SAĞLIK - 21 Kasım 2024 Perşembe 13:27

Kaza sonrası beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşındaki Fatma’nın organları 4 hastaya umut oldu

A
A
A
Kaza sonrası beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşındaki Fatma’nın organları 4 hastaya umut oldu

Burdur’un Gölhisar ilçesinde 12 Kasım’da geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan ve 8 gün sonra beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşında Fatma Sude Uran’ın organları Konya ve Antalya’daki dört hastaya umut oldu.


Burdur’un Gölhisar ilçesinde 12 Kasım’da saat 03.00 sıralarında Burdur’un Gölhisar ilçesi Yamadı köyü Gölhisar-Çavdır kara yolunda meydana gelen kazada, Mustafa K. (21) idaresindeki 07 DB 099 plakalı hafif ticari araç, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak takla atmış, kazada araç sürücüsü Mustafa K. ve araçta yolcu olarak bulunan İrem M. (18) yaralanırken Hasret Akbaş (21) olay yerinde hayatını kaybetmiş, Fatma Sude Uran ağır yaralı olarak Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Yoğun bakımda tedavisi süren Fatma Sude Uran’ın beyin ölümü gerçekleşti.


Burdur Devlet Hastanesi Organ Nakil Birimi tarafından aile ile yapılan görüşme sonrasında Fatma Sude Uran’ın organları bağışlandı. Yapılan tetkikler sonrasında genç kızın kalbi, karaciğeri ve 2 böbreğinin alınması kararlaştırıldı.


Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Doku ve Organ Nakil Merkezi ve Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doku ve Organ Merkezi’nden özel ekipler nakil için Burdur’a geldi. Burdur Devlet Hastanesi’nde sabah saatlerinde başlayan ve başarılı bir şekilde gerçekleşen ameliyat sonrasında alınan kalp, Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde nakil bekleyen hastaya, karaciğer Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya, sağ böbrek Antalya Medical Park Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya, sol böbrek ise Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya nakledilmek üzere gönderildi.


Operasyon sonunda konuşan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakil Biriminde görevli Genel Cerrahi Opr. Dr. Sami Kolsuz, “Hastamızdan alınan karaciğer Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gidiyor, böbreğin biri Konya Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bir hastamıza nakledilecek diğer böbrek Antalya Medikal Park Hastanesi’ndeki hastaya gidecek. Bizden bir süre önce çıkarılan kalp ise Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne doğru yola çıktı. Allah ailesine sabır versin. Kızımızın da mekanı cennet olsun” dedi.


Burdur Belediyesi Başkanı Ali Orkun Ercengiz de acılı aileye başsağlığı diledi.



"Kızımın organları inşallah birilerine umut olur"


Organları 4 hastaya umut olan Fatma Sude Uran’ın babası Muhammet Uran ise, "İnşallah kızımızın organları birilerine faydalı olur. Allah mekanını cennet eylesin. Hocamız organ bağışı yapmak ister misiniz diye sordu. Biz de yapalım dedik. Antalya’dan bir ekibin geleceğini ve gerekli işlemleri onların yapacağını söyledi. Kalp, karaciğer ve böbreğin biri Antalya’ya diğer böbrek ise Konya’ya gitti. İnşallah birilerine umut olur, faydalı olur. İnşallah kızım birilerine örnek olur. Bizden sonraki vatandaşlarımız da organları böyle bağışlarsa daha faydalı olur” şeklinde konuştu.



"Burdur organ bağışında bilinçlenmeye başladı"


Organ bağışının önemi hakkında da konuşan Burdur Devlet Hastanesi Başhekimi Murat Yüksel, "Burdur Devlet Hastanesi yeni binasında geçtikten sonra bu son bir ay içindeki ikinci organ bağışını vermiş bulunuyoruz şu an. Ailemize öncelikle başsağlığı diliyoruz. Burdur bu konuda daha da bilinçlenmeye başladı. O yüzden ben tüm halkımızı bağış konusunda duyarlı olmaya ve organlarını bağışlamasını talep ediyoruz. Şu an vefat eden kızımızın organları dört hastaya umut oldu. Olaya tek taraflı değil diğer taraftan da bakmak lazım. O kişilerin vücudunda bu organlar can bulacak, insanlara hayat olacak" dedi.



