EĞİTİM - 05 Kasım 2024 Salı 11:18

Mudurnu Devlet Hastanesi’nde deprem ve yangın tatbikatı

A
A
A
Mudurnu Devlet Hastanesi’nde deprem ve yangın tatbikatı

Mudurnu Devlet Hastanesi’nde yangın ve deprem tatbikatı yapıldı. Gerçeği aratmayan tatbikatta hastane personeli bilgilendirildi.


Siren sesleriyle hastanenin tahliye edilmesiyle tatbikat başladı. Senaryo gereği hastanede mahsur kalan hastalar, itfaiye ekiplerince kısa sürede kurtarıldı. Deprem sebebiyle muhtemel çıkabilecek yangınlara karşı ise personel uygulamalı olarak bilinçlendirildi. Hastaneden yaralı olarak çıkarılan vatandaşlar senaryo gereği kentteki hastanelere sevk edildi. Gerçeği aratmayan tatbikat sayesinde hastane personeli bilinçlendirildi.


Mudurnu Devlet Hastanesi Başhekimi Mesut Ateş, "Hayatta başımıza gelebilecek bir olay. Uygulamalı olarak gösterelim dedik. Hepimiz bazı şeyleri burada öğrendik. Emeğinize sağlık" dedi.



Mudurnu Devlet Hastanesi’nde deprem ve yangın tatbikatı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum MNG AVM Cihan Grup’a devrediliyor Erzurumlu iş insanı Hüsamettin Yavuz’un Yönetim Kurulu Başkanı olduğu, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yatırımı bulunan Cihan Grup, Erzurum’da bulunan MNG AVM’yi bünyesine katıyor. MNG Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Aydoğan Süer, yaklaşık 7 yıldır MNG Holding bünyesinde Erzurum’a ve bölgeye hizmet eden MNG AVM’nin devir süreci tamamlandıktan sonra Cihan Grup bünyesine katılacağını ifade ederek, “Erzurum’a çok şeyler katan ve istihdamına katkıda bulunan MNG AVM daha da büyüyerek ve gelişerek Cihan Grup bünyesine katılıyor. Bizlerde bu anlamda sonuna kadar kendilerine destek ve katkı yapmaya devam edeceğiz.” diye konuştu. Cihan Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gökhan Yavuz’da önümüzdeki günlerde hem devir-teslim süreci hem de hedefleri ve projeleriyle ilgili Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Yavuz’un, daha detaylı açıklamalar yapacağını ifade ederek, “Erzurum ve ülkemize katma değer kazandırmak için çalışmaya devam edeceğiz. Her iki taraf ve Erzurum için hayırlı olsun” diye konuştu. Konu ile ilgili daha önce bir paylaşım yapan Cihan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Yavuz ile MNG Holding Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nazif Günal, tapu tesliminden bir fotoğraf paylaşarak şu ifadeleri kullandılar; “MNG AVM, CİHAN GRUP’un Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yatırımı bulunan CİHAN GRUP, yatırımlarına bir yenisini daha ekleyerek, Erzurum’da Bulunan Türkiye’nin beşinci Doğunun en büyük Alışveriş Merkezi olan MNG AVM’yi de bünyesine katmıştır. Birçok yabancı yatırımcının da hedefinde olan AVM, Erzurum’a hayırlı olsun. ” dedi.
