KÜLTÜR SANAT - 28 Nisan 2021 Çarşamba 10:51

Cengiz: Şiirlerimin kaynağında insan ve doğa var

A
A
A
Cengiz: Şiirlerimin kaynağında insan ve doğa var

Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Şairin Şiir Evreni” etkinliğine konuk olan yazar ve şair Gülsüm Cengiz, edebiyat yaşamını katılımcılarla paylaştı.

Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Şairin Şiir Evreni” etkinliğine konuk olan yazar ve şair Gülsüm Cengiz, edebiyat yaşamını katılımcılarla paylaştı. Şiirlerinin kaynağında insan ve doğa olduğunu belirten Gülsüm Cengiz, genç şairlere de tavsiyelerde bulundu.


Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün düzenlediği ve edebiyat tutkunlarının ilgiyle takip ettiği “Şairin Şiir Evreni”ne, yazar ve şair Gülsüm Cengiz konuk oldu. Nilüfer Sanat youtube kanalında canlı olarak gerçekleştirilen ve Tahir Şilkan’ın sorularıyla eşlik ettiği söyleşide Gülsüm Cengiz, edebiyat ve şiir yaşamını katılımcılarla paylaştı.


Sözlerine, “Edebiyat yaşam içindir ve edebiyat yaşamın iz düşümüdür” diyerek başlayan Gülsüm Cengiz, edebiyatının merkezinde yaşam, insan ve doğa olduğunu vurguladı. Cengiz, “Edebiyata okur olarak başladım. İlk şiirlerim toplumsal ve insan duyarlılığımın daha fazla olduğu döneme rastlar. O nedenle ben yaşamdan kaynaklanan ve yaşamdan beslenen bir edebiyat diyorum. Yaşamdan beslenen yapıtlar insanların hayatına dokunuyor. Yaşamda karşılığını görüyor” diye konuştu.


Çocukluğunun Kuzguncuk’ta geçtiğini ve o dönemde farklı kültürden insanların saygı ve sevgi içinde bir arada yaşadığını belirten Gülsüm Cengiz, “Bu, benim insan kimliğimi oluşturdu. Yaşamın hiçbir döneminde ayrımcı olmadım. Şiirlerimde de bu kendini gösterir. Kuzguncuk benim için çok önemli. ‘Boğazdaki mutlu çocuk Kuzguncuk’ kitabıma da ismini buradan verdim” ifadelerini kullandı.


Çocuk ve gençlik edebiyatı serüvenine de değinen Gülsüm Cengiz, “Çocukların okuduğu kitaplarda dil ve içerik açısından sıkıntılar içerdiğini gördüm” diyerek eserler üretmeye başladığını söyledi.


Şiire ilk başladığı dönemde Nâzım Hikmet’in eserleriyle karşılaştığını ve bundan etkilendiğini belirten Cengiz, usta şairin “Memleketimden insan manzaraları” eseri için “O, benim öğretmenim, okulum oldu” ifadelerini kullandı. Gülsüm Cengiz, şöyle devam etti: “Belli bir süre herkes etkilenir. Nâzım Hikmet gibi şiirler yazdım ama sonra ‘Bu benim şiirim değil’ diye onları bir kenara koydum. Ardından kendi sesimi, kendi söyleyişimi buldum. Sennur Sezer’in, Kemal Özer’in ve edebiyat öğretmenlerimin birikimlerinden faydalandım. Asım Bezirci’nin Varlık Dergisi’nde yayınlanan ‘Güle de Sümbüle de’ yazısı, şair kimliğimi oluşturan şeylerden biridir. Her zaman paylaşımcı olmaya çalıştım.”


Okumanın ve araştırmanın önemine değinen Gülsüm Cengiz, “Okumadan, araştırmadan


olmaz. Acele etmemek gerekir. İlk şiir kitabım çıktığında 35 yaşındaydım. Birikim, dünya görüşü, düşünce yapısı, olaylara hangi pencereden bakıldığı çok önemli. Sadece bireysel sorunlarla değil, dünya, çevre, insan, doğa sorunlarına ve toplumsal sorunlara da ilgi gösterilmeli ve duyarlı olunmalı. Ortaya çıkan, yazdığınız ilk satır asla şiir olmaz. Bir şiirimi, sonundaki dizeyi yakalayamadığım için 2,5 yılda bitirdiğimi biliyorum” diyerek genç şairlere de tavsiyelerde bulundu.


