ASAYİŞ - 15 Kasım 2024 Cuma 15:25

Oto yıkamacıya verdiği lüks otomobili 150 bin TL hasarla geri aldı

A
A
A
Oto yıkamacıya verdiği lüks otomobili 150 bin TL hasarla geri aldı

Burdur’da belediyeye ait katlı otopark içinde bulunan oto yıkamacıya lüks aracını bırakan Burdur Modifiye Sevenler Kulübü Başkanı Şahin Kondu ertesi gün arabasını almaya gittiğinde aracını hasarlı görünce hayatının şokunu yaşadı. Güvenlik kameralarını izlediklerinde lüks otomobili izinsiz olarak iş yeri personelinin çıkardığını ve yaklaşık 4 saat sonra geri getirdiğini görünce elemanın drift atmaya çalışarak araçta 150 bin liralık hasar oluşturduğunu iddia etti.


Burdur’da esnaflık yapan, aynı zamanda Burdur Modifiye Sevenler Kulübü Başkanı olan Şahin Kondu (39) 23 Eylül günü 15 EJ 004 plakalı lüks otomobilini yıkanması için Burdur Belediyesi’ne ait katlı otopark içinde bulunan özel bir oto yıkama firmasına vererek akşam saatlerinde alacağını söyledi. Akşam saat 20.00 sıralarında otoparka gittiğinde işletmenin kapalı olduğunu görünce ertesi gün alırım diyerek kendisine ait başka bir otomobil ile evine gitti. Ertesi gün tekrar aracını teslim almaya gittiğinde aracından farklı sesler geldiğini ve vitesin geçmediğini fark eden Kondu iş yeri sahibinin de aracı bu şekilde park etmediğini söylemesi üzerine güvenlik kameralarını izlediklerinde gerçek ortaya çıktı. Kameralarda oto yıkamacıda yeni çalışmaya başlayan E.Ö.(22)’nün gece saatlerinde aracı otoparktan çıkararak yaklaşık 4 saat sonra geri getirdiğini gören Şahin Kondu şikayetçi oldu. Oto yıkama işletme sahibinin hasarı karşılayacaklarını söylemesinin ardından aracını kendi imkanlarıyla Burdur Sanayi sitesinde 150 Bin TL civarında bir masrafla tamir ettiren Kondu daha sonra iş yeri sahibinin hasarı karşılamayacağını belirtmesi üzerine konuyu mahkemeye taşıdı.



Konu ile ilgili olarak konuşan araç sahibi Şahin Kondu; “ Ben Burdur’da esnaflık yapıyorum sigorta acentem var, aynı zamanda Burdur Modifiye Sevenler Kulübü Başkanıyım. 23 Eylül günü aracımı 11.00 sıralarında Belediye’nin işlettiği otoparkta bulunan özel bir yıkama işletmesine verdim ve akşamüzeri işten çıkarken alacağımı söyledim. Akşam işyerinden 20.00 civarı çıkıp gittiğimde iş yeri kapalıydı ve aracımda otopark içerisinde yıkanmış bir şekilde duruyordu. Otopark sorumlusuna aracımın anahtarını bıraktılar mı diye sorduğumda bırakmadıklarını söyledi. Bende diğer vasıtam ile evime gittim. Ertesi gün sabah 10.00 sıralarında tekrar otoparka gittim aracım orada duruyordu yıkamış bir şekilde. Ücretini ödeyip arabaya bindim. Aracımı çalıştırdığımda değişik sesler geldiğini fark ettim. Aracımı vitese takmak isteyince geçmedi. Bende yıkama işletmesi sahibi H.F.’ye aracın vitese geçmediğini söylediğimde kendisinin aracı böyle bırakmadığını söyleyerek güvenlik kameralarını izleyelim dedi” ifadesinde bulundu.