Ankara Gençlik ve Spor Bakanlığı 2025 yılı bütçesi TBBM Plan ve Bütçe Komisyonunda Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, “2024 yılında yeni bir adım atarak Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı’nı kurduk; Sağlıklı Yaşama Yönlendirme ve Bağımlılıkla Mücadele birimleri oluşturduk. Bağımlılıkla mücadelede en güçlü önleyici unsur spordur" dedi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yapan Bakan Bak, 22 yılda 39 gençlik kampı ve 505 gençlik merkezi inşa ettiklerini bildirdi. Son beş yılda, 134’ü üniversitelerde olmak üzere toplamda 367 Genç Ofis açtıklarını aktaran Bakan Bak, “Yeni dönemde de Genç Ofislerimizin sayısını hızla artırmaya devam edeceğiz. Gençlik Kamplarımızla ülkemizin dört bir yanından gelen gençlerimizi kardeşlik ve dostluk ikliminde buluşturuyoruz. Bu yıl ilk kez düzenlediğimiz vizyon kamplarımızdan çok pozitif geri dönüşler aldık. Yükseköğretim Kurumları Sınavında ilk 5 bine giren öğrencilerimizi alanında uzman kişilerle buluşturduk. İlkini Gaziantep, ikincisini ise Ankara’da gerçekleştirdik. 2024 yılında 220 bin, 2024-2028 döneminde ise 1 milyon gencimizi Gençlik Kamplarımızla buluşturmayı hedefliyoruz. Gençlerimize teknoloji ve inovasyon alanlarında en güncel bilgi ve donanımı kazandırarak geleceğe güçlü adımlarla ilerlemelerini sağlıyoruz” diye konuştu. Bu yıl Teknofest için gençlik merkezlerinden tam 10 bin 174 rekor başvuru aldıklarını dile getiren Bakan Bak, 29 kategoride 101 takım ile Adana’da 14 takım ile dereceye girdiklerini söyledi. Afetten Etkilenen Gençlerin Güçlendirilmesi Destek Programı ile depremden etkilenen 11 ilde sivil toplum kuruluşları ve spor kulüplerine 600 bin lira ile 1 milyon lira arasında olmak üzere toplamda 70 milyon lira destek vereceklerini belirten Bak, "433 sivil toplum kuruluşu ve spor kulübü, bu destek programına başvurmuş ve değerlendirme sürecine alındı" dedi. “Yeni bir adım atarak Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı’nı kurduk” Gençlik merkezlerinde, kamplarda, akademi ve kulüplerde tüm faaliyetlerin gençlere zararlı alışkanlıklardan uzak, üretken, verimli, sağlıklı bir hayat yaşamalarını teşvik etme gayesi taşıdığını dile getiren Bakan Bak, şu ifadeleri kullandı: “Bakanlık olarak 2024 yılında yeni bir adım atarak Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı’nı kurduk; Sağlıklı Yaşama Yönlendirme ve Bağımlılıkla Mücadele birimleri oluşturduk. Bağımlılıkla mücadelede en güçlü önleyici unsur spordur. Bu mücadelede sporu etkin biçimde kullanmak için topyekûn katılım göstermeliyiz. Bu vesileyle ailelere; anne, babalara çocuklarını spor tesislerimize mutlaka getirmeleri için çağrıda bulunuyorum. Bu yıl, Bakanlığımız bünyesindeki 520 psikolog, spor psikoloğu ve sosyal çalışmacıya Yeşilay iş birliğiyle ‘Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Formatör Eğitimi’ verildi. 29 bin 414 personelimize bağımlılıklarla mücadele farkındalık eğitimi sağlandı. 