EĞİTİM - 07 Ekim 2024 Pazartesi 13:56

BEBKA ve Eskişehir Sanayi Odası gençleri meslek sahibi yapmaya devam ediyor

A
A
A
BEBKA ve Eskişehir Sanayi Odası gençleri meslek sahibi yapmaya devam ediyor

İstihdam Odaklı Meslek Eğitim Kursları kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten BEBKA’nın desteklediği, Eskişehir Sanayi Odası iş birliğinde ücretsiz olarak gerçekleştirilecek olan Mekatronik Eğitimi kayıtları başladı.


BEBKA Genel Sekreteri Sabri BAYRAM, Mekatronik Uzmanlık Programı hakkında yaptığı açıklamada, "BEBKA olarak, sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli eleman açığını kapatmak ve istihdama katkı sağlamak amacıyla birçok çalışma gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda, bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz eğitim ve programlarla Eskişehir’de 644 olmak üzere toplamda bin 9 gencin istihdam edilmesine katkı sağladık. ESO iş birliği ile düzenlenecek olan Mekatronik Uzmanlık Programı kapsamında, 20 katılımcımız temel ve mesleki beceriler kazanarak istihdam edilme fırsatı bulacak ve hayatlarında yeni bir sayfa açacak. Ücretsiz olarak sunulan bu eğitim programı 20 gün sürecek ve toplamda 120 saatlik bir eğitim verilecek. Başvurular için son tarih ise 16 Ekim 2024" ifadelerini kullandı.


Eskişehir sanayisinin en önemli ihtiyaçlarının başında nitelikli eleman konusunun geldiğini belirten Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) tarafından desteklenen Eskişehir Sanayi Odası Mesleki Eğitim Merkezi, kısa adıyla ESO-Akademi Eskişehir sanayisinin nitelikli eleman sıkıntısını çözmek için hizmet vermeye devam ediyor. Amacımız Eskişehir sanayisinin talep ettiği niteliklerde ve kalifiyede insan kaynağını yetiştirmek ve endüstriye kazandırmak. Bunun için ciddi bir yatırım gerçekleştirdik. İşsiz gençlerin istihdam edilebilirliklerinin artırılması amacıyla mesleki eğitimlere derhal başladık. Hedefimiz kademeli olarak yıllık en az 2 bin kişiyi eğitmek. Genç istihdamına çok önem veriyoruz ve bu alanda BEBKA ile ortak çalışmalarımız devam edecek” dedi.


BEBKA desteği ve ESO ile FESTO TR iş birliğiyle Eskişehir sanayisinin mekanik ve elektronik sistemlerde bakım ve onarım alanındaki uzman personel ihtiyacını karşılamaya yönelik düzenlenecek eğitim sonunda başarılı katılımcılara FESTO TR onaylı sertifika verileceğini ifade eden Sabri BAYRAM, "Bölgedeki genç istihdamını artırmaya yönelik eğitim programlarımızı sürdürüyoruz. BEBKA olarak, 2022-2023 yıllarında Kalkınma Ajansları teması olan ’Genç İstihdamı’ kapsamında çeşitli eğitim programları gerçekleştirdik. 2024 yılında da bu eğitimlere devam edeceğiz. Ayrıca, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın 2024-2025 yılları teması olarak belirlediği ’Kadın İstihdamı/Kadın Girişimciliği’ alanında da sanayi ve diğer sektörlerde ihtiyaç duyulan niteliklere göre eğitim ve istihdam programları düzenleyerek katkı sağlıyoruz. BEBKA olarak ticaret ve sanayi odaları, mesleki eğitim merkezleri, organize sanayi bölgeleri gibi kurumlar ve buradaki firma temsilcileriyle iş gücü ihtiyaçlarını belirlemek amacıyla çalışmalar yürüttük. Bu kuruluşlarla yapılan görüşmeler neticesinde ihtiyaçlara uygun beceri kazandırma ve mesleki eğitim programları tasarlayıp uygulamaya koyduk. Yoğun ilgi nedeniyle ikinci defa açılan Mekatronik Uzmanlık Programı ile bölgeye nitelikli iş gücü kazandırırken, gençler ve kadınlar için istihdam imkanları oluşturmayı hedefliyoruz" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri AK Partili Durdu Mehmet Yalçın: "İsrail durdurulmalıdır! Netanyahu hesap vermelidir" AK Parti Kayseri İnsan Hakları Başkanlığı’nca İsrail’in, başta Gazze