ASAYİŞ - 16 Nisan 2025 Çarşamba 02:22

Burdur’da yaşlı adam evinde yanmış halde bulundu

A
A
A
Burdur’da yaşlı adam evinde yanmış halde bulundu

Burdur’da yalnız yaşayan yaşlı bir adam, evinde vücudunun bir kısmı yanmış halde ölü olarak bulundu. İlk belirlemelere göre, yaşlı adamın koltukta otururken kalp krizi geçirdiği ve elindeki sigaranın koltuğu tutuşturması sonucu yangının çıktığı değerlendiriliyor.



Olay, saat 22.30 sıralarında merkez Necatibey Mahallesi Necatibey Caddesi üzerinde bulunan iki katlı müstakil bir evde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, evde yalnız yaşayan 82 yaşındaki Saim Nas’tan haber alamayan yakınları, komşularından evi kontrol etmelerini istedi. Kapıyı açarak içeri giren komşular, Nas’ı oturduğu koltukla birlikte vücudunun bir kısmı yanmış halde hareketsiz olarak buldu.


Durumun 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirilmesinin ardından olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Saim Nas’ın hayatını kaybettiği belirlendi.


Olay yeri inceleme ekipleri ile cumhuriyet savcısının yaptığı incelemelerin ardından yaşlı adamın cenazesi, otopsi yapılmak üzere Burdur Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. İlk değerlendirmelere göre, Saim Nas’ın koltukta otururken geçirdiği kalp krizi sonrası elindeki sigaranın koltuğu tutuşturduğu ve yangının bu şekilde başladığı üzerinde duruluyor. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.




