Eğitim-Bir-Sen Bursa Şubesi Başkanı Numan Şeker, hükümete seslenerek, "Kanunu uzlaştığımız gibi çıkarın. Aksi takdirde meydanlar bize dar gelir" dedi.
Eğitim-Bir-Sen Bursa Şubesi`nin BUSKİ Sosyal Tesisleri`nde düzenlendiği yemekli toplantıya çok sayıda okul müdürü katıldı. Eğiti-Bir-Sen`in çalışmaları hakkında bilgiler aktaran Şube Başkanı Numan Şeker, gündemdeki konuları değerlendirdi. Mecburi eğitimin gerektiğine inandıklarını, ancak kesintisiz eğitim zulmünün son bulması için gayret gösterdiklerini ifade eden Başkan Şeker, "Vesayeti kalıcı hale getirmek, imam hatipleri ve meslek liselerini bitirmek için kurulan tuzakları kaldırmak için gerekli her türlü teşebbüsü yapıyoruz. Vesayetin belinin kırıldığı bu süreçte, kesintisiz eğitim artık bitirilmeli, ikinci ve üçüncü dört yıl için isteğe bağlı olarak açık öğretim alternatifi olan 4+4+4 şeklindeki kesintili modele geçilmelidir. Bu yönde atılan adımları takip ediyor ve destekliyoruz. İnsanların tercihlerine ipotek koyan karma eğitim mecburiyeti de 28 Şubat ara rejiminin ürünüdür. Bu mecburiyet artık kaldırılmalı, demokratik eğitim hakkı verilmelidir" ifadelerini kullandı.
Kamu çalışanlarına toplu sözleşme hakkı verilmemesi halinde bir daha toplu görüşme masasına oturmayacaklarını tekrar eden Şeker, ``Bu yönde birçok çalıştay yaptık. Referanduma destek olduk. Referandum sonrası, memur maaşlarını belirleme yetkisini toplu sözleşme masasına devretmek istemeyen engelleyici bürokrasi ve bakanlarla karşılaştık. Uzun süren bir uyum yasası çalışması yürüttük. Alt komisyonda birçok beklentimiz karşılandı. Ancak halen olmazsa olmaz isteklerimiz var. Plan ve Bütçe Komisyonu`nda bu beklentilerimizin de karşılanmasını istiyoruz. Yasayı uzlaştığımız gibi çıkarın, masaya da bol parayla gelin çünkü 2.5 milyon kamu görevlisi ve yaklaşık 2 milyon kamu emeklisi hem kanunu, hem de masayı bekliyor. Aksi takdirde meydanlar bize dar gelir`` dedi.
Siyasi ve ideolojik yaklaşımla sendikacılık yapmadıklarını söyleyen Numan Şeker, üyelerinin ve memurların faydasına olacak çalışmaları yapmak için çabaladıklarını dile getirdi. Türkiye çapında ciddi bir sivil toplum örgütü olduklarının altını çizen Şeker, ``Biz hiç kimseye baskı yaparak sendikamıza üye olmaya zorlamıyoruz. Zaten bu durum bizim değerlerimizle de örtüşmüyor, bu bizim sivil toplum örgütü anlayışımıza tamamen ters düşen bir durum. Hesabını veremeyeceğimiz hiçbir durum içerisine girmiyoruz. Sendikacılığı baskı unsuru olarak anlayıp kamu çalışanlarına baskı yapanları biz çok iyi tanıyoruz. Biz sendikal gücü kullanarak özlük haklarını hiçe sayıp hiçbir kamu çalışanına baskı yapmayız ve bunu yapmaya çalışanlara da asla müsaade etmeyiz`` diye konuştu.