olmak üzere gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerinin katliamlarının unutulmamasını sağlamak ve katledilen masumları anmak amacıyla basın toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan AK Parti Kayseri İl Başkan Yardımcısı Durdu Mehmet Yalçın; "Bugün, İsrail’in Filistin’e yönelik başlattığı insanlık dışı saldırının birinci yılında bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bu vesileyle, Filistin halkının maruz kaldığı zulmü bir kez daha güçlü bir şekilde kabul etmediğimizi ve Filistin davasını savunmaya devam edeceğimizi tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz. İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı saldırılar ile Filistinli savunmasız sivilleri hedef almış, uluslararası hukuku hiçe sayarak büyük bir insanlık suçuna imza atmıştır. İşlediği soykırım suçunun üzerini örtmek için de 7 Ekim’i bahane etmektedir. Bu noktada çok önemli bir gerçeğin altını çizmek istiyoruz: 7 Ekim’i, meselenin sanki sıfır noktasıymış gibi ele alan bir yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyoruz. 7 Ekim esasında İsrail katliam ve soykırım makinasının hız ve şiddetinin daha da artmasıdır. Bir yılın içinde 17 binden fazla çocuk, 11 binden fazla kadın olmak üzere 42 binden fazla masum Filistinli sivil İsrail’in acımasız ve insanlık dışı saldırılarında şehit düştü. Hiçbir şey 7 Ekim’de başlamadı. Süre giden soykırıma 7 Ekim sebep olmadı. 77 yıllık bir işgal, zulüm ve katliam tarihinden bahsediyoruz. Topraklarından edilmiş; hakları ve malları gasp edilmiş; öldürülmüş; katliama uğramış milyonlardan bahsediyoruz. Böyle bir gasp ve hırsızlığın üstüne kurularak, uluslararası hamilerinden yüz bulup günümüze kadar gelen bu suç şebekesinden zaten ne hak ne hukuk ne de adalet beklenebilir. Diğer taraftan, uluslararası hiçbir kurum bu insanlık dışı durumun durdurulması için yeterli çaba sarf etmemiş, insan haklarını ağzından düşürmeyen bazı Batılı devletler maalesef ki İsrail’i kınama cesareti bile gösterememiştir. Bugün hala uluslararası toplum gereken adımları atmaktan, uluslararası hukuku işletmekten son derece uzaktır. İsrail, bölgenin ortasına Batılı güçlerce bırakılmış bir bomba misali on yıllardır bölgede istikrarsızlık ve kaos kaynağı olmayı sürdürmektedir. İsrail, kurulduğu günden bu yana, Batı’nın çifte standardını, iki yüzlülüğünü ve ikircikli tavrını gösteren bir örnek olmuştu. 7 Ekim’den bu yana da acizlik, zayıflık ve sefaletini de göstermiş oldu. Bugün bu katliama ses çıkarmayan hiçbir devletin kendini ciddi bir devlet olarak görme hakkı yoktur. Yine bugün bu soykırıma itiraz edemeyen hiçbir ülkenin insanlığa söyleyecek tek bir sözü kalmamıştır. İsrail 1930’ların Nazi Almanyası’ndan farksızdır. Tıpkı Nazi Almanyası gibi soykırımcı, saplantılı ve ırkçı bir ideolojiye sahiptir. Yine tıpkı Nazi Almanyası gibi saldırgan, şımarık, küstah davranışlar sergilemektedir. İsrail bugün Ortadoğu’da etrafına bulaşan ve tüm bölgenin düzen ve istikrarını tehdit eden bir yapıdır. Nazi Almanyası’nın durdurulmamasının dünyanın başına açtığı dertleri tarihten biliyoruz. Bugün de İsrail durdurulmadığı takdirde tüm bölgeyi ateşe atana kadar devam edecektir" dedi. "İsrail durdurulmalıdır! Netanyahu hesap vermelidir" diyen Yalçın sözlerini; "Diğer taraftan devam eden bu vahşet karşısında ortak bir adım atamayan İslam dünyasının içinde bulunduğu durumdan da dersler çıkarmalıyız. Bu anlamda güçlü bir Türkiye’nin daha adil bir dünya ve daha etkin bir İslam dünyası için ne kadar elzem olduğunu bir kez daha görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistin’in haklı davasını her zaman ve her platformda savunduk; savunmaya