3 bin 873 farkındalık eğitimiyle 66 bin 691 kişiye ulaşıldı. Yeşilay iş birliğiyle, bağımlılıklarla mücadele temalı 2 gençlik kampı düzenledik. Gençlerimizin psikolojik iyi oluşunu desteklemek için 2024 yılında Bakanlığımız bünyesinde ’Psikososyal Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’nı kurduk. Ayrıca, muhtemel afetler, acil durumlar ve Bakanlığımıza bağlı yurt ve tesislerde meydana gelebilecek krizlere hızlı ve etkili müdahale amacıyla Psikososyal Destek ve Krize Müdahale Ekibi oluşturup, uzman ruh sağlığı çalışanlarımızla bu alanda hizmet vermeye başladık. Gençlerimizi dijital öğrenme yolculuklarında desteklemek amacıyla GSB Eğitim-Deneyim Uygulama Portalı’nı (GSB EDU) hayata geçirdik. 2022’den bu yana 104 bin 554 kursun açıldığı GSB EDU’da bu kurslara toplamda 3 milyon 650 bin 106 gencimiz katıldı.” “Büyük arenada 8 madalya kazandık” Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda milli sporcuların, ay yıldızlı bayrağı gururla temsil ettiğini aktaran Bakan Bak, “Ülkemizden 101 milli sporcunun mücadele ettiği bu büyük arenada, 3 gümüş 5 bronz toplam 8 madalya kazandık; bununla beraber çok kıymetli ve umut vaat eden ilkler yaşadık. Kadın sporcularımızın en yüksek katılımla yer aldığı bu olimpiyatlarda, genç yeteneklerimizin çoğu ilk kez olimpiyat sahnesine adım attı. Yusuf Dikeç ve Şeyda İlayda Tarhan’la atıcılıkta tarihimizin ilk madalyasını kazanırken yine okçulukta takım olarak ilk olimpiyat madalyamızı elde ettik. Kafilemizin en genç ismi Kuzey Tunçelli, 16 yaşında yüzmede tarihimizde olimpiyat finali yüzen ilk sporcumuz olurken 5. sırayı da almayı başardı. Yine 17 yaşındaki Elif Berra Gökkır okçulukta sıralama atışlarında tarihimizin oyunlardaki en yüksek puanını elde ederken müsabakalardaki performansıyla göz doldurdu. Gururumuz filenin sultanları, olimpiyat tarihimizde ilk kez bronz madalya maçına çıkma başarısı gösterdi” ifadelerini kullandı. Paralimpikte toplamda 28 madalya Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nın ise sporcularımızın azim, cesaret ve inançla yazdığı unutulmaz bir başarı öyküsüne dönüştüğünü aktaran Bakan Bak, “Ay yıldızlı formamızı taşıyan 94 milli sporcumuz, toplam 6 altın, 10 gümüş, 12 bronz olmak üzere 28 madalya kazanarak Türkiye’nin Paralimpik Oyunlar tarihindeki en yüksek madalya sayısına ulaştılar. Bir başka gurur da Euro2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda mücadele eden A Milli Futbol Takımımızdan geldi. Bizim çocuklar, çeyrek final coşkusuyla milletimize unutulmaz anlar yaşattılar” dedi. 5 kıtada, 43 ülkede dünyanın en büyük dağ koşusu yarış organizasyonu olan UTMB markasının Türkiye ayağını 2025 Eylül ayında Kaçkar dağlarında GSB’nin himayesinde gerçekleştirileceğini kaydeden Bakan Bak, “2025’te de birbirinden değerli spor organizasyonlarına ev sahipliği yapacağız. İstanbul, 2025 yılında tarihte ilk kez düzenlenecek Asya-Avrupa Triatlon Şampiyonası’nda yaklaşık 4 bin yabancı sporcuyu ağırlayacak. Bununla beraber, 2025 yılı içerisinde Burdur’da Avrupa Üniversiteler Masa Tenisi Şampiyonası, Afyonkarahisar’da Avrupa Üniversiteler Oryantiring Şampiyonası, Edirne’de U19 Avrupa Kürek Şampiyonası, İstanbul’da 10. Uluslararası Kick Boks Dünya Şampiyonası, Urla’da 420 Dünya Şampiyonası (Yelken) düzenlenecek. Avrupa futbolunun en büyük