ASAYİŞ - 06 Kasım 2024 Çarşamba 21:51

Yangının izlerini temizleyen orman işçisi, traktörün altında kalarak can verdi

A
A
A
Yangının izlerini temizleyen orman işçisi, traktörün altında kalarak can verdi

Bolu’da Ağustos ayında çıkan ve 3 günlük mücadele sonucunda söndürülen orman yangının izlerini silmek için çalışma yürüten orman işçisi, traktörün devrilmesi neticesinde hayatını kaybetti.

Olay, Göynük ilçesine bağlı Bekirfakılar köyünün ormanlık alanında meydana geldi. Ağustos ayında Bekirfakılar köyünü derinden etkileyen orman yangının izlerini silmek için ekiplerin yaklaşık 2 aydır çalışmaları aralıksız sürüyor. Alanda traktörle çalışma yürüten orman işçisi 48 yaşındaki Mehmet Acar idaresindeki 14 BJ 109 plakalı traktör devrildi. Kazayı gören diğer işçiler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrollerde Mehmet Acar’ın olay yerinde kaybettiği tespit edildi. Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından Mehmet Acar’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırıldı.

İlhami Çetin



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Oryantasyon eğitimi 4 dilde yapıldı Düzce Üniversitesi Türk Dili Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) tarafından, yeni gelen uluslararası öğrencilerine uyum sürecini kolaylaştırmak, üniversitenin imkanlarını tanıtmak ve Türkçe öğrenim süreci ile ilgili bilgi sahibi olmalarını sağlamak amacıyla uluslararası öğrenciler için oryantasyon programı gerçekleştirildi. İstiklal Konferans Salonu’nda ki programın açılış konuşmasında TÖMER Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Eyüp Aydoğdu, “Binlerce kilometre uzaklardan büyük fedakârlık göstererek eğitim almak amacıyla ülkemize geldiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum. Eğitim hayatınızın ilk adımında sizlere Türkçe öğretmekten, Türk kültürünü tanıtmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz. Üniversitemizdeki her anınızın en verimli, en güzel şekilde geçmesini temenni eder, başarılar dilerim” ifadelerinde bulundu. Düzce’nin tanıtım sunumu ile başlayan oryantasyon programı, Düzce Üniversitesi imkanları ve Türk Dili Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tanıtımıyla devam etti. Üniversitenin Türkçe öğretimi konusundaki nitelikli çalışmaları, çeşitli etkinlik ve faaliyetlerle uluslararası öğrencilerin üniversite yaşamlarının kolaylaştırılmasının hedeflendiği programın son bölümünde öğrencilerden gelen sorular cevaplandırıldı. Türkçe gerçekleştirilen program eş zamanlı olarak Kazakça, Arapça ve İngilizce çeviri ile de desteklenerek tamamlandı.
Düzce Prof. Dr. Sadık Kakaç Düzce Üniversitesi öğrencileriyle buluştu Düzce Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Termodinamik Bilimini Geliştirenler’ adlı programda Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Şeref Üyesi Prof. Dr. Sadık Kakaç, Düzce Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldi. Konferans öncesinde Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir’i ziyaret eden Prof. Dr. Sadık Kakaç, daha sonra Cumhuriyet Konferans Salonu’ndaki programa katıldı. Programa; Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, TÜBA Şeref Üyesi ve TOBB ETÜ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadık Kakaç ile Düzce Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri katıldı. Programın açılışında konuşan Rektör Nedim Sözbir, alanında dünyanın tanınmış isimlerinden Prof. Dr. Sadık Kakaç’ı Düzce Üniversitesi’nde ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek sözlerine başladı. Isı transferi