcılığından haftalık 10 milyon lira gönderdiğini, İstanbul’da 10-15 anonim, Adana’da ise limited şirket kurduğunu, merkezi Adana’dan İstanbul’a taşıyacağını, yeni ortaklar bulduğunu belirttiği de kayıtlara geçti. Suç örgütü lideri İrfan A.’nın suçtan elde edilen paralar ile küçükbaş hayvan alıp ticaretini yaptıkları ayrıca ev ve araba aldıkları da saptandı. Suç örgütünün dolandırdığı paraların transferlerinde yaşanan aksaklıklarda “cebir, şiddet, tehdit vb.” uygulandığı belirtilen tape kayıtlarında suç örgütü yöneticisi İrfan A.’nın “Metin” isimli şahsın suçta kullanılan banka hesaplarındaki parayı aldığı için “Parayı ver yoksa seni öldürürüm” dediği ile ilgili suç unsuru görüşme kayıtlarının olduğu belirlendi. Yine tape kayıtlarında suç ofisi sorumlusu Mehmet D.’nin örgüt yöneticisi İrfan A. ile yaptığı görüşmede öldürülen Mevlüt K. ile ilgili olarak, Mevlüt K.’ye hazır paranın tatlı geldiği için sonunun kötü olduğunu belirttiği kayıtlara geçti. İddianamede, suç örgütü yöneticisi İrfan A. ile Hüseyin U. arasında geçen telefon görüşmesinin içeriği de yer aldı. Tape kayıtlarında İrfan A.’nın, “Suçta kullanılan şirket sahiplerinde suçtan elde ettikleri paraların kaldığını bu nedenle silahların patladığını bu nedenle 3 mahkuma baktığını, elindeki iban ve firmaların kimsede olmadığını, Kıbrıs’ta, Sırbistan’da, Gürcistan’da kod isminin bilindiğini, çok yüklü miktarda para kazandıklarını ve parayı sayarken ellerinin yara olacağını, sadece işlerinin para saymak olacağı” şeklindeki suç unsuru görüşme yaptığı belirlendi. "İrfan A.’nın hesabına 3 yılda 74 milyon 806 bin lira girip çıktı" İddianamede suç örgütü yöneticisi İrfan A.’nın 2021-2022-2023 tarihi arasındaki banka hesabındaki para miktarlarına da yer verildi. 3 yıl içinde İrfan A.’nın banka hesaplarına çeşitli firmalardan hesabına 74 milyon 806 bin lira giriş, kripto para borsalarında ise hesabından 37 milyon 437 bin lira çıkış olduğu görüldüğü kaydedildi. Kripto varlık hizmet sağlayıcılardan gelen bilgiler kapsamında yapılan tespitlerde ise, bankacılık işlem kayıtlarına göre, analiz konusu şahısların BN Teknoloji AŞ, Paribu Teknoloji AŞ ve Eliptik Yazılım ve Ticaret AŞ kripto varlık hizmet sağlayıcılarına (KVHS) 2021-2023 yılları arasında 616.034.218 TL para çıkışı, 120.486.767 TL para girişi olduğunun belirlendiği de belirtildi. İddianamede suç örgütü yöneticisi İrfan A.’nın savunmasına da yer verildi. Etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini belirten sanığın 375 sayfadan oluşan savunmasının özetinde, bayan tekstil mağazasının olduğunu, aylık 15-20 bin lira kazandığını, mal varlığının olmadığını, banka hesaplarının bulunduğunu ancak blokeli olduğunu, şirket ve kişisel hesaplarındaki tüm işlemlerin kendisine ait olduğunu, kripto hesaplarını kendisinin kullandığını belirten İrfan A., kuzeni Ramazan A.’nın muhasebe işlerini yürüttüğünü, Hamza K., Cem B., İhsan O., Ferman A., İsmail A., Mehmet D. ile birlikte bireysel ve şirketler üzerinden Forex işlemleri yaptığını, Eşref Veli K. ve Hasan Ç. adına kayıtlı şirketlerin kuruluşlarını yaptırdığını ve