organizasyonu olan 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı (EURO 2032) İtalya ile birlikte gerçekleştireceğiz. Spor turizminde yakaladığımız bu ivmeyi spor diplomasisi alanında yürüttüğümüz çalışmalarla destekliyoruz” diye konuştu. Türkiye’de 993 bin 720 yatak kapasiteli 862 öğrenci yurduyla hizmet verdiklerini aktaran Bak, “Gururluyuz; çünkü bu devasa kapasite artışı ile yüzde 445 oranında bir büyüme sağlayarak dünyanın en büyük öğrenci yurt ağlarından birini oluşturduk. Bugün gençlerimizin barınma ihtiyaçlarına yüksek bir başarı oranı ile karşılık verebilmenin mutluluğu içerisindeyiz. 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde bakanlığımıza başvuran öğrencilerimizin yüzde 97’sini yurtlarımıza yerleştirdik. Yurtlarımızı öğrencilerimiz için sadece bir barınma alanı değil, sosyal, kültürel ve akademik gelişimlerini destekleyen modernize edilmiş ve otel konforunda yaşam alanları olarak tasarlıyoruz. Spor etkinlikleri, konserler, tematik kamplar, söyleşiler, atölyeler, kurslar düzenliyoruz. Bunun yanı sıra, 2024 yılı boyunca 954 bin 226 öğrencimize aylık 4 bin 950 lira beslenme yardımı sağlanarak yemek ihtiyaçları hijyen şartlarında, sağlıklı ve dengeli menülerle karşılanıyor. Ayrıca, öğrencilerimize kredi ve burs desteği sunmaya devam ediyoruz. Başvuru yapan öğrenciler ile ailelerinin sosyal durumu, gelir durumu ve öğrencinin başarı durumları 12 kamu kurumundan araştırılarak, ihtiyaç sahibi öğrenciye burs, talep eden öğrencilerimize de kredi tahsisi yapılmaktadır. Öğrencilerimizin burs/kredi miktarı 2 bin liradır. Yüksek lisans öğrencilerine bu miktarın iki katı, doktora öğrencilerine ise üç katı ödeme yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Bakan Bak, Plan Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumun sonunda Gençlik ve Spor Bakanlığı için öngörülen 2025 yılı bütçe ödeneğine ilişkin, şu ifadeleri kullandı: “Bakanlığımızın 2025 yılı bütçesinin, 3.170.051.000 TL’si personel ve SGK giderleri, 2.094.589.000 TL’si mal ve hizmet alımları, 178.402.634.000 TL’si cari transferler, 12.508.000.000 TL’si sermaye giderleri, 7.900.000.000 TL’si sermaye transferleri, 27.847.000.000 TL’si borç verme giderleri olmak üzere toplam 231.922.274.000 TL olmuştur. Bakanlığımız 2025 yılı bütçesinin, 48.171.000 TL’si Bağımlılıkla Mücadele Programı, 11.256.295.000 TL’si Gençlik Programı, 35.213.635.000 TL’si Sporun Geliştirilmesi ve Desteklenmesi Programına, 181.666.791.000 TL’si Yükseköğretim Hizmetleri Programına, 3.737.382.000 TL’si Yönetim ve Destek Programına tahsis edilmiştir. Bakanlığımızın 2023 yılı bütçe gerçekleşmeleri ile ilgili olarak 2023 Yılı Kesin Hesap Kanun Tasarısında, 92.871.255.040,90 TL olan toplam ödeneğin; 930.937.903,79 TL’si personel giderleri, 146.884.720,56 TL’si SGK giderleri, 987.592.270,77 TL’si mal ve hizmet alımları, 67.335.481.336,57 TL’si cari transferler, 10.211.465.778,33 TL’si sermaye giderleri, 720.082.000 TL’si sermaye transferleri, 12.384.013.813 TL’si borç verme olmak üzere toplam 92.716.457.823,02 TL’si kullanılmış olup, Bakanlığımızın ödenek üstü herhangi bir harcaması olmamıştır.”