Burdur’da yaşlı adam evinde yanmış halde bulundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Amasya’da çocukların 23 Nisan kıyafeti köy yaşam merkezinden Amasya’nın Taşova ilçesi Mercimek köyünde Hikmet ninenin yadigarı kumaşlar, çocuklara bayram kıyafeti oldu. Taşova ilçesine bağlı Mercimek köyünde Taşova Şehit Himmet Aydemir Halk Eğitimi Merkezi’nce oluşturulan köy yaşam merkezindeki dikiş kursuna katılan kadınlardan Aynur Köse (48), 2 yıl önce 71 yaşında kaybettiği annesi Hikmet Yıldız’ın sandığında yıllardır saklanan kumaşları gün yüzüne çıkardı. Annesinden kalan bu özel kumaşlar, kursiyerlerin emeğiyle şekillenerek ilkokul öğrencilerinin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kıyafetlerine dönüştü. Okul öğretmeninin kıyafet tasarlanması için yaptığı çağrı üzerine bu kumaşların değerlendirilebileceğini düşündüğünü anlatan Köse, "Hocamız da 23 Nisan’da çocuklara böyle bir şeyler yapalım diye bir proje sundu. Kumaş annemin sandığındaydı. Annem bunu yastık başlarında, gelin çeyizlerinde değerlendiriyordu. Çocuklarda çok sevindiler. çocukların üzerinde gördüğümüz için biz de seviniyoruz" dedi. Kurs öğretmeni Nurhan Uzun ise, "Öğrencim annesinden kalma sandıktan çıkan sarı saten kumaşı nasıl değerlendirebiliriz diye bana sordu. Ben de önümüzde 23 Nisan var. Çocuklara şalvar dikebiliriz diye düşündüm. Çok da güzel oldu. Çocuklar memnun" şeklinde konuştu. İlkokuldayken folklor ekibinde olduğunu hatırlatan kursiyer Raziye Püsür de (50), "Çocukların şalvarını görünce kendi çocukluğum aklıma geldi. Bizlere hep büyüklerimizin şalvarlarını giydirirlerdi. Zayıf olduğumuz için bizlere büyük gelmesine rağmen mücadeleyle oyunumuzu oynardık. Şu an bunları gördükçe gurur duyuyorum" diye konuştu. Köyde yıllardır kapalı kalan okul binasının kapılarını halka açmanın mutluluğunu yaşadıklarını anlatan Taşova Şehit Himmet Aydemir Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Saffet Bol ise, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerinin yanı sıra kadınların da halk eğitim kurslarına katıldığını söyledi.
İstanbul Esenler’de 8 ülkeden gelen çocuklar barış ekmeği pişirdi Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 15’incisi düzenlenen Uluslararası Barış Ekmeği Festivali, "Gönül Coğrafyamız" temasıyla 8 ülkeden gelen çocukları Esenler’de ağırlandı. Esenler Belediyesi’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, TİKA ve Türkiye Maarif Vakfı iş birliğiyle bu yıl 15’ncisini düzenlediği Uluslararası Barış Ekmeği Festivali renkli görüntülere sahne oldu. Dörtyol Meydanı’nda düzenlenen festivalde Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Kırgızistan, Kosova, Kuzey Makedonya, Romanya ve Gazzeli çocukları ağırlandı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla 110 çocuk barış ekmeği pişirdi. Barış filmi gösterimiyle başlayan programda, dünya barışı için ekmek pişiren çocuklar, bu ekmekleri yazmış oldukları mektuplarla dünya liderlerine gönderdi. Programda çocuklar, yöresel kostümleriyle ülkelerinin geleneksel oyunlarını sergiledi. İstanbul Valisi Davut Gül ve Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu da festivali izleyenler arasında yer aldı. Programda bir konuşma yapan İstanbul Valisi Davut Gül, "Geçen sene de Esenler Belediye Başkanımızın davetiyle bu etkinliğe katılmıştık. Etkinlikler yapmak kıymetli ama bunu sürdürülebilirlik bir hale getirmek daha da kıymetli. 15’incisini hiç ara vermeden yapmak büyük bir başarı. Barış kelimesi en çok çocuklara yakışır. Kalpleri temiz herhangi bir art niyetleri olmayan dünyanın neresinde olursa olsun aynı şeyi düşünen yavrularımızın Esenler’de barış için bir araya gelmeleri, dünyadaki bir çok olumsuzluğun sebebi olan mal mülk paylaşımın dışında sadece ekmek için bir araya gelmeleri, birlikte ekmek yapmaları ve bunu da 23 Nisan haftasında yapmaları İstanbul’umuza çok yakışıyor" şeklinde konuştu. Ardından kürsüye çıkan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu ise, "Esenler’de artık bir gelenek haline gelen 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramımız çerçevesinde 15’incisini yapmış olduğumuz Uluslararası Barış Ekmeği Pişirme