GÜNDEM - 10 Kasım 2024 Pazar 13:53

(Düzeltme) 1050 konutlardaki kentsel dönüşümde sona doğru

A
A
A
(Düzeltme) 1050 konutlardaki kentsel dönüşümde sona doğru

Bursa’da 420 dönümlük en büyük kentsel dönüşüm projesinde sona doğru gelindiğini belirten İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir, kaba inşaatlar yüzde 70’lik bir seviyeye geldiğini, önümüzdeki yılın sonuna kadar insanların oturabileceği konuma geleceğini söyledi. Bursa’daki riskli yapı stokunun 6 bin civarında olduğuna dikkat çeken Başkan Demir, "Bursa için depremin ayak sesleri duyuluyor. Bu riskli yapı stokunu bir an önce bertaraf edip sağlıklı konutlara geçmemiz gerekiyor. Yerel yöneticiler, toplumun ihtiyacını karşılayacak düzeyde tarıma elverişli olmayan alanlarda imar açmaları gerekiyor" diye konuştu.


İhlas Haber Ajansı Bursa Bölge Müdürlüğünü ziyaret eden İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir ve yönetim kurulu üyeleri, Bursa ile ilgili yapılması gereken çalışmalar hakkın bilgi verdi. Bursa’da 2 bin 400 konutun bulunduğu 420 dönümlük en büyük kentsel dönüşüm projesinde eski binaların yerine yapılması planlanan depreme dayanıklı binalarda sona gelindi. Toplamda yaklaşık 5 bin yeni konutun inşa edileceği 1050 konutlarda Bakyapı’nın yanı sıra diğer 4 firma da dönüşümün geri kalanını üstlendi. ğini ifade eden İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir, "Bahsedilen bölge Bursa’nın en riskli bölgesiydi. 15 yıla yakındır dönüşümü konuşulan bir bölgeydi. Bu bölge 6 şubat depreminden hemen sonra sosyal sorumluluk projesi gözü ile bilgilendirme toplantıları yaptık. Mülk sahipleriyle en kısası 3 saat süren 48 toplantı yaptık. Bursa’nın sayılı müteahhit ile bizim firmamızda dahil olmak üzere kentsel dönüşüm projesine başladık. Ruhsat sürecinden sonra taahhüt ettiğimiz 18 aylık bir süre içerisinde projeyi gerçekleştirerek yaşamı başlatacağız. Kaba inşaat yüzde 70’lik bir seviyeye geldi. Önümüzdeki yılın sonuna kadar yaşam başlatacağımız bir noktaya geleceğiz” dedi.


“1050 konutlar, 1 yıl sonra güzel bir yaşam alanı olacak”


Buradaki kentsel dönüşüm alanında takriben 2 bin 400 konutun yerine ticari alanlar haricinde 5 bine yakın konut inşa edileceğini belirten Başkan Demir, “Takriben 1 yıl sonra bölge yaşanabilir bir hale gelecek. Oradaki kamu alanlarının fazla olmasından dolayı ferah, geniş ve fazla yapılaşmanın olmadığı güzel bir yaşam alanını açacağız” diye konuştu.


“Bursa için depremin ayak sesleri duyuluyor”


Bursa’da mühendislik hizmeti almamış ve 2000 yılından önce yapılmış bizim riskli yapı stoku 6 bin civarında olduğunu ifade eden Başkan Demir, “Yıldırım ve Nilüfer bölgesinde kısmen bir kentsel dönüşüm oluyor. Ama bizim hızımız ile istediğimiz noktaya gelmemiz biraz sıkıntılı gibi gözüküyor. Çünkü yer bilimciler ile görüştüğüm zaman depremin ayak seslerinin duyulduğunu, Bursa’da genellikle 120 yılda bir büyük depremin yaşandığını istatistik bir veridir. Bursa’da son deprem 1855 yılında olmuş dolayısıyla bir depremin olma ihtimali oldukça yüksek ve mevcut fay hatlarının karakteristik yapısını göz önünde bulundurduğunuz takdirde 7’nin üzerinde bir deprem bekleniyor. Bu riskli yapı stokunu bir an önce bertaraf edip sağlıklı konutlara geçmemiz gerekiyor. Bunun içinde toplumun her kesimin elinden gelen bütün gayreti göstermemiz gerekiyor. Çünkü sağlıklı bir yapı olmadığı takdirde kendimizde güvende değiliz. Depremin nerede, ne zaman olacağı belli değil bizim o yüzden riskli yapı sorunun bir an önce sağlıklı yapıya çevirmemiz gerekiyor” şeklinde uyarıda bulundu.