İstanbul Bakan Göktaş: “Çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede kadının etkin katılımını hedefliyoruz" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede kadının etkin katılımını hedefliyoruz. Bu mücadelede, kadınların güçlendirilmesiyle sürdürülebilir çözümlerin üretileceğine, yerel düzeyde farkındalığın yükseleceğine ve doğrudan etkilenen toplulukların dayanıklılığının artacağına inanıyoruz. Biz, Türkiye olarak, sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını destekliyoruz" dedi. 40. İSEDAK Bakanlar Toplantısı Kadınların Yeşil Ekonomideki Öncü Rolü: Sıfır Atık Girişimi Paneli, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin düzenlediği panelde katılımcılar bilgi ve tecrübelerini paylaştı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye olarak sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını desteklediklerini ifade etti. Ayrıca Bakan Göktaş, Sıfır Atık Projesi’nin sadece Türkiye’de değil, bütün dünyaya ilham verdiğini söyledi. “2053 net-sıfır emisyon hedefi çok önemli bir hedeftir" Bakan Göktaş, “Bugün iklim değişikliği ve çevre kirliliği, ortak evimiz dünyamızın geleceğini ilgilendiren acil ve öncelikli olarak ele alınması gereken meseleler haline geldi. Artık bütün dünyada, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir ekonomi oluşturması gerektiği ön plana çıkıyor. Çünkü iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin her geçen gün daha da belirgin hale geldiğini görüyoruz. Aşırı hava olaylarının artması, kuraklık, sel ve orman yangınları gibi felaketler, iklim krizinin artık bir gelecek sorunu değil, bugünün bir gerçeği olduğunu gözler önüne seriyor. İklim değişikliğinden en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. İklim değişikliğinin olumsuz etkileri nedeniyle insanlar yaşadığı yerleri terk etmek, göç etmek zorunda kalıyor. Göç eden her 5 kişiden 4’ü ne yazık ki, kadınlardan ve çocuklardan oluşuyor. Bu durum, bireylerden hükümetlere, özel sektörden sivil toplum kuruluşlarına kadar hepimizin sorumluluk almasını zorunlu kılıyor. Bu anlamda sürdürülebilir bir ekonomi oluşturmak, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan da kalıcı çözümler sunmak anlamına geliyor. Bu kapsamda Sayın Cumhurbaşkanımızın, 2021 yılında bütün dünyaya ilan ettiği, 2053 net-sıfır emisyon hedefi çok önemli bir hedeftir. Bu hedef iklim değişikliğiyle mücadeleyi bütüncül bir bakış açısıyla ele almayı gerektirir ve bu noktada Sıfır Atık Projesi, hem gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak hem de ekonomik olarak daha dayanıklı bir yapı oluşturmak açısından kritik bir önem taşıyor. Bugün Türkiye, saygı değer Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde yürütülen Sıfır Atık Projesiyle bu alanda önemli bir yol kat etti. Sıfır atık yaklaşımı, erkeklerin geleneksel olarak daha az aktif olduğu bir yer olan eve büyük ölçüde odaklanıyor. Bu anlamda kadınların sıfır atık konusuna daha duyarlı olduğunu gözlemliyoruz. Dünyanın ve çocukların geleceği hususunda kritik bir role sahip olan kadınlar daha ekolojik, sağlığa ve gezegene saygılı yeni eylemleri hayata geçiriyor” dedi. "Sıfır Atık Projesi, sadece Türkiye’de değil, bütün dünyaya ilham verici bir dönüşüm sürecinin öncüsü oldu" Küresel çapta dikkat çeken sürdürülebilir kalkınmanın ve sıfır atık ilkesinin benimsenmesinde kadınların kritik bir rol üstlendiğini söyleyen Bakan Göktaş, “Türkiye’nin en büyük çevre hareketi olan bu proje çok kısa sürede geniş bir yankı buldu. Atılan güçlü ve başarılı adımlarla, Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu kararıyla Sıfır Atık Danışma Kurulu oluşturuldu. Kurul, 105 ülkeden aldığı güçlü destekle sürdürülebilir kalkınma için sıfır atık yaklaşımının bütün dünyada teşvik edilmesi için çalışmalarını yürütüyor. Burada temel hedef, en iyi uygulamaların yaygınlaştırılması, yerel ve ulusal düzeyde sıfır atık girişimlerinin teşvik edilmesidir. Uygulamaları yaygınlaştırmanın yanı sıra bu alanda destekleyici uluslararası ve yerel kanuni altyapının güçlendirilmesidir. Bu anlamda, Sıfır Atık Projesinin, bugün sadece Türkiye’de değil, bütün dünyaya ilham verici bir dönüşüm sürecinin öncüsü olması hepimiz için gurur verici bir durumdur. Bu noktada, bir hususa özellikle dikkatinizi çekmek isterim. Bugün, küresel çapta dikkat çeken sürdürülebilir kalkınmanın ve