Gerçek güvenlik kamerası kayıtlarını izleyince ortaya çıktı


İşletme sahibi ile birlikte güvenlik kamerasını izleyen Şahin Kondu aracın başka biri tarafından gece saatlerinde çıkarıldığını görünce polis ekiplerine haber verdiğini söyleyerek; “ Olayı görünce belediyen ve emniyetten görevlilere haber verdik. Onlarla birlikte tekrardan güvenlik kameralarını izlediğimizde aracın 00.30 civarında yıkama işletmesinde çalışan E.Ö. tarafından alınıp 04:00 civarında geri getirildiğini ve getirdiği zaman da iteleyerek park ettiğinden aracın o arızalı olduğunu tespit ettik. Bunun üzerine emniyete giderek ifademizi verip şikayetçi oldum.” dedi.



Araçla şehirde gezip dirf atmaya çalışmış


Arabasını izinsiz kullanan E.Ö.’nün şehir içinde gezerken görüldüğünü iddia eden Kondu; “Arabamı alan şahıs araçla sanayi, Şeker Plajı, ve şehir içinde hız denemesi yaparak drift yaparak altını sağa sola vurup arabada belli bir hasara neden olmuş. Biz aracı çekici yardımıyla sanayiye götürdük. Tahminimce 150 Bin TL civarı bir masraf ettik” şeklinde konuştu.



Önce masrafları karşılayacağız dediler sonra vazgeçtiler


Yanında çalışan personelin neden olduğu hasarı önce ödemeyi kabul eden işletme sahibinin sonradan vazgeçtiğini dile getiren Şahin Kondu; “ Oto yıkama işletmesi sahibi “biz bu hasarı karşılayacağız sorumluluk bizim” dedi. Ben de aracı kendi cebimden yaptırıp faturalandırdım. Ücreti kendilerine söylediğim de de bana ödemeyeceklerini söylediler. Bu şekilde bir mağduriyetim oldu. Bende gerekli adli mevkilere başvurdum. Sonucu bekliyoruz.” dedi.



Benim başıma geldi başkasının başına gelmesin


Başına gelen olayla ilgili diğer araç sahiplerini de uyaran Şahin Kondu; “Herkes tavsiyem aracınızı güvendiğiniz yerlere bırakın. Benim başıma geldi, başkasının başına gelmesin. Sonuçta mal canın yongası. Aracınızı güvenip bir işletmeye veriyorsunuz ama oluşabilecek her türlü bir hasar da karşınıdza muhatap bulamıyorsunuz” sözlerini sarf etti.



Araçtaki hasarın büyük bölümü mekanik


Aracının spor araba olduğu için yere yakın olduğunu ve bu yüzden de meydan gelen olayda en çok hasarın mekanik kısımlarda olduğunu da belirten Şahin Kondu; “Araba yere yakın olduğu için altını komple vurmuş. Buna dayalı olarak ön ve arka tampon kırılmıştı. Araç ile drift atmaya çalışmış ama güvenlik sistemlerini bilmediği için atamamış, araba kendini tutumuş. Bu yüzden aracın baskı balata, volantı patlatmış, Z rotlar, amortisörler eğilmiş, Radyatörü vurup gergi bilyesi devir daimi patlatmış. Yani hep alt tarafta bulunan mekanik arızalar oluşmuş araçta egzoz sistemleri ile ilgili. Aracın altını yere vurmuş baya belli yani. Biz bunları burada sanayide Burdur’da olabilecek en iyi şekilde yaptırmaya çalıştık. Lastiklerimizde zarar vardı, arka lastikler tabiri caizse kabak olmuş, sağ ön lastik yarılmış. Onları da değiştirdik. Böylelikle zarar gören bütün parçaları kendim yaptırıp faturalandırdım avukata faturaları teslim ettim. Mahkememizin gününü bekliyoruz şimdi.” dedi.