ödemelerini yaptığını, oğlu Cüneyt A.’nın hesaplarını, Aslan T. adına olan şirket hesaplarını kendisinin kullandığını belirterek suç örgütünün işleyişini itiraf etti. Suç örgütü yöneticisi İrfan A., müştekilerin gönderdiği paralar, MASAK hesap hareketleri ve tape kayıtları ile ilgili olarak da, binlerce kişi ile işlemler yaptığını hatırlamadığını, gelen giden paraların Metatrader uygulaması ile ilgili yaptığı yatırımlarla ilgili olduğunu, elden aldığı borcun iadesi olduğunu belirtti. İddianamede MASAK tarafından aklama suçu kapmasında hazırlanan rapora da yer verildi. Raporda, örgüt yöneticisi ve diğer örgüt mensupları ile suçta kullanılmak üzere kurulmuş paravan şirketler arasında ve bu şahıslara ait Kripto para transferleri analiz edildiğinde şahısların birbiriyle yüklü miktarda para transferlerinin olduğu tespit edilirken, paraların genel olarak kripto para borsalarına aktarılarak paranın izinin kaybettirilmeye çalışıldığı ve yaklaşık 30 milyar TL para trafiğinin olduğunun anlaşıldığı belirtildi. "Nasıl dolandırıldığını anlattı" İddianamede mağdurlar nasıl dolandırıldıklarını da ayrıntılı olarak anlattı. Suç örgütüne 22 bin 864 dolar parasını kaptıran İ.Ç. ifadesinde dolandırılmasını şöyle anlattı: “İnternet üzerinden kaldıraçlı işlemler ile ilgili araştırma yaptım. Index FX(indexfx.com) olarak faaliyet gösteren Index Capital Group olarak kendilerini tanıtan bir şirketin reklamını gördüm. Sitede bulunan demo’dan 1000 dolar şeklinde sembolik bir rakam ile satın alma işlemi yaptım. Aynı gün 0531 67 no.lu hattan beni Index FX’ten aradığını söyleyen Tolga Güven olarak tanıtan şahıs aradı. Yatırım için küçük bir meblağ yatırmamı istedi. Şahsın verdiği İndeks Elektronik Bilişim Online adına olan TR73.72 nolu hesaba 5 bin TL gönderdim. Daha sonra Tolga isimli şahıs benim danışmanlığımı yapacağını söyledi. Yağız Karataş isimli şahıs beni arayarak onun yönlendirmesi ile telefonuma ’Meta Trader 4’ uygulamasını indirdim ve uygulamada bana hesap oluşturdu. Şahıslar beni arayarak bakiyenin az olması nedeniyle işlemi yapamadıklarını söylemeleri üzerine aynı şirket hesabına 10 bin TL gönderdim. Yüklediğim uygulama üzerinden yüzde 50 kar elde ettiğimi gördüm. Yağız isimli şahıs arayarak meblağı artırmak için bana teklifte bulundu. Şahsın bana verdiği PHM Dijital Teknoloji Bilişim Ltd. Şti adına olan TR76 .45 nolu hesaba 15 bin TL gönderdim. Uygulama üzerinden kazanç sağladığımı gördüm. Şahsın yönlendirmesi ile yine aynı hesaba 140 bin TL gönderdim. Yağız isimli şahıs beni tekrar arayarak para yatırmamı yoksa yatırımımın riske gireceğini söyledi. Bunun üzerine aynı hesaba 22 bin TL para gönderdim. Uygulamadaki paramı çekmek istediğimde şahsın beni oyaladığını ve yine aynı bahanelerle para istemesi üzerine aynı hesaba 16 bin TL, daha sonra 14 bin TL daha sonra 30 bin TL daha sonra 10 bin TL daha sonra 40 bin TL daha sonra 10 bin TL gönderdim. En son da arkadaşım F.K.’nin hesabından 60 bin TL daha gönderdim. Bu paraları yatırdıktan sonra paramı alamadım, dolandırıldığımı anladım. Toplamda zararım 22 bin 864 dolar. Şikayetçiyim.”