sıfır atık ilkesinin benimsenmesinde kadınlar kritik bir rol üstlenmektedir” diye konuştu. “Bakanlık olarak, kadınları sürdürülebilir ekonomi alanlarında iş gücüne kazandırmak ve kadın girişimciliğini teşvik etmek için çalışmalar yürütüyoruz” "Kadınlara yeşil ekonomi alanında yeni beceriler kazandırmak ve fırsatları artırmak adına projeler başlattık" diyen Bakan Göktaş, “Toplumsal hayatın her alanına olduğu gibi kadınlar, sıfır atık başta olmak üzere yeşil dönüşüm alanında da başarılı girişimlerde bulunuyorlar. Kadınlar sadece bu dönüşümün bir parçası olmakla kalmıyor aynı zamanda değişimin liderliğini de üstleniyorlar. Yeşil dönüşüm süreci kadın-erkek eşitliğini güçlendirmek adına bizlere de eşsiz fırsatlar sunuyor. Bu anlamda bakanlık olarak, kadınları sürdürülebilir ekonomi alanlarında iş gücüne kazandırmak ve kadın girişimciliğini teşvik etmek için çalışmalar yürütüyoruz. Kadınlara yeşil ekonomi alanında yeni beceriler kazandırmak ve fırsatları artırmak adına projeler başlattık. Bu kapsamda TÜBİTAK ile iş birliğinde, temiz teknoloji alanında kadın girişimcilerin şirketlerini büyütme süreçlerine destek oluyoruz. Kadınların, sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda çevre konularında da etkin bir şekilde rol almalarını sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. “Türkiye olarak, sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını destekliyoruz” “Aileye Duyarlı Çevre Politikaları ile Ailelerin Afet ve Acil Durumlara Dayanıklılığının Artırılması’ ise öncelikli stratejik amaçlarımız arasındadır" diyen Bakan Göktaş, “Bugün iklim değişikliği, çevresel etkilerinin ötesinde, sosyal, ekonomik ve psikolojik boyutları olan derin bir sorundur. Bu sorun, kadın, çocuk, yaşlı ve engelli başta olmak üzere kırılgan grupların, ailelerin pek çok zorluk yaşamasını da beraberinde getiriyor. Her bireyin karşı karşıya kalabilecekleri risklere karşı bir farkındalığa sahip olmaları hepimize ciddi sorumluluklar yüklüyor. Bu anlamda, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı, bu sorunlar karşısında çözüm arayışımızın somut adımlarından biridir. ’Aileye Duyarlı Çevre Politikaları ile Ailelerin Afet ve Acil Durumlara Dayanıklılığının Artırılması’ ise öncelikli stratejik amaçlarımız arasındadır. Bu eylem planımızla bir taraftan ülkemizde çevre duyarlılığını artırırken diğer yandan aile odaklı çevre politikalarının benimsenmesini amaçlıyoruz. Ailelerin temel ihtiyaçlarını gözeten ve birlikte vakit geçirmesini kolaylaştıran aile dostu şehir anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz. Ayrıca ailelerin karşı karşıya kalabilecekleri sorunlarla baş edebilmesi için sorun çözme kapasite ve becerilerinin güçlendirilmesi büyük bir önem arz ediyor. Diğer yandan kadınların ve kız çocuklarının iklim değişikliğinden olumsuz etkilenmesi, üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konudur. Bu çerçevede, 2024-2028 yıllarını kapsayan ’Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planının’ beş ana politika ekseninden birini ’çevre ve iklim değişikliği’ olarak belirledik. Bu eylem planıyla çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede kadının etkin katılımını hedefliyoruz. Bu mücadelede, kadınların güçlendirilmesiyle sürdürülebilir çözümlerin üretileceğine, yerel düzeyde farkındalığın yükseleceğine ve doğrudan etkilenen toplulukların dayanıklılığının artacağına inanıyoruz. Daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Kadınların bu süreçte üstleneceği rolün farkındayız ve kadınların hayatın her alanında daha güçlü bir şekilde yer almaları için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. İklim değişikliğinin ve çevre kirliliğinin hayatlarımızı ciddi şekilde etkilediği böylesi bir dönemde, kadınların gücünün, bilgisinin, zekasının ve liderliğinin etkinliğini artırmamız gerekiyor. Biz, Türkiye olarak, sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını destekliyoruz. Ancak bu adımla, evlatlarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz” şeklinde konuştu. Panelde katılımcılar arasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanı sıra Bilim İnsanı ve Fas Krallığı Çevreden Sorumlu Eski Bakan Hakima El Haite, Yazar ve EcoBuilder CEO’su Ndye Marie Aida Ndiégune Beehive Recyling CEO’su ve kurucusu Sarah Al Dorani, Green Watech CEO’su Salma Bougarrani yer aldı.