törenindeyiz. Dünyada kendisine bayram armağan edilen çocukların var olduğu yer Türkiye. İnsanın hayatta Allah’ın kendisine vermiş olduğu en kutsal emanetlerden bir tanesi çocuğudur. Bu çocuğu da insanın hayatta var olmak, tutunmak ve onu var ettiği zaman kendisinin var olduğunu hissettiği ekmekle bütünleştirelim dedik. İnsanlığa ekmeğe ihtiyacı var. Çünkü yeryüzünde ki maalesef sömürgeci güçler bir taraftan çocukların kanlarını emerken, topraklarını sömürürken, bir taraftan ülkeleri kendi emperyalist duyguları altında sömürge altına sokarken çocukların ekmeğini de yok ediyorlar. Onun için dedik ekmekle buluşturalım. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ifadesiyle şunu söylüyoruz. Dünya 5’ten büyüktür. Dünya milletleri insanlık her zaman kazanacaktır " dedi.
Düzce Uluslararası Türk Dünyasında Kadın: Başarı Hikayeleri Sempozyumu gerçekleştirildi Düzce Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜKAM) ile Uluslararası Ofis Koordinatörlüğü tarafından Valilik, Belediye, Ticaret ve Sanayi Odası iş birliğiyle düzenlenen "1. Uluslararası Türk Dünyasında Kadın: Başarı Hikayeleri Sempozyumu" gerçekleştirildi. Cumhuriyet Konferans Salonu’nda düzenlenen programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Uluslararası Ofis Koordinatörü Doç. Dr. Sibel Bayram, iki gün süresince gerçekleştirilecek sempozyumda; Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Moldova ve ülkemizden alanlarında uzman, başarılı çalışmalara imza atan kadın konuşmacıların bilgilerini, tecrübelerini ve vizyonlarını paylaşacaklarını ifade etti. Sempozyumun sadece akademik bir buluşma olmadığını dile getiren Bayram, kadının tarihi ve güncel hayattaki rolünü düşünmek, paylaşılan ortak değerleri hatırlamak ve geleceğe birlikte yürümek için programın ilk adım olacağını söyledi. "Kadınlar toplumun ve kültürün zaferidir" Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Türk dünyasında kadınların eğitim, sağlık, siyaset, spor gibi birçok alanda başarılara imza attığını ve adını duyurduğunu belirterek sözlerine başladı. Türk dünyasında başarılı kadınların başarılarını kendi ağızlarından dinlemek için bir araya geldiklerini dillendiren Rektör Sözbir, 2025 yılının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Aile Yılı ilan edilmesi kapsamında ailenin temeli olan kadınların değerli hikayelerinin paylaşılacağını söyledi. Kadınların başarı hikayelerini aynı zamanda bir annenin, toplumun ve kültürün zaferi olarak nitelendiren Sözbir, yeni başarılara da ilham olacağını vurguladı. Türk dünyasında başarıya ulaşan her kadının kendi ailesinde başladığı bir değişimle toplumu dönüştüreceğini ve güçlendireceğini de sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç yaptığı konuşmada, Türk dünyasındaki başarılı kadınları bir araya getirdiği ve akademik buluşmaya vesile olduğu için Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir’e teşekkür etti. Tarih boyunca Türk kadınlarının toplumsal yapıda ve devlet yönetiminde önemli roller üstlendiğini ifade eden Saadet Oruç, İslam’da yeri olmayan bazı gelenek ve kültürel uygulamalardan kaynaklı Batı dünyasının çizdiği Müslüman kadın imajının doğru olmadığının altını çizdi. Avrupa’nın bu konuda ayrımcılık yaptığına işaret eden Oruç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kadına yönelik pozitif ayrımcılık konusunda önemli gelişmelerin hayata geçirildiğine dikkat çekti. "Kadınlar millet kalkınmasındaki ana dinamiklerden biri" Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, sempozyumda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, programdaki konuşma ve bildirilerin Türk dünyasındaki kadınlara yol göstereceğini ve ilham vereceğini belirtti. Türkiye’nin kadın hakları ve kadının statüsü konusunda dünyada ileri düzeyde yer aldığını söyleyen Özlü, seçme ve seçilme hakkı ile Medeni Kanun gibi yasal hakların büyük kazanım olduğunu sözlerine ekledi. Her kadının ilham verici bir hikayesi olduğunu dile getiren Özlü, kadınların millet kalkınmasındaki ana dinamiklerden biri olduğunu belirterek sözlerini sonlandırdı. "Türk kadınları kutlu mirasın taşıyıcılarıdır" AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, 