“Yeni imar alanları açılmalı”


Yerel yöneticilere, toplumun ihtiyacını karşılayacak düzeyde tarıma elverişli olmayan alanlarda imar açmaları gerektiğini ifade eden Demir, “Sektör olarak bizim en büyük problemlerimizden biri arsadır. Sadece bizim değil, konut zaruri bir ihtiyaç bu ihtiyacın yarısının arsadan oluşması kabul edilecek bir durum değildir. Dünyanın istisnalar haricinde hiçbir yerde böyle bir durum yoktur. Bir dairenin bedelinin yarısının arsa olması kabul edilecek bir oran değildir. Dolayısıyla bizim arsa politikasını sil baştan bir şekilde yapılması gerekiyor. Mevcut olan arsa politikası bazen arsa stokçuluğuna ve arsayı bir rant aracı olarak kullanmaya teşvik eden yasalarımız var. Bunlarda düzenlemelere gitmemiz gerekiyor. Yeterli miktarda imarlı alanlar açmamız lazım ki, yeni projeler gerçekleşsin ve riskli yapılar bertaraf edildiği süre içerisinde de ise aynı zamanda bir nüfus artışından dolayı yeni yapı ilave etmemiz gerekmektedir” dedi.



(Düzeltme) 1050 konutlardaki kentsel dönüşümde sona doğru

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Trakya’da ’Yalın Hastane Eğitimi’ Trakya Kalkınma Ajansı koordinasyonunda Trakya Sağlık Turizmini Geliştirme Derneği tarafından 14-15 Kasım tarihlerinde "Yalın Hastane Eğitimi" düzenlendi. İrmet Çerkezköy Hastanesi ev sahipliğinde düzenlenen eğitime dernek üyesi 10 sağlık tesisi ile Trakya Kalkınma Ajansı personeli katıldı. Eğitim programı, Medicabil Sağlık Grubu Nilüfer Hastanesi Başhekimi, Yalın Sağlık Enstitüsü ve Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Aysun Yılmazlar ile Medicabil Yalın Sağlık Enstitüsü Eğitmeni Halime Ağaoğlu’nun liderliğinde gerçekleştirildi. Programda sağlık alanında yalın yönetim uygulamaları ile kaynakların daha etkin ve verimli kullanımını sağlayarak sürekli iyileştirme ve standartlara ulaşma hedefi ele alındı. İsraf analizi, neden analizi, kök nedenlerin ortadan kaldırılması, değer akış haritalama ve sürekliliğin sağlanması gibi konulara odaklanılarak, yalın hastane uygulamalarının sürdürülebilirliği ve hasta tedavi ile bakım kalitesinin artırılması amaçlandı. Trakya Sağlık Turizmini Geliştirme Derneği, Trakya Kalkınma Ajansı koordinasyonunda Trakya Bölgesi’nde sağlık turizmi konusunda devlet desteklerinden yararlanmak isteyen hastaneler, bu alanda faaliyet gösteren turizm firmaları ve aracı kuruluşların katılımıyla 2020 yılında kuruldu. Dernek, Trakya Bölgesi’nde sağlık turizminin geliştirilmesi amacıyla sağlık tesisi, turizm acentesi, tur operatörleri ve otel gibi kurum ve kuruluşların iş birliği ile hareket etmesini ve rakip destinasyonlara karşı rekabette avantajlı hale gelmesini, sağlık turizmi alanında bölgenin sahip olduğu imkânları ve potansiyeli araştırma ve geliştirmeyi, hedef pazarlara yönelik yurtdışı ve yurtiçi tanıtım faaliyetleri gerçekleştirmeyi ve bölgede sunulan sağlık hizmetinin kalitesini artırmayı hedefliyor.
Samsun Metin: “1980’lerde manda sayısı yaklaşık 1 milyondu" Samsun Manda Birliği Başkanı İsmail Metin, 22 bin manda sayısı ile Türkiye’de birinci sırada olduklarını belirterek, “Bu rakamlar geçen yıllara göre kıyaslandığında çok düşük. 1980’lerde bu sayı yaklaşık 1 milyondu. O döneme göre ciddi bir düşüş yaşandı. Manda yetiştiriciliğini geleceğe taşımak için çalışıyoruz” dedi. Türkiye’de en fazla manda yetiştiriciliğinin yapıldığı Samsun’da en çok manda Bafra ilçesinde bulunuyor. Samsun, 22 bin manda sayısı ile Türkiye’de en fazla yetiştiriciliğin yapıldığı il konumunda bulunurken, sadece Bafra ilçesinde yaklaşık 1O bin adet manda mevcut. “Üretim geçen yıllara göre ciddi şekilde azaldı, çalışacak hayvan bakıcısı dahi bulamıyoruz” Samsun Manda Birliği Başkanı İsmail Metin, yaptığı açıklamada, 1980’li yıllarda