"Organ bağışlarına çok ihtiyacımız var"


Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakil Birimi sorumlusu Doç. Dr. Kemal Eyvaz ameliyat sonrası yaptığı açıklamada, "Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden geliyoruz. Organ nakli birimi genel cerrahi ekibi olarak bir çağrı üzerine geldik. Bir hastamız vefat etmişti ve karaciğer, böbrek ve kalp ile alakalı kalp ekibi de gelmiş oldu. Hastamıza Allah’tan rağmen yakınlarına da başsağlığı dilemekle birlikte birçok hastamıza da şifa olduğu için bu anlamda da biz de buna vesile olduğumuz için bunun üzerimizde tebessümü de var. Organ nakli konusunda kadavra sayıları da çok az olduğu için bu bağışlara gerçekten çok fazla ihtiyacımız var özellikle şu dönemlerde. Biz bağışçı aileye bu anlamda çok teşekkür ediyoruz. Şimdi nakil yapmak üzere de Antalya’ya gideceğiz. Nakil yapılacak kişi bakanlığın gönderdiği belli kriterlerle listede uygun ve en aciliyeti olan hastaya takılıyor. Özellikle karaciğer için bunu söyleyebiliyorum" ifadesinde bulundu.



Kaza sonrası beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşındaki Fatma’nın organları 4 hastaya umut oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Prof. Dr. Pampal: “Türkiye’nin santimetrekaresi yok ki tehlikeden muaf olsun” Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Türkiye’nin santimetrekaresi yok ki tehlikeden muaf olsun. Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz” dedi. Adana Büyükşehir Belediyesince deprem eylem planı çalışmaları kapsamında "Adana’da Fay Hatları ve Deprem Paneli" düzenlendi. Panel öncesi Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı ve Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Pampal, Kahramanmaraş merkezli depremlerden 11 ilin etkilendiğini ve Doğu Anadolu Fayı ile Çardak Fayı’nın deprem üretmeye devam ettiğini belirterek, şunları söyledi: “Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman en büyük depremlere kaynaklık eden Doğu Anadolu Fayı’nın üzerinde. Ayrıca Kahramanmaraş’ın ilçeleri, en büyük ikinci depremi üreten Çardak Fayı’nın üzerinde. 6 Şubat’ta birisi 7.7, diğeri 7.6 olmak üzere iki büyük deprem yaşandı. Bu faylar kırıldı. Ancak bu fayın çevresinde bu kadar büyük deprem üretmeyecek ancak deprem üretme potansiyeli olan başka faylar var. Bu faylar maalesef kırılmaya devam ediyor. Özellikle fayların uç kısmına transfer edilen stres nedeniyle Malatya, Sivas, Adıyaman ve Suriye’de depremler oluyor. Bu depremler olmaya devam edecek. Daha büyüklerini de bekleyebiliriz ancak ne zaman olacağını bilemeyiz.” “Adana’daki faylar 6 Şubat’taki kadar yıkıcı değil” Adana’da bulunan Akçalıuşağı ve Bozdoğanuşağı faylarının 5 ile 6 büyüklüğünde depremler üretebileceğini söyleyen Prof. Dr. Pampal, “Adana’da en son kasım ayının başında Kozan ilçesinde 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Son durumları kontrol etmek için Adana’ya geldik. Adana’da Akçalıuşağı ve Bozdoğanuşağı fayları var. Bu faylar, Kozan, Saimbeyli ve Feke gibi yerleşim alanlarına yakın. Bu faylar kırılıyor. Bu faylar 6 Şubat’taki kadar yıkıcı deprem üretecek faylar değil ama 5-6 büyüklüğü arasında deprem üretebilecek faylar” diye konuştu. “Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz" Tüm Türkiye’nin depreme hazırlanması gerektiğini ve yapı stokunun yüzde 80-90’ının depreme dayanıklı olmadığını anlatan Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Ülkemizi bir seferberlik ruhuyla depreme hazırlamamız lazım. Bunun için de bir kentsel dönüşüm yasası çıktı. Bu yasa gelişerek devam ediyor. Ülkemizdeki yapı stoğunun yüzde 80-90’ı depreme dayanıklı değil. Bu çerçevede yapı stoğunu güçlendirmekten başka çaremiz yok. Riskleri azaltmamız lazım. Tehlike var, tehlike büyük ama tehlike her yer için var. Türkiye’nin santimetrekaresi yok ki tehlikeden muaf olsun. O halde yapacağımız tek bir şey var, o da vatandaşlarımızı bilgilendirip, bilinçlendirmek. Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz. Öyle ayrı gayrı değil, herkesin bu işin altına elini koyması lazım. Çünkü deprem gelirse kimseyi ayırmıyor. El ele verip bu problemi çözmemiz lazım” ifadelerini kullandı. “İstanbul yıkılırsa Türkiye altında kalabilir” Beklenen İstanbul depremi hakkında da konuşan Prof. Dr. Pampal, 7 ve üzeri bir depremin meydana gelmesinin beklendiğini ifade ederek, “7 ve 7,5 arası bir deprem bekliyoruz. 7,2 civarında bir depremin olmasını temenni ediyorum. Bu temenniyle olacak bir şey değil ama üst sınır ve alt sınıra baktığımızda alt sınıra yakın olsa keşke. İstanbul’un yapı stoğunu dikkate aldığımızda sonuç çok kötü olabilir. İstanbul yıkılırsa Türkiye altında kalabilir, hepimiz kalabiliriz. Onun için de İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana diyerek şehirleri ayırmadan tüm Türkiye’yi depreme hazırlamalıyız” dedi.
Malatya Psiko-sosyal destek çalışmalarına katılan çıraklara sertifika verildi Malatya’da, 6 Şubat depremlerinin ardından Hacı Hasan Kavuk Mesleki Eğitim Merkezi’nde düzenlenen psiko-sosyal destek çalışmalarına katılan çıraklar, törenle sertifika ve çeşitli hediyelerle ödüllendirildi. Törene katılan Malatya Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Şevket Keskin, gençlerle bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek, konuşmasında çıraklık, kalfalık ve ustalık sisteminin önemine vurgu yaptı. Keskin, "Bugün burada, hem geçmişten gelen değerlerimize sahip çıkan hem de geleceği şekillendirecek gençlerle bir aradayız" diyerek esnaf ve sanatkarlar camiasının en önemli yapı taşlarından birinin de çıraklık olduğunu belirtti. Keskin, konuşmasının devamında, "Çıraklık, kalfalık ve ustalık, sadece mesleki becerileri değil, aynı zamanda kişisel sorumlulukları, iş ahlakını ve disiplinini de kazandıran bir okul gibidir. Bugün, bu salonda bulunan gençlerin gelecekte çok iyi ustalar olacağına yürekten inanıyorum. İnşallah sizin pabucunuzu dama atmayacak çok iyi ustalar yetişecek. Bu tür çalışmalar, hem gençlerimizin psikolojik olarak güçlenmesini sağlıyor, hem de toplumsal dayanışmamızı pekiştiriyor" dedi. Hacı Hasan Kavuk Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Remzi Sevim de törende yaptığı konuşma da psiko-sosyal destek çalışmalarının önemini vurgulayarak, "Bugün, 6 Şubat depreminin ardından yaşanan travmalarla başa çıkabilmek için önemli bir adım atıyoruz. Bu çalışmalar, bireylerin psikolojik dayanıklılığını artırırken, toplumsal bağlarımızı da güçlendiriyor. Sizler, bu süreçte sadece kendinize değil, çevrenize de büyük katkı sağladınız. Hepinizi yürekten tebrik ediyorum" diye konuştu. Sevim, eğitim süreçlerinin sadece mesleki beceriler kazandırmakla kalmadığını aynı zamanda kişisel gelişim ve sosyal sorumluluk anlamında da büyük önem taşıdığını ifade etti. Öğrencilere katılım belgelerini ve hediyelerini takdim eden Sevim, depremzede çıraklara ise maddi destek sağlanacağı bilgisini verdi.