40 yılı aşkın zamandır kadın hakları ve sosyal politikalar alında çalıştığını ve 23 yıldır da siyasette yer aldığını katılımcılarla paylaştı. Türkiye’nin farklı aşamalarına tanıklık ettiğini ifade eden Keşir, her şeyin başının mücadele azmi ve milletini sevmek olduğunu dile getirdi. Türk kadınlarının toplumun tüm dinamiklerinde var olduğuna ve kutlu mirasın taşıyıcısı olduklarına vurgu yapan Keşir, kadın hakları ve kadına yönelik şiddet konusunda hayata geçirilen haklardan söz ederek sivil toplum çalışmalarının önemi üzerinde durdu. "Büyük fırsat eşitliği" Düzce Valisi Selçuk Aslan, millet tarihinde ve Türklerin kurduğu her devlette kadınların cesaret unsuru olduğunu ifade etti. Milletin varlığını kadınlar üzerinden inşa ettiğini söyleyen Selçuk Aslan, Türklerin kadınlara hürmet sağlayan bir millet olduğunu dillendirerek, kadınların Avrupalı birçok ülkeden önce siyasal ve sosyal haklara kavuştuğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde çeyrek asırdır sosyolojik anlamda yapılan çalışmaların büyük fırsat eşitliği oluşturduğu değerlendirmesinde bulunan Aslan, programda emeği geçenlere teşekkür etti. Farklı oturumlar ilham verici hikayeler Konuşmaların ardından sempozyumun oturumlar bölümüne geçildi. İlk oturumun moderatörlüğünü gerçekleştiren Pınar Aslan, oldukça önemli ve anlamlı bu sempozyuma ev sahipliği yaptığı için Düzce Üniversitesi’ne teşekkür ederek sözü konuşmacılara bıraktı. Azerbaycan Cumhuriyeti Parlamento Üyesi, Milletvekili, Uluslararası Türk Kültürü ve Mirası Vakfı Kurucu Başkanı Dr. Günay Efendiyeva, tarihi kaynaklar eşliğinde Türk kadınının mücadelesi ve toplumdaki rolü hakkında sunum gerçekleştirirken, Azerbaycan Cumhuriyeti Parlamento Üyesi, Milletvekili, Azerbaycan Diller Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamam Caferova, Azerbaycan kadınlarının bağımsızlık öncesi ve sonrası sosyo-politik faaliyetleriyle ilgili katılımcıları bilgilendirdi. İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper ise rektörlük görevi öncesi 11 yıllık akademi ve yöneticilik hayatı ile 8 yıllık rektörlük tecrübelerini, kurucu Rektörü olduğu İzmir Demokrasi Üniversitesi’nde gerçekleştirdikleri fark oluşturan ve iz bırakan çalışmaları paylaştı. Düzce Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Koca Çalışkan’ın moderatörlüğündeki ikinci oturumda, programa çevrim içi olarak katılan Özbekistan Cumhuriyeti Oliy Meclisi Yasama Odası Milletvekili, Oliy Meclisi Yasama Odası Uluslararası İlişkiler ve Parlamentolararası İlişkiler Komitesi Başkanı Prof. Dr. Fayziyeva Dilorom Khusnitdinovna, Özbekistan’ın gelişiminde kadınların tarihi katkılarını ve kadın-toplum ilişkilerini ele aldı. Kırgızistan Cumhuriyeti Cogorku Keneşi Meclis Üyesi, Milletvekili Aida İsatbek, Kırgızistan siyasetinde kadınların yeri hakkında önemli değerlendirmelerde bulunurken, Kazakistan Caspian Üniversitesi Rektör Yardımcısı Dr. Duysengulova Nurzhamal Salimgeryevna ise Kazakistan’da girişimcilikte kadınların konumunun giderek daha önemli hale geldiğini belirterek sağlık sektöründe kadınlara yüzde 70 oranında yer verildiğini vurguladı. Düzce Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci’nin moderatörlüğündeki üçüncü oturumda, Kırgızistan Cumhuriyeti Cogorku Keneşi Meclis Üyesi, Milletvekili Alimzhanova Nilufar Yakubzhanovna Kırgızistan’da kadınların sosyal ve ekonomik gelişimine yönelik gerçekleştirilen stratejilerden söz ederken, Kazakistan Almaty Humanitarian-Economic Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Lidiya Bekenova, Kazakistan’da kadının özellikle aile içinde rolüne vurgu yaparak kadının siyasi, ekonomik ve toplumsal alandaki yerine dair önemli istatistikler paylaştı. Kazakistan devletinin kadınlara sunduğu imkanlar ile ilgili bilgiler verdi. Surhanderya Eyaleti Meclis Üyesi, Milletvekili Doç. Dr. Rano Salomova ise akademisyen siyasetçilerin toplumsal gelişmedeki önemi konusunda bildirisini sunarken, Özbekistan’da kadınların toplumsal ve siyasi alanda önemli görevler aldığını ifade etti. 1. Uluslararası Türk Dünyasında Kadın: Başarı Hikayeleri Sempozyumu’nun ilk günü, üçüncü oturumun ardından sona erdi.