Servise gönderse masrafın yaklaşık 300 Bin TL çıkacağını ancak karşı tarafın da esnaf olduğundan çok fazla bir zarara girmemesi için kendi imkanlarıyla yarı fiyatına Burdur Sanayisinde yaptırdığını belirten Kondu karşı tarafından önce ödeyeceğiz deyip sonra vazgeçmesinden yapılan yanlışın düzeltilmesini beklediğini dile getirdi.




Oto yıkamacıya verdiği lüks otomobili 150 bin TL hasarla geri aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Yalova Araştırma Hastanesi’nde Dünya Diyabet Günü etkinliği Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Dünya Diyabet Günü etkinlikleri çerçevesinde kurulan stantta hasta ve hasta yakınlarının kan şeker ölçümü yapıldı. Kurulan stantta dağıtılan broşürlerle vatandaşlar bilgilendirildi. Ayrıca yapılan kan şeker ölçüm sonuçlarına göre vatandaşlar bilgilendirilerek ilgili alanlara yönlendirildi. Başhekim Doç. Dr. Hasan Ergenç de Dünya Diyabet Günü standını ziyaret etti. Ergenç, burada yaptığı konuşmada, “Ülkemizde ve dünyada diyabet sıklığı giderek artmaktadır. Diyabet kronik bir hastalıktır. Pankreastaki beta hücrelerinin insülin salgısının üretimin azalmasıyla ya da üretimin yeterli düzeyde olmasına rağmen organlarda yeterince fonksiyon görememesine bağlı olarak kan şekeri yüksekliğiyle seyreden kronik bir hastalıktır. Kronik hastalık olduğu için ömür boyu devam eden bir hastalıktır. Bütün sistemleri etkilemektedir. Bütün organları etkilemektedir. Ciddi organ kayıpları mesela en fazla gözdeki görme kaybına, ayakların kesilmesine kadar neden olmaktadır. Hatta ölümcül komplikasyonlara da neden olmaktadır. Normalde bu hastalığın sıklığının artması obezitenin artması, obezite de teknolojinin hayatımıza girmesi, hayatımıza yer alması, katkı maddeleri, işlenmiş gıdaların olmasından dolayı obezite sıklığının artmasına bağlı olarak diyabet sıklığı artmıştır. Normalde diyabet kronik bir hastalık olduğu için erken teşhis ve takiplerle önlenebilen bir hastalıktır. Yani diyabetten korkmayalım, erken tanı takip bizim için önemli olduğu için yaşam kalitemizin düzetmek açısından takip ve kontrollerimizi düzenli yapalım. Hekimler, diyetisyenler ve de diyabet hemşireleri ile beraber vatandaşlarımıza sağlık hizmeti sunulmaktadır" dedi.
Erzincan İHA’nın haberi ses getirdi: Çalışma azmiyle Türkiye’ye örnek olan Dilber nine çok arzuladığı konteynere kavuştu Erzincan merkeze bağlı Gümüştarla köyünde yaşayan 79 yaşındaki Dilber Çataltepe’nin hayat mücadelesi görenlere maşallah dedirtiyor. Gümüştarla köyünde hayat mücadelesini sürdüren Dilber Çataltepe, hayvancılık sektöründe yürüttüğü faaliyetle görenleri kendine hayran bırakıyor. Çalışma azmiyle Türkiye’ye örnek olan Dilber nine, çok arzuladığı konteynere kavuştu. Yıllardır hayvancılık yaparak yaşayan Dilber Çataltepe, 22 adet büyükbaş hayvan besliyor. Hayvanların tüm bakım, temizlik, beslenme, sağım gibi işlemlerini tek başına yapan Dilber Çataltepe köylülerden de takdir görüyor. Hayvanların kendine yaşam enerjisi verdiğini söyleyen Dilber Çataltepe, 3 kızı bir oğlunun tüm ısrarlarına rağmen hayvancılıktan vazgeçemiyor. Hayvanları olmadığı takdirde hayattan tat alamayacağını söyleyen Çataltepe, üretmenin kendisine mutluluk verdiğini söyledi. Ürettiği sütün büyük bölümünü Erzincan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ne verdiğini bir kısmını ise peynir üretiminde kullandığını söyleyen Dilber Çataltepe, tarımsal üretime katkı sağladığını kaydetti. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun merkeze bağlı Gümüştarla köyünde ziyaret ettiği Dilber Çataltepe’nin talebi olan konteyner, Vali Aydoğdu’nun talimatlarıyla AFAD İl Müdürlüğü ekiplerince kurulumu yapılarak teslim edildi. Bundan sonra işlerini daha kolay halledebileceğini ifade eden Dilber Çataltepe, mutluluğunu belirterek Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’ya teşekkür etti. Dilber Çataltepe’ye komşuları da hayırlı olsun ziyaretinde bulunmayı ihmal etmedi.
Sakarya Diyabet hastası çocuklar kahvaltıda moral buldu Sakarya Büyükşehir Belediyesi, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü çerçevesinde "Tip 1" diyabetli çocuklar ve ailelerini buluşturarak kahvaltı eşliğinde SÜEAH Çocuk Endokrin ekibiyle psikolojik destek sağladı, yüzlerde tebessüm oldu. Sakarya Büyükşehir Belediyesi, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SÜEAH) Çocuk Endokrin ekibi ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi uzmanları Elegant Kafe’de "Tip 1" diyabetli çocuklar ve aileleriyle kahvaltıda buluştu. Buluşmaya Sakarya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Fikret Bayhan ve Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Mustafa Özer de katıldı. Buluşmada, çocuklar ile ailelere hastalığın tedavisi, yaşama etkisi, teknolojinin tedavideki rolü, psikolojik ve sosyal etkileri üzerinde duruldu. Uzman doktorlar, bu işin ailenin de dahil olduğu bir ekip işi olduğunu ifade ederek psikolojik süreçlerin hastalığa etkisini anlattı ve sosyal desteğin olumlu gidişat için önemine vurgu yaptı. SÜEAH Çocuk Endokrin Uzmanı Dr. Recep Polat, diyabetin korkulacak bir hastalık olmadığını ve diyabet teknolojilerinin yakın takip edilmesi gerektiğini belirterek, "Diyabet, başlangıçta korkutucu gelse de düzenli alışkanlıklarla kontrol altında tutulabilen bir hastalıktır. Geleneksel parmaktan ölçüm yöntemleri yerini dünyada yaygınlaşan yeni diyabet teknolojileri ve sensörlere bırakmaktadır. Çocuk diyabet tedavisi bir ekip işidir; doktor, hemşire, diyetisyen, psikolog, aile ve öğretmen bu ekibin parçasıdır. Aileler ise bu ekibin en önemli üyeleridir" dedi. Psikiyatrist Doç. Dr. Enes Sarıgedik ise diyabetle mücadelede psikolojik desteğin önemine vurgu yaparak, "Çocuğunuza diyabet tanısı konulduğunda ilk aşama kabullenme sürecidir. Bu süreçte çocuğunuzun yanında olmalı ve diyabetle yaşamayı öğrenmelisiniz. Özellikle ergenlik dönemi diyabetle baş etmede en önemli süreçlerden biridir. Bu yaşlarda kazanılan sağlıklı alışkanlıklar ömür boyu etkili olur. Araştırmalar, kaygının diyabeti olumsuz etkilediğini göstermektedir. Bu nedenle tutarlı ve destekleyici bir yaklaşım benimsemelisiniz" diye konuştu. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Fikret Bayhan, buluşmaya katılarak çocuklar ve aileleriyle buluştu. Misafirlere Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ın selamlarını ileten Bayhan, "Gerçekleşecek etkinliğin sizlere yeni bakış açısı kazandıracağını düşünüyorum. Hocalarımıza başarılar diliyorum" şeklinde konuştu.