Denizli Denizli’de bıçakla 200 bin lira gasp eden iki şüpheli tutuklandı Denizli’de evine gittikleri şahsın 200 bin TL’sini gasp eden 3 kişi Uşak’ta yakalandı. Şüphelilerden birinin, aranma kaydının ortaya çıkmaması için ablasının kimlik bilgilerini vermesi ise JASAT ekiplerinin dikkatinden kaçmadı. Olay, Çal ilçesi Süller Mahallesi’nde 2 Kasım Cumartesi günü meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Çisil D. (41), Ahmet F.Ö. (30) ve Mustafa D. (28), nakit parası olduğunu öğrendikleri S.T.’nin evine gitti. Burada S.T.’ye bıçak çeken şüpheliler vatandaşın 200 bin lirasını, cep telefonunu ve banka kartlarını gasp etti. S.T.’nin ihbarı üzerine harekete geçen Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT), şahısları yakalamak için harekete geçti. Çevredeki güvenlik kameralarını saniye saniye inceleyen JASAT timleri şüphelilerin kimliklerini belirledi. Yapılan çalışmalar neticesinde şüphelilerin Uşak’a kaçtıkları tespit edildi. Jandarmanın dedektifleri olarak bilinen JASAT timi şüphelileri kıskıvrak yakalayarak Denizli’ye getirdi. Kadın gaspçı JASAT’ı kandıramadı Kimlik tespiti sırasında şüpheli Çisil D., kendi kimlik bilgileri yerine ablasının kimlik bilgilerini verdi. Durumu fark eden jandarma ekipleri Çisil D.’nin gerçek kimliğini tespit etti. Yapılan sorgulamada ise Çisil D.’nin 4 ayrı suçtan aranma kaydı olduğu ortaya çıktı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından 3 şüpheli adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden Çisil D. ve Ahmet F.Ö. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mustafa D. ise serbest bırakıldı. Şüphelilerin suç kayıtları pes dedirtti Şüphelilerin yapılan Genel Bilgi Toplama (GBT) sorgulamasında ortaya çıkan suç kayıtladı pes dedirtti. Çisil D.’nin basit yaralama, usul kanununa muhalefet ve hükümlü tutuklunun kaçması gibi suçlardan 5 adet suç kaydının bulunduğu, 3 yıl 8 ay 19 gün kesinleşmiş hapis cezasının bulunduğu öğrenildi. Ahmet F.Ö.’nün ise borçlunun ödeme şartının ihlali, hırsızlık, basit yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, yağma, güveni kötüye kullanma ve uyuşturucu madde gibi suçlardan 11 suç kaydının olduğu belirlendi.