Cengiz, “Kayaköy’de” adlı şiirini de katılımcılar için okudu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da yılın son kuzuları üreticilerin yüzünü güldürdü Erzincan’da küçükbaş hayvancılıkla uğraşan üreticiler, yeni yıla sayılı günler kala yılın son kuzularının doğumuyla büyük bir mutluluk yaşıyor. Üreticiler yoğun bir yaz maratonunun ardından Erzincan merkezdeki köylerine gelerek geçimlerini sağlamaya devam ediyorlar. Bu günlerde başlayan kuzu doğumları ise üreticilerin yüzünü güldürdü. 2024 yılının son günlerinde ilk mahsullerini almanın mutluluğunu yaşayan üreticiler, kış aylarının en yoğun mesaisine girdiler. Başpınar Mahallesi’nde hayvancılık yapan üreticilerden İbrahim Erel, yeni doğan kuzularını kucağına almanın mutluluğunu kaydetti. Erel, “Yılımızın ilk emeğini, ilk bereketini şu an kucaklamış bulunmaktayız. Bu maraton süreci içerisinde üreticimiz, yaşadığı birçok zorlukla, yayla şartlarındaki yaşadığı zorluklarla tekrar kendi yerleşkelerine geri dönüp bu bereketi, bu mahsulün sevincini yaşıyoruz. Bu sevincimi belirtirken tabi ki şikayetçi olduğumuz konular var. Üreticimize daha çok sahip çıkılsın. Çünkü bir ülkenin en büyük silahı üretmektir ve emektir. Üretici olarak bizim tek kazancımız bu kuzuda elde edeceğimiz gelirdir. Bunun dışında peynirimiz var. Peynirde elde ettiğimiz gelirin büyük bir kısmını hatta tamamını, arpa samana gidiyor çok pahalı olduğu için ve üreticimize çok şey kalmıyor” diye konuştu. Gençlerin hayvancılıktan uzaklaşmasına da değinen İbrahim Erel, mesleğin geleceği için gençlere çağrıda bulundu. Erel, “Bir diğer sıkıntımız da gençlerimizin giderek bu meslekten uzaklaşmaları. Yine söylüyorum bir ülkeyi ayakta tutan emektir, üretmektir, buna sahip çıkalım. Gençlerimizin de tekrardan kendi mesleklerine davet ediyorum. Her şey okuyup bir yerlere gitmek değil, istedikleri kadar gitsinler, üretilmedikten sonra onların paraları da kazançları da inanın ki hiçbir şeye yaramayacak. Gençlerimiz de bu mesleğe davet ediyorum. Yeni mahsulümüzü aldığımız için kuzularımız doğduğu için çok mutluyuz. Bu doğum süreci bu aydan başlayıp nisan ayına kadar devam edecek. Nisana kadar bunun mutluluğunu yaşayacağız” dedi.
Aksaray Otomobilin çarpıp kaçtığı bisiklet sürücüsü öldü Aksaray’da otomobilin bisiklete çarpıp kaçması sonucu meydana gelen trafik kazasında bisikletle birlikte 100 metre sürüklenen sürücü olay yerinde hayatını kaybetti. Kaza gece saat 03.00 sıralarında Cumhuriyet Bulvarı Küçükbölcek Mahallesi kavşağında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Cumhuriyet Bulvarı üzerinden Atatürk Bulvarı istikametine bisikleti ile seyreden yabancı uyruklu şahsa aynı istikamete seyreden otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle aracın altında kalan bisiklet ve sürücüsü yaklaşık 100 metre araç altında sürüklenerek yolun sağ tarafına fırlarken, plakası belirlenemeyen aracın kimliği belirlenemeyen sürücüsü durmak yerine kaçarak kayıplara karıştı. Mahalle sakinlerinin ses ile fark ettiği kaza 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen 112 Acil Yardım ekipleri bisiklet sürücüsüne ilk müdahaleyi olay yerinde yaparken, sürücünün hayatını kaybettiğini belirledi. Bunun üzerine polis ekipleri yolu trafiğe kapatarak olay yerini şeritle çevirdi. İl Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şubesi ekiplerinin fotoğraflama ve delil çalışması yaptığı kaza yerinde ölen bisiklet sürücüsünün yola savrulan ayakkabısı ve bisikletinin tekeri yürekleri burktu. Bisikletin tanınmaz hale geldiği kaza yerinde yapılan incelemelerin ardından kimliği belirlenemeyen ancak yabancı uyruklu olduğu tespit edilen ölen bisiklet sürücüsü otopsi yapılmak üzere cenaze aracıyla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morguna kaldırıldı. Polis kazaya karışan aracın peşine düşerken Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.