ve enerji konusunda önemli çalışmalar yürüten ve birçok doktora öğrencisi yetiştiren Prof. Dr. Sadık Kakaç’a bilime ve üniversitelere katkılardan dolayı teşekkür eden Nedim Sözbir, TÜBİTAK ve Türkiye Atom Enerjisi Komisyonu’nda da uzun yıllar görev yaparak ülkemize hizmette bulunan Kakaç’a şükranlarını sundu. Prof. Dr. Sadık Kakaç, Düzce Üniversitesi’nde bulunmaktan dolayı büyük mutluluk yaşadığını belirterek akademik ve sosyal hayatla ilgili önemli ve yol gösterici tavsiyelerde bulundu. Kakaç, ‘Termodinamik Bilimin Evrimsel Gelişimi’ başlıklı sunumunda, 18. yüzyılın sonuna kadar termodinamiğin enerji, ısı ve iş bilimi olarak anıldığını söyleyerek “18. yüzyıl boyunca ya da 18. yüzyılın sonuna kadar ısı, ‘kalorik’ adı verilen ağırlıksız bir akışkan olarak görüldü. Isı, yüksek sıcaklıktan alçak sıcaklığa doğru akar, enerjisini korurken yararlı iş üretir. 18. yüzyılın mühendisleri, bir makine tasarlanabileceğini ve bu makinede ısı akışından yararlı iş üretilebileceğini biliyorlardı” şeklinde konuştu. Bir yüzyıl içerisinde termodinamik biliminin bir enerji bilimi, mutlak sıcaklık ve entropi olarak nasıl evrimleştiğini örnekler üzerinden anlatan Prof. Dr. Kakaç, Termodinamik biliminin gelişmesine katkı sunan; Sadi Carnot, James Prescott Joule, William Thomson, William John Macquorn Rankine, Rudolf Julius Emanuel Clausius, Josiah Willard Gibbs, Walther Hermann Nernst, Joseph H. Kenaan, Adrian Bejan’ın çalışmalarını katılımcılarla paylaştı. Termodinamik bilimiyle ilgili bilgi ve deneyimlerini aktaran Prof. Dr. Sadık Kakaç, Düzce Üniversitesi öğrencilerinden gelen soruları yanıtlayarak sözlerini sonlandırdı.
Düzce Doç. Dr. Güneş: “Türk bahçelerinde gül olmazsa olmazdır” DÜZCE (İHA) – "Bağ, Bahçe, Çiçek" konferansında konuşan Doç. Dr. Parisa Güneş, Türk bahçelerinin içerisinde her zaman su objelerinin bulunduğunu ve soğanlı bitkiler ile lale kullanıldığını söyledi. Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSTBB) ile Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi iş birliğinde düzenlenen “Bağ, Bahçe, Çiçek Konferansları - X” Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Parisa Güneş’in “İslam Bahçeleri ve Anadolu Türk Kültürü Üzerine Etkileri” başlıklı sunumu gerçekleştirildi. DÜSTBB Botanik Bahçesi Konferans Salonu’nda DÜSTBB Merkez Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy’un, merkezin vizyonu, misyonu, hedefleri, çalışma faaliyetleri konuları ile ilgili konuşmasının ardından DÜSTBB Merkez Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Engin Eroğlu Botanik Bahçesi’nin kuruluş süreci, tasarımı ve özellikleri hakkında bilgiler sundu. Açılış konuşmalarının ardından Doç. Dr. Parisa Güneş, Hint, İran, Arap Yarımadası ve Endülüs İslam Bahçeleri, cennet-mekan anlayışı, su ögeleri, süsleme sanatı ve kullanılan materyaller, mezar türbe bahçeleri hakkında konuştu. Bursa, Manisa ve Edirne’de yer alan ancak günümüze ulaşamayan ilk Türk bahçeleri ve karakteristik özelliklerine de değinen Güneş, Türk bahçelerinin gezinmek için değil içinde yaşanılan bahçeler olduğunu vurguladı. Türk bahçelerinin içerisinde her zaman su objelerinin bulunduğunu ve soğanlı bitkiler ile lale kullanıldığını belirten Doç. Dr. Güneş, “Türk bahçelerinde gül olmazsa olmazdır. Yaprak döken ağaçların yanında ahşap kullanılmış, iç mekanlarda süslemeler yapılmıştır. Türk bahçeleri İslam’ın etkisinden dolayı yüksek duvarlarla çevrilir. 18 ve 19. Yüzyıllarda Batı’dan gelen bahçıvanlar ile Batı etkisi altına girmiş ve ilk heykellerde bu yıllarda ortaya çıkmıştır” şeklinde konuştu.