da devam edeceğiz. Türkiye, yalnızca diplomatik yollarla değil, aynı zamanda insani yardımlar ve kalkınma projeleriyle de Filistin halkının yanında olmuştur. Filistin’e yapılan insani yardımların büyük çoğunluğu bugün ülkemiz tarafından yapılmaktadır. Konuyu insani boyutlarının yanı sıra stratejik boyutlarıyla da en ince ayrıntılarına kadar ele alıyoruz. İsrail saldırganlığının ülkemize de yönelebileceği riskini tüm bölge ülkeleri gibi biz de görüyoruz. Vadedilmiş topraklar safsatasının içine ülkemiz topraklarını da katan bu suç şebekesinin planlarının farkındayız. Stratejik tüm hazırlıklarını yapan bir ülkenin özgüvenini taşıyoruz. Fakat aynı zamanda toplumsal istikrarın da hayati olduğunu bildiğimizden iç cepheyi güçlü tutmak için vatandaşlarımızı ülkemizin karşılaşabileceği uluslararası tehditler konusunda siyasi ve ideolojik tutumlarından bağımsız olarak tek bir cephede birleşmeye davet ediyoruz. Bu nedenle Cumhurbaşkanımızın yıllardır tekrar ettiği “bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız” şiarını bir ahitleşme olarak görüyoruz. Bu anlamda güçlü bir Türkiye’nin ve siyasi iradenin öneminin hem bölgemiz hem de insanlık için ne denli hayati olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Filistin davasına sahip çıkan Cumhurbaşkanımızın küresel çeteler ve onların yerli işbirlikçileri tarafından yıllardır neden hedef alındığını bugünlerde yeniden idrak ediyoruz. Filistin, sadece bir coğrafi bölge ya da bir halkın mücadelesi değildir; Filistin, tüm insanlığın vicdan davasıdır. Filistin’in bağımsızlık mücadelesi, aynı zamanda evrensel insan hakları mücadelesidir. İsrail’in işgal politikalarına, Filistin halkına uyguladığı zulme ve insan hakları ihlallerine karşı mücadelemiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde devam edecektir." şeklinde tamamladı.
Kars Kars Veteriner Hekimleri Odası 18. Seçimini yaptı 13 Aralık 1988 yılında kurulan Kars Veteriner Hekimleri Odası 18. Olağan Genel Kurulunu yaptı. 36 yıldır kamu niteliğinde meslek odası olarak bölgede üye veteriner hekimlerin mesleki birlik ve beraberliğini tesis etmek, mesleki dayanışma kültürünü arttırmak ve veteriner hekimlik mesleğinin ülke ve bölge menfaatine proje ve stratejiler üretmesi için çalışmalar yapan Kars Veteriner Hekimleri Odası Başkan Ercan Ödül yönetimi tarafından 2021 yılında hizmete açılan kendi hizmet ofisinde tarihinde ilk kez genel kurul ve seçimini başarıyla gerçekleştirdi. Yapılan seçime tek liste olarak giren Başkan Ercan Ödül ve Yönetim Kurulu listesi bu dönem ile birlikte 4. defa genel kurulun tam desteğini alarak 36 yıllık oda tarihinde en uzun süre görev yapan yönetim kurulu unvanına sahip oldu. Tek liste olarak girilen seçimde 70 üye katılarak Başkan Ödül ve Yönetim Kuruluna desteğini açıkça gösterdi. Seçim sonrasında konuşan Başkan Ercan Ödül, “Odamızın 18. Olağan Seçimli Genel Kurulunu gerçekleştirmenin onur ve gururunu yaşıyoruz. İlk defa kendi hizmet ofisimize gerçekleştirdiğimiz ve tek liste olarak girdiğimiz seçimde 70 üyemizin seçime katılarak mesleğine ve meslek odasına sahip çıkması bizleri mutlu etmiştir. Erzurum’dan Genel Kurulumuza teşrif eden Erzurum Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Sayın Ahmet Çağrı Birdal, Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Prof. Dr. Serkan Yıldırım ve Sayın Lütfullah Celep’e, bu zamana kadar yönetim kurulunda başarılı hizmetleri birlikte yürüttüğümüz tüm yönetim kurulu üyesi meslektaşlarıma, bu seçimle birlikte Odamızın en uzun süre görev yapan yönetim kurulu olma unvanını bizlere bahşeden Odamız üyelerine tüm samimiyetimle teşekkür eder, en derin mesleki saygılarımı sunarım” dedi.