Malatya Sadıkoğlu, 4 il ve 2 ilçenin ortak sesi oldu Mücbir sebep halinin uygulandığı 4 il ve 2 ilçenin ortak sesi olan Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Onlarca yıllık ticaret geçmişini bir kalemde silip atamayan ve mücadele gösteren depremzede esnafımızı, tüccarımızı ve sanayicimizi yine mücbir sebep kaygısı sardı. Süre 30 Kasım’da sona eriyor. Uzun vadeli plan yapılmasına imkan vermeyen, geçici, kısa süreli uzatmalar sorunları daha fazla büyütüyor. İşyerleri ve konutlar tamamen teslim edilinceye kadar mücbir sebep halinin devam etmesini talep ediyoruz” dedi. Mücbir sebep süresinin sona ermesine 25 gün kaldığını hatırlatan Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “6 Şubat asrın felaketinin ardından 640’ıncı günü geride bırakıyoruz. Dile kolay, tam 21 ay. Bir taraftan yıkımların, bir taraftan inşa faaliyetlerinin devam ettiği, sorunların çözüm, insanların umutla yarını beklediği şehrimizde binlerce esnafımız 21 metrekare alanda geçim mücadelesine devam ediyor. 10 bini aşan üyemiz var ve her gün sorunlarına bir yenisi ekleniyor. İş yeri inşaatları hızla yükseliyor, şahidiz. Ancak teslim edilen bir tane bile yok. Şehirlerimiz toparlanıp, iş yerleri teslim edilinceye kadar uzatılması için gerek şehrimizde gerek diğer illerde ciddi çalışmalar yürüttüğümüz Mücbir Sebep süresi sadece 3 ay uzatılmıştı. Süre 30 Kasım’da sona eriyor, 25 gün kaldı. Peki ya sonrası" şeklinde konuştu. Kısa süreli uzatmaların sorunları daha fazla büyüttüğüne vurgu yapan Başkan Sadıkoğlu, “Malatya’da hala artçı depremler devam ediyor. Daha 15 gün önce 5,9 büyüklüğünde bir deprem yaşadık. 6 Şubat’ta yaşadığımız asrın felaketinin etkilerini atlatamadan, şiddetli depremlere maruz kalmaya devam ediyoruz. 6 Şubat öncesi ticareti ile ekonomiye değer katan, istihdam oluşturan, şehrimizin tanıdığı birçok esnafımız bugün konteynerde asgari ücret düzeyine dahi ulaşamayan kazançlar ile ayakta kalmaya çalışıyor. Onlarca yıllık ticaret geçmişini bir kalemde silip atamayan esnafımız vergi ve prim borçlarının kaygısıyla ezilmesi hepimizi derinden üzerken, kimisi daha fazlasına göğüs geremeyip şehri terk ediyor. Deprem sonrası büyük nüfus kaybı yaşayan bölgemizde devam edecek bu göç hareketi, şehrimizin demografik ve kültürel yapısına ciddi zarar verme potansiyeli taşıyor ve endişelendiriyor. Uzun vadeli plan yapılmasına imkan vermeyen, geçici, kısa süreli çözümler sorunları daha fazla büyütüyor” şeklinde konuştu. 4 il ve 2 ilçenin ortak çağrısını seslendiren Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir sebep süresi 25 gün sonra sona ererse hiçbir işletmenin biriken vergi borçlarını ödeyebilecek durumu yok. Süre uzatımı olmayacaksa, biriken vergi borçlarımızın vergi affı ile silinmesini bir kez daha talep ediyoruz. Mali müşavirimizin çoğunluğu konteynerlerde hizmet vermeye çalışıyor. Bu şartlarda ne beyanname verebiliriz ne de verilen beyannameleri ödeyebiliriz. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Maliye Bakanımıza sesleniyoruz; ikişer, üçer aylık periyotlarla değil, kesin ve net bir şekilde iş yerleri ve konutlar tamamen teslim edilinceye kadar Mücbir Sebep uygulamasının devam etmesi elzemdir. Bu çağrı, depremden en fazla etkilenen Malatya, Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinin çağrısıdır” diye konuştu.