il genelinde manda sayısının 1 milyona ulaştığını, o günden bu yana ciddi bir düşüş yaşandığını söyledi. Türkiye’de manda yetiştiriciliğinin yeniden canlanmasında, 2008 yılında Samsun’da kurulan Türkiye’nin ilk manda birliğinin ve devlet desteklerinin etkili olduğunu kaydeden Metin, “2009 yılından itibaren Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verdiği desteklerle manda sayısında artış yaşandı. Ayrıca Anadolu Islah Projesi gibi çalışmalar da popülasyonun artmasına büyük katkı sağladı. Gençlerimiz, manda yetiştiriciliği gibi zorlu bir işe sıcak bakmıyor. Tarım ve hayvancılık ağır bir iş; sabah-akşam mesaiyle sınırlı değil. Sabahın erken saatlerinden gece yarısına kadar çalışmayı gerektiriyor. Üstelik sosyal hayat da kısıtlanıyor. Bu durum gençlerimizi sektörden uzaklaştırıyor. Kendi çiftliğimde bile çalışacak hayvan bakıcısı bulamıyoruz” diye konuştu. "Genç çiftçilere yönelim teşvikler arttırılmalı" Bu konuda genç çiftçilere verilen teşviklerin arttırılması gerektiğine dikkat çeken Metin, manda ürünlerinin ekonomiye ciddi bir katkısının olduğuna değinerek, “Ürünlerin markalaşması, sektörü kalkındırmak için büyük bir adım. Ancak üretim maliyetleri, yem fiyatları gibi sorunlar nedeniyle bu alanda da sıkıntılar yaşanıyor” ifadelerine yer verdi. Başkan İsmail Metin, sektörün devamlılığı için ellerinden geleni yaptıklarını, bu sektörün gelecek nesillere taşınması gereken bir değer olduğunu da sözlerine ekledi.
Mersin Mersin’de son bir haftada aranan bin 121 kişi yakalandı Mersin’de son bir haftada gerçekleştirilen çalışmalarda, haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan bin 121 kişinin yakalandığı bildirildi. Aynı tarihler arasında gerçekleştirilen uyuşturucu ile mücadele çalışmalarında ise yakalanan 168 şahıs hakkında işlem yapılırken, 18 şüpheli de tutuklandı. Mersin’de Değerlendirme ve Koordinasyon Toplantısı, Vali Ali Hamza Pehlivan başkanlığında yapıldı. Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda, kentte devam eden kamu yatırımları, vatandaşlara sunulan kamu hizmetleri, bunlara ilişkin iş ve işlemler, değişik başlıklarda sürdürülmekte olan ve planlanan projeler ele alındı, değerlendirmelerde bulunuldu. Koordinasyon toplantısının ardından güvenlik ve asayiş değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. İl genelinde güvenlik ve asayiş konularında yerine getirilen çalışmalar, suç ve suçlulara karşı gerçekleştirilen operasyonlar ve ilgili diğer hususlar ele alındı. "Çeşitli suçlardan 570 şüpheli gözaltına alındı" Vali Pehlivan, toplantıyla ilgili yaptığı açıklamada, 11-17 Kasım arasında emniyet ve jandarma ekiplerince yürütülen operasyonel çalışmalarda, haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan bin 121 kişinin yakalandığını belirtti. Pehlivan, aynı tarihler arasında dolandırıcılık, cinayet, hırsızlık, yağma gibi çeşitli suçlardan 570 şüphelinin de gözaltına alınarak adli makamlara teslim edildiğin kaydetti. Yine aynı tarihler arasında yapılan trafik denetimlerinde ise 64 bin 529 aracın kontrol edildiğini ifade eden Pehlivan, 522 aracın trafikten men edildiğini, 14 bin 448 araç ve sürücüsüne de işlem yapıldığını vurguladı. Uyuşturucu ile mücadele çalışmaları Aynı tarihler arasında gerçekleştirilen uyuşturucu ile mücadele çalışmalarına da değinen Pehlivan, "Gerçekleşen 143 narkotik olayı sonrası yakalanan 168 şahıs hakkında işlem yapılırken, 18 şüpheli de tutuklandı" dedi. En İyi Narkotik Polisi Anne Projesi kapsamında 635 anneye, narko-yetişkin faaliyetleri kapsamında da 214 kişiye Narvas ve Uyuma projelerinin tanıtıldığını ifade eden Pehlivan, Mersin’in huzuru ve güvenliğini daim kılmak için emniyet, jandarma ve sahil güvenlik birimlerinin çalışmaya devam ettiğini kaydetti.