Bolu Güner “Netanyahu hesap vermelidir” İsrail’in Filistin’e yönelik başlattığı saldırıların 1’inci yıl dönümü kapsamında konuşan AK Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner, “İsrail durdurulmalıdır. Netanyahu hesap vermelidir. Vatandaşlarımızı, siyasi ve ideolojik tutumlarından bağımsız olarak tek bir cephede birleşmeye davet ediyoruz” dedi. İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihi ve sonrasında başta Gazze olmak üzere gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerinin ve katliamlarının unutulmamasını sağlamak ile katledilen masumları anmak amacıyla 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirildi. İsrail’in Filistin’e düzenlendiği soykırımın 1. yılında Konya’da düzenlenen basın açıklamasında konuşan AK Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner, İsrail’in kurulduğu günden beri bölgede zulüm yaptığını söyledi. “Netanyahu hesap vermelidir” Başkan Suat Güner, “İsrail, kurulduğu günden bu yana, Batı’nın çifte standardını, ikiyüzlülüğünü ve ikircikli tavrını gösteren bir örnek olmuştu. 7 Ekim’den bu yana da acizlik, zayıflık ve sefaletini de göstermiş oldu. Bugün bu katliama ses çıkarmayan hiçbir devletin kendini ciddi bir devlet olarak görme hakkı yoktur. Yine bugün bu soykırıma itiraz edemeyen hiçbir ülkenin insanlığa söyleyecek tek bir sözü kalmamıştır. İsrail 1930’ların Nazi Almanyası’ndan farksızdır. Tıpkı Nazi Almanya’sı gibi soykırımcı, saplantılı ve ırkçı bir ideolojiye sahiptir. Yine tıpkı Nazi Almanya’sı gibi saldırgan, şımarık, küstah davranışlar sergilemektedir. İsrail bugün Ortadoğu’da etrafına bulaşan ve tüm bölgenin düzen ve istikrarın tehdit eden bir yapıdır. Nazi Almanyası’nın durdurulamamasının dünyanın başına açtığı dertleri tarihten biliyoruz. Bugün de İsrail durdurulmadığı takdirde tüm bölgeyi ateşe atana kadar devam edecektir. Bu nedenle tüm gücümüzle haykırıyoruz: İsrail durdurulmalıdır! Netanyahu hesap vermelidir! Diğer taraftan devam eden bu vahşet karşısında ortak bir adım atamayan İslam dünyasının içinde bulunduğu durumdan da dersler çıkarmalıyız. Bu anlamda güçlü bir Türkiye’nin daha adil bir dünya ve daha etkin bir İslam dünyası için ne kadar elzem olduğunu bir kez daha görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistin’in haklı davasını her zaman ve her platformda savunduk; savunmaya da devam edeceğiz. Türkiye, yalnızca diplomatik yollarla değil, aynı zamanda insani yardımlar ve kalkınma projeleriyle de Filistin halkının yanında olmuştur” ifadelerini kullandı. “Tek bir cephede birleşmeye davet ediyoruz” Birlik çağrısı yapan Başkan Güner, “Filistin’e yapılan insani yardımların büyük çoğunluğu bugün ülkemiz tarafından yapılmaktadır. Konuyu insani boyutlarının yanı sıra stratejik boyutlarıyla da en ince ayrıntılarına kadar ele alıyoruz. İsrail saldırganlığının ülkemize de yönelebileceği riskini tüm bölge ülkeleri gibi biz de görüyoruz. Vadedilmiş topraklar safsatasının içine ülkemiz topraklarını da katan bu suç şebekesinin planlarının farkındayız. Stratejik tüm hamlelerini yapan bir ülkenin özgüvenini taşıyoruz. Fakat aynı zamanda toplumsal istikrarın da hayati olduğunu bildiğimizden iç cepheyi güçlü tutmak için vatandaşlarımın ülkemizin karşılaşabileceği uluslararası tehditler konusunda siyasi ve ideolojik tutumlarından bağımsız olarak tek bir cephede birleşmeye davet ediyoruz” diye konuştu.